Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
C. Sultan Selim’in Şah İsmail ile ilgili Akkoyunlu
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- D. Sultan Selim’in Şah İsmail’e II. Mektubu
- E. Sultan Selim’in Şah İsmail’e III. Mektubu
C. Sultan Selim’in Şah İsmail ile ilgili Akkoyunlu Ferruhşad Bek’le Mektuplaşmaları Sultan Selim, ġah Ġsmail‟i ortadan kaldırmak için her imkândan yararlanmak istiyordu. Bu nedenle ġah Ġsmail‟le düĢmanlığı olanlara öncelik veriyordu. Böylece Safeviler vasıtasıyla ortadan kaldırılan Akkoyunlar dikkatini çekti. Onların son emirleri güçsüz olsa da onunla iĢbrliği yapma isteğinden vazgeçmedi. Sultan Selim‟in Akkoyunlu emiri FerruhĢad Bek Bayındır‟a yazdığı mektup Ģöyledir: Ferruhşad Bey Oğlu Seraceddin Muhammed Bey! Sizlerin ve size uyanların dindarlığı ve ehl-i sünnet yolunda olduğunuz herkesçe bilinmektedir. Size babadan kalma mülkünüz olan Diyarbekir‟i Kızılbaş‟a terk etmeniz bir mecburiyet sonucudur. Buna rağmen bize çok açıktır ki siz hakkı yerine getirmekte kararlısınız. Size o zındık kavmin yaptığı zulümler sizin inancınızın üzerine etkili olmaz. Sehabeler de çok zülüm çekip küffar eline esir düşmüşlerdi. Hz. Muhammed‟in dinine uyanların ve Hz. Ali‟nin cesurluğuna tabi olanların himmet kemeri her şeyden önce cömertce ar namussuzluğu kendinden arındırmaktır. Namus ve şerefin koruması müslümanların toplu gayret göstermesi iledir. Ancak şimdi biz şahın (İsmail) üstüne yürümekteyiz. Artık sizde üzerinize düşen görevi yaparsınız. 996 Bu zamanda Hükümdarın (Selim) niyeti İslami memleketlerin durumunu, özellikle İran beldelerini ıslah etmek ve o memleketlerde dinsiz mülhitlerin başkaldırmasını ortadan kaldırmak ve sapık şah, kâfir soyu zındığı tamamen ortadan kaldırmaktır. O emir‟in (Siraceddin Muhammed Bek) Müslümanlığı ve mütedeyyinliği, din ve dünyasının uygunluğundan ve kendini bu sarayın has hizmetçilerinin zümresinden, ihlasçilerinden (yüce mertebelere)
996 Haydar Çelebi, Rüzname, haz. Y. Senemoğlu, s. 42-43, Feridun Bey, a.g.e, c.I, s. 381. 325
997 .
M.1514/27Sefer Hc.920.
Akkoyunlu FerruhĢad Bek Bayındır ġah Ġsmail‟den çekindiği için bu mektubun cevabını Sultan Selim‟e gizlice gönderdi. Bu mektup Ģöyledir: Arz olunduğu üzere azamet arsası büyük ve başlangıcı olmayan, yardım eden yüce Allah‟ın yardımıyla, Rebiülâhir ayının sonlarında uğurlu size katılmak buyruğunuz eski şerefli babamın perdedarı, soylu kişilere örnek olan Ahmet Can Zeyd, hükmünüzü saklı ve kapalı olarak bu riyasız bendeye ulaştırdı. Tam bir dikkat ve ilgi ile yalnız başıma bir köşede açtım çok gizlice okudum. İstek ve sevinçle okuduğum her satırda onun gizli mücevherli mazmunu bana beyan oluyordu. Sonraki satıra başlamadan önce, önceki satırı gözyaşımla yıkıyordum (siliyorum). Böylece kıskançların hata gören gözlerden saklıyordum ve sürekli kendime şöyle diyordum; Tek mısra: قٔن ّياَ ٍیا هٌ هت وهٌ ّک ىٌهذ
Kimsenin yüreğimde olan bu saklı ve sır olaydan haberi olmadı. Sır ve gizliliklerin âlemine dayanarak sizin mektubunuzun cevabını beyaz kâğıtta yazısı okunmayan soğan suyuyla yazdım ve Ahmet Can Zeyd‟e iade ettim. Her ne kadar bu satırların yazarı bizim ocağımızın iyiliğini isteyenlerdense de bu işin incelik ve zorluğuna onu uyandırdım. Ama şimdi ondan bir korkum yoktur. Bizim korkumuz ihlâsçı Eyyub‟un birden (kendisi) müptela olmasıdır. Allah göstermesin, hepimizin azarlama ve cezalandırmamıza yarışırsak. En yakın ve güvenilen vekil Allahtır” 998 .Umarım yüce
997 Feridun Bey, a.g.e, c. I, s. 381-382. 998 Muhammed Arif Erzrumi, İnkılab-ı İslam, s. 161-162; Feridun Bey, Munşeatus- Selâtin, c. I, Ġstanbul 1284hc. s.383. 326
şey onun emrindedir. 999
FerruhĢad Bey‟e yazdığı mektubundan sonra Sultan Selim, ġah Ġsmail‟e ikinci mekubunu gönderdi. D. Sultan Selim’in Şah İsmail’e II. Mektubu: Sultan Selim, Karaca PaĢa, Ali Bek, Mihal oğlu ve FerruhĢad Bek Bayındır‟ı Ġran ordusunun mevkisini araĢtırmak ve bilgi toplamak için Ġran sınırlarına gönderdikten sonra, Sivas ile Kayseri arasında ilerlerken ġah Ġsmail‟e Farsça ikinci mektubunu yazdı. Bu mektupta da ġah Ġsmail‟i tehdit ederek kıĢkırtıcı sözlerde bulunmuĢ ve yakında Azerbaycan‟a gelip orayı ele geçirmekten bahsetmektedir . Sultan Selim birinci mektubunun arkasından ikinci mektubunu Miladi 1514 yılı (Hicri 920 yılı Rabiyülsani ayının 15. Gününde) Acem Mevlana MürĢite yazdırdı ve ġah Ġsmail‟in casuslarından birisi ile gönderdi. 1000
1001 Ayet: “Mazmun şu: Bana taazzum ve tekebbür etmeyin (Müslüman olarak bana gelin)” 1002 En güzel yaratılan insan peygamber ve tüm arkadaşlarına Allah‟ın salâvatı olsun. Ayet: “Bu Kur‟an mübarek bir kitaptır ki, onu Biz indirdik. Ona uyun muhalefetten sakının ki rahmet olunasınız” 1003 Bu zefer tuğra ferman Gökten inen vahiy; Ayet:
999 Feridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c. I, Ġstanbul 1284hc. s. 383. 1000
Muhammed Arif Erzurumi, İnkılâb-ı İslam, s 150; Feridun Bey, Munşetaus- Selâtin, c. I, s. 354-355.
1001 En-neml Süresi, 30. Ayet. 1002
En-neml Süresi, 31. Ayet. 327
1004 Muktezasınca, büyük derecesi olan, gökten yere inen yüce Allah‟ın halifesi ben hazretleri; Ayet: “İnsanlara faydası olan, yerde kalır. Allah, hakiyle batıla böyle misaller irade eder” 1005 . Süleyman Nebi‟nin mekânında oturan, zafer kazanan İskender‟in izi, zafere ulaşan Feridun gibi, Kâfirlerin ve günahkârların katili, mücahitlere rabıtalı, yardım edilmiş muzaffer, aslan oğlu aslan, adalet ve ihsan bayrağını yayan, Sultan Selim Şah bin Sultan Bayezid bin Sultan Muhammed Han, zulüm ve sitem ülkesinin sahibi, Acem mülkünün melik‟i şerlerin lideri, kötülerin kumandanı, zamanın Darab‟ı, çağının Dehhak‟ı, Kabil gibi, İzzetli Emir İsmail‟den çıktı, izzet sarayından, ilahı padişahlık huzurundan ferman, ondan ibarettir; Ayet: “Mülkü dilediğine verir” 1006 Fermanın damgası; Ayet: “Allah‟ın insanlara rahmetinden açtığı bir nimeti tutacak yoktur”. 1007 Kader yazısıyla benim Sami adıma yazıldı. Kuşkusuz haramlar, buyruklar, ilahi vahiy ve padişahlık işleriyle ilgili hükümleri yer alanında gök kaderi gibi icra edilmesi bana devredildi; Ayet:
1003 Enam Süresi 155. Ayet. 1004 El-isra Süresi, 15. Ayet. 1005 El-rad Süresi, 17. Ayet. 1006 Al-imran 25. Ayet. 1007 El-fatir Süresi 2. Ayet. 328
1008 Birilerinden duyduğum için, Ardı ardına Hz. Muhammed Hanefi izleyenlerin ve mezhebin kurucusuna selam ve sena olsun, Sen (İsmail) onları kendi sapık mezhebine (Şii) dâhil ettirmişsin, doğru dinin esasını bozmuşsun, zulüm bayrağını haddinden geçen tecavuza kaldırmışsın, Şeriatın yasaklarını meşru ve meşru işleri yasaklamalarını şeriatın gelenekleri kılmışsın, çirkin mezhepdaşlarının mahreme tecavüz ve kan dökmeyi mubah sayma youlnda hırslandırmışsın: Ayet: “Onlara yalan söyler ve alabildiğine haram yemişsin” 1009 . Tek mısra: ّرـاٌ َّافرتٔ ِقهک باهـ كعٍي Camii‟yi tahrip ve puthane inşa ettin”. İslam‟ın değerli minberlerinin sütununu zalim ellerinle kırdın, kutsal kitabı mitoloji saydın, kötülüğü ortaya çıkarmaya neden oldun kendi adını da çiftçi yaptın. Kuşkusuz ehlisünnet ve cemaatin, milletin tanınmış âlimlerinin icma‟sı gereğince, eski bir adet olanyeni çıkarılmış gelenekleri kökünden söküp atmak ve men etmek lazım geldi. Hadis geleneğinin rivayetinin belirttiği „yeryüzünde kafirlerden bir diyar dahi bırakmayın‟ emri gereğince, şeriat ırmağında bir avuç ahmak gibi ortaya çıkan çer çöpü yıldırımz gibi muzaffer kılıcımızla kökünden söküp atacağız. İlahi yazgı ve Allah‟ın kaderiyle günah işleyen kâfirin utanmaz çoğu yaptığı günahtan dolayı Allah‟ın yazgısıyla o diyara yöneldim. Buyruğa itaat etmek için; Ayet: “Ya Rabb; kâfirlerden yeryüzünde gezip dolaşır bir kimse bırakma” 1010 . İnşallah ve kıymetli olarak ikdam ettim. Zafer giyimi giyen yıldırım şeklinde olan
1008 El-Hadid Süresi, 21. Ayet. 1009 El-Maide Süresi, 42. Ayet. 329
eşekle at çiftleşmesinden olan çocuktur, yayılmasını kökten kazırım ve gönderilmiş binek hayvanın toynağın nal çakmağının zillet toprağına atarım: Ayet: “Ahalisinin güzidelerinin zelil ederler. Bunlarda böyle yapacaklar” 1011 . Gürz darbesi, kin mezhep ve ham kafasına göre pişirmiş din düşmanın burunundan beyini cesur ve aslan gazilere yapım; Ayet: “O zalimler yakında nereye rücü edeceklerini bilecekler” 1012 . Beyit: ىیـ ارٌن ٍیيو یٔن و ونا هت ىیذ ؾیذ ىّکهت ٌٕچ ّک ىَا ٍي ىُک ٌاهینق ٌٕـ ّت یؼٕثٔ ىُک ٌاهیِ ِهَ لقوا باثک باركا لق قوههت ىـیذ و باوػ ىَاًک ؽاو كیٔ قِٕ ءِكیق ىکٕذ وقهثَ نق هگا ( یا )
ءِ كیَُّ ِكَقهگ ٌٔقهگو ( یا )
يهپت ىَاٌُ با واهٓتو ي هپت ىَاُػ ٌاتاذ كیِ نٕـ و دٌق ّت ونا دظاذ ,قٕت ىـیذ ٕچ دٍْ ؾیذ اهي یناق ضاذ هگا دفذ ٔ ض اذ ٌ اًُِق و ا ىَ ارٍت ّک دفت یٔهیَ دٌا ٌ اُچ وكیي ا “Ben okumu ve keskin kılıçımı çektiğimde Yeryüzünde kıyameti koparacak kimseyim Erkek aslanların yüreğinden kebap yapar Yiğitlerin kanını kendime şarap yaparım
1010 Nuh Süresi, 27. Ayet. 1011 En-neml Süresi, 34. Ayet. 1012 EĢ-Ģuera Süresi, 227. Ayet. 330
Güneşin yüreği kılıcımın korkusundan titrer Eğer benim savaşımı çok az görmüşsen Ve dönen felekten az işitmişsen Parlak güneşten benim dizginimi sor Behram‟dan, mızrakbaşımdan suyunu sor Senin tacın varsa benim de kılıcım vardır Kılıcım oldukça tacını ele geçiririm Bahtın yardımından ümit ederim Düşmanlarımdan Taçla tahtı alırım.” Öğüt vermek boynumun borcudur: Şimdi eğer niyaz yüzünü ricalin mahali olan bizim meleklerin sığınağı amâl kabemize ve ikbal kıblemize çevirirsen, senin zulüm elini ezilmişlerin üzerinden çekersen ve kendini „tövbe eden kimse günahsız kimse gibidir‟, yoluna dâhil edersen ve sünnet-i seniyye-i Muhammedî‟yeye tabi olursan, ve “Benim arkadaşlarım yıldızlar gibidir hangisinin izinden giderseniz hidayete erersiniz” hadisini kabul edersen ve o beldeleri nüfuslarıyla birlikte Osmanlı himayesinde olan memleketlere ait sayarsan, kuşkusuz bizim padişahlık inayet ve lütfü senin halini kapsayacaktır. Beyit: هٓي ٌٕچ ّک هْ ىیُکك ٔا هٌ ّت دیاُػ ٔ ل كػ ءّیاٌ ( كَٓ
) اي ن ق ک اـ ّت یٔن
عػٔ ٍرلگ قٌٕ ّچ لق ّیٌ ات “kararmış kalbe vaaz vermenin bir yararı olmaz” gereğince 331
yardımıyla darağacının tacı ve süsü yaparım, topraklarını onlardan aılrım. Allah‟ın hizbinden başka galip hizb yoktur. Sitemkârların elini serpençemin kuvvetiyle büker kırarım senin padişahlığının başına bir padişah koyarım, yerin üzerini de senin gibi bozuk nefislerden silerim; Ayet: “Şüphe yok ki, onlar Allah‟ın hizbidir; galebeyi kazanacak onlardır.” 1013 Musa peygamberin eliyle yaptığı mucizesi gibi elimin gücü ve kuvvetiyle senin sitemkâr ellerini düğümleyip kırarım; Allah‟ın elinden üstün el yoktur. Gaflet pamuğunu akıl kulağından çıkar, yoksa kefenini omuzlayarak hazır olman gerekir: Ayet: “Muhakkak size edilen va‟d gelecektir” 1014 . Manası gereğince adı ecel olan sağlam temelli muzaffer asker, Ayet: “Sebatla mukatele edenleri sever” 1015 . Ayet: “O ecel geldi mi, ne bir lahza geri kalırlar, ne de bir lahza ileri gidebilirler” 1016 nidasını yankılandırır; “Bulur bulmaz onları öldürün” 1017 Ayetin manasını (askerlerim) tatbik ederler, o diyar taş taş üstünde bırakmaz ve dünyanı karartırlar. Ayet: “Önce de Sonra da emir Allah‟tandır ve o gün müminler de Allah‟ın yardımıyla sevineceklerdir”. 1018 Ayet: “Böylece şirk ve isyanla zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, Âlemler‟in Rabbi Allah‟a” . 1019 ‟ 1020
1013 El-Maide Süresi, 56. Ayet. 1014 En-neml Süresi, 34. Ayet. 1015 Es-saf Süresi, 4. Ayet. 1016 El-iraf Süresi, 34. Ayet. 1017 En-Nisa Süresi, 91. Ayet. 1018 Er-Rum Süresi, 4. Ayet. 1019 En-Neml Süresi, 45. Ayet. 332
Sultan Selim bu mektubu gönderdikten sonra, Ġran‟a doğru yöneldi. Miladi 1514 yılının Temmuz ayının 18‟inde (Hicri 920 yılının Cemaziyülevvel ayının 20‟inci gününde) Ġran sınırının kenarında bulunan Acı Çay‟a ulaĢarak Erzincan‟a vardı. Sultan Selim Erzincan‟ı ġah Ġsmail‟in emriyle önceden boĢaltan Rumlu Nur-Ali Halife‟den savaĢmadan ele geçirdi ve ordusunu Erzincan‟ın yakınındaki Kuru Tepe yakınlarında bulunan Yası-Çemen sahasına yerleĢtirdi. Bu esnada casuslar haber getirdiler. Buna göre ġah Ġsmail‟in Sultan Selim‟le savaĢmaya niyeti yoktur. Osmanlı ordusunu Ġran‟ın içine girdikten ve kıĢ mevsimi baĢladıktan sonra soğuk ve açlıktan yaralanarak yenmeyi planlıyordur. Sultan Selim bu haberin yayılmasına ve ordusunun olumsuz etkilenmesini izlemek için casusların hapsedilmelerini emretti. Diğer taraftan Akkoyunlu Ahmet Bek tarafından Sultan Selim‟e gönderilen Ahmet Can, casusların söylediklerini teyit ettikten sonra, Sultan Selim‟in FerruhĢad Bey‟e yazdığı mektubun, ġah Ġsmail‟in cevabını korkusundan dolayı soğan suyuyla yazılmıĢ bir Ģekilde teslim etti. 1021
Bu Ģartlara göre Sultan Selim ġah Ġsmail‟i savaĢa kıĢkırtmak için Miladi 1514 yılı Temmuz ayının 18. günü, (Hicri 920 yılı Cemaziyülevvel ayının 26. gününde) bu kez Türkçe yazdığı üçüncü mektubu Erzincan‟dan gönderdi. Mektupta ġah Ġsmail‟i savaĢa çekme gayesi güdüp onu kıĢkırmak için buna benzer sözler kullanmıĢtır.
1020 Feridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c. I, Ġstanbul 1284hc. s. 383-384. 1021 Feridun Bey, a.g.e, s. 383-384; Erzurumi, İnkılab İslam, s. 163-166. 333
Sultan Selim çok iyi bir Ģekilde ordusunu hazırlamasına rağmen ġah Ġsmail‟in önlemleriyle karĢılaĢmıĢtı. Sultan Selim yazdığı son iki mektubundan bir sonuç alamamıĢtı. Bu nedenle Erzincan‟dayken Ģiirleri Farsca olan Türkçe bir mektup daha yazdı.
1022
fermanım açıktır ki; haddini aşmışsın, sürekli İslam‟ın perdesini yırtarak, ona selam olsun insanların önderi (Hz. peygamber) şeriatını yıkmaya tam ayaklandın. Âlimler, imamlar ve onların sırasında olanların, Allah‟tan sana ceza vermeyi oy birliğiyle Allah tarafından da kazanılmış fetvası vardır ki, tırnakların vasıtasıyla tıraşlanan parlak kılıç ve hançerle, fitne ve fesat dairesinin merkezi, soyu bozuk olan, genel olarak tüm müslümanlara, özel olarak tüm emir ve hüküm sahiplerine, değer sahibi hakanlara ve insanlara zararlı olan yaratılışını yeryüzünden silmem vacipler cümlesindendir. Peygamberin dininin ilacı ve onun şeriat perdesini ihya etmesi için düşmanı av eden sayısız askerle sana kastederek şahanelikle İran beldesine yöneldim. Kaç ay önce sana gönderdiğim şeriatnamelerde buyurmuştum; tasarrufunda olan o toprak ve bölgeleri zafer nişanı olan benim bayrağımın gölgesinin altına getirmeni sana söyledim. Erkeksen meydana gel, hakikati tenzih eden yüce Allah‟ın istek ve iradesi ne ise zuhur edecektir. Kaç ay önce seni uyarmaktan amacım, hazır olmandır ne yapmak istediğimi sana bildirmiştim. Gelecekte bir bahane getirip gaflette olduğumu ve tüm hükümet havzamda olan ahalimi toparlayamadığımı günlerin müsait olmadığını sanmayasın diye.
1022 Nasrullah Felsefi, a.g.e, s 82-83. 334
ansız çatışmalarından ruh darlığına ve itaat edilenlerin ayakkabılarının zulmünün izinden yer bedeni demir giyinmiş, küçük oyun zarı gücünden (İsmail‟in zulmünden) üzüntüyü söyleyen kamışın sesi feryada dönüşmüştür. Bu esnada belirsizlik cesaretin, gizlilikten yüz yüze gelmesi, kötülük ve iyiliği senden aşikâr olmadığı hayret vericidir. Özellikle Azerbaycan‟ın toprak ve dağları gökyüzüne benzeyen zafer kazanan ordunun bineklerin toynağından, hilal gibi olmuş, şimdi senden ne bir ad, ne bir nişan bulunuyor ve ne de vücudundan bir eser aşikâr olunmaktadır. Öyle saklandın ki varlığın ve yokluğun aynıdır. Kılıç vurmak iddiasında bulunan adam, göğsünü kalkan gibi keskin okun hedefi yapması gerekir, herkes başkanlık iddiası olan kılıç ve baltanın yarasından korkmaz. Beyit: كْقناكتا هیًِّ ةن هت ٌّٕت ّک گُذ قهیگ ن اُک نق یٍک کهي ئهػ “Arüs-ı mulk kesi der kenar gired teng Ke büse ber lebı şemşirı abdar dehed” 1023 “Saltanat gelinini sıkıca kucaklamak isteyen herkes Çifte su verilmiş kılıcının dudağını öpecektir” ömrü halvette oturmak için seçen herkes, ölüm korkusundan kılıç bağlamak ve ata oturmak cesareti yoksa erkek adı koymak hatadır. Beyit:
یاظو كثُعت كیانكَا ٍیو ّت یاپ ّت كتٕکت ًک ٌا گهي نق “Sağlam tekme vurmakla ölüme giden o kişi Eyere binip yerinden hareket edecektir” 1024
1023 Hammer Purgsthall, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 836-837. 335
anlaşıldı. Hemen hemen senin bu korku ve dehşetin sebebi zafere çok alışan ordumdan dolayıdır. Bu dertten ötürü savaşa gelmediysen, önlem için 40 bin şöhretli askerimi, zafer nişanı ordumdan ayırttım. Onların Sivas‟la Kayseri arasında ayrı bir orduda kalmalarına ferman verdim. Böylece düşmanı güven sağlamaya ikna etmek için güvenlik meydanının dairesini genişlettirdim. Eğer senin kişiliğinin cümlesinde biraz gayret ve mertlik olsa, elbette benim savaş meydanıma gelip, benim ordumla savaşacaksın, ezelde ne yazdıysa zuhura çıkar ve gösterilecektir. İnşallah Teâlâ, Mümin insanlara selam olsun. Yazıldı Miladi 1514, Hicri 920 yılın Cemaziyül-evvel ayının sonları, Erzincan Yurdunda” 1025 . Bu mektupta Sultan Selim Ġsmail‟i savaĢa kıĢkırtmaya çalıĢmaktadır, çünkü Ġsmail Selim‟in yazdığı 3 tane mektuba yanıt vermemiĢ ve herkesin geri çekilmelerini emretmiĢtir. Psikolojik acıdan Selim‟in ordusu zor bir durumdaydı. Bu Selim için iyi değildi, çünkü bütün kuvvetiyle kendini hazırlayan Selim, karĢı taraftan hiçbir karĢılık görmemekteydi. Sultan Selim 3. mektupla birlikte hırka, baston, keĢkül, tespih gibi eĢyalar ġah Ġsmail‟e gönderip onu rencide ederek savaĢtan geri çekilmesinin mert kiĢilerin olmadığına dikkat çekmeye çalıĢmıĢtır. Bu esnada Miladi 1514 yılının Temmuz ayının 18. günü (Hicri 920 yılın Cemaziyül-evvel ayının 26. gününde) Kanuni, Erzincan‟a tabi Yassı Çemen‟deki Hasan Bey Çayırı‟na
1024
Hammer Purgsthall, Osmanlı Tarihi,
c. II, s. 837. 1025 Feridun Bey, a.g.e, c. I, s. 355-356; Mucireddin ġeybani, İran-Osmanlı İlişkisi, (Tarih İnceleme Dergisi), 5. Yıl, Tahran 1970, 1-3, Numaralı. 336
bulunduğu sırada ġah Ġsmail, farsça bir mektup yazıp bir elçi “ġah Kulu Akabey Nuker” adında afyonla dolu bir altın kutu ile Sultan Selim‟e gönderdi. Bu mektupta ġah Ġsmail Selim‟e soğukkanlı ve saygılı bir Ģekilde cevap verir ve: Dulkadırlılarla husumette bulunmamıĢ olduğundan bahsediyor sonra Sultan Selim‟in mektubunda yazılan ifadelerini bir padiĢaha yakıĢtırmayıp ġah Ġsmail, edebi terk etmek Sultanların kiĢiliğinde değil, kesinlikle böyle bir mektup Sultandan kaynaklanmamıĢ, belki afyon ile sarhoĢ olmuĢ Sultan‟ın kâtiplerin kalemlerinden çıkmıĢ olduğunu iĢi olabilir diyor. 1026
Ġsmail mektubunu Ġsfehan‟da bir av esnasında yazdığını belirterek Osmanlılarla dostluğundan söz ederek Timur zamanında olduğu gibi memlekete karĢılıklı arız olmasını istemediğini belirtikten sonra Sultan Selim‟e eğer hüsnü kabul edilmeyecek olursa kendisini de savaĢa hazır olduğunu söyluyor. 1027 Sultan Selim, bu mektubu okuduktan sonra öyle öfkelendi ki ġah Ġsmail‟in elçisini öldürdü. Aslında Sultan Selim‟in öfkelenmesine neden olan Ģey ġah Ġsmail‟in vadi hilafına henüz ortaya çıkmamasıydı. Zira Yeniçeri ordusu baĢtanbaĢa Anadolu yarımadasını geçmiĢtiler, her yerde boĢ ve ateĢe verilmiĢ çorak arazide büyük sıkıntılarla karĢılaĢmıĢtılar. Bu nedenle çok yorgun ve rahatsız düĢmüĢlerdi. Fırat Nehr‟ine (Kara Su) yanına geldiği zaman ayaklanmalar göstermekte idi. Sancak Beylari ve vezirlerle birlikte Yeniçeriler de daha ileri gitmeye gönülsüzlüklerini belirttiler. Bu da onların hoĢnutsuzluk ve muhalefine neden oldu. Erzincan‟dan Tebriz‟e kadar
1026
Feridun Bey, a.g.e, c. I, s. 384-385; Hammer Purgsthal, Osmanlı Tarihi,
c. II. s. 837. 1027
Hammer Purgsthal, Osmanlı Tarihi,
c. II, s. 837. Bazı tarihçiler Sultan Selim afyon kullanmaya alıĢkanlığı olduğu için ġah Ġsmail‟in bu sözünden öfkelenip ve elçisini öldürmüĢtür diyorlar. 337
katledilecek yolu 40 merheleye bölünmüĢ eden Sultan Selim‟in daha ileri gitmenin makduratını arzetmek amacıyla Karaman Beylerbeyi Hemdem PaĢa‟yı Selim‟e gönderdiler. Hemdem PaĢa, Sultan Selim‟e abısı Ģehzade Ahmed‟in yerine tahta oturmasında yardım etmiĢti. Ancak ġah Ġsmail ile savaĢmakta kararlı olan Sultan Selim askerlere fena bir örnek olmasından çekindiği bu teĢebbüsü attığı bir nutukla Ģiddetle red ederek Hemdem PaĢa‟yı feda ederek 1028
Yeniçerileri yeniden Ġran‟a istikametinde harekete geçirdi. 1029
1028
Feridun Bey, a.g.e, c. I, s.400; Celal-Zade, a.g.e, 105/a. 1029
Mucireddin ġeybani, a.g.e, s. 233. |
ma'muriyatiga murojaat qiling