Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163


Download 3.2 Mb.
Pdf ko'rish
bet32/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.2 Mb.
#18084
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   41

 

basılmış olan nüshasında- isyanın Dersaadet’te 

baş göstereceği ve taşraya da sıçraması ile birlikte güvenlik güçlerinin 

olaya hâkim olamayacağı, askerin işe karışması ile birlikte birçok insa-

nın öleceği ve böylelikle komitecilerin istediklerini gerçekleştirmek için 

uygun bir zemin bulacaklarını yazması hayli dikkat çekicidir

13



Olaydan haberdar edilen İçişleri Bakanlığı yetkilileri, Ermeni komi-



tecilerini yakalamış ise de Ermeni Patriğinin ricası ile tutuklular serbest 

bırakılmıştır. Esasında bu durum II. Abdülhamit döneminin genel bir 

politikasıdır. Yani genel ve özel aflar ile isyancı ve asilerin devlet hiz-

metine katılmasının sağlanması düşüncesi. Ancak bu hadise burada 

tutmamış ve tutuklu bulunan Ermenilerin bırakılması çeşitli tertipler 

içerisinde yer alan Ermeni komitecilerine cesaret vermiştir

14



Hınçak Komitesinde önemli görevler yaptıktan sonra dönemin 



padişahı olan II. Abdülhamit’in çıkarttığı affa mazhar olabilmek için 

teslim olan ve daha sonra komitelerin iç yüzünü ayrıntılı bir şekilde rapor 

hazırlayarak İçişleri Bakanlığı’na sunan Mihran Damatyan, raporunda 

şu hususlara yer vermektedir: 

Millitperveran Cemiyeti’nin merkezi Londra’dır. Halaydan adlı bir 

gazete ile kamuoyu oluşturmaktadırlar. Amacı politik yönden bağımsız 

bir Ermenistan’ın kurulması için çalışmaktır. 

Osmanlı ülkesinde şubelerinin bulunmadığını da raporuna ekleyen 

Damadyan, bu komitenin Osmanlı ülkesinde faaliyet yürüten Ermenilere 

maddi yardım sağladığını da belirtmiştir

15

.

12  BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47.



13  BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47.

14  BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47. Zeytun isyanı da bu yöntem ile bastırılmaya 

çalışılmış ancak burada da istenilen sonuç alınamamıştır. Justin McCarthy, Ölüm 

ve Sürgün, İnkılâp Kitabevi Yayını, İstanbul 1998, s.131.

15  BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29.



399

Okt. Cengiz KARTIN

İkinci komite olarak Minas Peraz isimli şahsın Londra’da kurduğu 

komiteyi açıklayan Damadyan, bu gurubun da Larmani isminde bir gaze-

tesinin varlığından söz etmektedir. Komitenin Hınçak ile birlikte gizli 

olarak işbirliği yaptığı ve Osmanlı ülkesinde şubesi bulunmadığı ama 

Ermenilere maddi yardım sağladığı da raporda ifade edilmektedir

16



Üçüncü komite Mıgırdıç Portakalyan isimli kişinin kurmuş olduğu 

ve merkezi Marsilya’da olan komitedir. Bu komitenin de Armenia adlı bir 

gazetesi mevcuttur. Van ve çevresini çalışma bölgesi olarak kendisine 

seçen komite üyelerinin hedefi, buralarda ihtilal yolu ile bağımsız bir 

Ermenistan’ın teşekkül ettirilmesidir

17

.  



    Dördüncü komite Erbab-ı İttihad isimli komitedir. Merkezi Tif-

lis olan komitenin amacı: Osmanlı Devleti’nin Rusya hududuna yakın 

bölgelerinde ihtilal çıkarmaktır. Bu komitenin Troşnak adlı bir gazetesi 

de bulunmaktadır. Rusya’nın Asya kıtasına yakın hemen hemen her 

şehrinde -özellikle sınıra yakın her köyünde- şubeleri vardır. Komite 

üyeleri Ermenilere silah ve cephane temin etmektedirler. 

Beşinci komite Hınçakyan İhtilal Şirketi’dir. 

Bu  komitelerden  başka  dışarıyla  bir  bağlantısı  bulunmayan 

İstanbul’daki mektebi hukukun son sınıf öğrencilerinden oluşan bir 

komite daha bulunmaktadır.

İtirafın ikinci kısmı ise Atina’da bulunan Ermeni ihtilal komiteleriyle 

Hınçak Komitesinin  bağlantısını ortaya koyan bilgileri içermektedir.

Ona göre Atina, Osmanlı ülkesinde faaliyet yürüten ve amacı Ermeni 

cemaati arasında milliyetçilik fikrinin uyanması ve sonrasında bağım-

sız bir Ermenistan’ın kurulması olan Ermeni komiteleri için, iyi bir 

sığınaktır.

Üçüncü bölümde komitelerin diğer faaliyetlerine (padişahı tahttan 

indirmek gibi) yer verilmektedir

18

.

16  BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29. Komite reislerinin, Ermeniler arasında mil-



liyetçilik akımını canlandırmak maksadı ile yaptıkları ilçeler bazındaki ayrıntılı 

bilgiler için Bkz. Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskanı, Osmanlı Arşivi 

Daire Başkanlığı Yayını, Ankara 2007, s.130-140.

17  BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29.

18  BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29.


400

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Son olarak raporunda Damatyan, İngiltere’nin Ermeni olayların-

daki rolü üzerinde durmakta ve İngiltere’nin Ermenilerle ilgilenmesini 

Protestanlığı yaymaya çalışması olarak değerlendirmektedir

19



Ermeni komitelerinin milliyetçilik akımını kendi cemaatlerinde 

yaymak fikri ile yaptıkları faaliyetlerden biri de, suikast planlarıdır ve bu 

suikast planları sadece Müslüman ahaliye yönelik değildir. Bunun yanı 

sıra Yahudi ve Bulgar Osmanlı vatandaşlarına yönelik olduğu gibi yabancı 

devletlerin Osmanlı ülkesindeki konsoloslarına da yöneliktir

20

.



Ermeni komite üyelerinin çalışma stratejilerinden birisi de diğer 

komite ve teşkilatlar ile işbirliği içerisine girmek olmuştur. Bu çerçevede 

Bulgar komiteleri ve Makedonya komiteleri ile işbirliği içerisine giren 

Ermeni komite üyeleri, bunların yanında Avrupalı nihilist ve anarşist 

guruplarla da milli hassasiyetlerin canlandırılması için ortak çalışmalara 

girişmişlerdir

21

. Böylelikle Avrupa ülkelerinde kendilerine sağlanan 



ekonomik, siyasi ve sosyal bütün alanlarda faaliyetlerini çok rahat bir 

şekilde sürdürme imkanını bulmuşlardır. Tabi burada Rusya ve İran dev-

letlerinin bu komiteler üzerindeki izledikleri politikayı da unutmamak 

gerekir.  Rus ve İran devletinin içerisinde faaliyet yürüten komitelerin 

Bulgar ve Makedonya komitelerine çeşitli dönemlerde maddi kaynak 

sağladıkları da unutmaması gereken bir başka husustur. 27 Ocak 1912 

tarihli ve 301 numaralı tahriratta belirtildiği üzere 78.000 frank, Rus 

ve İran’da faaliyet yürüten Ermeni komitelerden toplanarak Osmanlı 

ülkesindeki Ermeni komitelerine gönderilmiştir

22

.



Osmanlı ülkesine yönelik faaliyet yürüten Ermeni komiteciler, 

teşkilatlarını kurumsallaştırdıktan sonra Avrupa’nın çeşitli başkent-

lerinde konferanslar ve toplantılar da icra etmişlerdir. Paşalıyan isimli 

Ermeni’nin Londra’da çeşitli dönemlerde yapmış olduğu toplantılar buna 

örnek teşkil etmektedir. Bu toplantılara sadece Ermenilerin öncülük 

ettiğini düşünmek de yanlıştır. İngiltere, Amerika, Rusya, Avusturya, 

İtalya ve diğer devletlerde çeşitli dönemlerde, sayılan ülkelerin kendi 

vatandaşları da, bu toplantılara öncülük etmişlerdir. Örneğin İngiliz, 

Avusturya ve İtalya’da birçok toplantı icra eden Mösyö Juris başta olmak 

üzere, Fransa Millet Meclisi azasından olan muhalefet partilerine men-

19  BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29.

20  BOA, Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56.

21  BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47; Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56.

22  BOA, Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56.



401

Okt. Cengiz KARTIN

sup bazı sosyalistlerin gerçekleştirmiş oldukları toplantılarda Ermeni 

komitecileri, kendi devletlerini kurma düşüncesinde biraz daha cüret-

lendirmiştir.  

Mösyö Juris 26 Kasım 1903 tarihinde Kontinantal otelin salonla-

rında ve daha sonraları Paris tiyatrolarında toplantılar icra etmiş ve bu 

toplantılar ile ilgili olarak da kamuoyunun ilgisini çekmek için Fransız 

gazetecilerini de davet etmiştir. Toplantılara katılan bu gazetecilerin 

olayı haber yapması ile birlikte Fransız halkı da olaylardan haberdar 

edilmiştir

23

. Bu durumla ilgili olarak Osmanlı Devleti’nin Paris Büyükel-



çisinin, Fransa devletine toplantının icra edilmesinin önüne geçilmesi 

ile ilgili görüşünün Fransa devleti tarafından ret cevabının verilerek 

böyle bir şeyi Fransa devletinin yapmasının kanunen olanaksız olduğu 

yolundaki aldatmacalı sözleri de ilginçtir. 

Ermeni komitecileri sadece Osmanlı ülkesinde değil Kafkasya’da da 

milliyetçilik akımının kendi milletlerinde uyanması için çeşitli faaliyetler 

içerisine girmişlerdir. Konuyla ilgili olarak Erzurum Valisinin İçişleri 

Bakanlığına göndermiş olduğu 7 Teşrin-i Sani 320 (20 Kasım 1904) 

tarihli telgrafında ayrıntılı bilgilere rastlamak mümkündür

24



Özellikle  Bulgaristan’da  faaliyetlerini  ciddi  boyutlara  taşıyan 

Ermeni komiteciler, Filibe’deki Ermenilerden para toplayarak bunları, 

Anadolu’daki Ermeni komitecilere aktarmışlardır. Aruhi isimli Rus 

uyruklu Ermeni’nin buraya gelerek para toplama işi ile meşgul olmasını 

da, Seruye Kıpmacyan isimli Ermeni’nin verdiği bilgilerden öğrenmek-

teyiz


25

Tarsus’ta faaliyet yürüten Ermeni komitelerinde yer alan Ermenilere 



kısaca bakacak olur isek: 

Reis : Kuyumcubaşı oğlu Agop Ağa, 

Aza: Mektep hocası Melkun Manukyan, Gurubi Efendi.

Mersin’de: 

Reis: Silyanzade Abraham Efendi

23  BOA,  Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56.

24  BOA, Y.A.HUS., Belge No:481/54.

25  BOA, Y.PRK.ZB., Belge No:19/107. 



402

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Aza: Bıçakcıyan Karabet Efendi, Misak Silyan Efendi, Vekili Aram 

Efendi, Şersyan Avadis Efendi. 

Kozan’da:

Reis: Bahadıryan Ohannes Efendi, 

Aza: Senkyan Baros Efendi, Terziyan Artin Efendi, Top Serkisyan 

Efendi, Babahikoğlu Taros Efendi. 

Cebel-i Bürkan’da:

Reis: Balyan Manuk Efendi,

Aza: Azerli Baros Efendi, Repraveri Badros, Tabip Enterenin Efendi, 

Balyan Vanes Efendi yürütmekteydi

26



Cebel-i Bürkan’da komitenin reisliğini yürüten Balyan Manuk 



Efendi’nin üç Ermeni ile birlikte Ermeni milliyetçiliğini uyandırmak 

maksadı ile üç sandık kitap dağıtması akabinde, tutuklanması ama 

ertesi günü Ermenilerin güvenlik görevlilerine saldırarak bu Ermeni-

leri güvenlik görevlilerinin ellerinden almaya teşebbüsü sırasında bir 

güvenlik görevlisinin yaralanması, Ermeni komite üyelerinin ne denenli 

cüretkar olabileceğinin kanıtı olsa gerektir. 

Bu olaylar esnasında Adana’da bulunan Ermeniler de boş durma-

mışlar ve Adana’da bir yangın çıkartmışlardır. Her ne kadar yangın 

büyümeden söndürülmüş ve ele başları yakalanmış ise de; Adana’da 

gelişecek olayların önü alınamamıştır

27



Gelişen olaylarla ilgili olarak birkaç örnek vermek gerekir ise  Tem-



yiz Mahkemesi üyelerinden Bezdakoğlu Esteban Efendi’nin Ermenileri 

kışkırtması ile birlikte mahkeme üyeliği sona erdirilmiştir. Ancak bu 

kişi; Adana valiliği Ermenilerin isyan hareketlerine uygun bir zemin 

hazırlayan Nasuhi Bey döneminde görevine iade edilmiştir. 

Yine devlet kademesinde çalışan tercüman Avadis Efendi, tıpkı 

Esteban Efendi gibi, hainliği dolayısıyla mesleğinden uzaklaştırılmış 

iken; Hacı İzzet Bey’in valiliği döneminde görevine iade edilen Avadis, 

görevine başladıktan kısa bir süre sonra, Ermeni komitecilerine yönelik 

26  BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46. 

27  BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46.



403

Okt. Cengiz KARTIN

devletin girişeceği ne kadar önemli girişim var ise komitecilere bildirerek 

onların tedbir almalarını da sağlamıştır

28



Bu olaylar Adana’da gelişir iken Halep İngiliz konsolosu da adeta 



olayları alevlendirmek için önce Mersin’e, sonra da Adana’ya geçmiş ve 

orada bazı gizli görüşmeler yapmıştır. Onun Adana ve Mersin ziyareti-

nin ardından her iki şehirde de kargaşalıkların önü alınamaz boyutlara 

gelmiştir. Bu olayların ertesinde Osmanlı Devleti, suçluların yakalanarak 

cezalandırılmaları için güvenlik görevlilerini olay yerine sevk etmiş ise 

de; gerek Vali Nasuhi Bey’in, gerekse diğer mahalli yetkililerin hakkında 

hiçbir işlem yapılmaması ne yazık ki Osmanlı Devleti’nin kendi içerisinde 

bir açmazı olarak karşımızda durmaktadır

29



İçişleri Bakanlığı’nın 17 Ekim 1895 tarihinde ele geçirdiği Turuşak 



isimli Ermeni gazetesinin Trabzon ve Dersaadet olayları ile ilgili ola-

rak yayınladığı nüshasında Osmanlı Devleti’ne sadakat ile bağlı olan 

Ermenilerin vücutlarının izalesinin ardından, devlet memurlarından 

üst düzey görev yapan Van müftüsünün, Van eski valisi Bahri Paşa’nın 

ve Trabzon’da görev yapan üst düzey kumandanların ortadan kaldırıl-

ması için teşebbüste bulunulduğunu haber yapması oldukça ilginç bir 

durum arz etmektedir. 

Patrikhane her ne kadar olayları genelde alevlendirmek için ciddi 

çalışmaların içerisine girmiş ise de; bu durum patriklerin değişmelerine 

paralele olarak da değişebilmekte idi. Bu duruma bir örnek vermek 

gerekirse Patrik Arziyan buna en güzel örnek teşkil ederdi çünkü o, 

Erzurum kilisesi ve mekteplerinden bazılarında silah bulunduğunu 

Osmanlı Devleti yetkililerine bildirmiş ve Osmanlı Devleti yetkililerinin 

konuyla ilgili neler yaptığını da dikkatle izlemiştir

30



İngiliz ajanlarının Osmanlı ülkesinde ayrılıkçılık faaliyetlerini can-



landırmak için çalışma yaptıkları; özellikle dini bir kisveye bürünerek 

bu faaliyetlerini devam ettirmeye çalıştıkları da görülmektedir. Yine 

bu kimselerin faaliyetlerinin hedefini Ermeniler arasında milliyetçilik 

akımını yaymak, isyan çıkarttırmak, çıkartılan bu isyanlardan Avrupa 

gazete ve basın yayın organlarını haberdar ederek güçlü bir kamuoyu 

28  BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46.

29  BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46.

30  BOA, Y.PRK.ASK., Belge No:63/7.



404

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

desteğinin Ermenilerin arkasında olmasını sağlamak olduğu görül-

mektedir


31

Bagos Nubar Paşa’nın, Ermeni komitelerinin faaliyetlerinin Avrupa 



ülkelerinde rahat bir şekilde yürütülmesinde önemli işlevlere sahip 

olduğu da unutmamak gerekir. Bu konuyla ilgili olarak Nubar Paşa, 

Avrupalı devletlerin yetkili ve etkili siyasileri ile görüşmekten de geri 

durmamıştır

32



Rahip Panire tarafından İçişleri Bakanlığı yetkililerini bilgilendirmek 



maksadı ile bir rapor sunulmuştur. Bu raporda bir İngiliz’in Ermenilerle 

birlikte bir şirket kurarak bu şirketin Doğu Anadolu ve Kara Deniz 

bölgelerinde faaliyet yürütmesi için İngiltere’de ki bazı kuruluşlardan 

maddi destek sağladığı ve Trabzon, Samsun, Sivas, Bayburt, Erzincan, 

Erzurum, Muş, Van gibi şehirlerde bir takım katırcı ve bargirci sıfatında 

bulunan adamlar vasıtasıyla Avrupa devletlerine yalan yanlış bilgiler 

aktararak olayları çarpıttığı ifade edilmiştir. Bunun ertesinde Rupen 

Hınazanyan ve Kapril isimli biri Rus, diğeri İngiliz uyruklu bu kimseler 

de kargaşalık çıkartarak olaylara Avrupalı devletlerin müdahalesini 

sağlamanın yollarını denemişlerdir. 



SONUÇ

Ermeni komiteciler kendi cemaatleri arasında milliyetçilik akımının 

yayılması için başta tedhiş hareketleri olmak üzere bir çok yönteme 

başvurmuşlardır. Bu hareketler neticesinde Büyük Devletlerin kendile-

rine sunduğu bağımsız bir Ermenistan hayalini gerçekleştirmek için ne 

yazık ki kendi cemaatlerinin yoğun olarak yaşadığı yerlerdeki yaşantıyı 

mahvetmişler ve orada yaşayan etnik kökeni ve dini farklı olan millet-

leri birbirine düşürmüşlerdir. Yine bu komite üyeleri uzak hedeflerini 

gerçekleştirmede kendi can ve kanlarından olan insanların canlarına 

kıymaktan da geri durmamışlardır. 

31  Sürgün ve Göç, TTK Yayını, Ankara 2004, s.1.

32  BOA, Y.PRK.ASK., Belge No:63/7.



405

Okt. Cengiz KARTIN



BİBLİYOGRAFYA

1.ARŞİv vESİKALARI

BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİvİ (BOA)

Y.PRK.TKM.  

: 42/30.


Y.PRK.ZB. 

:19/107. 



Y.PRK.UM. 

:31/46. 


Y.PRK.BŞK. 

:35/29.


Y.PRK.EŞA. 

:43/56 


HSD.AFT. 

:44/47.


Y.PRK.ASK. 

:63/7. 


Y.PRK.UM. 

:44/47.


Y.A.HUS. 

:481/54.


2.TETKİK ESERLER

ASILSIZ ERMENİ İDDİALARI VE ERMENİLERİN TÜRKLERE YAPTIğI MEZALİM, 

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yayını, Ankara 2001.

BALCI, 


 

Gökhan, Türkler Soykırım Yaptı mı?, Truva Yayını, İstanbul 2007.

MCCARTHY, Justin, Ölüm ve Sürgün, İnkılâp Kitabevi Yayını, İstanbul 1998.

OSMANLI BELGELERİNDE ERMENİLERİN SEVK VE İSKÂNI, Devlet Arşivleri Genel 

Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, Ankara 2007.

SÜRGÜN VE GÖÇ, TTK Yayını, Ankara 2004.



407

Cenk DEMİR



ERMENİ MİLLİYEÇTİLİĞİNDE AMERİKAN EĞİTİM 

KURUMLARININ ROLÜNE BİR ÖRNEK: KAYSERİ 

İSTASYONUNDAKİ EĞİTİM FAALİYETLERİ 

(TALAS AMERİKAN OKULLARI)

Cenk DEMİR

Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi, 

Talas/Kayseri-TÜRKİYE Tlf.:0 506 5537637


408

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1



ÖZET

Eğitim, birçok farklı tanımı yapılabilen bir kavramdır. Hedefi ve konusu 

insan olan eğitim, kısaca insan yetiştirme sanatı olarak ifade edilebilinir. Bu 

ise ancak sistemli bir eğitim sayesinde gerçekleşir

1

. Bu düşünceye destek veren 



ve eğitimin önemini kavrayabilen misyonerler de nüfuz ettikleri topraklarda 

eğitim faaliyetlerine önem vermişlerdir. 

Osmanlı topraklarında, ağrılıklı olarak misyonerler tarafından açılan 

yabancı okulların ilki Katolikler tarafından açılmıştır. 1535 yılında Osmanlı 

Devleti ile Fransa arasında imzalanan kapitülasyonlar adıyla bilinen iktisadî 

ve ticarî antlaşma, daha sonra genişletilerek Fransızlara Osmanlı ülkesinde 

dinî, siyasî, hukukî ve sosyal ayrıcalıklar kazandırmıştır. Bu ayrıcalıkları iyi 

değerlendiren Fransız Katolik Hıristiyan misyonerler 16. yüzyılın sonlarında 

Osmanlı idaresindeki Katolik Latin çocuklarına eğitim vermek amacıyla 

okullar açmaya başlamışlardır. Açtıkları bu okulların sayısı, misyonerlerin 

faaliyetlerinin Osmanlı Devleti’nin zayıflaması ile birlikte yabancı devletlerin 

Osmanlı üzerindeki imtiyazlarının genişlemesiyle birleşince, hızla artmıştır. 

Mesela yabancı devletlerden Fransa ve İtalya, Katolik Hıristiyanları; Almanya 

hem Katolik hem Protestanları; Rusya Ortodoksları; İngiltere ve Amerika 

Protestanları himayeleri altına almaya çalışmışlardır. Bu durumdan yarar-

lanan Hıristiyan misyonerler, Osmanlı ülkesinde yayılmışlar, çeşitli eğitim 

ve kültür kurumları açmışlardır. İlk zamanlarda bir varlık gösteremeyen 

misyoner okulları, asıl zararlı faaliyetlerini bilhassa Tanzimat’ın ilanından 

sonra göstermişlerdir

2

.



Ayten Sezer, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Siyasal Kitapevi, Ankara 2003, 

s.285.



Ersoy Taşdemirci, “Türk Eğitim Tarihinde Azınlık Okulları ve Yabancı Okul-



lar”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 10, Kayseri 2001, 

s.13-30.


409

Cenk DEMİR



GİRİŞ

1839 tarihli Tanzimat ve onun ardından 1856 yılında ilan edilen 

Islahat Fermanı ile sağlanan vicdan hürriyeti çerçevesinde mezhep 

değiştirme serbestiyetinden yararlanan Protestan misyonerler eğitimi, 

Protestanlaştırma programının bir parçası ve aracı olarak gördüklerinden 

çeşitli seviyedeki okullarının sayılarını artırmış, bu okulların en önem-

lileri ise Amerikalı Protestan misyonerler tarafından açılmıştır

3



Öncelikli olarak kendilerini dinleyecek insanlar bulmaya çalışan 

Amerikalı misyonerler, buldukları insanları basılı malzeme yoluyla ve 

sözlü olarak yoğun bir ideolojik bombardımana tabi tutmuşlardır. Bu 

aşamada çeviri, kitap basımı ve dağıtımı gibi işler çok önemli olmuştur. 

Daha sonra Amerikalı misyonerler, insanlarla yaptıkları ilk temaslarla 

oluşturdukları sağlam bir temel ve bu temeli oluşturan ailelerin çocuk-

ları için ilk eğitim çalışmalarını başlatmışlardır. Bu arada nüfuz edilen 

bölgede bir kilise kurularak onun çevresinde de bir cemaat oluşturan 

misyonerler, oluşturulan bu cemaatin en azından İncil’i okuyabilecek 

Sezer, Atatürk Dönemi Yabancı Okullar (1923–1938), Atatürk Dil ve Tarih Yüksek 



Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, XVI. Dizi, Sayı 83, Ankara 1999, s.7–8.

410

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

kadar eğitilmesini zorunlu kılmışlardır. İşte bu nedenle ilk zamanlarda 

kiliselerde halk eğitimi türünde çalışmalar yapılmıştır. Daha sonra ise 

yetişkinler için Pazar okulları (Sabbath school), çocukları için de ilkokul-

lar (Primary school/Common school) faaliyete geçirilmiştir

4

. Protestan 



cemaatinin artmasıyla eğitim kalitesinde iyileştirilmeye gidilip, halktan 

gelen ihtiyaçlara daha iyi karşılık vermek amacıyla eğitim faaliyetlerine 

daha çok önem vermeye başlayan Amerikan misyonerleri, okullarda 

verilen eğitim seviyesini artırıp ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde 

eğitim vermeye başlamıştır. Bunun yanı sıra anaokulu düzeyinde eğitim 

verilen bu misyoner okulları böylece temelden yetiştirmeye başladıkları 

azınlık çocuklarını, misyonerlerin arzuladıkları din, eğitim ve kültür 

seviyesinde yetiştirdikten sonra lise veya üniversitelerinden eğitim 

seviyeleri yüksek gençler olarak mezun etmişlerdir.

KAYSERİ İSTASYONUNUN TESİS EDİLMESİ

Anadolu’yu misyoner çalışmaları açısında Asya’nın anahtarı olarak 

gören Amerikan Board teşkilâtının 1820 yılında Osmanlı topraklarına 

gönderdiği Pliny Fisk ve Levi Parson adındaki iki misyonerin İzmir’e 

ulaşmasıyla birlikte Amerikan Board misyonerlerinin Osmanlı ülke-

sindeki faaliyetleri başlamıştır

5

.

Misyonerlere verilen talimatlar çerçevesinde, misyonerlik faaliyet-



lerinin uygulanacağı bölgelerin dinî, eğitim, sosyo-kültürel, demografik 

yapı vb. durumlar hakkında incelemelerde bulunmak amacıyla Ameri-

kan Board misyonerleri tetkik gezilerine çıkıp, ulaşabildikleri bölgeler 

hakkında raporlar hazırlayıp teşkilât merkezine göndermişlerdir.

Board misyonerleri tarafından yapılan geziler kapsamında 1827 

yılında Boston’dan Kayseri’ye gelip incelemelerde bulunan Amerikalı 

misyoner Peder Elnathan Gridley bölgeye gelen ilk Amerikalı misyoner-

dir. Gridley, yanında bulunan Ermenice öğretmeniyle birlikte, Türkçe 

öğrenmek ve bölge hakkında bilgi edinmek amacıyla Kayseri’ye gelişiyle 

birlikte incelemelerde bulunmuştur. Ancak, bölgeye gelişinden kısa bir 

süre sonra sıtma hastalığına yakalan Elnathan Gridley, Erciyes Dağı’na 

tırmanmak ve ünlü Yunan coğrafyacısı Strabon’un (MÖ 63 – MS 24) 

Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika (Kendi Belgeleriyle 19. Yüzyılda Osmanlı 



İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları), İmge Kitabevi, 3. Baskı, Anakara 

2000, s.21.

Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika..., s.23. 



411

Cenk DEMİR



Bu dağın zirvesinden hem Karadeniz hem de Akdeniz görünür şeklindeki 

savını bizzat tahkik etmek tutkusundan vazgeçmeyip, doruğu karlarla 

kaplı Erciyes Dağı’na tırmanırken 1827 yılında ölmüştür

6

.



Amerikan Board misyonerlerinin Anadolu coğrafyasında yaptıkları 

incelemeler hakkında hazırladıkları raporlar neticesinde, o zamanki 

adıyla Ermeni (TürkiyeMisyonu’nun 1850 yılında yapmış olduğu yıllık 

toplantıda Tokat, Sivas, Amasya ve Merzifon’un Trabzon; Harput, Muş, 

Bitlis ve Van’ın Erzurum istasyonlarınca yakından izlenmesi ve Kayseri 

ile Tarsus’a da önem verilmesi kararlaştırılarak

7

, misyonerler açısından 



bölgenin önemi vurgulanmış ve bu noktada çalışmalar başlatılmıştır.

1850 yılında yapılan yıllık toplantı sonrasında Amerikan Board’un 

misyonerlik çalışmalarında bulunmak için Kayseri adına yaptı ilk giri-

şim, Wilson Amos Farnsworth ve eşi Carolina Farnsworth adındaki 

misyonerleri atamak olmuştur. Aralık 1852 yılında Sultana adındaki 

yelkenli bir gemi ile Bostan’dan yola çıkan bu çift, Amerikan Board 

misyonerlerinin Osmanlı ülkesindeki faaliyetlerine katkıda bulunmak 

adına dördüncü kuşak olarak 1853 yılında Osmanlı topraklarına giriş 

yapmışlardır. Ardından Haziran 1854 yılında Kayseri’ye gelen bu çift, 

daha önce Kayseri’nin üzerinde durulması gereken bir yerleşim yeri 

olduğunu belirten Amerikan Board’ın 1854 yılında kurduğu Kayseri 

istasyonundaki ilk misyonerler olarak çalışmaya başlamışlardır

8

. Tespit 



edebildiğimiz belgelerde Kayseri istasyonunun kurulduğu tarih olan 

1854 yılında istasyonda 4’ü Amerikalı misyoner, 3’ü yerli yardımcı 

olmak üzere toplam yedi kişi bölgedeki misyonerlik faaliyetlerine baş-

lamışlardır

9

.

1850’li yıllardan itibaren Anadolu coğrafyasındaki faaliyetlerini 



Ermeniler üzerinde yoğunlaştırmaya başlayan Amerikan Board mis-

yonerleri ve Amerikan Board teşkilatı açısından, Kayseri ve civarında 

Ermenilerin yaşıyor olması Kayseri’nin önemini artıran etkenlerden biri 

olmuştur. Ancak genel olarak Amerikan Board teşkilatı 1850’lerden sonra 

Papers of the American Board of Commissioners for Foreign Missions (PABCFM), 



Unit 5, Item (ABC 16.9.3), Reel 582, No:673; Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika...

s.29. 


Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika..., s.69.

PABCFM, Reel 589, No:41; Frank Andrews Stone, Academies For Anatolia, Univer-



sity Press of America, New York 1984, s.15. 

PABCFM, Reel 582, No:76.



412

HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1

Ermenilere yönelik hedef değişikliğine giderken, Kayseri istasyonunda 

faaliyet gösteren Amerikan Board misyonerleri, 1854 yılında Kayseri 

istasyonunu tesis edilmesinden sonra 1870 yılına kadar ağırlıklı olarak 

Rumlara yönelik misyonerlik çalışmaları yürütülmüş, 1870’lerden sonra 

Kayseri istasyonun genişleyip, büyümesiyle birlikte söz konusu bu ağırlık 

merkezini Ermeniler oluşturmaya başlamıştır

10

.

1854 yılında kurulan Kayseri istasyonunda çalışmaya başlayan ilk 



misyonerlerden birisi olan W. A. Farnsworth’un 1860’da istasyon çev-

resinde yaptığı gezi neticesinde hazırladığı raporda özellikle Rumların 

ve Ermenilerin bulundukları bölgelerdeki hane sayılarına raporunda yer 

vermiş olması da Amerikan Board misyonerlerinin azınlıklara yönelik 

bir misyonerlik çalışması düşüncesiyle hareket ettiklerini destekler 

niteliktedir. Amerikan Board misyonerleri tarafında Kayseri istasyo-

nunun ilk kuruluş yıllarında, Amerikan Board misyonerlerinden W. A. 

Farnsworth’un yaptığı incelemeler sonunda kaleme aldığı rapora göre 

18 Temmuz 1861 tarihinde Kayseri ve civarında 7.078 Ermeni hanesi 

bulunduğu ifade edilirken, buna karşılık Rum hane sayısı 5.235 olarak 

teşkil edilmiştir

11

.



Download 3.2 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling