Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163
Download 3.2 Mb. Pdf ko'rish
|
Mic:46, Roll:60, Vol:61, American Legation, Constantinapole to Secretary of State December 10, 1895. 474 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ve Osmanlı Devleti’ni kötüler nitelikler taşıyan bu yazıların, misyo- nerlere ait olduklarını ispatlamaya çalışması ve bu konuda Amerikan hükümetine şikâyette bulunması da dikkate değerdir 42 . 30 Ekim 1895 yılında New York Herald gazetesinde yayımlanan Türkiye’nin Sorumluluğu başlığını taşıyan makalede, İstanbul’dan gelen Konsolos raporları ve misyoner mektuplarına göre, güvenliğin Babıâli tarafından sağlanama- dığı belirtilmiştir. Yapılan iddialar ve baskılar karşısında, Babıâli Türk hâkimiyetinin olduğu her yerde, Amerikan misyonerlerinin güvenliğinin sağlanacağı teminatını son defa sert bir şekilde yanıt vermiştir 43 .
politikasına bağlı olarak Amerikan misyonerlerine yaklaşımlarında zamana göre farklılıklar görülmüştür. 1830 Dostluk Anlaşması’nın imzalanmasının hemen akabinde Amerikan dış siyasetine de bağlı olarak Amerikan diplomatları misyonerlere yakın davranmıştır. Fakat 1890’lardan itibaren özellikle de Ermeni isyanlarının çıkması ve bu isyanlarda Amerikalı misyonerlerin de etkili olduğunun Osmanlı Devleti tarafından bilinmesi üzerine, iki ülke arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi Amerikalı diplomatların kendilerini misyonerlerden uzak tutmalarına neden olmuştur. Misyonerler de Amerikan Elçilerinin kendilerine sahip çıkmadıklarını söyleyerek onları sadece dışişlerine değil Amerikan Baş- kanına da şikâyet etmişlerdir 44 . Amerikalı misyonerler, sadece Osmanlı yetkilileri ile değil, zaman zaman da kendi konsolosları ile de anlaşmazlık içine girmişlerdir 45 .
lığı tarafından uyarılmışlardır. Örneğin, Van’da faaliyetlerine devam eden Amerikalı misyonerlerin, özellikle Birleşik Devletlerin temsilcisi olarak İstanbul’da bulunan Alexander Terrell’dan şikâyetçi oldukları görülmektedir. Bu konuda Van misyonerlerinden Allen, ...son 12 ay boyunca hareketimizin temsilcisi olarak mektup ve telgraf ile onunla iletişim kurmaya çalıştık, hükümet temsilcimiz olarak hiçbir şekilde cevap ya da bilgi alamadık. Biz Türkiye’de en kötü yönetilen vilayette yaşıyoruz. Bu durumda Bay Terrell, Amerikan vatandaşı olarak haklarımızın farkında olmalı... 42 BOA, HR.SYS., Belge No:55/1. 43 Despatches From United State Ministers To Turkey, Mic:46, Roll:59, Vol:60, November 5, 1895.
44 Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin..., s.151. 45 Deringil, İktidarın Sembolleri..., s.131. 475 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN demiştir. Misyoner Allen bu konu hakkındaki görüşlerini ve isteklerini sadece Amerikan Dış İşleri Bakanlığı’na bildirmemiş, Boston’daki Board merkezini de konu hakkında bilgilendirmiştir 46 . Amerikalı misyonerler, Van’da Amerikan Konsolosluğu’nun olmamasının sıkıntısını sürekli olarak hissettiklerini, fakat Van’da bir İngiliz konsolosunun olmasının güvenliklerinin sağlanması ve isteklerinin temin edilmesi konusunda teminat olduğunu da belirtmişlerdir. Sürekli olarak Boston’a yazdıkları mektuplarda, Van’da neden bir Amerikan Konsolosluğu’nun olmadığını sormuşlardır 47 .
olduğunu konsolosluk yazışmalarından öğrenmekteyiz. Terrell, güven- liklerinin sağlanmadığı konusunda yakınan misyonerlerin, nasıl oluyor da İstanbul caddelerinde huzursuzluk başladığında korunmak için Amerikan Konsolosluğu’na sığındığını ve kendilerini korumadığını iddia eden konsolosun yanında işlerinin ne olduğunu sormaktadır. Amerikan Konsolosu, sadece misyonerlerin can ve mal güvenliklerini temin etmekle kalmadıklarını, ayrıca Amerikan vatandaşı olan Erme- nilerin hapishanelerden alınarak, konsolosluğun araçları ile en yakın Hıristiyan limanlarına ulaşmalarının da sağlandığını, Amerikan Dışiş- lerine bildirmektedir 48 . Terrell, Hıristiyanların Türkiye’den güven içinde ayrılmaları için onlara öğütler de verdiğini söylemekte, fakat verilen öğütleri tutmamaları nedeni ile birçok zorlukla karşı karşıya geldikleri de belirtilmektedir 49 . Hem Amerikan misyonerlerinin mektuplarında, hem de konsolosluk kayıtlarında, can güvenliğinin sağlanamadığı konusunda bir den fazla örneğe rastlamak mümkündür. Özellikle ülkenin stratejik bölgelerinde, misyonerlerin can ve mal güvenliklerinin sağlanamadığı hakkında, kayıtlarda daha fazla bilgi yer almaktadır. Yine Van’da bulunan toplam 7 Amerikalı misyonerin, 12 aydan bu yana güvenliklerinin sağlana- madığından bahsedilmekte ve Eylül 1895 tarihinde Washington’daki Dış İşleri Bakanlığı’ndan İstanbul Amerikan Elçisi Alexander Terrell’a 46 ABCFM Arşivi, 16.7.9., Eastern Turkey Mission, Reel 695, July 10, 1895. 47 ABCFM Arşivi, 16.9.7., Eastern Turkey Mission, Reel 695, July 2, 1895. 48 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:62, Vol:64, November 26, 1896.
49 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll: 62, Vol: 64, January 8, 1897. Dr. Barton’ın New York Times’ta çıkan yazısı. 476 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 gönderilen yazıda, elçinin kendisine misyonerlerin korunması, özellikle de Anadolu’nun en stratejik bölgelerinde bulunanların güvenliklerinin sağlanması konusunda başarısız olduğu bildirilmektedir. Bu konuda en kısa zamanda gerekli olanların yapılması da istenmektedir 50 . 1897 yılının Mart ayında, misyonerler Van’da hala tehdit altında olduklarını ve can güvenlikleri sağlanmadığını belirtmekte, Raynolds da sürekli olarak ...en tehlikeli zamanda devletin koruması altında değiliz... demektedir. Amerikalı misyonerler Van’da asayiş sağlanamadığından dolayı, hanımlarını ve çocuklarını daha güvenli buldukları İran’a göndermişleridir 51 . Sivas Amerikan Konsolosu 52 H. M. Jewett da asayişsizliğin nede- nini, bu konuda yapılan harcamaların yeterli olmamasına bağlamış ve Amerikan Dış İşleri Bakanlığı’ndan yardım istemiştir 53 . Ayrıca misyo- nerlerin güvenliğinin sağlanması adına, yarım düzine tüfeğin ve yeterli miktarda cephanenin de Sivas Konsolosluğu’na gönderilmesi gerektiğini bildirmiştir. Konsolosların silah isteklerinin karşılanması konusunda, Amerikan Savaş ya da Deniz Bakanlığı’ndan gerekli desteğin sağlana- bileceği düşünülmüştür 54 . Harput Amerikan Konsolosu Thomas H. Norton 55 ’a göre de, asayiş ancak çevrede bulunan Kürt aşiretleri ile iyi geçinilirse sağlanabilecek- 50 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:167, Vol: 6, September 11, 1895. Misyonerlerin güvenliğinin sağlanması Antep ve Van civarında daha zor. 1896 yılının son ayında bölgede yaklaşık 5.000 kişinin öldürüldüğünü bildiren Allen misyonerlerin bu kadar karışık bir ortam içinde can güvenliğinin sağla- malarının ne kadar güç olduğunu Richard Olney’e rapor etmekteydi. Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:60, Vol:61, January 14, 1897. Maraş’ta da Van’da yaşanan olayların benzerine rastlanmaktadır. Müslümanlar iddialara göre Amerikan misyonunu yağmalamışlar ve İlahiyat Okulu’nu da yakmışlardır.
1895.
51 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:168, Vol:7, March, 31 1897.
52 Açıkses, a.g.e., s181. Sivas Amerikan Konsolosluğu, 20 Kasım 1886 tarihinde açılmıştır. 53 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:2, Vol:2, November 18, 1895.
54 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:1, Vol:1, September 17, 1901.
55 Harput’ta üçüncü Amerikan Konsolosluğu 1895 yılında açılmış ve ilk atanan konsolos Hunter olmuştur. Fakat Hunter Osmanlı hükümeti tarafından tanınma- dığı için yerine 1900 yılında Thomas H. Norton gönderilmiştir. Şimşir,
Propagandasının Amerika...”, s.118. 477 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN tir. Bütün bunların yanında gerekli olan her durumdan yararlanılması, özellikle de asker ve sivil bütün idarecilerle olan ilişkilerin sağlamlaştı- rılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, bölgede yaşayan Amerikalıların geleceği ve güvenliği için de Harput’ta kurulan Amerikan Ticaret Şirketi (American Commercial Agency)’nin önemli olduğu ve mutlaka varlığına devam etmesi gerektiği, konsolos tarafından üzerinde durulan konuların başında gelmektedir. Norton da huzursuzlukların giderek artması, kon- solosluk elemanlarının ve burada yaşayan Amerikalıların güvenliğinin sağlanması için silah istemektedir. Harput Amerikan Konsolosu Nor- ton, silah istenmesinin gerekçelerini şöyle belirtmektedir; Amerikalılar, bölgeden zorla kaçırtıldı ve her şeyleri çalındı, sırtlarında sadece giyecekleri vardı. Anadolu’nun içlerindeki İngiliz konsolosları, Amerikalılara yardım ederek kendilerini korumaları için tüfek ve gerekli materyalleri sağladılar. Amerikalılara silahları kullanmalarını dahi öğrettiler. Fakat yapılanların hepsi şüphe çekti…. Bu belgeden anlaşıldığı üzere Amerikan vatandaşla- rının, özellikle misyonerlerin can güvenliklerinin sağlanması için silah gerekmektedir. Güvenliğin sağlanması konusunda yapılmak istenen diğer çalışma da Doğu vilayetlerinde, özellikle de Bitlis ve Van’da Amerikan Konsolosluğu’nun açılmasıdır. Bu bölgede konsolosluğun bulunmaması, güvenliğin sağlanamamasının en önemli nedenlerinden biri olarak görül- mektedir. Örneğin Bitlis’te güvenlikte olmadıklarını, bu nedenle Van’a gitmek istediklerini beyan eden misyonerler, kendilerinin güvenlikleri- nin İngiliz Konsolosluğu tarafından sağlanacağını bildirmişlerdir 56 .
ğini sağlayamamasının ve baskı altında tutulmalarının bir başka nedenini de, Ermenilere yaptıkları yardımlardan kaynaklandığını düşünmektedir- ler. Amerikalı misyonerlerin iddialarına göre; devletin onları, Kürtlerden ve eşkıyalardan korumamalarının nedeni budur. Misyoner Raynolds, 13 Haziran 1896 tarihinde Boston merkeze yolladığı raporunda Zavallı
56 BOA, A.MKT.MHM., Belge No:619/17. Fakat Bitlis’ten gitmek isteyen misyoner Raynolds ve Cole’un burada olmayıp Muş’a gittiği öğrenilmiş, Bitlis’te bulunan misyoner George da buradan ayrılmak istemediğini söylemiştir. 478 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 kendilerinin de bu nedenle risk aldıklarını belirtmiştir 57 . Misyoner Allen da 14 Kasım 1895 tarihinde yazdığı mektubunda, Ermeniler, Türk yöneticilere güvendiler, onlara itaat ettiler, fakat Türkler ve Kürtler planlı bir şekilde köyleri yağmalamaktan vazgeçmediler 58 diyerek, her alanda asayişin sağlanamamasının sorumluluğunun Türklere ve Kürtlere ait olduğunu söylemiştir. Amerikalı misyonerler Ermenilere yardım ettiklerini, fakat bu yardımların insani yardımların ötesine geçmediğini söylemektedir- ler. Hâlbuki Ermeni ihtilalcilere yardım eden Amerikalı misyonerlerin başında gelen Raynolds’ın, onların gizli yazışmalarına kendi mührünü bastıktan sonra, istenilen yere ulaşmasını sağlamıştır 59 .
yer aldığı ve Ermenilere para yardımı yaparak onları isyana teşvik ettiği 60 .
mamasından değil, Amerikan okullarının ruhsat ve bina izni alama- yışlarından, ithal ettikleri mallardan gümrük vergisinin alınmasından, dinî yayınlarının satışının kısıtlanması 61 ve Hıristiyanlığı kabul eden Müslümanların baskı altında tutulmalarından şikâyet etmektedir. 57 ABCFM Arşivi, Reel 695, June 13, 1896. 58 ABCFM Arşivi, Reel 695, November 14, 1895. 59 Şimşir, “Ermeni Propagandasının Amerika...”, s.117. Van’da faaliyet gösteren misyoner Raynolds, Van’da yaptıkları faaliyetlerden dolayı bazen Osmanlı makam- larınca çağrılır ve yapılan işler hakkında bilgi isterlerdi. Bir gün Raynolds, Osmanlı makamlarınca çağrıldı, bunun nedeni ise Raynolds’ın Van’ın haritasını Amerika’da bulunan bir arkadaşına göndermesiydi. Hâlbuki Raynolds Van haritasını eşine gönderdiğini ve bu olayın beş sene evvel olduğunu iddia etti. Bu harita Raynolds’un mühendis bir arkadaşı tarafından çizilmişti. Burada sorulması gereken soru Ame- rikalı misyonerlerin Anadolu’nun her karışının haritalarını neden çıkardıklarıdır. Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568 Roll:1, No:95, November 15, 1897. 60 BOA, HR.SYS., Belge No:2736/45. Rus Kurmay Heyeti’nden Albay Botyata Hınçak Teşkilatı üyelerinin Amerikalı misyonerlerin açtıkları kurumlarda çalıştıklarını, misyonerlerin yerli Ermeniler ile İhtilal Komitesi arasındaki iletişimi sağladığını belirtir. BOA, Y.PRK.TKM., Belge No:36/27, s.9. 61 Her iki devlet arasında yaşanan sorunlar belli dönemlerde farklılaşma göster- miştir. Örneğin XX. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti ile ABD arasında yaşanan sorunları; Amerikan Sefirliğinin büyükelçilik konumuna yükseltilmesi, ticarî sorunlar, Osmanlı Devleti içindeki Amerikalı dinî, eğitimci ve hayırsever girişim- lerin gördüğü muamele, önceden Osmanlı vatandaşı olup daha sonra Amerikan vatandaşlığına kabul edilmiş olanların İmparatorluğa döndüklerinde karşılaştık- ları sorunlar başlıkları altında değerlendirilebilir. Americus, “Issues Between the
479 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN Osmanlı Devleti sınırları içinde 1840 yılından itibaren yabancı okulların artarak açılmaya başladığı ve 1850 ile 1860’lı yıllarda ise bu artışın ileri boyutlara ulaştığı bilinmektedir. 1869 yılına kadar Osmanlı topraklarında yabancı okulların açılmasını ve çalışmasını düzenleyen bir yasa olmayışı, devletin eğitim sisteminin bozulmuş olması ve en önemlisi de yabancı bir devlet için bir konuda verilen imtiyazın, zaman içinde diğer yabancı devletleri de kapsayacak şekilde genişlemesi yabancı okullarının artarak açılmasının nedenleri arasındadır 62 . Osmanlı Devlet’i, yabancı okullarının sayılarının hızla artmasına karşı yasal tedbirleri almaya ve düzenlemeler yapmaya 1845 yılında başlamıştır. 1845 yılında yapılan düzenleme ile devlet sınırları içinde bulunan bütün okulların sınıflandırması tekrardan yapılmıştır. Hemen ardından 1868 tarihinde Gümrük Nizamnamesi çıkarılmıştır. Bu nizamnameye göre, Yabancı
dinî kitapların da gümrük kontrolüne tabi tutulacağı ve 1895 yılında da gümrüğe gelen her kitabın bir kopyasının inceleneceği yabancı dev- letlere bildirilmiştir. Alınan kararlar sonrası gelen protestolar çok sert olmuş, fakat Osmanlı hükümeti aldığı kararları uygulamaktan vazgeç- memiştir. Malların ve malzemenin uzun süre gümrüklerde bekletilmesi, şikâyetlerin artmasına ve devletin daha fazla baskıya maruz kalmasına neden olmuştur 63 .
Amerikalı misyonerler bir diğer sıkıntıyı da Amerika’dan gelen gaze- teler, broşürler ve kitaplar zamanında ellerine ulaşmadığı konusunda yaşamışlardır. Özellikle kendilerine ait olan bu gibi materyallerin kontrol edilmesinden, çoğaltılmasından ya da doğrudan geri gönderilmesinden şikâyetçidir ve ellerine ulaşanların da İngiliz Konsolosu arayıcılığı ile geldiğini belirtmektedirler 64 . Amerikalıların bu konudaki şikâyetlerine birçok örnek verilebilir. İstanbul İncil Evi’nden gelen kitapların dahi Osmanlı yetkilileri tarafından kontrol edildiği, 18 fiziki coğrafya kita- bına el konulduğu ve el konulmanın gerekçesi olarak da kitapların yasak United States and Turkey”, North American Review, May 1906, Vol:5, Sayı:185, s.44-45. 62 Şamil Mutlu, Osmanlı Devleti’nde Misyoner Okulları, İstanbul 2005, s.300-310 63 İknur Haydar Polatoğlu,
s.17-23-24. 64 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, August 14, 1897.
480 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 bilgiler içermesi olduğu yetkililer tarafından söylenmektedir 65 . Erzurum Konsolosu Bergholz, misyonerlerin Van’da bilhassa mektupların ya da kitapların kontrol edilmesinden, hatta bazı bölümlerinin kesilmelerin- den yakındıklarını, misyoner dergisi olan Missionary Herald’ın dahi elle- rini ulaşmadığını ve bu konudaki bütün şikâyetleri Dış İşleri Bakanı’na ilettiğini bildirmektedir 66 . Bu konu hakkında ayrıca Bergholz’un Van’da bulunan Raynolds’a yazdığı bir mektupta: Misyoner Allen’ın İran’dan gelen eşyaları kontrol edilmiş. Yerel görevlilerin yaptığı bu olay tamamen kanunsuz ve adil değil, Osmanlı hükümeti tarafından zaten basılı yayınlar üzerinde bir uygulama varken, Amerika’dan gelen özel mektupların ve eşyaların gözaltına alınmasını ya da incelenmesini kabul etmesi mümkün değil... Demektedir. Bu durumun özel yaşamı tamamen ihlal etmek olduğu ısrarla belirtilmiştir 67 . Van misyonerlerinden Raynolds ve Allen’ın İran gezisi dönüşünde, Van’da bulunan Osmanlı makamlarınca yanlarındaki ailelerine ait olan özel mektupları incelemek için el konulduğu, Türk sınırında bulunan bu memurların, bagajlarını da inceleme eğilimi gös- terdiği, yapılan aramaların tamamının kişinin özel haklarına saldırı ve adaletsizlik olduğu, Bergholdz’un duruma acilen müdahale ettiği bilinmektedir 68 . Bu durum ile ilgili 4 Ağustos da Bergholz tarafından misyoner Raynolds’a yazılan mektupta, Osmanlı hükümetinin yazılı ve basılı bütün kayıtlar üzerinde sıkı bir kontrol uyguladığı bilinmesine rağmen, Birleşik Devletlerin asla özel mektupları ve eşyaları inceleme, gözaltına alma hakkını asla tanımadığını da bildirmiştir 69 .
nerlerin en büyük sıkıntısı kitapların ellerine ulaşmamasıdır. Özellikle İstanbul’daki sansür mekanizmasının kartpostalları göndermediğini söylemektedirler 70 . Fakat Mardin de bulunan misyonerler, Amerikan okullarına müdahalenin olmadığını, devletin sadece kitaplar ve kart- 65 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:1, September 1897. 66 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, September 31, 1897.
67 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, August 4, 1897. 68 Despatches From United State Ministers To Turkey , T:568, Roll:1, August 8, 1897. 69 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, August 4, 1897. 70 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:681, Roll:2, Vol:2, January 11, 1888.
481 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN postallar konusunda zorluk çıkardığını belirtmektedirler 71 . Amerikalı misyonerlerin yayın yapma, satma ve kendilerine gelen kitapları ellerine ulaşmaması konusunda yaptıkları şikâyete rağmen, misyoner H. O. Dwight, İstanbul’da rahatlıkla ve ucuz olarak İncil satıldığını; satıcıların kendilerine sorulan soruları rahatlıkla cevapladığını söylemektedir 72 .
olduğu gibi bu konuda da düşmanca tavır sergilemektedirler 73 . Amerikan hükümeti her ne kadar Doğu Sorunu’nun dışında kalmak istese de, özellikle 1890’lı yıllardan itibaren Ermenilerin ayaklanmaları sonucunda, bazı bölgelerde Amerikalı misyonerlerin zarar gören malla- rının tazmin edilmesini istemiştir. Bu durum her iki ülke arasında bazı krizlerin yaşanmasına neden olmuştur. Amerikan hükümeti, yaklaşık 100.000 dolar tazminat istemiş ve başkan Cleveland’da Amerikan gemile- rinin Osmanlı sularına gönderilmesi hakkındaki talimatı vermiştir. Ocak 1896 yılında Amerikan Senatosu Dış İşleri Komisyonu’nun aldığı karar uyarınca, tazminatın karşılanması için gerekli adımların atılması ile ilgili kararlar alınmıştır. Amerikan hükümeti ve kamuoyundan gelen baskılar sonucunda 1901 yılının Haziran ayında istenilen miktar ödenmiştir 74 . 1895 yılında, bu konu hakkında ayrıca Washington Sefareti’nden Hari- ciye Nezareti’ne çekilen telgrafta şöyle denilmektedir: Anadolu iğtişaşı zarar gören Amerika misyonerlerinin zararlarını tazmin hususunda Babıâli’den Osmanlı memurlarına emir veril- mişse de, memurların bu emirleri yerine getirmediklerini Amerikan hükümeti bildirmiş ve bunun tazminini istemiştir... 75 .
yonerlerin sıkıntılarının hala devam ettiği, misyonerlerin sorunlarını 71 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:681, Roll:2, Vol:2, January 21, 1888. 72 H. O. Dwight, Constantinople and Its Problems- Its People, Customs, Religions and Progress, London, s.250-256. 73 BOA, HR.SYS., Belge No:65/48. 74 Şimşir,
Download 3.2 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling