Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163


Ağustos  1987, Cilt LI, Sayı 200, s.933. 7  Mine Erol, “Amerika’nın Tunus ile Olan İlişkileri”, Ankara


Download 3.2 Mb.
Pdf ko'rish
bet38/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.2 Mb.
#18084
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   41

 Ağustos 

1987, Cilt LI, Sayı 200, s.933.

Mine Erol, “Amerika’nın Tunus ile Olan İlişkileri”, Ankara



 Üniversitesi Dil, Tarih 

ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt XXX, Sayı 1-2, Ankara 1982, s.176-178; Kuran, 

XIX. Yüzyılda Osmanlı..., s.39. Amerikalılar 1816 yılından itibaren Garp Ocakları’na 

vergi ödememişlerdir.

Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin..., s.96.



Herbert Brown Ames, “Turkish-American Treaty Relations”, The American Political 



Science Review, Vol:22, No:3, August 1928, s.711-721.

466

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

zengin bir Ermeni nüfusunun ortaya çıkmasına neden olmuş ve zengin 

Ermeni burjuvazisine misyoner okullarında yetişen eğitimli Ermeniler 

de eklenince, Osmanlı Devleti’nin bu dönemde yaşadığı bunalımlar daha 

da derinleşmiştir

10

. Her iki devlet arasında resmî ilişkilerin kurulması 



kolay olmamıştır. Her defasında ilk adımı atan Amerika olmuştur. Çünkü 

güçlü devlet olmanın yolunun yeni pazarlar elde etmek olduğunu bilen 

Amerikalı siyasîler, bu konuda gerekeni yapmaktan çekinmemişlerdir

11



1830 yılında dostluk anlaşmasının imzalanması ile en ziyade müsaa-

deye mazhar millet statüsünü kazanan ABD, kapitülasyonlar ile verilen 

haklardan da yararlanarak İngiliz ve Fransız tüccarları ile aynı gümrük 

tarifelerinden yararlanmaya başlamış; Osmanlı limanlarında konso-

losluklar açabilme ve Karadeniz’e serbestçe çıkabilme hakkına sahip 

olmuştur. Fakat iki ülke arasındaki ticarî ve siyasî ilişkilerde istenilen 

düzey sağlanamamıştır

12



Osmanlı Devleti ile ABD arasındaki ilişkilerin başlaması ve gelişme-



sinde Amerikalı tüccarların ne kadar payı varsa, Osmanlı topraklarına 

Hıristiyanlık inancını yaymak amacı ile gelen Amerikalı misyonerlerin 

de o kadar etkisi vardır. XIX. yüzyılda Amerikan misyonerlerin Osmanlı 

topraklarında faaliyetleri ve bu faaliyetlerin iki ülke arasındaki ilişkileri 

nasıl şekillendirdiğinin anlaşılması adına değerlendirilmesi gerekmek-

tedir. Birçok tarihçi, misyoner hareketlerini uluslararası ilişkilerde 

önemli bir faktör olarak tanımlamaktadır. Bu açıdan değerlendirildi-

ğinde; misyoner faaliyetler ikili ilişkileri dar anlamda askeri ve siyasî 

tarih ile, geniş anlamda ise kültürlerin birbirleri ile etkileşimi çerçeve-

sinde etkilemektedir. Özellikle, 1890’larda dinsel grupların ve misyoner 

organizasyonlarının hareketlerinden etkilenen Amerikan politikası, 

Osmanlı Devleti ile olan ilişkilerde saldırgan bir tutum içine girmiştir. 

Misyonerlik faaliyetlerinde bulunan kurumlar, saldırgan Amerikan poli-

tikasının oluşmasını sağlamışlardır. Bu organizasyonlar farklı yöntemler 

kullanarak ilk önce, Amerikan kamuoyunun fikirlerini değiştirmişler 

ve sonra dış politikada karar vericileri etkilemişlerdir. 1897 yılının 

Aralık ayında İstanbul’da bulunan Amerikan elçisi James B. Angell’in 

10  Şenol Kantarcı, ABD’de Ermeni Toplumu ve Türkiye’ye Yönelik Lobi Faaliyetleri

s.305.

11  Kuran, XIX. Yüzyılda Osmanlı..., s.287-289.



12  Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin..., s.161; kapitülasyonlar hakkında daha detaylı 

bilgi için bkz. Mehmet Emin Elmacı, İttihat- Terakki ve Kapitülasyonlar, İstanbul, 

2005.


467

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

Washington’a telgraf çekerek Amerikan gemilerinin Sultanın penceresi 

önünden geçerek ona görünmesini istemesi ve bu yolla misyonerlerin 

zararlarının karşılanacağı düşüncesi Amerikan yayılmacılığı ile Amerikan 

misyonerliği arasında ilişkiyi gösteren en iyi örnektir

13

.

Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri sadece Osmanlı Devleti ile ABD 



arasındaki ilişkileri şekillendirmekle kalmamış, İmparatorluk içinde 

yaşayan sadık tebaa Ermeniler arasında milliyetçi fikirler uyanmasına 

da neden olmuş ve devlete karşı gelerek ayaklanmışlardır. 1829 yılında 

yapılan Malta toplantısından itibaren Ermeniler arasında çalışılmasına 

ve istasyonlar kurulmasına karar verilmiştir

14

. Osmanlı Devleti’nin içinde 



bulunduğu siyasî ve ekonomik çöküntü de, Ermenileri etkilemiş ve Ame-

rikalı misyonerin hedefi haline getirmiştir. Önemli olan Ermeniler için 

yapılacak işlere doğru taraftan başlanılmasıdır. 1892 yılında Amerikalı 

bir misyoner Sorun Ermeniler için mümkün olan en yararlı işi hangi yoldan 



yapacağımızdır? Onlarla ilgili olarak işe doğru uçtan başlamak için ilkokullar 

açmalıyız… demiştir

15

.  Devletin eğitimli insana duyduğu ihtiyaç, sağlık 



alanında yeterli hizmeti sadece gayr-i Müslimlere değil Müslüman halka 

da götürememesi, merkezden uzak bölgelerde özellikle Doğu ve Güney-

doğu Anadolu’da güvenliği sağlayamaması Amerikalı misyonerlerin 

Ermenileri etkileri altına alma yollarını bulmalarını kolaylaştırmıştır. 

Okulları, hastaneleri, çocuk yuvaları ve yetimhaneleri ile Ermenilere 

ulaşmışlar ve onları kopmaz bağlarla kendilerine bağlamışlardır

16

.

Ermeni milliyetçiliğin oluşmasında Amerikalı misyonerlerin etkileri 



yadsınamayacak kadar fazladır. Amerikan okulları ise, Ermeni milli-

yetçiliğinin temellerinin atıldığı kurumların başında gelmektedir. Bu 

okullarda Ermenilere milli tarihleri, edebiyatları ve Ermenice derslerinin 

okutulması Ermeni milliyetçiliğinin doğuşundaki en önemli etkendir. 

Bu okullarda özellikle Ermenicenin öğretilmesine büyük önem verilmiş; 

Cyrus Hamlin, Ermeniceyi kil ve demir olarak bulduklarını fakat altın ola-

rak bıraktıklarını söylemiştir

17

. Amerikan okullarında eğitim alan gençler 



Müslüman komşuları ve yüzyıllarca hâkimiyeti altında yaşadıkları devlet 

13  James Elden Reed, “American Foreign Policy, The Politics of Missions and Josiah 

Strong (1890-1900)”, Church History, June 1972, Vol:41, No:2, s.230-233.  

14  Fred Field GoodsellThey Lived Their Faith, Boston 1961, s.414-415.

15  Dilşen İnce Erdoğan, Amerikan Misyonerlerinin Faaliyetleri ve Van Ermeni İsyanları 

(1896), İstanbul 2008, s.116.

16  Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika, Ankara 2000, s.68-70.

17  Cyrus Hamlin, My Life and My Times, Boston, 1924, s.214.


468

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

ile olan ilişkilerini değerlendirmeye başlamışlardır. İçinde bulundukları, 

özellikle de birbirlerinden bu kadar kopuk yaşamalarının nedenini 

Osmanlı hükümetinin kendilerine karşı olan tutumuna bağlamışlar ve 

Müslüman komşularından her geçen gün uzaklaşmışlardır

18

.

Ermeni milliyetçiliğinin doğuşunda Amerikan okulları ve bu okul-



larda okutulan dersler ne kadar etkiliyse, bu okullardan mezun olan 

zeki Ermeni gençlerinin Amerika’daki faaliyetleri de o kadar etkilidir. 

1840’lardan itibaren Amerika’ya yüksek öğrenim almak adına giden 

gençler burada hürriyet fikirleri ile donatılmışlardır

19

. Eğitimlerini 



tamamlayan Ermeni gençlerden bir kısmı Amerikan vatandaşı olarak 

Osmanlı topraklarına geri dönmüş ve misyoner yardımcısı olarak faaliyet 

göstermeye başlamıştır. Amerika’da kalanların ise mazlum Ermeni zalim 

Türk propagandası yaparak, Ermenilere maddî destek sağlamak adına 

kampanyalar yapmışlardır. Bağımsız Ermenistan kurulması için her yolu 

mubah gören Ermeniler, misyonerlerin desteği ile yardım dernekleri 

kurmuş, mitingler düzenlemiş, gazete ve dergilere zalim Türkün mazlum 

Ermenileri nasıl öldürdüğü hakkında propaganda yazıları yazmışlardır

20



Sonuç olarak hem Amerika’da kalan hem de Osmanlı topraklarına dönen 



Ermenilerin ortak noktaları bağımsız Ermenistan kurulması adına Türk 

düşmanlığı yapmaktır. Bu düşmanlığı yaparken Amerikan vatandaşlığı 

ve pasaportu onların en büyük güvencesi olmuştur

21

.  



Amerikalı misyonerlerin Ermeni milliyetçiliğinin oluşması adına 

yürüttükleri faaliyetler iki ülke sorunlar yaşanmasına neden olmuş-

tur. Amerikalı misyonerler, Osmanlı hükümetinin kendilerini Ermeni 

ayaklanmalarının nedeni olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Bu nedenle 

hükümet yetkililerinin kendilerini baskı altında tuttuklarını iddia etmiş-

lerdir. American Relations With Turkey isimli kitapta, Osmanlı Devleti’nin 

Amerikalı misyonerlere Osmanlı topraklarına ayak bastıkları ilk yıllarda 

toleranslı davrandığı ve misyonerlerin bu yıllarda güçlü bir devletin 

desteğine çok fazla ihtiyaç duymadıkları, buna karşılık İngiltere’nin 

koruyucu kanatları altında faaliyetlerine devam ettikleri belirtilmekte-

18  Şimşir, “Ermeni Propagandasının…”, s.94-96.

19  Ahmet Akter,



 Tehcir Öncesi Anadolu’dan Amerika’ya Ermeni Göçü, İstanbul 2004, 

s.44.


20  BOA, HR.SYS., Belge No:55/1. 

21  İknur Polat Haydaroğlu, Osmanlı Devleti’nde Yabancı Okullar, Ankara 1990, 

s.128.


469

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

dir

22

. Babıâli’nin de Amerikalı misyonerler konusunda çıkan herhangi 



bir anlaşmazlığı çözmede karşısına muhatap olarak İngiliz Konsolosla-

rını aldığı ve İngilizleri Amerikalıların temsilcisi olarak kabul ettiği de 

bilinmektedir

23

. 1864 yılından itibaren Osmanlı Devleti’nin, Amerikalı 



misyonerlere olan yaklaşımda bazı değişiklikler olduğu, bu duruma 

Amerikan İç Savaşı’nın neden olduğu belirtilmiştir. Bunun sonucunda 

ise; XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin misyonerlere karşı olumsuz 

tutumunun arttığı ve buna bağlı olarak da Amerikalı misyonerlerin 

şikâyetlerinin fazlalaştığı Leland Gordon tarafından tespit edilmiştir

24



1890’lı yıllarda meydana gelen Ermeni isyanlarının destekleyicilerinin 

Amerikalı misyonerler görülmesi de Osmanlı hükümetinin misyoner-

lere karşı temkinli davranmaya götüren nedenlerin başında gelmiştir. 

Hâlbuki başlangıçta Osmanlı yetkilileri misyonerliğin Hıristiyanlıkta 

reform yapmak ve Hıristiyanlığı mezheplere ayırmak amacını taşıdığını 

düşünmüştür

25

. Sonuç olarak, hem Amerikan iç savaşı hem de bağımsız 



Ermenistan kurmak amacı ile Ermenilerin ayaklanması 1890 yılında 

ABD’nin Osmanlı Devleti’ne karşı izlediği politikada değişmelere neden 

olmuş ve Amerika saldırgan bir tutum izlemeye başlamıştır. Osmanlı 

topraklarında yaşayan Amerikan vatandaşlarının haklarının korunması 

adına sık sık Amerikan gemilerini Osmanlı sularına göndermiştir. Bu 

saldırgan politikanın sonuçlarının Osmanlı yetkililerinin tutumlarında 

olumlu yönde değişmelere neden olduğu söylenmektedir. 1896 yılında 

H. O. Dwight, Amerikan İstanbul Büyükelçisi Terell’e yazdığı mektu-

bunda Şimdiye kadar, yani Mart 1893’ten bu yana, Türk hükümeti ya da 

Osmanlı vatandaşları tarafından misyonerlere karşı şiddet içeren hiçbir 

durum görmedik. Hiçbir okul kapatılmadı, hiçbir nedenden dolayı hiçbir 

misyoner okulunda eğitime ara verilmedi

26

 demektedir.



Amerikalı misyonerler, Osmanlı topraklarında yaşayan dinsizleri 

Hıristiyanlığa davet etmek ve Hıristiyanlığın diğer mezheplerine bağlı 

olanları da Protestanlık mezhebine dâhil etmek amacıyla gelmişlerdir. 

Levi Persons ile Pliny Fisk, 5 Ocak 1820 tarihinde Osmanlı topraklarına 

22  Leland James GordonAmerican Relations With Turkey, 1830-1930, s.233-35.

23  Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, October 19, 

1897.

24  Gordon, American Relations..., s.234.



25  James L. Barton, Daybreak in Turkey, Newyork 1908, s.249.

26  Gordon, American Relations..., s.234.



470

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

gelen ilk Amerikalı misyonerler olmuşlardır

27

. Anadolu’ya gelen misyo-



nerler, 1810 yılında Boston’da kurulan American Board of Commissi-

oners For Foreign Mission (ABCFM) adlı misyoner örgüte bağlı olarak 

çalışmalarına başlamışlardır. Amerikan Board, 1818 yılında Osmanlı 

Devleti’nin topraklarını faaliyet alanı olarak belirlemiştir

28

. Başlangıçtaki 



hedef, Osmanlı topraklarında yaşayan dinsizlerin, Müslümanların ve 

Yahudilerin Hıristiyanlaştırılmalarıdır. Hıristiyanlığı yaymak, Protestan 

Amerikan yaşam tarzını ve ahlak anlayışını Anadolu’da yerleştirmek 

isteyen misyonerler, geldikleri ülkenin insanları arasında yaşayarak 

onlardan biriymiş gibi davranmışlardır. Onlar, ülkelerinden gönderilen, 

silahı olmayan, fetih savaşına girmiş askerlerdir ve silahsız haçlı seferi 

ile kutsal toprakları geri almak amacındadırlar

29

. Amerikalı misyoner-



lerin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki faaliyetleri, 1830 yılında imzalanan 

dostluk anlaşması ile artmış ve misyonerler kendilerini daha güvende 

hissetmeye başlamışlardır. Anlaşmanın imzalanmasından bir yıl sonra 

İstanbul misyonunun, iki yıl sonra da İzmir misyonunun açılması mis-

yonerlerin faaliyet alanlarını siyasî alanda yaşanan gelişmelere bağlı 

olarak genişlettiklerinin bir göstergesidir

30



Osmanlı İmparatorluğu’nda bulunan Amerikalı misyonerlerin 



çalışma alanların genişlemesi ve faaliyetlerinin hız kazanması birçok 

sorunu da beraberinde getirmiştir. Osmanlı sınırları içinde misyonerlik 

çalışmalarında bulunan Amerikalıların şikâyetlerini genel olarak dört 

grupta toplamak mümkündür:

1.Misyonerlerin can ve mal güvenliklerinin olmaması,

2.Amerikan Okulları için ruhsat ve bina izninin alınamayışı,

3.Misyonerlerin ithal ettikleri mallardan gümrük vergisinin alın-

ması,


27  Joseph L. Grabill, “Missionary İnfluenceon American Relationsw.th the Near 

East 1914-1923”, The Muslim World, Januar 1968, Vol: LVIII, Hartford Seminaray 

Fondatioın, 1968, s.43.

28  A. L. Tibawi, American Interest In Syrıa, Oxford 1966, s.14-15. 

29  Re-Thinking Mission, Newyork 1932, s.325-329. Ayrıca bkz. Uygur Kocabaşoğlu, 

Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika, İstanbul 1991, s.38-40.

30  Lester D. Langley, “Jacksonian America and the Otoman Empire”, The Muslim 



World, January 1978, Vol: LXVIII, 1978, s.52.

471

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

4.Dinî yayınların satışının kısıtlanması

31

.



Bu konular 1888 yılında yapılan Board’un yıllık toplantısında tar-

tışılmış ve devletin desteği olmadığı sürece Osmanlı topraklarında çok 

az ilerleme kaydedileceği, Başkan Strauss tarafından üyelere bildiril-

miştir. 


Amerikalı misyonerlerin, Osmanlı topraklarındaki en büyük sıkıntı-

larının başında güvenliğin, özellikle de seyahat ettikleri sırada can güven-

liğinin sağlanamaması olmuştur. Amerikalı misyonerlerin, Osmanlı 

toprakları dâhilinde seyahatleri sırasında yanlarına devlet tarafından 

koruma verilmemesi, onların güvenliğini tehlikeye sokan bir durum 

olarak görülmektedir

32

. Hâlbuki Amerikanlıların, Osmanlı topraklarına 



geldikleri ilk günden itibaren yanlarına Osmanlı hükümeti tarafın-

dan yolculuk ederken koruma verilmeye çalışılmıştır. Örneğin, David 

Offley’in İstanbul’dan İzmir’e gidişi esnasında güvenliğinin sağlanması 

için Tatar bir koruma görevlendirilmiş ve yol üzerinde bulunan bütün 

hükümet yetkililerine hitaben yazılan yazıda ise bu konuda gerekenin 

yapılması istenmiştir

33

.

Osmanlı Devleti, Amerikan hükümetinin misyonerlerin can güven-



liğinin sağlanması konusundaki baskısına son vermek adına, kendi 

31  Her iki devlet arasında yaşanan sorunlar belli dönemlerde farklılaşma göster-

miştir. Örneğin XX. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti ile ABD arasında yaşanan 

sorunları; Amerikan Sefirliğinin büyükelçilik konumuna yükseltilmesi, ticarî 

sorunlar, Osmanlı Devleti içindeki Amerikalı dinî, eğitimci ve hayırsever girişim-

lerin gördüğü muamele, önceden Osmanlı vatandaşı olup daha sonra Amerikan 

vatandaşlığına kabul edilmiş olanların İmparatorluğa döndüklerinde karşılaştık-

ları sorunlar başlıkları altında değerlendirilebilir. Americus, “Issues Between the 

United States and Turkey”, North American Review, May 1906, Vol:5, Sayı 185, 

s.44-45. 

32  Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, December 16, 

1897. 


33  BOA, Düvel-i Ecnebiye Defteri, Belge No:2/2 1245 Zilkade, s.45, Bölüm:4-5. Görül-

düğü üzere Osmanlı topraklarında seyahat edecek veya Osmanlı topraklarını 

kullanarak İran ve Rusya’ya geçecek olan Amerikalılar güvenliklerinin sağlanması 

konusunda Padişahtan izin istemektedirler. Bu izin verilirken dikkat edilen nokta 

gerekli vergilerin tamamının ödenmesi ve Amerikalıların yanlarında bulunan 

hizmetkârların Osmanlı vatandaşı olmamalarıdır. Osmanlı hükümet yetkilileri 

Amerikalıların yanında gezen hizmetkârlara dikkat edilmesini özellikle de bu 

kimselerin isim ve kıyafet değiştirmiş, Hıristiyan kişiler olup olmadığının araş-

tırılmasını istemiştir. BOA, Düvel-i Ecnebiye Defteri, Belge No:2/2, 1251, s.51, 

Bölüm:58.



472

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

topraklarında seyahat eden misyonerlerin bu esnada yanlarına zaptiye 

koymak istemektedir. Fakat devletin içinde bulunduğu şartlar ve askere 

olan ihtiyaç düşünüldüğünde, bunun mümkün olmadığı görülmektedir. 

Hâlbuki Amerikalı misyonerlerin yanlarına zaptiye konulması, devlet 

tarafından onların kontrol altında tutulmasını da sağlayacağı için büyük 

önem taşımaktadır. Bütün olanaksızlıklara rağmen dışarıdan gelen 

baskılar nedeni ile Osmanlı Devleti, Amerikalı misyonerlerin yanlarına 

seyahatleri sırasında mümkün olabildiğince bir koruma verilmesini 

sağlamıştır. 

İstanbul’da bulunan Amerikan Konsolosu Alexander Terrell, Osmanlı 

Devleti’nin Amerikalı misyonerlerin can güvenliğinin ve mallarının 

korunması konusunda yeterli tedbir almadığına ve ihmalkâr davran-

dığına inanmakta,  hatta daha da ileri giderek güvenliğin sağlanması 

konusunda titizlik göstermeyen asker ve yetkililerin cezalandırılmalarını 

istemektedir. Bunun yanında cezalandırmaların da başarılı olmadığına 

inanmaktadır. Ayrıca Terrel, Amerikan Dış İşleri Bakanı’ndan, koruma 

ve güvenlik görevinde ihmalleri bulunanların aranmasını, suçların-

dan dolayı cezalandırılmalarını ve rütbelerinin indirilmesi konusunda 

Babıâli’ye baskı yapılmasını da söylemektedir

34

. Hâlbuki Amerikalı 



misyonerlerin Osmanlı topraklarındaki seyahatleri sırasında, devletin 

imkânları dâhilinde güvenliğin sağlanması adına asker verdiği unutul-

mamalıdır

35

.



Amerikan basınında sürekli olarak, misyonerlerin Osmanlı top-

raklarında güvenlik içinde bulunmadıkları konusunda haberler yer 

almaktadır. Bu konudaki haberler Türk karşıtı duyguları da besleyerek, 

düşmanca yaklaşımların oluşmasını sağlamıştır

36

. Osmanlı Devleti çıkan 



bu haberleri sürekli olarak yalanlamıştır

37

. Konsolosluk raporlarında 



ise bu konuda:

…Türkiye’de oturan Amerikalılar için durum fevkalade değil. Bazen 

adaletin yerini bulmasının geciktiğini biliyorum. Geçen 25 yıl boyunca 

ülkede yaşanan huzursuzluklardan dolayı birkaç Amerikan vatandaşı 

34  Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:60, Vol:61, December 4, 

1895.


35  BOA, Düvel-i Ecnebiye Defteri, Belge No:2/2, 1245 Zilkade, s.46, Bölüm: 6.

36  Selim Deringil, İktidarın Sembolleri ve İdeoloji, II. Abdülhamit Dönemi (1876-1090)

İstanbul 2002, s.120-126.

37  BOA, HR.SYS., Belge No:64/43.



473

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

Türkiye’de öldürüldü ve soyuldu. Okulların kapatılması, kilisele-

rin kapatılması konusunda şikâyetler her geçen gün artmaktadır. 

Bizler bu olayları unutmamalıyız. Bu ülke gelişmemiş, insanları 

cahil ve zamanında iş yapan insanlar değiller. Hükümet fakir ve 

bu nedenle bu kadar geniş topraklarda düzeni koruyamıyorlar. 

Tabiî ki Türk hükümetinin bizim Amerika’da alışkın olduğumuz 

düzeni sağlamasını beklemiyorum. Eğer Amerikalılar- misyonerler, 

tüccarlar, seyyahlar- bu ülkeyi gezmek isterlerse bazı dertlere kat-

lanmak zorunda kalacaklar. Bazı durumlarda isteklerimizin yerine 

getirilmesi mümkün olamadı. Özel kurallar, örfler ve gelenekler ile 

yerel yöneticiler sürekli olarak önümüze çıktı. Fakat bu engellemeler 

ümidimizi hiçbir zaman kırmadı…

38

 denmektedir. 



Sultan ve Babıâli tarafından, Amerikan vatandaşlarının özellikle 

de misyonerlerin can güvenliklerinin sağlanacağına dair söz verildiğini 

belirten Amerikan Konsolosu Alexander Terrell, dinsel fanatizmin esrarlı 

gücünün her zaman daha üstün geldiğini söylemiş ve bu gücün, merkezî 

otoriteden uzakta yaşayan Müslümanları heyecanlandırarak, misyo-

nerlerin can güvenliğini tehlikeye soktuğunu da belirtmiştir

39

. Ayrıca 



Terrell’a göre dinsel fanatizmin artmasında ve buna bağlı olarak bağnaz 

Müslümanların heyecanlanmasındaki en önemli etken de yukarıda da 

bahsedildiği üzere, basının bu konuyu alevlendirmesidir

40

. İstanbul’da 



yaşayanların güvenliğini sağlamak mümkün görünse de, Anadolu’nun 

içlerinde bulunan Protestan misyonerlerinin korunmasının mümkün 

olmadığını da söyleyen Terrell, güvenliğin ancak Osmanlı İmparatorluğu 

parsellendiğinde mümkün olacağını düşünmektedir

41



Amerika’da Newyork TimesTribuneBoston JournalMissionary 

Herald gibi gazetelerde misyonerlerin gönderdikleri mektuplar da yayın-

lanmıştır. Burada dikkati çeken, misyonerlerin Osmanlı Devleti’nin 

diplomatik takibatından kurtulmak amacı ile yazılarını isimsiz olarak 

yayınlamalarıdır. Washington’da bulunan Osmanlı Elçisinin, İslamiyet’i 

38  Despatches From United State Ministers To Turkey, T:681, Roll:2, Vol:2, February 

29, 1887.

39  Despatches From United State Ministers To Turkey, Mic:46, Roll:60, Vol:61, American 

Legation, Constantinapole to Secretary of State, December 10, 1895.

40  Despatches From United State Ministers To Turkey, Mic:46, Roll:60, Vol:61, American 

Legation, Constantinapole to Secretary of State, December 3, 1895.

41  Despatches From United State Ministers To Turkey,


Download 3.2 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling