Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163


Download 3.2 Mb.
Pdf ko'rish
bet37/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.2 Mb.
#18084
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   41

 FO

No:608/82.

24  Şuşa Ermeni hükümeti nümayendesi Palkovnik Mihail Arzumanyan’ın Erme-

nistan hükümet başkanına çektiği  4 Mayıs 1919 tarihli telgraf metni için bkz.  



454

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

İngiltere’nin Paris büyükelçisi Sir F. Bertie hatıralarında, Churchill’in 

Şubat 1918 Paris ziyareti sırasında savaşın bir Avrupa savaşı olduğunu 



ve onun ötesinde hiçbir değerinin bulunmadığını söylediğini kaydetmek-

tedir. Churchill, Almanya’nın Rusya’yı parçalayacak olması durumunda 

İngiltere’nin de Türkiye’yi parçalamasının kaçınılmaz olacağını, buna 

karşılık Almanya’nın Rusya’dan kazanımlarını bırakması karşısında 

İngiltere’nin artık Filistin, Arabistan çölleri ve Mezopotamya üzerinde 

kozlarını paylaşmak üzere bu yerlerin Türkiye ile baş başa bırakılabile-

ceğini ifade etmiştir

25

. İngiltere ve diğer bağlaşık devletler, Büyük Erme-



nistan Projesi’ni Sevr Anlaşması ile uygulamaya koymak istemişlerdir. 

Çünkü yüzlerce yıl doğuda Hıristiyanlığın müdafaacısı olarak gördükleri 

Ermenilerin, batının maddî yardımı ve Ermenistan’ın bağımsızlığını 

tanıması ile bir kez daha bu görevi yerine getireceğini düşünüyorlardı. 

Böylece savaştan çıktığında eskiye göre daha zayıf bir durumda olan 

Türkiye ile Orta Asya arasına, Avrupalı güçlerin maddî desteği ile bağım-

sızlığını alacak Ermenistan bir set oluşturacaktı

26

.



1920 yılında Osmanlı İmparatorluğu Sevr Antlaşması’nı kabul 

etmek zorunda kalmış ancak bu anlaşma asla uygulanamamıştır. Sevr 

Antlaşması’nın altıncı bölümü Ermenistan’la ilgili düzenlemelere ayrıl-

mıştır. Anlaşmanın 89. maddesinde Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis 

illerinde, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın saptanması işi-

nin ABD başkanının hakemliğine sunulacağı kaydediliyordu. Ayrıca 

ABD başkanının bu konudaki kararının olduğu kadar, Ermenistan’ın 

denize çıkışı ile sözü geçen sınıra bitişik bütün Osmanlı topraklarının 

askersizleştirilmesine ilişkin ileri sürebileceği bütün hükümlerin öteki 

bağıtlı yüksek taraflar gibi, Türkiye ile Ermenistan tarafından da kabul 

edildiği belirtiliyordu. ABD başkanı Woodrow Wilson kendisine verilen 

hakemlik görevi sırasında hazırladığı raporda Van, Ağrı, Kars, Artvin, 

Erzurum, Bingöl, Muş, Bitlis, Siirt, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, 

Trabzon, Rize ve Sivas’ın bir bölümünün de içinde bulunduğu yaklaşık 

120.000 km² alanın Ermenilere verilmesini istemiştir

27

. Bu süreçte ABD 



Azerbaycan Gazetesi, 8 Haziran 1919, No:198.

25  Topur, Dipsiz Kuyu…, s.72-73.

26  W. D. P. Bliss, “Near-East Policy Antagonizes Turks”,  The Newyork Times, 21 Aralık 

1919.


27  M. Serdar Palabıyık, “Ermeni Sorununa Giriş: Başlangıçtan Lozan Antlaşmasına 

Kadar”, http://www.eraren. org//bilgibankasi/tr/index1_1_1.htm. (01 Mayıs 

2008)


455

Yrd. Doç. Dr. Coşkun TOPAL

İngiltere’nin bölgeye yönelik politikalarını da yakından takip etmiştir. 

Nitekim C.H. Van Engert’in İngiltere’nin bölgeye yönelik politikaları 

hakkında Bağdat’tan Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı 30 Ağustos 1920 

tarihli raporda, savaş sonrası süreçte Müttefik Devletler’in, bölgede 

Hıristiyanlarla ilgili iki belirgin problemle karşılaştığı kaydediliyordu. Bu 

problemler; Ermenilerin durumunun tamiri ve Süryanilerin yurtlarına 

dönmeleri için alınacak önlemlerden oluşuyordu. Raporda, Ermenilerin 

durumuna ilişkin hayırsever niyetlerin formüle edilmesi isteniyordu. 

Çünkü Ermenilerin yüzleştikleri sorunun, çeşitli tarifleri ile birlikte 

Anadolu’nun altı vilayetini de (Sivas, Erzurum, Harput, Diyarbakır, 

Bitlis ve Van) içine alan arazide bir Ermeni devletinin kurulması için 

taşıdıkları büyük umutları açıkça konuştukları kaydediliyordu

28

.  


Mondros Mütarekesi ile başlayan süreçte Batum’a asker çıkaran 

İngilizler, bağımsız Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan Devletleri’ni 

desteklemişti. 1920 yılı hem Sovyet Rusya’nın milliyetler politikası 

açısından hem de Kafkasya’da bağımsızlığını yeni kazanan bu üç devlet 

açısından bir dönüm noktası olmuştur. Sovyet Rusya, iç savaşın sona 

ermesiyle birlikte milletlerin kendi kaderini tayin hakkını, ayrılma hakkı 

olarak değil birçok milletten oluşan sosyalist bir toplumda milletler ara-

sında eşitlik ve bir milletin diğer bir millet tarafından sömürülüşüne son 

verilmesi olarak sunmaya başlamıştı

29

. Rusya ile İngiltere arasında ticarî 



ilişkilerin kurulması hakkında Londra’da yapılan görüşmeler 16 Mart 

1921’de iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzalanması ile sonuç-

landı. 19 Mart 1921’de İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon, İngiltere’nin 

İstanbul ve diğer yerlerde bulunan temsilciliklerine, anlaşma metnini 

telgrafla bildirmişti. İngiliz-Rus Ticaret Anlaşması’nın giriş bölümünde 

iki tarafın birbirlerine karşı düşmanca eylemden kaçınacağı belirtiliyordu. 

Taraflar sınırları dışından doğrudan ya da dolaylı bir resmi propaganda 

yürütmeyeceklerdi. Sovyet Rusya, Asya’daki halkları İngiliz çıkarlarına 

ve özellikle Hindistan ve Afganistan’da İngiliz imparatorluğuna karşı 

askerî, diplomatik veya herhangi bir propaganda yoluyla cesaretlendir-

meyecekti. İngiltere de aynı yükümlülüğü, eski Rus imparatorluğundan 

28  State Department Archives,

 

Decimal File 867/1383, Engert (Bagdad) to Secretary 

of State, 30 Ağustos 1920.

29  E. H. Carr, Sovyet Rusya Tarihi Bolşevik Devrim 1 1917-1923, Çeviren Orhan Suda, 

İstanbul 1989

, s.

333.


456

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

ayrılan ülkelerde Sovyet Rusya’ya karşı üstleniyordu

30

. Görüşmeler 



sırasında Kafkasya sorunu da gündeme gelmiş ve İngiltere, Rusya’nın 

Kafkasya siyasetine müdahale etmeyeceğini bildirmişti

31

. Bu şekilde 



Sovyet Rusya, İngiltere’nin elinde bulunan esir milletleri kurtarmak 

rolünü bırakarak, ortaya çıkan uluslararası durum sonucu, İngiltere ile 

ortak bir emperyalist dil kullanmaya başlamıştı. İngiltere ise Kafkasya 

bölgesinin Sovyet Rusya’nın nüfuzuna girmesi karşısında sessiz kalı-

yordu. Dolayısıyla Kafkasya’nın Bolşevikleştirilmesi, şark milletlerini 

halas uğrunda işleyen bir süreç değil, iki büyük devletin arasında cereyan 

eden tarihî İngiliz-Rus rekabetinin devamı niteliğinde olmuştur

32

.

Bu arada Bolşevik Ermenileri, Büyük Ermenistan hayali peşinde 



koşan Ermenileri ve Taşnakları eleştirmiştir. Emperyalist devletle-

rin propagandasına kapılan bu grupların Büyük Ermenistan hayaliyle 

uğraştıkları belirtilmiş ve bu grupların milletlerinin refah ve saadetini 

toprak genişletmede değil, birbirlerine kardeşlik ve dostluk göstermele-

riyle, birbirlerinin hukukunu tanımakla ayakta durabileceğini bilmeleri 

gerektiğini ifade etmişlerdi

33

. Millî Mücadele döneminde Doğu Cephesi 



Karargâhı tarafından Sarıkamış’ta yayınlanan Varlık gazetesi

34

, Türkiye-



Rusya ilişkileri ve Avrupalı emperyalist güçlerin Doğu sorununa yakla-

şımını şu şekilde değerlendiriyordu: 

30  İngiliz Rus Ticaret Anlaşması için bkz. Documents on British Foreign Policy 

1919-1939 First Series



Volume XII, Her Majesty’s Stationery Office, London 1970, 

s.838-841 (No:845).

31  David Şiraşidze, “Gürcistan ve Sovyet Rusya”

Milliyet ve Bolşevizm Makaleler Mec-

muası, Resulzâde Mehmed Emin Bey Riyaset-i Tahririyesi Altında Telif Edilmiştir, 

İstanbul 1928, s.109.

32  Şiraşidze, “Gürcistan ve Sovyet Rusya”, s.109-110.

 Nitekim Sovyet Rusya’ya büyükelçi 

olarak tayin edilen Ali Fuat Paşa da anılarında İngiliz Rus Ticaret Anlaşması’nın 

bu yönüne işaret etmektedir. Çarlık Rusyası sınırları içinde, Bolşevik iktidarının 

kurulmasına İngiltere’nin olumlu yaklaşması, Sovyet Rusya’ya başlangıçta ken-

dilerini yönetmede özgür ve özerk bıraktığı halkları, 1921’den itibaren değişik 

biçimlerde Moskova’ya bağlama yolunu açtı. Ali Fuad Cebesoy, Moskova Hatıraları

İstanbul 1955, s.193-197.

33  Sabahattin Özel, “Mondros Mütarekesi Sonrasında Trabzon’a Yönelik Ermeni 

Faaliyetleri ve Ermeni Sorunuyla İlgili Bazı Gerçekler”, İstanbul Üniversitesi Atatürk 

İlkeleri Ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Yıllığı V, 1990. s.159. http://site.mynet.com/

tarihimiz/tarihimiz/index.htm. (01 Mayıs 2008).

34  Varlık Gazetesi, Şark Cephesi’nde düşman propaganda faaliyetleri karşısında 

halkı uyandırmak ve birliğini güçlendirmek için Kâzım Karabekir Paşa’nın gazete 

çıkarma düşüncesi ile 25 Ağustos 1921’de Sarıkamış’ta yayın hayatına başlamıştır. 

Bkz. Dursun Ali AkbulutAlbayrak Olayı, Erzurum 1991, s.118.



457

Yrd. Doç. Dr. Coşkun TOPAL

Tarihin otuz-kırk sene evvelki vakalarını araştırırsak görürüz ki 

Türkiye üzerinde Çar Rusyası ve Avrupa nüfuzunun çarpışması 

zamanlarında bile Avrupa, biz Türkler Rusya uzlaşmasından ve 

yaklaşmasından korkuyordu. Avrupa’nın Ruslarla Türkleri çarpıştır-

mak için vesileler icat ettiğini anlayan bir Türk-Rus harbine meydan 

vermeyen Çar devirleri Avrupa için en müşkül zamandı. Nihayet 

korktuğuna uğramamak emeliyle, Avrupa Rusya’ya karşı Türkiye’nin 

mülkî tamamiyetini muhafaza politikasını değiştirdi ve Türkiye’nin 

Asya’da Rusya için kuvvetli bir dost olmaması çarelerine düştü. Bu 

maksatla 1293 (1878)’ten itibaren Türkiye’nin Rusya ile dostluk ve 

birliğine fırsat vermemek ve Türkiye’yi yıkarak yerine Rusya’ya düş-

man olmak üzere emniyetli bir Hıristiyan hükümeti kurmağa karar 

verdi… Bu Hıristiyan hükümeti, en muvafık olarak, zaten Avrupa’nın 

Şarkta kiliseler, komiteler vasıtasıyla ihtilaller ve gizli menfaatler için 

yetiştirdiği Ermeniler olabilirdi. Ermeni papazları, Ermeni şairleri 

ve vatanperverleri, Avrupa’nın tahriklerine, telkinlerine o kadar 

kapılmış, kanmış ve uydurulan hayallere o derece aldanmışlardı ki 

Büyük Ermenistan’ın teşekkülü artık mutlaka tahakkuk edecek bir 

emel, bir gaye oldu. Bu gayenin tahakkuku için hak, nispet, mantık 

münasebeti aramak akıllardan bile geçmedi.. Avrupa kendisince 

muvaffaktı. Büyük Ermenistan teşekkül edince, muhtelif kavimlerden 

ibaret olan Kafkasya’dan Rusya’nın büyümesine karşı en güzel bir 

duvar olabilirdi...

35

.



Varlık gazetesi zavallı Ermeni amele ve köylüsünün, Avrupa ve 

özellikle İngiltere emperyalizminin doymayan hırs ve hevesi uğrunda 

kan dökmek için satın alındığını kaydediyordu. İngiltere’nin Ermeni 

sorununa yaklaşımını; … Zaman geldi İngiltere için Şarkta ihtilal lazım 



oldu… Gecikmeden, hiç düşünmeden derhal yapıldı… Akan kanlar, ihtilal 

isteyen diplomatların yüzlerini bile kızartmadı. Çünkü yanan yakılan, ölen, 

mahvolanlar Avrupalı değildi, Londra’da şahane yaşayan Ermeni diplomatları 

da değildi. İngiltere’nin menfaati icap ettirdikçe yeni isyanlar, ihtilaller daha 

birkaç defa Ermenilere kan döktürttü. Görünüşte bütün bu mücadelelerin 

sebebi Ermeni milletinin saadeti ve bu saadeti temine çalışan insaniyet 

fikirleri idi. … sözleriyle özetliyordu

36

.  



Bu arada Ermeni milletinin hassas ruhunda heyecanlar uyandıran 

ve her fırsatta bu milleti felaket ve sefalet uçurumlarına sürükleyenler,  

35  Varlık, 8 Eylül 1337, Sayı 2

36  Varlık, 8 Eylül 1337, Sayı 2



458

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

İngiliz diplomatları elinde kukla gibi oynatanlar, Avrupa’nın vaktiyle 

hıyanet tuzağına düşürdüğü araçlardı. Bu kişiler büyük şehirlerde zevke, 

sefahate boğulan, vatan ve milliyetle zerre kadar alakası kalmayan 3-5 

Ermeni zengininden, eli kalem tutan birkaç Ermeni yazarından ibaretti.  

Nitekim Büyük Ermenistan Projesi için çalışan Taşnak faaliyetini doğu-

ran temel neden Avrupa emperyalizmi idi. 

Varlık gazetesi İngiltere’nin, Asya’da kendi çıkarları için bir set olarak 

gördüğü Rusya’ya karşı Taşnakları sürekli teşvik ettiğini kaydediyordu. 

Ermenilerin bu kadar felaket, misalleri karşısında hakikati büsbütün anla-



yarak bu dostluğa karışmasından ve belki İngiltere’nin Asya’daki emelleri 

aleyhinde bir unsur olacağından korkuluyordu. Gazete, İngiltere’nin 

geleceğin bu samimi kütlesinden ürkmemesi için kendisinin de Şarkın 



evlatlarını birbirine kırdırmak cinayetlerinden ayrılarak bu kütle ile mertçe 

ve dostlukla anlaşmasını tavsiye ediyordu

37



SONUÇ

Haziran 1920’de, Ermeniler Oltu’daki Türk mahallî yönetimine 

karşı geniş çaplı bir saldırı başlatarak bölgedeki Türklere karşı katliama 

girişmesi üzerine Dışişleri Bakanlığı, durumu 7 Temmuz 1920’de pro-

testo etmiş ve Ermenilere ültimatom vermiştir. Ancak Doğu harekâtının 

başlaması için İngiliz birliklerinin bölgeyi boşaltması beklenmiştir. İngi-

lizler boşaltma işlemini Temmuz 1920’de gerçekleştirmişlerdir

38

. Sevr 



Antlaşması’nın ardından Ermeniler bir kez daha kendilerine vaat edilen 

toprakları işgal etmek üzere Doğu Anadolu’ya girmişlerdir. Ancak Aralık 

1920’de Türk orduları Ermenileri geri püskürmüş ve Gümrü Antlaşması 

imzalanarak bugünkü Türk-Ermeni sınırı çizilmiştir. Ermenistan’ın 

Sovyetler Birliği’ne katılması üzerine daha sonra 1921 yılında Rusya ile 

yapılan Moskova ve Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile yapılan 

Kars Antlaşmaları’yla Gümrü Anlaşması’ndaki hususlar kabul edilmiştir. 

İngiltere ise Ruslara Hindistan yolunu kapatmak için Kafkasya halklarını 

kalkan olarak kullanmış, yardım eder gibi görünmesine rağmen hiçbir 

zaman gerçek bir dost gibi davranmamıştır.

37  Varlık, 8 Eylül 1337, Sayı 2

38  Bkz. Yusuf Hikmet Bayur, Türkiye Devletinin Dış Siyasası, Ankara 1995, s.65-66.



459

Yrd. Doç. Dr. Coşkun TOPAL



BİBLİYOGRAFYA

1. ARŞİv vESİKALARI

BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİvİ (BOA)

Y.EE. 

:97/89,


PUBLİC RECORD OFFİCE (PRO)

FO 

:608/82.


STATE DEPARTMENT ARCHİvES 

Decimal File  

:867/1383

DOCUMENTS ON BRİTİSH FOREİGN POLICY 1919-1939 FIRST SERIES, Volume 

XII Her Majesty’s Stationery Office, London 1970.



2. TETKİK ESERLER

AKBULUT, Dursun Ali, Albayrak Olayı, Erzurum 1991.

ANDERSON, Matthew Smith, Doğu Sorunu / 1774-1923 Uluslararası İlişkiler Üzerine 

Bir İnceleme, Çeviren: İdil Eser, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2001.

BAYUR, Yusuf Hikmet, Türkiye Devletinin Dış Siyasası, Türk Tarih Kurumu Yayını,  

Ankara 1995.

BEŞİROV, İntikam, “Soykırım Gerçeği”,



 

İleri, Yıl 3, Sayı 20, Ocak-Şubat-Mart 2004.

BLİSS,  W. D. P., “Near-East Policy Antagonizes Turks”,  The Newyork Times, 21 Aralık 

1919.

CARR, E. H., Sovyet Rusya Tarihi Bolşevik Devrim 1 1917-1923, Çeviren: Orhan Suda, 



İstanbul 1989.

CEBESOY, Ali Fuad, Moskova Hatıraları, İstanbul 1955.

ÇAğLAYAN, Kaya Tuncer, “Büyük Ermenistan Projesi ve İngiltere”, Atatürk Araştırma 

Merkezi Dergisi, Sayı 44, Cilt XV, Temmuz 1999.  

ÇAKMAK, Zafer, “Mondros Mütarekesi Sonrası Ermeni-Rum-Yunan İşbirliği”, Fırat 



Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 16, Sayı 2, Temmuz 2006.

DRIAULT, Édouard, Şark Mes’elesi: Bidâyet-i Zuhûrundan Zamanımıza Kadar, Çev. 

Nafiz, İstanbul 1328.

Ermeni Komitelerinin Amaçları ve İhtilâl Hareketleri (Meşrutiyet’in İlânından Önce ve 

Sonra), Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara 

2003.


KALAFAT, Yaşar, Mahmut Niyazi Sezgin, “Albanlar Tarihi ve Ermeni Kültür Stratejisi”, 

2023 İkibinyirmiüç Dergisi, 15 Nisan 2002, S.12, s.16-17. 

KAZEMZADEH, Firuz, The Struggle For Transcaucasia (1917-1921), Philosophical 

Library, New York 1951.

KODAMAN,  Bayram, Şark Meselesi Işığı altında Sultan II. Abdülhamid’in Doğu Anadolu 



Politikası, Orkun Yayınevi, İstanbul 1983.

KÜÇÜK,  Cevdet, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı (1878-



1897), İstanbul 1984.

LEWIS, Bernard, “The Impact of The French Revolution On Turkey”, The New Asia: 



Readings İn The History Of Mankind, Editör Metraux ve  Grouzet, New York-London, 

1965.


ORDUBADİ, Memmed Seid, Kanlı Yıllar, 3 Nolu Matbaa Yayını, Bakü 1971.

460

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

ORTAYLI, İlber, “XIX. Asırda Kafkasya ve Rusya”, Sekizinci Askerî Tarih Semineri 

Bildirileri I XIX. ve XX. Yüzyıllarda Türkiye ve Kafkaslar (24-26 Ekim 2001-İstanbul)

Genelkurmay ATASE Yayını, Ankara 2003.

ÖKE, Mim Kemal, Ermeni Meselesi, İstanbul 1986.

ÖZEL,  Sabahattin, “Ermenilerin ve Yabancıların Gözüyle Türk-Ermeni İlişkileri ve 

Ermeni Sorununa Bir Bakış”, İ.Ü. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yakın Dönem 

Türkiye Araştırmaları Dergisi, Sayı 3, İstanbul 2003, 

ÖZEL, Sabahattin, “Mondros Mütarekesi Sonrasında Trabzon’a Yönelik Ermeni 

Faaliyetleri ve Ermeni Sorunuyla İlgili Bazı Gerçekler”, İstanbul Üniversitesi Atatürk 

İlkeleri Ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Yıllığı V, 1990. s.159. http://site.mynet.com/tarihimiz/

tarihimiz/index.htm. (01 Mayıs 2008).

ÖZTÜRK, Mustafa, “Kafkasya’nın Tarihi Coğrafyası ve Stratejik Önemi”, Sekizinci 

Askerî Tarih Semineri Bildirileri I XIX. ve XX. Yüzyıllarda Türkiye ve Kafkaslar (24-26 

Ekim 2001-İstanbul), Genelkurmay ATASE Yayını, Ankara 2003.

PALABIYIK, M. Serdar, “Ermeni Sorununa Giriş: Başlangıçtan Lozan Antlaşmasına 

Kadar”, http://www.eraren.org//bilgibankasi/tr/index1_1_1.htm. (01 Mayıs 2008)

ŞİMŞİR, Bilal N., Ermeni Meselesi 1774-2005, Bilgi Yayınevi, Ankara 2006.

ŞİRAŞİDZE,  David, “Gürcistan ve Sovyet Rusya”,

 Milliyet ve Bolşevizm Makaleler 

Mecmuası, Resulzâde Mehmed Emin Bey Riyaset-i Tahririyesi Altında Telif Edilmiştir, 

İstanbul 1928, s.109-110.

TOPAL, Coşkun, “Dağlık Karabağ Sorunu ve Türkiye’nin Kafkasya Politikası”, SSCB 

Sonrası Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinde Sosyal, Siyasal ve Ekonomik Değişim Uluslar 

arası Kongre 18-21 Eylül 2006 Kocaeli/Türkiye, Kongre Kitabı, Cilt I,

 

 Kocaeli 2007.

TOPUR, Tuncer, Dipsiz Kuyu-Orta Doğu ve Türkiye, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 

2004. 


URAS, Esat, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987.

VARLIK,  Mustafa Çetin, “Şu ‘Ermeni Meselesi’ Dedikleri…”, Tarih ve Medeniyet, Yıl 

5, Sayı 52, Temmuz 1998.

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=Print&DergiIcerikNo=433&Yer=DergiIc

erik

http://en.wikipedia.org/wiki/Armenian_Revolutionary_Federation.   



http://site.mynet.com/tarihimiz/tarihimiz/index.htm. (01 Mayıs 2008).

3.GAZETELER

Azerbaycan Gazetesi, 8 Haziran 1919, No:198.

The Newyork Times, 21 Aralık 1919.

Varlık Gazetesi 

461

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN



XIX. YÜZYILDA ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN 

DOĞUŞUNDA AMERİKAN ETKİSİ

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Alsancak / İzmir-TÜRKİYE

Tlf.: 0 232 463 85 20/ 126, e-posta: dilsen.ince@deu.edu.tr, dilsenince@hotmail.com


462

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1



ÖZET

1776 yılında dünyanın ikinci büyük otarşik devleti olarak siyasî arenada 

yerini alan ABD, bilindiği üzere 2006 yılında kuruluşunun 230. yılını kutlamış-

tır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra dünyanın en büyük çok uluslu ve çok 

kültürlü devleti olan ABD, kuruşunun ilk 100 yılında dünya meselelerinden, 

özellikle Avrupa’da yaşanan siyasî ve ekonomik gelişme ve değişmelerden 

kendini uzak tutmayı dış politika ilkesi olarak benimsemiştir.

ABD,  1823  yılında  devlet  politikası  olarak  benimsediği  Monreo 

Doktrini’ne bağlı kalmaya çalışsa da, Osmanlı topraklarının cazibesinden 

kendini soyutlayamamıştır. Amerikan halkının mutluluğunu ve ülkelerinin 

de geleceğini düşünen Amerikalı devlet adamları, dünyada meydana gelen 

siyasî ve iktisadî değişme ile gelişmelerden de uzak kalmak istememişlerdir. 

Böylece Monreo Doktrini’nin esaslarını çiğnemeden, Osmanlı topraklarının 

paylaşılması hareketine katılmışlardır. Amerika, tacirlerini ve misyonerlerini 

kullanarak Osmanlı İmparatorluğu’nda ticarî imtiyazlar elde etmeyi başar-

mıştır. Avrupa işlerine karışmadan, laik devlet anlayışından ödün verme-

den, devletin misyonerler ve tacirler üzerinde etkisi olmadığını karşı tarafa 

inandırarak; özellikle misyonerleri aracılığıyla Osmanlı toprakları üzerinde 

siyasî ve ekonomik hedeflerini gerçekleştirmiştir. ABD’nin iktisadî ve siyasî 

hedeflerini gerçekleştirmek amacı ile Osmanlı topraklarına gelen Amerikalı 

Protestan misyonerler, XIX. yüzyılda Ermeniler arasında milliyetçilik fikrinin 

gelişmesinde etkili olmuştur. Hazırlanacak olan tebliğde, Ermeni milliyetçi-

liğinin doğuşunda sadece misyonerlerin değil, konsolosların ve misyoner 

okullarında eğitim aldıktan sonra Amerika’ya göç eden Ermenilerin etkileri 

üzerinde durulacaktır. Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri, özellikle İzmir 

ve Van şehirleri örneğinde değerlendirilecektir. Ayrıca, Erzurum ve Sivas 

Amerikan konsolosunun, devletleri adına bölgede yapmış oldukları çalışma-

lara da tebliğde yer verilecektir. Hazırlanacak olan tebliğde, ABCFM’ye bağlı 

misyoner raporları, Amerikan konsolosluk belgeleri ve Başbakanlık Osmanlı 

Arşivi’nde yer alan dokümanlar kullanılacaktır.



463

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

XIX. yüzyılda, Osmanlı Devleti, dönemin her alanda güç kaybeden 

ve emperyalist devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda parçalayıp 

kullanmak istedikleri bir imparatorluk; ABD ise, güçlü devlet olabilmek 

adına Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarından pay almak için uğraşan 

büyümekte olan bir devlettir. Her iki devlet, bu dönemde birbirlerine 

karşı izledikleri siyasette, kendilerini asla Avrupa devletlerinin baş-

kentlerinde izlenen politikadan ayrı tutamamışlardır. Osmanlı Devleti 

ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler, dönemin siyasî kon-

jonktürüne de uygun olarak güç politikası esasına dayandırılmıştır. ABD 

dış siyasetini, her ne kadar 1823 yılında benimsediği Monroe Doktrini 

esaslarına uygun olarak şekillendirse de, Akdeniz’de ve kendi kıtası 

içindeki siyasî ve ticarî çıkarları söz konusu olduğunda güç politikası 

esaslarına başvurmaktan ve bunları uygulamaya koymaktan kendini 

alamamıştır. Buna rağmen Avrupa ülkeleri ile arasındaki ilişkilerinde 

ise Monroe İlkeleri’nden vazgeçmek de istememiştir. XIX. yüzyılda, 


464

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Osmanlı Devleti ile ABD arasındaki ilişkileri bu bağlamda değerlendir-

mek gerekmektedir

1



3 Eylül 1783 tarihinde bağımsızlık kazanan ABD’nin Londra elçisi, 



1799 yılının Haziran ayı başlarında Osmanlı elçisi İsmail Ferruh Efendi’yi 

ziyaret ederek Osmanlı Devleti ile ülkesinin dostluk ilişkileri kurmak 

ve bu amaçla İstanbul’a elçi göndermek istediklerini bildirmiş, fakat 

Amerikan elçisinin bu girişimi sonuçsuz kalmıştı. Osmanlı Devleti, 

ABD’nin bağımsızlığını İngiltere’ye karşı yaptığı mücadele sonunda 

sağlaması nedeni ile Sultan, Amerika ile dostluk kurmayı uygun gör-

memişti. Osmanlı Devleti, Kuzey Amerika’da olan bütün gelişmelerden 

haberdardı. 1799 yılında Georgia Eyaleti’nde bulunan Amerikan askerleri 

Fransızlarla birlikte İngilizlere karşı savaşmışlar, bu haber de Avrupa’da 

yayınlanan gazeteler arayıcılığı ile İstanbul’a kadar ulaşmıştı

2



ABD’yi, başlangıçta Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişki kurmaya 



zorlayan nedenlerin başında ticaret ve misyonerlik faaliyetleri gelmiştir. 

Osmanlı limanlarında taraf olacakları olası anlaşmazlıklarda, Amerikan 

tacirlerinin haklarının korunması ve Amerikan misyonerlerinin XIX. 

yüzyılın başından itibaren yürüttükleri misyonerlik faaliyetlerinde 

zaman zaman zorluklarla karşılaşmaları, ABD’yi Osmanlı Devleti ile 

diplomatik ilişkiye zorlamıştır

3

.

İki ülke arasındaki gayr-i resmî ilişkiler, 1794 yılında Akdeniz’de 



daha güvenli bir şekilde ticaret yapmak amacı ile altı gemilik bir filo 

kurulması kararının alınması ile başlamıştır. Akdeniz’de seyredecek olan 

bu filonun hazırlanması bir yıl içinde tamamlanmıştır. ABD, bu sayede 

Akdeniz ticaretini güvence altına alarak bölgede nüfuzunu sağlamlaş-

tırmıştır

4

. Akdeniz’de gelişerek artan ticaret sonucunda 1797 yılında 



ilk olarak İzmir’e, Amerikan ticaret gemileri gelmeye başlamıştır

5

. 1823 



Çağrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, Ankara 2001, s.179-

180.



Ercüment Kuran, XIX. Yüzyılda Osmanlı Türklerinin Amerika’yı Tanıması, 500. 



Yılında Amerika, Yayına Hazırlayan: Recep Ertürk- Hayati Tüfekçioğlu, İstanbul 

1994, s.39.  

Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin..., s.96.



Mine Erol, “Amerika’nın Cezayir ile Olan İlişkileri (1785-1816)”, İstanbul Üniver-



sitesi Tarih Dergisi, Sayı XXXII, İstanbul 1979, s.698-701.

Bilal Şimşir, “Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine”, Tarih Boyunca 



Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu (8-12 Ekim 1984, Erzurum)

Ankara 1985, s.78-81. 



465

Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

yılında, 18, 1825’te 22, 1828’de 28, 1830’da ise 32 Amerikan gemisi, 

Osmanlı limanlarına ticaret amacıyla gelmiştir

6

.

1800 yılının Kasım ayında George Washington isimli Amerikan savaş 



gemisi de İstanbul’a gelmiş ve gemi kumandanı Komodor Bainbridge, 

Kaptan Paşayı ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin amacı, ABD’nin Kuzey 

Afrika’da bulunan Garp Ocakları ile olan ilişkileri hakkındadır. Ameri-

kalılar, denizaşırı ticarete önem verdiklerinden dolayı sultana bağlı olan 

Cezayir ile 1795’de, Trablusgarp ile 1796’da, Tunus ile 1797’de barış ve 

dostluk anlaşmaları imzalamışlardır. Amerikalılar, Akdeniz’de rahatça 

dolaşarak ticaret yapmak için Ocaklıklara yıllık vergi ödemişlerdir

7



Bu dönemde iki devlet arasındaki ilişkiler çoğunlukla ekonomik nite-

likli olmuştur. Ayrıca 1740 tarihli Fransa ile Osmanlı Devleti’nin imza-

ladıkları kapitülasyon antlaşmasının farkında olan ABD, Osmanlı’nın 

her devlete eşit yaklaşacağını düşünmüş, bu nedenle tüm gücüyle yap-

tığı ticaret payını artırmaya çalışmıştır. Ticareti arttırma çalışmaları 

esnasında, Osmanlı topraklarındaki tüccarlarının haklarını korumak 

ve güvenliklerini sağlamak adına, Osmanlı şehirlerinde konsolosluk 

açma girişimlerinde bulunmaya başlamıştır. Bu konuda ABD tarafın-

dan yapılan öneriler, 1830 öncesinde Osmanlı Devleti nezdinde kabul 

görmemiş ve reddedilmiştir

8



ABD ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler resmî olarak 7 Mayıs 



1830’da imzalanan Dostluk ve Ticaret Anlaşması’nın imzalanması ile 

başlamıştır. ABD, bu anlaşma ile the most favored nation statüsünü elde 

etmiş ve kapitülasyon haklarından da yararlanarak Osmanlı toprakla-

rını kendi emperyalist emelleri doğrultusunda sınırsızca kullanmaya 

başlamıştır

9

. Bu anlaşmanın üçüncü maddesi ile Birleşik Devletlere, 



Anadolu’da ticaret yaparken simsarlar kullanma hakkı tanınmıştır. Böy-

lece ABD, Anadolu kıyılarında Rum tüccarları kullanırken, iç bölgelerde 

Ermeni tüccarlardan yararlanma yoluna gitmiştir. Bu durum, Anadolu’da 

Orhan Fuad Köprülü, “Tarihte Türk-Amerikan Münasebetleri”, Belleten,



Download 3.2 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling