Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163


Download 3.2 Mb.
Pdf ko'rish
bet31/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.2 Mb.
#18084
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   41

v. SONUÇ

Ermeni sorunu Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülmesinde yaşa-

nan halklar mücadelesinin en trajik safhasını oluşturur. Ancak bunun 

böyle olmasının nedenleri vardır. Bu nedenleri anlamak için öncelikle, 

Osmanlı İmparatorluğu bünyesindeki halkların ayaklanması ve bu 

ayaklanmanın başarıya ulaşarak ulus-devletlerin kurulması üç temel 

öğeye bağlı olmuştur. 

26  Akter, Ermeni Göçü (1834-1915), s.239.


387

Yrd. Doç. Dr. Bülent UĞRASIZ

 



Ayaklanmanın entellektüel ve operasyonel alt yapısını hazırla-



yacak, yani aydınlanma ve örgütlenmeyi yürütecek, zengin ve okumuş 

bir zümrenin varlığı; 

 



Ayaklanmayı gerçekleştirecek ve ilerdeki ulus-devletin nüvesini 



oluşturacak kitlenin bir yörede yoğun bir biçimde bulunması;

 





Dış destek, yani dönemin büyük güçlerinin desteğinin gerek-

liliği


27

.

Bu çalışmada, Ermeni ayaklanmasında dış desteğin ne kadar önemli 



olduğunu ve dış desteğin Batılı emperyalist güçlerce farklı nedenlerden 

dolayı verilmeyişinin Ermeniler için ne gibi sonuç doğurduğunu görmüş 

olduk. ABD’nin Ermenilere sağladığı dış desteğin, dönemin süper gücü 

İngiltere güdümünde hareket eden ABD’nin Osmanlı Ermenilerine 

yönelik politikası anlatılmaya gayret edilmiştir.

27  Stefanos Yerasimos, Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Sorunu, Türkiye Bilimler 

Akademisi Forumu No:8, Reform Matbaacılık, Ankara 2005, s.9.


388

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1



KAYNAKÇA

AKGÜN, Seçil, “Ermeni Sorunu, Çağdaş Türk Diplomasisi: 200 Yıllık Süreç, Editör İsmail 

Soysal, TTK Yayını, Ankara 1999.

AKTER, Ahmet, Ermeni Göçü (1834-1915), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 

2007. 

ÇAYCI, Abdurrahman, Türk-Ermeni İlişkilerinde Gerçekler, AKDTYK Atatürk Araştırma 



Merkezi Yayını, Ankara 2000.

ÇULCU, Murat, Spekülatif Marjinal Tarih Tezleri, E Yayınları, İstanbul 2004.

ERHAN ÇAğRI, “Osmanlı-Amerikan İlişkilerinin Başlangıcında Temel Faktörler 

(1774-1830)”, Çağdaş Türk Diplomasisi: 200 Yıllık Süreç, Editör İsmail Soysal, Türk 

Tarih Kurumu Yayını, Ankara 1999.

__________, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri,



 

İmge Yayınları, Ankara 

2001.

KOCABAŞOğLU,  Uygur,  Kendi  Belgeleriyle  Anadolu’daki  Amerika:  19.  Yüzyılda 



Osmanlı 

İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları, Arba Yayınları, İstanbul1989.

ŞİMŞİR, Bilal N., Ermeni Meselesi 1774-2005, Bilgi Yayınevi, Ankara 2007. 

URAS, Esat, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, İstanbul 1976.

YERASİMOS, Stefanos, Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Sorunu, Türkiye Bilimler 

Akademisi Forumu No:8, Reform Matbaacılık, Ankara 2005.


389

Okt. Cengiz KARTIN



ERMENİ KOMİTELERİNİN 

FAALİYETLERİ ÇERÇEvESİNDE ERMENİ 

MİLLİYETÇİLİĞİNİN DOĞUŞU

Okt. Cengiz KARTIN

Erciyes Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü, Talas/Kayseri-TÜRKİYE

Tlf.: 0 352 4374937 / 12002, e-posta: ckartin@erciyes.edu.tr


390

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1



ÖZET

Millet: bir insan gurubunun ortak bir geçmiş ile birlikte oluşturduğu 

gelenek, görenek, dil ve kültür birlikteliğini ifade eden en genel tanımdır. 

Fransız İhtilalinin patlak verdiği 1789 yılına değin dünya genelinde görüne 

imparatorluk şeklindeki yönetimler bu tarihten sonra meydana gelen geliş-

meler neticesinde yerlerini milli devletlere bırakmışlardır. Osmanlı Devleti, 

Fransız İhtilali’nin bu yöndeki etkisini en çok hisseden devletlerden biri 

olmuştur.

Hızlı bir gerileme süreci içerisine giren Osmanlı Devleti, kötü gidişata 

dur demek adına attığı adımlarda doğru politikalar üretemediği için kendi 

vatandaşları ile kavgalı hale gelmiştir. Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı 

Devleti’nin kavgalı olduğu topluluklardan birisi de Ermeniler olmuş; devlet 

ve ona tabi Ermeni topluluğu arasındaki bu kavgada temel neden Fransız 

İhtilali sonucunda ortaya çıkan milliyetçilik duyguları çerçevesinde Erme-

nilerin kendi devletlerini kurma düşüncesi gibi gözükse de, Batılı devletlerin 

Osmanlı ülkesindeki çıkarlarını korumak için bu cemaati bir maşa olarak 

kullanma politikaları üzerine oturmuştur. 

Batılı devletler, Ermeni topluluğu içerisinde milli duyguları kullanarak 

onları devlete isyan ettirme gayreti içerisine girmişlerdir. Bu gayretle Ermeni 

milliyetçiliğini canlandırmak için birçok vasıta kullanmışlardır. Ermeni 

komiteleri bu vasıtalardan biri olmuştur. 

Komitelerin Ermeni milletini bir araya getirmek maksadı ile gerek 

Osmanlı ülkesinde gerekse Avrupa ve Amerika’da özellikle gazeteleri kul-

lanarak yapmış oldukları çalışmaklar konumuzun bir başka yönünü oluş-

turmaktadır.

Tebliğimizde bu çerçevede konunun ortaya konulabilmesi için Batılı 

devletlerin Ermeni komitelerine bakış açıları üzerinde de ayrıca ehemmiyetle 

durulacaktır.



 

391

Okt. Cengiz KARTIN

Millet: bir insan gurubunun ortak bir geçmiş ile birlikte oluştur-

duğu gelenek, görenek, dil ve kültür birlikteliğini ifade eden en genel 

tanımdır. Fransız İhtilali’nin patlak verdiği 1789 yılına değin dünya 

genelinde görülen imparatorluk şeklindeki yönetimler, bu tarihten sonra 

meydana gelen gelişmeler neticesinde yerlerini millî devletlere bırak-

mışlar, bu cümleden olmak üzere Osmanlı Devleti de, bu ihtilalden en 

fazla etkilenen devletler arasında yerini almıştır.  

Hızlı bir gerileme süreci içerisine giren Osmanlı Devleti yetkilileri, 

kötü gidişata dur demek için çeşitli adımlar atmışlar; ancak, gerek dev-

letin içerisinde yer alan ulusların milliyetçilik ilkesinden etkilenerek 

bağımsız olma düşünceleri, gerekse Osmanlı Devleti’ne bir son vermek 

isteyen yabancı devletlerin gayreti neticesinde Osmanlı halkları arasında 

yüzyıllarca devam eden dostluk, yerini nefrete bırakmaya başlamıştır. 

Bildirimizin ana konusunu teşkil eden Ermeni cemaati de bundan en 

fazla etkilenen cemaatlerden birisi olmuştur. 

Tarihi 1500 yıl eskiye kadar giden Türk-Ermeni ilişkilerinde çeşitli 

dönemlerde küçük bazı olumsuz etkileşimler olsa da genel görünümde 


392

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Türk-Ermeni ilişkileri 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na değin dostluk 

ve karşılıklı güven esası üzerine bina edilmiştir. 

19. asrın son çeyreğinde Ermeni cemaati arasında başlayan gerek 

milliyetçilik akımlarının etkisi, gerekse büyük devletlerin Osmanlı 

Devleti’ni parçalamak maksadı ile Ermenileri kullanma siyasetleri neti-

cesinde; iki toplum arasında 20. asrın ilk çeyreğinde doruk seviyesine 

ulaşacak olan nefretin ilk tohumları bu dönemde atılmıştır. 

1870’lerden itibaren Ermeniler bir takım komiteler kurarak milli-

yetçilik fikrinin kendi aralarında yayılması için çalışmaya başlamışlardır. 

Bu çerçevede ilk komite Van’da Kara Haç ve Armenekan, Erzurum’da ise 



Vatan Korucuları adları ile kurulmuştur. Kara Haç komitesinin kurucusu 

Portakalyan adlı bir öğretmendir. Ermenileri kışkırtarak bölgesinde 

karışıklık çıkarttığı için Osmanlı Devleti tarafından sınır dışı edilen 

bu kişi, Fransa’ya yerleşmiş ve burada çıkartmaya başladığı Armenekan 

adlı gazete ile Ermeniler arasında kan dökmeden hürriyet elde edilmez 

söylemini yerleştirmeye çalışmıştır

1



Ermeniler, milliyetçilik akımının yayılması için sadece komiteler 



kurmamışlardır. Bunların yanında çeşitli illerde ve çeşitli adlarda der-

nekler de kurmuşlardır. Bunların bir kısmı şunlardır: 

Van’da 

 

: Araratlı, 



Muş’ta 

 

: Okul Sevenler ve Doğu,



Erzurum’da  

: Milliyetçi Kadınlar.

Daha sonra bu cemiyetler birleşerek (Milliyetçi Kadınlar Derneği 

hariç) Ermenilerin Birleşik Cemiyeti’ni kurmuşlardır

2

.

Kurulan bu Ermeni komiteleri kendi cemaatleri arasında milliyetçilik 



akımını yaymak ve bağımsız bir devlet kurmak maksadı ile çeşitli yön-

temlere başvurmuşlardır. Bu yöntemleri 3 ana başlık altında incelemek 

mümkündür. Bunlar:

1. Komiteler aracılığı ile tedhiş hareketlerinde bulunmak; böylelikle 

Avrupalı devletlerin dikkatini Osmanlı ülkesine çekerek kendi adlarına 

bu durumdan yarar sağlamak,



Asılsız Ermeni İddiaları ve Ermenilerin Türklere Yaptığı Mezalim, Ankara Ticaret 

Odası (ATO) Yayını, Ankara 2001, s.33.



Asılsız Ermeni İddiaları ve Ermenilerin Türklere Yaptığı Mezalim, s.33.


393

Okt. Cengiz KARTIN

2. Avrupa kamuoyunu etkilemek maksadı ile gazeteler başta olmak 

üzere çeşitli basın-yayın organlarını kullanmak,

3. Başta Bulgar komiteleri olmak üzere Osmanlı ülkesi dışında kurul-

muş olan diğer komite ve cemiyetler ile işbirliği içerisine girmek.

Ermeni komiteleri, başta Rusya olmak üzere büyük devletler tarafın-

dan çok ciddi yardımlar sağlanarak geliştirilmişlerdir. Rusya’nın, gerek 

1887’de Hınçak Komitesi’nin Cenevre’de ve gerekse Tiflis’te 1890’da 

Taşnak Komitesinin kurulmasında birinci derecede rol sahibi olması 

da bu durumun bir tezahürüdür

3



Geliştirilen bu Ermeni komiteleri sadece kendi milletlerinden olan 

insanlarla değil; fikir birlikteliği yaptığı çeşitli örgütlerle de işbirliği içe-

risinde olmaktan geri kalmamıştır. Bu duruma Jön Türklerle müşterek 

olarak yapılan toplantı ve çalışmaları örnek göstermek mümkündür

4

.

8 Teşrin-i Sani 1314 (20 Kasım 1898) tarihinde Beyoğlu mutasarrıfı 



Safer Bey tarafından hükümete gönderilen telgrafta Ermeni komiteleri 

ile birlikte Jön Türklerin Paris, Cenevre ve Londra’da müşterek kongreler 

düzenleyeceklerini bildirilmiş ve bunun için hükümetin Avusturya ve 

Almanya hükümetleri nezdinde Osmanlı hükümeti ile birlikte hareket 

etmelerinin sağlanması üzerinde durulmuştur. Verilen bilgilere göre 

dönemin siyaseti gereği Osmanlı Devlet yöneticileri, Avrupalı Devletler 

nezdinde ancak denge siyaseti ile ayakta kalabileceğini düşünmektedir. 

Yukarıda ifade ettiğimiz Almanya ve Avusturya devletlerinin Osmanlı 

Devleti ile birlikte hareketlerinin sağlanmasına yönelik istekte bunun 

bir kanıtı olsa gerektir

5



Yine aynı belgede dikkatimize çeken başka bir hususta Hınçak 



komitesi reislerinden olan Vardebardikof adlı kişinin Kumkapı hadise-

sinden iki ay sonra Beyoğlu’nda tutuklanmasının ertesinde odasından 

çıkarılan belgeler ile birlikte Hınçak komitesinin mühür ve nizamna-

mesinin tespitinde kendisinin Rus uyruklu olması hasebiyle, Rusya 

Konsolosunun da olay yerine çağrılması ve yakalanan evraka imza 

koydurulması hadisesidir. 



Asılsız Ermeni İddiaları ve Ermenilerin Türklere Yaptığı Mezalim, s.34-35.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Y.PRK.UM., Belge No: 44/47; Y.PRK.TKM.



Belge No:42/30.

BOA, Y.PRK.UM., Belge No:44/47.



394

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Burada ele geçirilen Hınçak komitesi nizamnamesinde yer alan 

bilgilerin içerisinde hükümetsizlik, dinsizlik ve nikahsızlık, komitenin 

hangi amaçlara matuf faaliyetler içerisinde yer aldıklarının da bir gös-

tergesi olarak karşımızdadır. 

Beyoğlu mutasarrıfı Safer Bey Bâb-ı Âli’yi havaya uçurmak için 

bir teşebbüs içerisinde olan Serkis ve eşinin yine kendisi tarafından 

tutuklanarak mahkemeye sevk edildiğini, yapılan tahkikat sırasında 

insan öldürmenin din ve Ermenilik ile ne gibi bir ilgisinin olup olmadığı 

sualine Serkis’in din ve kitap tanımadığı itirafı belgelerde kayıtlı bir 

başka durumdur. 

Bâb-ı Âli olayından sorumlu olan Serkis’in verdiği bilgiye göre 

Hınçak komitesi üyelerini iki kısma ayırmak mümkündür. Bunlar genel 

komiteciler ve özel komiteciler. Bu ayrımda kendisini feda edip devlet 

başkanları düzeyinde suikastlar yapabilecekleri genel komiteciler, kendi 

memleketlerinde anarşi başta olmak üzere çeşitli hareketlere cüret 

ederek Ermeni meselesinin duyulmasının sağlanması yolunda çalışma 

yapanları ise özel komiteciler diye sınıflandırmışlardır

6



28 Eylül 1311 (10 Ekim 1895) tarihinde hazırlanan rapora göre 

Ermenilerin ihtilal ve kan dökmek sureti ile milliyetçilik akımını yayma 

düşüncelerinin bir tezahürü olarak Bâb-ı Âli’ye saldırma planları içe-

risinde oldukları; bu saldırı esnasında rast geldikleri Müslümanları 

da öldürme emelinde bulundukları İçişleri Bakanlığı’na bildirilmiştir. 

Bu ihbar üzerine İstanbul Polis Müdürü Hani Bey, Patrik ile görüşmüş 

ve durumu bildirmiştir. Olay neticesinde Patrik, durumdan haberdar 

olduğunu ancak kendi sözünün dinlenmediğini ifade ederek nazik bir 

şekilde olaylara karışmamak tarafında yer alacağını ifade etmiştir

7



Bu görüşmeden bir gün sonra Ermeni komitecilerin Patrikhanede 

bir toplantı yaparak hareketlerinin nasıl cereyan edeceğine yönelik 

kararlar alması ise oldukça ilginç bir durum arz etmektedir. Bir gün 

evvel Patrik, Polis Müdürü ile yaptığı görüşmede kendisinin sözünün 

dinlenmediğinden yakınır iken; bir gün sonra hem de kendisinin tam 

anlamı ile hakim olduğu yer olan patrikhanede isyan hazırlığının ger-

çekleştirilmesini patriğin iyi niyeti ya da kendi ifadesi ile iktidarsızlığı 

olarak değerlendirmek yanlış bir düşünce olur. 

BOA, Y.PRK.UM., Belge No:44/47.



BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47.



395

Okt. Cengiz KARTIN

Patrikhanede yapılan son hazırlıklar neticesinde buradan çıkan 

Ermeni komiteciler Nuriosmaniye ve Tavuk Pazarı yolu ile Bâb-ı Âli’ye 

doğru ilerlemişler ve yapılan bütün uyarılara kulak asmamışlardır. 

Osmanlı Devleti yetkilileri ise buraya kolluk kuvveti göndermeye başla-

yınca olaylar iyice büyümüş ve çekilen silah ve bıçaklar ile başta jandarma 

alayı meclis azasından Binbaşı Servet Bey olmak üzere bir çok Müslü-

man öldürülmüştür. Yalnız burada önemle üzerinde durulması gereken 

nokta, isyancıların Yaşasın Ermenistan diye bağırmaları ve ahaliye sizi 

mahvedeceğimiz gün bugündür yollu tehditleridir. 

Komitecilerin Feroz Ağa camii civarından geçmekte olan öğrencileri 

de yaralamaları, olayların ne boyutlara ulaştığını göstermesi açısından 

hayli ilginç bir durum arz etmektedir. 

Kara Kemerek Ermeni kilisesi ve Galata’da bulunan kimi Ermeni 

hanelerinden atılan silahlar ile olaylar gece de devam etmiştir. Bütün 

bu olaylar sonrasında tekrar Ermeni patriğinin kapısı çalınmış, patri-

ğin olaylara müdahale etmesinin mümkün olmaması halinde en azın-

dan ruhani ve cismani meclis azalarından birer kişinin komitecilerle 

konuşarak onları iknaya çalışması istenmiş ise de bu talepte olumlu 

karşılanmamıştır. 

Ertesi gece Patrik kendi iradesi ile komite üyelerine birer yazı gönde-

rerek bu hareketlerinden vazgeçmelerini istemişse de olaylar çığrından 

çıktığı için bu istek bir işe yaramamıştır. Burada patriğin kendisinin git-

meyerek sadece yazılı bir metin ile bu işin halledilebileceğini düşünmesi 

oldukça tuhaftır. Ancak işin daha tuhaf olanı Osmanlı Devleti idareci-

lerinin patrikten medet ummaları ve isyan eden komiteciler hakkında 

yasal herhangi bir işlem yapılmayacağı yönündeki teminatlarıdır

8



Osmanlı Devleti idarecileri olayı o dereceye vardırmışlardır ki Unci-



yan Apik Efendi ve Nuryan Efendiler olay esnasında Patriği ikna için 

gönderilmişlerdir. Tuhaflığa bakın ki gönderilen bu kişiler Ermeni, bu 

kişilerin ikna edecekleri kişi Ermeni Patriği ve Ermeni patriğinin de 

ikna edeceği kişi Ermeni komitecileri. Devletin o dönemki zafiyetini 

göstermesi ve başta Ermeni Patriği olmak üzere Ermeni komitecilerinin 

kendilerine ne kadar güven duyduklarına yönelik dikkatle izlenmesi 

gereken bir tablo.

BOA, HSD.AFT., Belge No: 44/47.



396

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Unciyan ve Apik Efendilerin Patrik ve komite reisleri ile yaptıkları 

görüşmeler neticesinde bir nebze olsun durulan olaylar, ertesi günü 

yine komitecilerin tahrikleri ile yeniden canlanmıştır. Kasımpaşa, Eyüp, 

Feriköyü, Kara Kemerek, Taşhanı ve civarında eş zamanlı olarak başla-

yan isyanlara öncülük edenlerden Leon ve Rupen: Mahmut ve Kazım 

isimli Müslümanları da yaralamışlardır. Bunun akabinde olaylar tekrar 

büyümüş ve Beyoğlu Balık Pazarı Ermeni kilisesine toplanan komite-

cilerin üzerine jandarma gönderilmiştir. Her ne kadar bu kuvvet sevk 

edilmiş ise de bunların hareketleri öncesinde Beyoğlu mutasarrıf mua-

vini ve jandarma tabur kumandanıyla birlikte, jandarma karakolhane-

leri müfettişinin tavsiyesi işe yaramamıştır. Bu isyan devam ederken 

Meclis-i Cismani azasından Boyacıyan Ohannes Efendi bahçesine hırsız 

girdiği gerekçesi ile etrafa ateş etmiş ve bu olay da adeta yangına körük 

olmuştur


9

Esasında isyan etmek emelinde olan komite reislerinden Unciyan 



Agop, Mihran Damatyan ve Hınçarsom adlı kişilerin isyandan bir gün 

önce ele geçirilmesi ile birlikte alınan ifadelerinde Ermenilerin hede-

finin bir ay süreyle burada kargaşalık çıkarmak olduğu, rast geldikleri 

Müslüman ahaliyi katle karar verildiği ve bu arada devlet organlarının 

da basılarak tam bir kaos ortamının hedeflendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca 

yine ifadelerinde isyancı elebaşlarının patrikhane kilisesinde Havork-



noyuk yani Hz. İsa’nın kanı üzerine yemin ettiklerini de belirtmeleri, 

Ermeni komite reislerinin ne derecede gözlerinin dönmüş olduğuna 

bir kanıt olsa gerektir. Yalnız burada ilginç bir durum daha vardır ki o 

da Ermeni komitecilerin kendilerini kurtarmaları için eşlerinden İran 

sefarethanesini kullanarak kendileri için Osmanlı nezdinde İran hükü-

metinin girişimde bulunmasını istemeleridir.  

Bu isyan sırasında ise Zabıta istihbaratçıları olarak görev yapan 

Sorkar  ve Dikran, memur olan Tütünciyan Muğterdic ve Hıçarsom’un 

yaralanmaları Ermenilerin ne denli gözlerinin dönmüş olduğuna kanıt-

tır. Yalnız, Patrikhanenin olaylarla ilgili olarak öldürülen bu insanların 

komiteciler tarafından değil de Kürtler tarafından öldürüldüğü iddiası 

ise oldukça dikkat çekicidir

10





BOA, HSD.AFT., Belge No: 44/47.

10  BOA, HSD.AFT., Belge No: 44/47.



397

Okt. Cengiz KARTIN

Bir başka durum ise Ermeniler arasında devlete sadakatle bağlı olan 

kimselerin komiteciler tarafından uzak hedefe ulaşmakta düşman olarak 

algılanıp tehdit edilmeleri, yaralanmaları ya da öldürülmeleri komite 

mensuplarının bağımsız bir Ermenistan hedefine ulaşmakta gözlerinin 

ne kadar dönmüş olduğunun bir kanıtı olsa gerektir. Bu duruma birkaç 

örnek vermek gerekir ise Avukat Haçik, Gedik Paşa Kilisesi Başpapazı 

Dacad Vartabet, tüccar Karagözyan, kandilci Onnik, Apik Unciyan, polis 

memuru Markar, Meclis-i Ruhani üyesi Mampre Vartabet, Mıgırdıç 

Tütüncüyan komitelerce katledilen sadece birkaç Ermeni’dir

11



İsyan gününde dükkanlarını açan Ermeni esnafın da bu cümle-

den olmak üzere tehdit edildikleri, bu tehdide boyun eğmeyerek hala 

dükkanlarını açmaya devam edenlerin dükkanlarının yağma ve tahrip 

edildiği de yine kayıtlarda mevcuttur. Ermeni esnaf Bedros, hem kendi-

sinin hem de kilise azasından Avanik’in komitecilerin tehdidine boyun 

eğmediklerini; Avanik’in, patrikhaneye götürülerek işkence gördüğünü 

ve kendisinin ise zor bela kurtulduğunu ifade etmiştir. 

Yine başka bir esnaf olan Artin’in ise Galata Kilisesine kapatılması 

ve kendisini kilisenin penceresinden atarak canını zor kurtarması ise 

sadece patrikhanenin değil patrikhaneye bağlı olan kiliselerin de işin 

içerisinde ne denli faaliyette bulunduklarını göstermektedir.

Başta Avusturya devletinin olmak üzere diğer Avrupalı devletlerin 

Ermenilerin Osmanlı Devleti tarafından sistematik bir şekilde katledil-

diği iddiaları üzerine Osmanlı Devleti, olaylar sırasında sadece Müslüman 

vatandaşların değil, olaylara karışmamış olan Ermeni vatandaşların da 

can ve mal emniyetlerini sağlamak için güvenlik güçlerinin cansiperane 

gayret sarf ettikleri, yaralananlara gerekli yardımın yapıldığı, ölenlerin ise 

kendi dini ayinleri çerçevesinde defnedildiklerini bildirmişse de, bu beya-

nat büyük devletlerce inandırıcı bulunmamıştır. Onlara göre Osmanlı 

Devleti idarecileri Ermenileri katletmek için fırsat kollamaktadır. Bu 

bakış açısı hâkim ve devamlı bir görüş olduğu müddet içerisinde Osmanlı 

Devleti’nin ne yaparsa yapsın inandırıcı olması mümkün değildir. 

Ermeni komitecilerinin Osmanlı ülkesinde bu denli rahat faaliyet 

içerisinde olmalarında maddi olarak kendilerine yeter olmaları da önemli 

bir husustur. Bu yeterlilikte bir yandan Osmanlı Devleti’ni Ermeni azın-

lığa vahşet uygulamakla suçlayan büyük devletlerin finansmanı önemli 

11  Gökhan Balcı, 

 Türkler Soykırım Yaptı mı?, Truva Yayını, İstanbul 2007, s.135.


398

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

rol oynarken, bir yandan da komitecilere gazeteler aracılığı ile kamuoyu 

oluşturma imkanının verilmesi, kitaplar yayınlattırılması gibi hususlar 

da destekleyici unsur olarak karşımızda durmaktadır

12

.



Bu isyana Avrupalı devletler ve Rusya’nın yanında Amerika Bir-

leşik Devletleri’nin de oldukça ilgi ve alaka göstermesi konunun ne 

denli önemli olduğunu göstermektedir. New York’ta basılan Haselik 

adlı Ermenice gazetenin 1 Eylül 1895 tarihli nüshasında -yani isyan 

çıkmadan 18 gün evvel


Download 3.2 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling