Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163
Download 3.2 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- BİBLİYOGRAFYA 1. ARŞİv vESİKALARI BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİvİ (BOA) Y.EE. :97/89, PUBLİC RECORD OFFİCE (PRO)
- 2. TETKİK ESERLER
- XIX. YÜZYILDA ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN DOĞUŞUNDA AMERİKAN ETKİSİ Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN
FO, No:608/82. 24 Şuşa Ermeni hükümeti nümayendesi Palkovnik Mihail Arzumanyan’ın Erme- nistan hükümet başkanına çektiği 4 Mayıs 1919 tarihli telgraf metni için bkz. 454 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 İngiltere’nin Paris büyükelçisi Sir F. Bertie hatıralarında, Churchill’in Şubat 1918 Paris ziyareti sırasında savaşın bir Avrupa savaşı olduğunu ve onun ötesinde hiçbir değerinin bulunmadığını söylediğini kaydetmek- tedir. Churchill, Almanya’nın Rusya’yı parçalayacak olması durumunda İngiltere’nin de Türkiye’yi parçalamasının kaçınılmaz olacağını, buna karşılık Almanya’nın Rusya’dan kazanımlarını bırakması karşısında İngiltere’nin artık Filistin, Arabistan çölleri ve Mezopotamya üzerinde kozlarını paylaşmak üzere bu yerlerin Türkiye ile baş başa bırakılabile- ceğini ifade etmiştir 25 . İngiltere ve diğer bağlaşık devletler, Büyük Erme- nistan Projesi’ni Sevr Anlaşması ile uygulamaya koymak istemişlerdir. Çünkü yüzlerce yıl doğuda Hıristiyanlığın müdafaacısı olarak gördükleri Ermenilerin, batının maddî yardımı ve Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıması ile bir kez daha bu görevi yerine getireceğini düşünüyorlardı. Böylece savaştan çıktığında eskiye göre daha zayıf bir durumda olan Türkiye ile Orta Asya arasına, Avrupalı güçlerin maddî desteği ile bağım- sızlığını alacak Ermenistan bir set oluşturacaktı 26 . 1920 yılında Osmanlı İmparatorluğu Sevr Antlaşması’nı kabul etmek zorunda kalmış ancak bu anlaşma asla uygulanamamıştır. Sevr Antlaşması’nın altıncı bölümü Ermenistan’la ilgili düzenlemelere ayrıl- mıştır. Anlaşmanın 89. maddesinde Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis illerinde, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın saptanması işi- nin ABD başkanının hakemliğine sunulacağı kaydediliyordu. Ayrıca ABD başkanının bu konudaki kararının olduğu kadar, Ermenistan’ın denize çıkışı ile sözü geçen sınıra bitişik bütün Osmanlı topraklarının askersizleştirilmesine ilişkin ileri sürebileceği bütün hükümlerin öteki bağıtlı yüksek taraflar gibi, Türkiye ile Ermenistan tarafından da kabul edildiği belirtiliyordu. ABD başkanı Woodrow Wilson kendisine verilen hakemlik görevi sırasında hazırladığı raporda Van, Ağrı, Kars, Artvin, Erzurum, Bingöl, Muş, Bitlis, Siirt, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Sivas’ın bir bölümünün de içinde bulunduğu yaklaşık 120.000 km² alanın Ermenilere verilmesini istemiştir 27 . Bu süreçte ABD Azerbaycan Gazetesi, 8 Haziran 1919, No:198. 25 Topur, Dipsiz Kuyu…, s.72-73. 26 W. D. P. Bliss, “Near-East Policy Antagonizes Turks”, The Newyork Times, 21 Aralık 1919.
27 M. Serdar Palabıyık, “Ermeni Sorununa Giriş: Başlangıçtan Lozan Antlaşmasına Kadar”, http://www.eraren. org//bilgibankasi/tr/index1_1_1.htm. (01 Mayıs 2008)
455 Yrd. Doç. Dr. Coşkun TOPAL İngiltere’nin bölgeye yönelik politikalarını da yakından takip etmiştir. Nitekim C.H. Van Engert’in İngiltere’nin bölgeye yönelik politikaları hakkında Bağdat’tan Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı 30 Ağustos 1920 tarihli raporda, savaş sonrası süreçte Müttefik Devletler’in, bölgede Hıristiyanlarla ilgili iki belirgin problemle karşılaştığı kaydediliyordu. Bu problemler; Ermenilerin durumunun tamiri ve Süryanilerin yurtlarına dönmeleri için alınacak önlemlerden oluşuyordu. Raporda, Ermenilerin durumuna ilişkin hayırsever niyetlerin formüle edilmesi isteniyordu. Çünkü Ermenilerin yüzleştikleri sorunun, çeşitli tarifleri ile birlikte Anadolu’nun altı vilayetini de (Sivas, Erzurum, Harput, Diyarbakır, Bitlis ve Van) içine alan arazide bir Ermeni devletinin kurulması için taşıdıkları büyük umutları açıkça konuştukları kaydediliyordu 28 .
Mondros Mütarekesi ile başlayan süreçte Batum’a asker çıkaran İngilizler, bağımsız Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan Devletleri’ni desteklemişti. 1920 yılı hem Sovyet Rusya’nın milliyetler politikası açısından hem de Kafkasya’da bağımsızlığını yeni kazanan bu üç devlet açısından bir dönüm noktası olmuştur. Sovyet Rusya, iç savaşın sona ermesiyle birlikte milletlerin kendi kaderini tayin hakkını, ayrılma hakkı olarak değil birçok milletten oluşan sosyalist bir toplumda milletler ara- sında eşitlik ve bir milletin diğer bir millet tarafından sömürülüşüne son verilmesi olarak sunmaya başlamıştı 29 . Rusya ile İngiltere arasında ticarî ilişkilerin kurulması hakkında Londra’da yapılan görüşmeler 16 Mart 1921’de iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzalanması ile sonuç- landı. 19 Mart 1921’de İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon, İngiltere’nin İstanbul ve diğer yerlerde bulunan temsilciliklerine, anlaşma metnini telgrafla bildirmişti. İngiliz-Rus Ticaret Anlaşması’nın giriş bölümünde iki tarafın birbirlerine karşı düşmanca eylemden kaçınacağı belirtiliyordu. Taraflar sınırları dışından doğrudan ya da dolaylı bir resmi propaganda yürütmeyeceklerdi. Sovyet Rusya, Asya’daki halkları İngiliz çıkarlarına ve özellikle Hindistan ve Afganistan’da İngiliz imparatorluğuna karşı askerî, diplomatik veya herhangi bir propaganda yoluyla cesaretlendir- meyecekti. İngiltere de aynı yükümlülüğü, eski Rus imparatorluğundan 28 State Department Archives,
of State, 30 Ağustos 1920. 29 E. H. Carr, Sovyet Rusya Tarihi Bolşevik Devrim 1 1917-1923, Çeviren Orhan Suda, İstanbul 1989 , s. 333.
456 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ayrılan ülkelerde Sovyet Rusya’ya karşı üstleniyordu 30 . Görüşmeler sırasında Kafkasya sorunu da gündeme gelmiş ve İngiltere, Rusya’nın Kafkasya siyasetine müdahale etmeyeceğini bildirmişti 31 . Bu şekilde Sovyet Rusya, İngiltere’nin elinde bulunan esir milletleri kurtarmak rolünü bırakarak, ortaya çıkan uluslararası durum sonucu, İngiltere ile ortak bir emperyalist dil kullanmaya başlamıştı. İngiltere ise Kafkasya bölgesinin Sovyet Rusya’nın nüfuzuna girmesi karşısında sessiz kalı- yordu. Dolayısıyla Kafkasya’nın Bolşevikleştirilmesi, şark milletlerini
eden tarihî İngiliz-Rus rekabetinin devamı niteliğinde olmuştur 32 .
koşan Ermenileri ve Taşnakları eleştirmiştir. Emperyalist devletle- rin propagandasına kapılan bu grupların Büyük Ermenistan hayaliyle uğraştıkları belirtilmiş ve bu grupların milletlerinin refah ve saadetini toprak genişletmede değil, birbirlerine kardeşlik ve dostluk göstermele- riyle, birbirlerinin hukukunu tanımakla ayakta durabileceğini bilmeleri gerektiğini ifade etmişlerdi 33 . Millî Mücadele döneminde Doğu Cephesi Karargâhı tarafından Sarıkamış’ta yayınlanan Varlık gazetesi 34 , Türkiye- Rusya ilişkileri ve Avrupalı emperyalist güçlerin Doğu sorununa yakla- şımını şu şekilde değerlendiriyordu: 30 İngiliz Rus Ticaret Anlaşması için bkz. Documents on British Foreign Policy 1919-1939 First Series , Volume XII, Her Majesty’s Stationery Office, London 1970, s.838-841 (No:845). 31 David Şiraşidze, “Gürcistan ve Sovyet Rusya”
İstanbul 1928, s.109. 32 Şiraşidze, “Gürcistan ve Sovyet Rusya”, s.109-110.
olarak tayin edilen Ali Fuat Paşa da anılarında İngiliz Rus Ticaret Anlaşması’nın bu yönüne işaret etmektedir. Çarlık Rusyası sınırları içinde, Bolşevik iktidarının kurulmasına İngiltere’nin olumlu yaklaşması, Sovyet Rusya’ya başlangıçta ken- dilerini yönetmede özgür ve özerk bıraktığı halkları, 1921’den itibaren değişik biçimlerde Moskova’ya bağlama yolunu açtı. Ali Fuad Cebesoy, Moskova Hatıraları, İstanbul 1955, s.193-197. 33 Sabahattin Özel, “Mondros Mütarekesi Sonrasında Trabzon’a Yönelik Ermeni Faaliyetleri ve Ermeni Sorunuyla İlgili Bazı Gerçekler”, İstanbul Üniversitesi Atatürk
tarihimiz/tarihimiz/index.htm. (01 Mayıs 2008). 34 Varlık Gazetesi, Şark Cephesi’nde düşman propaganda faaliyetleri karşısında halkı uyandırmak ve birliğini güçlendirmek için Kâzım Karabekir Paşa’nın gazete çıkarma düşüncesi ile 25 Ağustos 1921’de Sarıkamış’ta yayın hayatına başlamıştır. Bkz. Dursun Ali Akbulut, Albayrak Olayı, Erzurum 1991, s.118. 457 Yrd. Doç. Dr. Coşkun TOPAL Tarihin otuz-kırk sene evvelki vakalarını araştırırsak görürüz ki Türkiye üzerinde Çar Rusyası ve Avrupa nüfuzunun çarpışması zamanlarında bile Avrupa, biz Türkler Rusya uzlaşmasından ve yaklaşmasından korkuyordu. Avrupa’nın Ruslarla Türkleri çarpıştır- mak için vesileler icat ettiğini anlayan bir Türk-Rus harbine meydan vermeyen Çar devirleri Avrupa için en müşkül zamandı. Nihayet korktuğuna uğramamak emeliyle, Avrupa Rusya’ya karşı Türkiye’nin mülkî tamamiyetini muhafaza politikasını değiştirdi ve Türkiye’nin Asya’da Rusya için kuvvetli bir dost olmaması çarelerine düştü. Bu maksatla 1293 (1878)’ten itibaren Türkiye’nin Rusya ile dostluk ve birliğine fırsat vermemek ve Türkiye’yi yıkarak yerine Rusya’ya düş- man olmak üzere emniyetli bir Hıristiyan hükümeti kurmağa karar verdi… Bu Hıristiyan hükümeti, en muvafık olarak, zaten Avrupa’nın Şarkta kiliseler, komiteler vasıtasıyla ihtilaller ve gizli menfaatler için yetiştirdiği Ermeniler olabilirdi. Ermeni papazları, Ermeni şairleri ve vatanperverleri, Avrupa’nın tahriklerine, telkinlerine o kadar kapılmış, kanmış ve uydurulan hayallere o derece aldanmışlardı ki Büyük Ermenistan’ın teşekkülü artık mutlaka tahakkuk edecek bir emel, bir gaye oldu. Bu gayenin tahakkuku için hak, nispet, mantık münasebeti aramak akıllardan bile geçmedi.. Avrupa kendisince muvaffaktı. Büyük Ermenistan teşekkül edince, muhtelif kavimlerden ibaret olan Kafkasya’dan Rusya’nın büyümesine karşı en güzel bir duvar olabilirdi... 35 . Varlık gazetesi zavallı Ermeni amele ve köylüsünün, Avrupa ve özellikle İngiltere emperyalizminin doymayan hırs ve hevesi uğrunda kan dökmek için satın alındığını kaydediyordu. İngiltere’nin Ermeni sorununa yaklaşımını; … Zaman geldi İngiltere için Şarkta ihtilal lazım oldu… Gecikmeden, hiç düşünmeden derhal yapıldı… Akan kanlar, ihtilal isteyen diplomatların yüzlerini bile kızartmadı. Çünkü yanan yakılan, ölen, mahvolanlar Avrupalı değildi, Londra’da şahane yaşayan Ermeni diplomatları da değildi. İngiltere’nin menfaati icap ettirdikçe yeni isyanlar, ihtilaller daha birkaç defa Ermenilere kan döktürttü. Görünüşte bütün bu mücadelelerin sebebi Ermeni milletinin saadeti ve bu saadeti temine çalışan insaniyet fikirleri idi. … sözleriyle özetliyordu 36 . Bu arada Ermeni milletinin hassas ruhunda heyecanlar uyandıran ve her fırsatta bu milleti felaket ve sefalet uçurumlarına sürükleyenler, 35 Varlık, 8 Eylül 1337, Sayı 2 36 Varlık, 8 Eylül 1337, Sayı 2 458 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 İngiliz diplomatları elinde kukla gibi oynatanlar, Avrupa’nın vaktiyle
sefahate boğulan, vatan ve milliyetle zerre kadar alakası kalmayan 3-5 Ermeni zengininden, eli kalem tutan birkaç Ermeni yazarından ibaretti. Nitekim Büyük Ermenistan Projesi için çalışan Taşnak faaliyetini doğu- ran temel neden Avrupa emperyalizmi idi. Varlık gazetesi İngiltere’nin, Asya’da kendi çıkarları için bir set olarak gördüğü Rusya’ya karşı Taşnakları sürekli teşvik ettiğini kaydediyordu. Ermenilerin bu kadar felaket, misalleri karşısında hakikati büsbütün anla- yarak bu dostluğa karışmasından ve belki İngiltere’nin Asya’daki emelleri aleyhinde bir unsur olacağından korkuluyordu. Gazete, İngiltere’nin geleceğin bu samimi kütlesinden ürkmemesi için kendisinin de Şarkın evlatlarını birbirine kırdırmak cinayetlerinden ayrılarak bu kütle ile mertçe ve dostlukla anlaşmasını tavsiye ediyordu 37 . SONUÇ Haziran 1920’de, Ermeniler Oltu’daki Türk mahallî yönetimine karşı geniş çaplı bir saldırı başlatarak bölgedeki Türklere karşı katliama girişmesi üzerine Dışişleri Bakanlığı, durumu 7 Temmuz 1920’de pro- testo etmiş ve Ermenilere ültimatom vermiştir. Ancak Doğu harekâtının başlaması için İngiliz birliklerinin bölgeyi boşaltması beklenmiştir. İngi- lizler boşaltma işlemini Temmuz 1920’de gerçekleştirmişlerdir 38 . Sevr Antlaşması’nın ardından Ermeniler bir kez daha kendilerine vaat edilen toprakları işgal etmek üzere Doğu Anadolu’ya girmişlerdir. Ancak Aralık 1920’de Türk orduları Ermenileri geri püskürmüş ve Gümrü Antlaşması imzalanarak bugünkü Türk-Ermeni sınırı çizilmiştir. Ermenistan’ın Sovyetler Birliği’ne katılması üzerine daha sonra 1921 yılında Rusya ile yapılan Moskova ve Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile yapılan Kars Antlaşmaları’yla Gümrü Anlaşması’ndaki hususlar kabul edilmiştir. İngiltere ise Ruslara Hindistan yolunu kapatmak için Kafkasya halklarını kalkan olarak kullanmış, yardım eder gibi görünmesine rağmen hiçbir zaman gerçek bir dost gibi davranmamıştır. 37 Varlık, 8 Eylül 1337, Sayı 2 38 Bkz. Yusuf Hikmet Bayur, Türkiye Devletinin Dış Siyasası, Ankara 1995, s.65-66. 459 Yrd. Doç. Dr. Coşkun TOPAL BİBLİYOGRAFYA 1. ARŞİv vESİKALARI BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİvİ (BOA) Y.EE. :97/89,
PUBLİC RECORD OFFİCE (PRO) FO :608/82.
STATE DEPARTMENT ARCHİvES Decimal File :867/1383 DOCUMENTS ON BRİTİSH FOREİGN POLICY 1919-1939 FIRST SERIES, Volume XII Her Majesty’s Stationery Office, London 1970. 2. TETKİK ESERLER AKBULUT, Dursun Ali, Albayrak Olayı, Erzurum 1991. ANDERSON, Matthew Smith, Doğu Sorunu / 1774-1923 Uluslararası İlişkiler Üzerine
BAYUR, Yusuf Hikmet, Türkiye Devletinin Dış Siyasası, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara 1995. BEŞİROV, İntikam, “Soykırım Gerçeği”, İleri, Yıl 3, Sayı 20, Ocak-Şubat-Mart 2004. BLİSS, W. D. P., “Near-East Policy Antagonizes Turks”, The Newyork Times, 21 Aralık 1919. CARR, E. H., Sovyet Rusya Tarihi Bolşevik Devrim 1 1917-1923, Çeviren: Orhan Suda, İstanbul 1989. CEBESOY, Ali Fuad, Moskova Hatıraları, İstanbul 1955. ÇAğLAYAN, Kaya Tuncer, “Büyük Ermenistan Projesi ve İngiltere”, Atatürk Araştırma
ÇAKMAK, Zafer, “Mondros Mütarekesi Sonrası Ermeni-Rum-Yunan İşbirliği”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 16, Sayı 2, Temmuz 2006. DRIAULT, Édouard, Şark Mes’elesi: Bidâyet-i Zuhûrundan Zamanımıza Kadar, Çev. Nafiz, İstanbul 1328.
2003.
KALAFAT, Yaşar, Mahmut Niyazi Sezgin, “Albanlar Tarihi ve Ermeni Kültür Stratejisi”, 2023 İkibinyirmiüç Dergisi, 15 Nisan 2002, S.12, s.16-17. KAZEMZADEH, Firuz, The Struggle For Transcaucasia (1917-1921), Philosophical Library, New York 1951. KODAMAN, Bayram, Şark Meselesi Işığı altında Sultan II. Abdülhamid’in Doğu Anadolu Politikası, Orkun Yayınevi, İstanbul 1983. KÜÇÜK, Cevdet, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı (1878- 1897), İstanbul 1984. LEWIS, Bernard, “The Impact of The French Revolution On Turkey”, The New Asia: Readings İn The History Of Mankind, Editör Metraux ve Grouzet, New York-London, 1965.
ORDUBADİ, Memmed Seid, Kanlı Yıllar, 3 Nolu Matbaa Yayını, Bakü 1971. 460 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ORTAYLI, İlber, “XIX. Asırda Kafkasya ve Rusya”, Sekizinci Askerî Tarih Semineri
Genelkurmay ATASE Yayını, Ankara 2003. ÖKE, Mim Kemal, Ermeni Meselesi, İstanbul 1986. ÖZEL, Sabahattin, “Ermenilerin ve Yabancıların Gözüyle Türk-Ermeni İlişkileri ve Ermeni Sorununa Bir Bakış”, İ.Ü. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yakın Dönem
ÖZEL, Sabahattin, “Mondros Mütarekesi Sonrasında Trabzon’a Yönelik Ermeni Faaliyetleri ve Ermeni Sorunuyla İlgili Bazı Gerçekler”, İstanbul Üniversitesi Atatürk
tarihimiz/index.htm. (01 Mayıs 2008). ÖZTÜRK, Mustafa, “Kafkasya’nın Tarihi Coğrafyası ve Stratejik Önemi”, Sekizinci
PALABIYIK, M. Serdar, “Ermeni Sorununa Giriş: Başlangıçtan Lozan Antlaşmasına Kadar”, http://www.eraren.org//bilgibankasi/tr/index1_1_1.htm. (01 Mayıs 2008) ŞİMŞİR, Bilal N., Ermeni Meselesi 1774-2005, Bilgi Yayınevi, Ankara 2006. ŞİRAŞİDZE, David, “Gürcistan ve Sovyet Rusya”,
İstanbul 1928, s.109-110. TOPAL, Coşkun, “Dağlık Karabağ Sorunu ve Türkiye’nin Kafkasya Politikası”, SSCB
Kocaeli 2007. TOPUR, Tuncer, Dipsiz Kuyu-Orta Doğu ve Türkiye, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2004.
URAS, Esat, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987. VARLIK, Mustafa Çetin, “Şu ‘Ermeni Meselesi’ Dedikleri…”, Tarih ve Medeniyet, Yıl 5, Sayı 52, Temmuz 1998. http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=Print&DergiIcerikNo=433&Yer=DergiIc erik http://en.wikipedia.org/wiki/Armenian_Revolutionary_Federation. http://site.mynet.com/tarihimiz/tarihimiz/index.htm. (01 Mayıs 2008). 3.GAZETELER Azerbaycan Gazetesi, 8 Haziran 1919, No:198. The Newyork Times, 21 Aralık 1919. Varlık Gazetesi 461 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN XIX. YÜZYILDA ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN DOĞUŞUNDA AMERİKAN ETKİSİ Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Alsancak / İzmir-TÜRKİYE Tlf.: 0 232 463 85 20/ 126, e-posta: dilsen.ince@deu.edu.tr, dilsenince@hotmail.com
462 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ÖZET 1776 yılında dünyanın ikinci büyük otarşik devleti olarak siyasî arenada yerini alan ABD, bilindiği üzere 2006 yılında kuruluşunun 230. yılını kutlamış- tır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra dünyanın en büyük çok uluslu ve çok kültürlü devleti olan ABD, kuruşunun ilk 100 yılında dünya meselelerinden, özellikle Avrupa’da yaşanan siyasî ve ekonomik gelişme ve değişmelerden kendini uzak tutmayı dış politika ilkesi olarak benimsemiştir. ABD, 1823 yılında devlet politikası olarak benimsediği Monreo Doktrini’ne bağlı kalmaya çalışsa da, Osmanlı topraklarının cazibesinden kendini soyutlayamamıştır. Amerikan halkının mutluluğunu ve ülkelerinin de geleceğini düşünen Amerikalı devlet adamları, dünyada meydana gelen siyasî ve iktisadî değişme ile gelişmelerden de uzak kalmak istememişlerdir. Böylece Monreo Doktrini’nin esaslarını çiğnemeden, Osmanlı topraklarının paylaşılması hareketine katılmışlardır. Amerika, tacirlerini ve misyonerlerini kullanarak Osmanlı İmparatorluğu’nda ticarî imtiyazlar elde etmeyi başar- mıştır. Avrupa işlerine karışmadan, laik devlet anlayışından ödün verme- den, devletin misyonerler ve tacirler üzerinde etkisi olmadığını karşı tarafa inandırarak; özellikle misyonerleri aracılığıyla Osmanlı toprakları üzerinde siyasî ve ekonomik hedeflerini gerçekleştirmiştir. ABD’nin iktisadî ve siyasî hedeflerini gerçekleştirmek amacı ile Osmanlı topraklarına gelen Amerikalı Protestan misyonerler, XIX. yüzyılda Ermeniler arasında milliyetçilik fikrinin gelişmesinde etkili olmuştur. Hazırlanacak olan tebliğde, Ermeni milliyetçi- liğinin doğuşunda sadece misyonerlerin değil, konsolosların ve misyoner okullarında eğitim aldıktan sonra Amerika’ya göç eden Ermenilerin etkileri üzerinde durulacaktır. Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri, özellikle İzmir ve Van şehirleri örneğinde değerlendirilecektir. Ayrıca, Erzurum ve Sivas Amerikan konsolosunun, devletleri adına bölgede yapmış oldukları çalışma- lara da tebliğde yer verilecektir. Hazırlanacak olan tebliğde, ABCFM’ye bağlı misyoner raporları, Amerikan konsolosluk belgeleri ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yer alan dokümanlar kullanılacaktır. 463 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN XIX. yüzyılda, Osmanlı Devleti, dönemin her alanda güç kaybeden ve emperyalist devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda parçalayıp kullanmak istedikleri bir imparatorluk; ABD ise, güçlü devlet olabilmek adına Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarından pay almak için uğraşan büyümekte olan bir devlettir. Her iki devlet, bu dönemde birbirlerine karşı izledikleri siyasette, kendilerini asla Avrupa devletlerinin baş- kentlerinde izlenen politikadan ayrı tutamamışlardır. Osmanlı Devleti ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler, dönemin siyasî kon- jonktürüne de uygun olarak güç politikası esasına dayandırılmıştır. ABD dış siyasetini, her ne kadar 1823 yılında benimsediği Monroe Doktrini esaslarına uygun olarak şekillendirse de, Akdeniz’de ve kendi kıtası içindeki siyasî ve ticarî çıkarları söz konusu olduğunda güç politikası esaslarına başvurmaktan ve bunları uygulamaya koymaktan kendini alamamıştır. Buna rağmen Avrupa ülkeleri ile arasındaki ilişkilerinde ise Monroe İlkeleri’nden vazgeçmek de istememiştir. XIX. yüzyılda,
464 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Osmanlı Devleti ile ABD arasındaki ilişkileri bu bağlamda değerlendir- mek gerekmektedir 1 .
1799 yılının Haziran ayı başlarında Osmanlı elçisi İsmail Ferruh Efendi’yi ziyaret ederek Osmanlı Devleti ile ülkesinin dostluk ilişkileri kurmak ve bu amaçla İstanbul’a elçi göndermek istediklerini bildirmiş, fakat Amerikan elçisinin bu girişimi sonuçsuz kalmıştı. Osmanlı Devleti, ABD’nin bağımsızlığını İngiltere’ye karşı yaptığı mücadele sonunda sağlaması nedeni ile Sultan, Amerika ile dostluk kurmayı uygun gör- memişti. Osmanlı Devleti, Kuzey Amerika’da olan bütün gelişmelerden haberdardı. 1799 yılında Georgia Eyaleti’nde bulunan Amerikan askerleri Fransızlarla birlikte İngilizlere karşı savaşmışlar, bu haber de Avrupa’da yayınlanan gazeteler arayıcılığı ile İstanbul’a kadar ulaşmıştı 2 .
zorlayan nedenlerin başında ticaret ve misyonerlik faaliyetleri gelmiştir. Osmanlı limanlarında taraf olacakları olası anlaşmazlıklarda, Amerikan tacirlerinin haklarının korunması ve Amerikan misyonerlerinin XIX. yüzyılın başından itibaren yürüttükleri misyonerlik faaliyetlerinde zaman zaman zorluklarla karşılaşmaları, ABD’yi Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkiye zorlamıştır 3 .
daha güvenli bir şekilde ticaret yapmak amacı ile altı gemilik bir filo kurulması kararının alınması ile başlamıştır. Akdeniz’de seyredecek olan bu filonun hazırlanması bir yıl içinde tamamlanmıştır. ABD, bu sayede Akdeniz ticaretini güvence altına alarak bölgede nüfuzunu sağlamlaş- tırmıştır 4 . Akdeniz’de gelişerek artan ticaret sonucunda 1797 yılında ilk olarak İzmir’e, Amerikan ticaret gemileri gelmeye başlamıştır 5 . 1823 1 Çağrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, Ankara 2001, s.179- 180. 2
Yılında Amerika, Yayına Hazırlayan: Recep Ertürk- Hayati Tüfekçioğlu, İstanbul 1994, s.39. 3 Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin..., s.96. 4 Mine Erol, “Amerika’nın Cezayir ile Olan İlişkileri (1785-1816)”, İstanbul Üniver- sitesi Tarih Dergisi, Sayı XXXII, İstanbul 1979, s.698-701. 5 Bilal Şimşir, “Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine”, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu (8-12 Ekim 1984, Erzurum), Ankara 1985, s.78-81. 465 Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN yılında, 18, 1825’te 22, 1828’de 28, 1830’da ise 32 Amerikan gemisi, Osmanlı limanlarına ticaret amacıyla gelmiştir 6 .
gemisi de İstanbul’a gelmiş ve gemi kumandanı Komodor Bainbridge, Kaptan Paşayı ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin amacı, ABD’nin Kuzey Afrika’da bulunan Garp Ocakları ile olan ilişkileri hakkındadır. Ameri- kalılar, denizaşırı ticarete önem verdiklerinden dolayı sultana bağlı olan Cezayir ile 1795’de, Trablusgarp ile 1796’da, Tunus ile 1797’de barış ve dostluk anlaşmaları imzalamışlardır. Amerikalılar, Akdeniz’de rahatça dolaşarak ticaret yapmak için Ocaklıklara yıllık vergi ödemişlerdir 7 . Bu dönemde iki devlet arasındaki ilişkiler çoğunlukla ekonomik nite- likli olmuştur. Ayrıca 1740 tarihli Fransa ile Osmanlı Devleti’nin imza- ladıkları kapitülasyon antlaşmasının farkında olan ABD, Osmanlı’nın her devlete eşit yaklaşacağını düşünmüş, bu nedenle tüm gücüyle yap- tığı ticaret payını artırmaya çalışmıştır. Ticareti arttırma çalışmaları esnasında, Osmanlı topraklarındaki tüccarlarının haklarını korumak ve güvenliklerini sağlamak adına, Osmanlı şehirlerinde konsolosluk açma girişimlerinde bulunmaya başlamıştır. Bu konuda ABD tarafın- dan yapılan öneriler, 1830 öncesinde Osmanlı Devleti nezdinde kabul görmemiş ve reddedilmiştir 8 .
1830’da imzalanan Dostluk ve Ticaret Anlaşması’nın imzalanması ile başlamıştır. ABD, bu anlaşma ile the most favored nation statüsünü elde etmiş ve kapitülasyon haklarından da yararlanarak Osmanlı toprakla- rını kendi emperyalist emelleri doğrultusunda sınırsızca kullanmaya başlamıştır 9 . Bu anlaşmanın üçüncü maddesi ile Birleşik Devletlere, Anadolu’da ticaret yaparken simsarlar kullanma hakkı tanınmıştır. Böy- lece ABD, Anadolu kıyılarında Rum tüccarları kullanırken, iç bölgelerde Ermeni tüccarlardan yararlanma yoluna gitmiştir. Bu durum, Anadolu’da 6 Orhan Fuad Köprülü, “Tarihte Türk-Amerikan Münasebetleri”, Belleten, Download 3.2 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling