Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163
Download 3.2 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- BİBLİYOGRAFYA 1.ARŞİv vESİKALARI BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİvİ (BOA)
- 2.TETKİK ESERLER
- ERMENİ MİLLİYEÇTİLİĞİNDE AMERİKAN EĞİTİM KURUMLARININ ROLÜNE BİR ÖRNEK: KAYSERİ İSTASYONUNDAKİ EĞİTİM FAALİYETLERİ
- KAYSERİ İSTASYONUNUN TESİS EDİLMESİ
basılmış olan nüshasında- isyanın Dersaadet’te baş göstereceği ve taşraya da sıçraması ile birlikte güvenlik güçlerinin olaya hâkim olamayacağı, askerin işe karışması ile birlikte birçok insa- nın öleceği ve böylelikle komitecilerin istediklerini gerçekleştirmek için uygun bir zemin bulacaklarını yazması hayli dikkat çekicidir 13 .
tecilerini yakalamış ise de Ermeni Patriğinin ricası ile tutuklular serbest bırakılmıştır. Esasında bu durum II. Abdülhamit döneminin genel bir politikasıdır. Yani genel ve özel aflar ile isyancı ve asilerin devlet hiz- metine katılmasının sağlanması düşüncesi. Ancak bu hadise burada tutmamış ve tutuklu bulunan Ermenilerin bırakılması çeşitli tertipler içerisinde yer alan Ermeni komitecilerine cesaret vermiştir 14 .
padişahı olan II. Abdülhamit’in çıkarttığı affa mazhar olabilmek için teslim olan ve daha sonra komitelerin iç yüzünü ayrıntılı bir şekilde rapor hazırlayarak İçişleri Bakanlığı’na sunan Mihran Damatyan, raporunda şu hususlara yer vermektedir: Millitperveran Cemiyeti’nin merkezi Londra’dır. Halaydan adlı bir gazete ile kamuoyu oluşturmaktadırlar. Amacı politik yönden bağımsız bir Ermenistan’ın kurulması için çalışmaktır. Osmanlı ülkesinde şubelerinin bulunmadığını da raporuna ekleyen Damadyan, bu komitenin Osmanlı ülkesinde faaliyet yürüten Ermenilere maddi yardım sağladığını da belirtmiştir 15 .
13 BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47. 14 BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47. Zeytun isyanı da bu yöntem ile bastırılmaya çalışılmış ancak burada da istenilen sonuç alınamamıştır. Justin McCarthy, Ölüm
15 BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29. 399 Okt. Cengiz KARTIN İkinci komite olarak Minas Peraz isimli şahsın Londra’da kurduğu komiteyi açıklayan Damadyan, bu gurubun da Larmani isminde bir gaze- tesinin varlığından söz etmektedir. Komitenin Hınçak ile birlikte gizli olarak işbirliği yaptığı ve Osmanlı ülkesinde şubesi bulunmadığı ama Ermenilere maddi yardım sağladığı da raporda ifade edilmektedir 16 . Üçüncü komite Mıgırdıç Portakalyan isimli kişinin kurmuş olduğu ve merkezi Marsilya’da olan komitedir. Bu komitenin de Armenia adlı bir gazetesi mevcuttur. Van ve çevresini çalışma bölgesi olarak kendisine seçen komite üyelerinin hedefi, buralarda ihtilal yolu ile bağımsız bir Ermenistan’ın teşekkül ettirilmesidir 17 . Dördüncü komite Erbab-ı İttihad isimli komitedir. Merkezi Tif- lis olan komitenin amacı: Osmanlı Devleti’nin Rusya hududuna yakın bölgelerinde ihtilal çıkarmaktır. Bu komitenin Troşnak adlı bir gazetesi de bulunmaktadır. Rusya’nın Asya kıtasına yakın hemen hemen her şehrinde -özellikle sınıra yakın her köyünde- şubeleri vardır. Komite üyeleri Ermenilere silah ve cephane temin etmektedirler. Beşinci komite Hınçakyan İhtilal Şirketi’dir. Bu komitelerden başka dışarıyla bir bağlantısı bulunmayan İstanbul’daki mektebi hukukun son sınıf öğrencilerinden oluşan bir komite daha bulunmaktadır. İtirafın ikinci kısmı ise Atina’da bulunan Ermeni ihtilal komiteleriyle Hınçak Komitesinin bağlantısını ortaya koyan bilgileri içermektedir. Ona göre Atina, Osmanlı ülkesinde faaliyet yürüten ve amacı Ermeni cemaati arasında milliyetçilik fikrinin uyanması ve sonrasında bağım- sız bir Ermenistan’ın kurulması olan Ermeni komiteleri için, iyi bir sığınaktır. Üçüncü bölümde komitelerin diğer faaliyetlerine (padişahı tahttan indirmek gibi) yer verilmektedir 18 .
liyetçilik akımını canlandırmak maksadı ile yaptıkları ilçeler bazındaki ayrıntılı bilgiler için Bkz. Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskanı, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, Ankara 2007, s.130-140. 17 BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29. 18 BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29.
400 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Son olarak raporunda Damatyan, İngiltere’nin Ermeni olayların- daki rolü üzerinde durmakta ve İngiltere’nin Ermenilerle ilgilenmesini Protestanlığı yaymaya çalışması olarak değerlendirmektedir 19 . Ermeni komitelerinin milliyetçilik akımını kendi cemaatlerinde yaymak fikri ile yaptıkları faaliyetlerden biri de, suikast planlarıdır ve bu suikast planları sadece Müslüman ahaliye yönelik değildir. Bunun yanı sıra Yahudi ve Bulgar Osmanlı vatandaşlarına yönelik olduğu gibi yabancı devletlerin Osmanlı ülkesindeki konsoloslarına da yöneliktir 20 . Ermeni komite üyelerinin çalışma stratejilerinden birisi de diğer komite ve teşkilatlar ile işbirliği içerisine girmek olmuştur. Bu çerçevede Bulgar komiteleri ve Makedonya komiteleri ile işbirliği içerisine giren Ermeni komite üyeleri, bunların yanında Avrupalı nihilist ve anarşist guruplarla da milli hassasiyetlerin canlandırılması için ortak çalışmalara girişmişlerdir 21 . Böylelikle Avrupa ülkelerinde kendilerine sağlanan ekonomik, siyasi ve sosyal bütün alanlarda faaliyetlerini çok rahat bir şekilde sürdürme imkanını bulmuşlardır. Tabi burada Rusya ve İran dev- letlerinin bu komiteler üzerindeki izledikleri politikayı da unutmamak gerekir. Rus ve İran devletinin içerisinde faaliyet yürüten komitelerin Bulgar ve Makedonya komitelerine çeşitli dönemlerde maddi kaynak sağladıkları da unutmaması gereken bir başka husustur. 27 Ocak 1912 tarihli ve 301 numaralı tahriratta belirtildiği üzere 78.000 frank, Rus ve İran’da faaliyet yürüten Ermeni komitelerden toplanarak Osmanlı ülkesindeki Ermeni komitelerine gönderilmiştir 22 . Osmanlı ülkesine yönelik faaliyet yürüten Ermeni komiteciler, teşkilatlarını kurumsallaştırdıktan sonra Avrupa’nın çeşitli başkent- lerinde konferanslar ve toplantılar da icra etmişlerdir. Paşalıyan isimli Ermeni’nin Londra’da çeşitli dönemlerde yapmış olduğu toplantılar buna örnek teşkil etmektedir. Bu toplantılara sadece Ermenilerin öncülük ettiğini düşünmek de yanlıştır. İngiltere, Amerika, Rusya, Avusturya, İtalya ve diğer devletlerde çeşitli dönemlerde, sayılan ülkelerin kendi vatandaşları da, bu toplantılara öncülük etmişlerdir. Örneğin İngiliz, Avusturya ve İtalya’da birçok toplantı icra eden Mösyö Juris başta olmak üzere, Fransa Millet Meclisi azasından olan muhalefet partilerine men- 19 BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No:35/29. 20 BOA, Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56. 21 BOA, HSD.AFT., Belge No:44/47; Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56. 22 BOA, Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56. 401 Okt. Cengiz KARTIN sup bazı sosyalistlerin gerçekleştirmiş oldukları toplantılarda Ermeni komitecileri, kendi devletlerini kurma düşüncesinde biraz daha cüret- lendirmiştir. Mösyö Juris 26 Kasım 1903 tarihinde Kontinantal otelin salonla- rında ve daha sonraları Paris tiyatrolarında toplantılar icra etmiş ve bu toplantılar ile ilgili olarak da kamuoyunun ilgisini çekmek için Fransız gazetecilerini de davet etmiştir. Toplantılara katılan bu gazetecilerin olayı haber yapması ile birlikte Fransız halkı da olaylardan haberdar edilmiştir 23 . Bu durumla ilgili olarak Osmanlı Devleti’nin Paris Büyükel- çisinin, Fransa devletine toplantının icra edilmesinin önüne geçilmesi ile ilgili görüşünün Fransa devleti tarafından ret cevabının verilerek böyle bir şeyi Fransa devletinin yapmasının kanunen olanaksız olduğu yolundaki aldatmacalı sözleri de ilginçtir. Ermeni komitecileri sadece Osmanlı ülkesinde değil Kafkasya’da da milliyetçilik akımının kendi milletlerinde uyanması için çeşitli faaliyetler içerisine girmişlerdir. Konuyla ilgili olarak Erzurum Valisinin İçişleri Bakanlığına göndermiş olduğu 7 Teşrin-i Sani 320 (20 Kasım 1904) tarihli telgrafında ayrıntılı bilgilere rastlamak mümkündür 24 . Özellikle Bulgaristan’da faaliyetlerini ciddi boyutlara taşıyan Ermeni komiteciler, Filibe’deki Ermenilerden para toplayarak bunları, Anadolu’daki Ermeni komitecilere aktarmışlardır. Aruhi isimli Rus uyruklu Ermeni’nin buraya gelerek para toplama işi ile meşgul olmasını da, Seruye Kıpmacyan isimli Ermeni’nin verdiği bilgilerden öğrenmek- teyiz
25 . Tarsus’ta faaliyet yürüten Ermeni komitelerinde yer alan Ermenilere kısaca bakacak olur isek: Reis : Kuyumcubaşı oğlu Agop Ağa, Aza: Mektep hocası Melkun Manukyan, Gurubi Efendi. Mersin’de: Reis: Silyanzade Abraham Efendi, 23 BOA, Y.PRK.EŞA., Belge No:43/56. 24 BOA, Y.A.HUS., Belge No:481/54. 25 BOA, Y.PRK.ZB., Belge No:19/107. 402 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Aza: Bıçakcıyan Karabet Efendi, Misak Silyan Efendi, Vekili Aram Efendi, Şersyan Avadis Efendi. Kozan’da: Reis: Bahadıryan Ohannes Efendi, Aza: Senkyan Baros Efendi, Terziyan Artin Efendi, Top Serkisyan Efendi, Babahikoğlu Taros Efendi. Cebel-i Bürkan’da: Reis: Balyan Manuk Efendi, Aza: Azerli Baros Efendi, Repraveri Badros, Tabip Enterenin Efendi, Balyan Vanes Efendi yürütmekteydi 26 .
Efendi’nin üç Ermeni ile birlikte Ermeni milliyetçiliğini uyandırmak maksadı ile üç sandık kitap dağıtması akabinde, tutuklanması ama ertesi günü Ermenilerin güvenlik görevlilerine saldırarak bu Ermeni- leri güvenlik görevlilerinin ellerinden almaya teşebbüsü sırasında bir güvenlik görevlisinin yaralanması, Ermeni komite üyelerinin ne denenli cüretkar olabileceğinin kanıtı olsa gerektir. Bu olaylar esnasında Adana’da bulunan Ermeniler de boş durma- mışlar ve Adana’da bir yangın çıkartmışlardır. Her ne kadar yangın büyümeden söndürülmüş ve ele başları yakalanmış ise de; Adana’da gelişecek olayların önü alınamamıştır 27 .
yiz Mahkemesi üyelerinden Bezdakoğlu Esteban Efendi’nin Ermenileri kışkırtması ile birlikte mahkeme üyeliği sona erdirilmiştir. Ancak bu kişi; Adana valiliği Ermenilerin isyan hareketlerine uygun bir zemin hazırlayan Nasuhi Bey döneminde görevine iade edilmiştir. Yine devlet kademesinde çalışan tercüman Avadis Efendi, tıpkı Esteban Efendi gibi, hainliği dolayısıyla mesleğinden uzaklaştırılmış iken; Hacı İzzet Bey’in valiliği döneminde görevine iade edilen Avadis, görevine başladıktan kısa bir süre sonra, Ermeni komitecilerine yönelik 26 BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46. 27 BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46. 403 Okt. Cengiz KARTIN devletin girişeceği ne kadar önemli girişim var ise komitecilere bildirerek onların tedbir almalarını da sağlamıştır 28 .
olayları alevlendirmek için önce Mersin’e, sonra da Adana’ya geçmiş ve orada bazı gizli görüşmeler yapmıştır. Onun Adana ve Mersin ziyareti- nin ardından her iki şehirde de kargaşalıkların önü alınamaz boyutlara gelmiştir. Bu olayların ertesinde Osmanlı Devleti, suçluların yakalanarak cezalandırılmaları için güvenlik görevlilerini olay yerine sevk etmiş ise de; gerek Vali Nasuhi Bey’in, gerekse diğer mahalli yetkililerin hakkında hiçbir işlem yapılmaması ne yazık ki Osmanlı Devleti’nin kendi içerisinde bir açmazı olarak karşımızda durmaktadır 29 .
isimli Ermeni gazetesinin Trabzon ve Dersaadet olayları ile ilgili ola- rak yayınladığı nüshasında Osmanlı Devleti’ne sadakat ile bağlı olan Ermenilerin vücutlarının izalesinin ardından, devlet memurlarından üst düzey görev yapan Van müftüsünün, Van eski valisi Bahri Paşa’nın ve Trabzon’da görev yapan üst düzey kumandanların ortadan kaldırıl- ması için teşebbüste bulunulduğunu haber yapması oldukça ilginç bir durum arz etmektedir. Patrikhane her ne kadar olayları genelde alevlendirmek için ciddi çalışmaların içerisine girmiş ise de; bu durum patriklerin değişmelerine paralele olarak da değişebilmekte idi. Bu duruma bir örnek vermek gerekirse Patrik Arziyan buna en güzel örnek teşkil ederdi çünkü o, Erzurum kilisesi ve mekteplerinden bazılarında silah bulunduğunu Osmanlı Devleti yetkililerine bildirmiş ve Osmanlı Devleti yetkililerinin konuyla ilgili neler yaptığını da dikkatle izlemiştir 30 .
landırmak için çalışma yaptıkları; özellikle dini bir kisveye bürünerek bu faaliyetlerini devam ettirmeye çalıştıkları da görülmektedir. Yine bu kimselerin faaliyetlerinin hedefini Ermeniler arasında milliyetçilik akımını yaymak, isyan çıkarttırmak, çıkartılan bu isyanlardan Avrupa gazete ve basın yayın organlarını haberdar ederek güçlü bir kamuoyu 28 BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46. 29 BOA, Y.PRK.UM., Belge No:31/46. 30 BOA, Y.PRK.ASK., Belge No:63/7. 404 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 desteğinin Ermenilerin arkasında olmasını sağlamak olduğu görül- mektedir
31 . Bagos Nubar Paşa’nın, Ermeni komitelerinin faaliyetlerinin Avrupa ülkelerinde rahat bir şekilde yürütülmesinde önemli işlevlere sahip olduğu da unutmamak gerekir. Bu konuyla ilgili olarak Nubar Paşa, Avrupalı devletlerin yetkili ve etkili siyasileri ile görüşmekten de geri durmamıştır 32 .
maksadı ile bir rapor sunulmuştur. Bu raporda bir İngiliz’in Ermenilerle birlikte bir şirket kurarak bu şirketin Doğu Anadolu ve Kara Deniz bölgelerinde faaliyet yürütmesi için İngiltere’de ki bazı kuruluşlardan maddi destek sağladığı ve Trabzon, Samsun, Sivas, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Muş, Van gibi şehirlerde bir takım katırcı ve bargirci sıfatında bulunan adamlar vasıtasıyla Avrupa devletlerine yalan yanlış bilgiler aktararak olayları çarpıttığı ifade edilmiştir. Bunun ertesinde Rupen Hınazanyan ve Kapril isimli biri Rus, diğeri İngiliz uyruklu bu kimseler de kargaşalık çıkartarak olaylara Avrupalı devletlerin müdahalesini sağlamanın yollarını denemişlerdir. SONUÇ Ermeni komiteciler kendi cemaatleri arasında milliyetçilik akımının yayılması için başta tedhiş hareketleri olmak üzere bir çok yönteme başvurmuşlardır. Bu hareketler neticesinde Büyük Devletlerin kendile- rine sunduğu bağımsız bir Ermenistan hayalini gerçekleştirmek için ne yazık ki kendi cemaatlerinin yoğun olarak yaşadığı yerlerdeki yaşantıyı mahvetmişler ve orada yaşayan etnik kökeni ve dini farklı olan millet- leri birbirine düşürmüşlerdir. Yine bu komite üyeleri uzak hedeflerini gerçekleştirmede kendi can ve kanlarından olan insanların canlarına kıymaktan da geri durmamışlardır. 31 Sürgün ve Göç, TTK Yayını, Ankara 2004, s.1. 32 BOA, Y.PRK.ASK., Belge No:63/7. 405 Okt. Cengiz KARTIN BİBLİYOGRAFYA 1.ARŞİv vESİKALARI BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİvİ (BOA) Y.PRK.TKM. : 42/30.
Y.PRK.ZB. :19/107. Y.PRK.UM. :31/46.
Y.PRK.BŞK. :35/29.
Y.PRK.EŞA. :43/56
HSD.AFT. :44/47.
Y.PRK.ASK. :63/7.
Y.PRK.UM. :44/47.
Y.A.HUS. :481/54.
2.TETKİK ESERLER ASILSIZ ERMENİ İDDİALARI VE ERMENİLERİN TÜRKLERE YAPTIğI MEZALİM, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yayını, Ankara 2001. BALCI,
Gökhan, Türkler Soykırım Yaptı mı?, Truva Yayını, İstanbul 2007. MCCARTHY, Justin, Ölüm ve Sürgün, İnkılâp Kitabevi Yayını, İstanbul 1998. OSMANLI BELGELERİNDE ERMENİLERİN SEVK VE İSKÂNI, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, Ankara 2007. SÜRGÜN VE GÖÇ, TTK Yayını, Ankara 2004. 407 Cenk DEMİR ERMENİ MİLLİYEÇTİLİĞİNDE AMERİKAN EĞİTİM KURUMLARININ ROLÜNE BİR ÖRNEK: KAYSERİ İSTASYONUNDAKİ EĞİTİM FAALİYETLERİ (TALAS AMERİKAN OKULLARI) Cenk DEMİR Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi, Talas/Kayseri-TÜRKİYE Tlf.:0 506 5537637
408 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ÖZET Eğitim, birçok farklı tanımı yapılabilen bir kavramdır. Hedefi ve konusu insan olan eğitim, kısaca insan yetiştirme sanatı olarak ifade edilebilinir. Bu ise ancak sistemli bir eğitim sayesinde gerçekleşir 1 . Bu düşünceye destek veren ve eğitimin önemini kavrayabilen misyonerler de nüfuz ettikleri topraklarda eğitim faaliyetlerine önem vermişlerdir. Osmanlı topraklarında, ağrılıklı olarak misyonerler tarafından açılan yabancı okulların ilki Katolikler tarafından açılmıştır. 1535 yılında Osmanlı Devleti ile Fransa arasında imzalanan kapitülasyonlar adıyla bilinen iktisadî ve ticarî antlaşma, daha sonra genişletilerek Fransızlara Osmanlı ülkesinde dinî, siyasî, hukukî ve sosyal ayrıcalıklar kazandırmıştır. Bu ayrıcalıkları iyi değerlendiren Fransız Katolik Hıristiyan misyonerler 16. yüzyılın sonlarında Osmanlı idaresindeki Katolik Latin çocuklarına eğitim vermek amacıyla okullar açmaya başlamışlardır. Açtıkları bu okulların sayısı, misyonerlerin faaliyetlerinin Osmanlı Devleti’nin zayıflaması ile birlikte yabancı devletlerin Osmanlı üzerindeki imtiyazlarının genişlemesiyle birleşince, hızla artmıştır. Mesela yabancı devletlerden Fransa ve İtalya, Katolik Hıristiyanları; Almanya hem Katolik hem Protestanları; Rusya Ortodoksları; İngiltere ve Amerika Protestanları himayeleri altına almaya çalışmışlardır. Bu durumdan yarar- lanan Hıristiyan misyonerler, Osmanlı ülkesinde yayılmışlar, çeşitli eğitim ve kültür kurumları açmışlardır. İlk zamanlarda bir varlık gösteremeyen misyoner okulları, asıl zararlı faaliyetlerini bilhassa Tanzimat’ın ilanından sonra göstermişlerdir 2 . 1 Ayten Sezer, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Siyasal Kitapevi, Ankara 2003, s.285. 2
lar”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 10, Kayseri 2001, s.13-30.
409 Cenk DEMİR GİRİŞ 1839 tarihli Tanzimat ve onun ardından 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı ile sağlanan vicdan hürriyeti çerçevesinde mezhep değiştirme serbestiyetinden yararlanan Protestan misyonerler eğitimi, Protestanlaştırma programının bir parçası ve aracı olarak gördüklerinden çeşitli seviyedeki okullarının sayılarını artırmış, bu okulların en önem- lileri ise Amerikalı Protestan misyonerler tarafından açılmıştır 3 . Öncelikli olarak kendilerini dinleyecek insanlar bulmaya çalışan Amerikalı misyonerler, buldukları insanları basılı malzeme yoluyla ve sözlü olarak yoğun bir ideolojik bombardımana tabi tutmuşlardır. Bu aşamada çeviri, kitap basımı ve dağıtımı gibi işler çok önemli olmuştur. Daha sonra Amerikalı misyonerler, insanlarla yaptıkları ilk temaslarla oluşturdukları sağlam bir temel ve bu temeli oluşturan ailelerin çocuk- ları için ilk eğitim çalışmalarını başlatmışlardır. Bu arada nüfuz edilen bölgede bir kilise kurularak onun çevresinde de bir cemaat oluşturan misyonerler, oluşturulan bu cemaatin en azından İncil’i okuyabilecek 3 Sezer, Atatürk Dönemi Yabancı Okullar (1923–1938), Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, XVI. Dizi, Sayı 83, Ankara 1999, s.7–8. 410 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 kadar eğitilmesini zorunlu kılmışlardır. İşte bu nedenle ilk zamanlarda kiliselerde halk eğitimi türünde çalışmalar yapılmıştır. Daha sonra ise yetişkinler için Pazar okulları (Sabbath school), çocukları için de ilkokul-
4 . Protestan cemaatinin artmasıyla eğitim kalitesinde iyileştirilmeye gidilip, halktan gelen ihtiyaçlara daha iyi karşılık vermek amacıyla eğitim faaliyetlerine daha çok önem vermeye başlayan Amerikan misyonerleri, okullarda verilen eğitim seviyesini artırıp ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde eğitim vermeye başlamıştır. Bunun yanı sıra anaokulu düzeyinde eğitim verilen bu misyoner okulları böylece temelden yetiştirmeye başladıkları azınlık çocuklarını, misyonerlerin arzuladıkları din, eğitim ve kültür seviyesinde yetiştirdikten sonra lise veya üniversitelerinden eğitim seviyeleri yüksek gençler olarak mezun etmişlerdir.
Anadolu’yu misyoner çalışmaları açısında Asya’nın anahtarı olarak gören Amerikan Board teşkilâtının 1820 yılında Osmanlı topraklarına gönderdiği Pliny Fisk ve Levi Parson adındaki iki misyonerin İzmir’e ulaşmasıyla birlikte Amerikan Board misyonerlerinin Osmanlı ülke- sindeki faaliyetleri başlamıştır 5 .
lerinin uygulanacağı bölgelerin dinî, eğitim, sosyo-kültürel, demografik yapı vb. durumlar hakkında incelemelerde bulunmak amacıyla Ameri- kan Board misyonerleri tetkik gezilerine çıkıp, ulaşabildikleri bölgeler hakkında raporlar hazırlayıp teşkilât merkezine göndermişlerdir. Board misyonerleri tarafından yapılan geziler kapsamında 1827 yılında Boston’dan Kayseri’ye gelip incelemelerde bulunan Amerikalı misyoner Peder Elnathan Gridley bölgeye gelen ilk Amerikalı misyoner- dir. Gridley, yanında bulunan Ermenice öğretmeniyle birlikte, Türkçe öğrenmek ve bölge hakkında bilgi edinmek amacıyla Kayseri’ye gelişiyle birlikte incelemelerde bulunmuştur. Ancak, bölgeye gelişinden kısa bir süre sonra sıtma hastalığına yakalan Elnathan Gridley, Erciyes Dağı’na tırmanmak ve ünlü Yunan coğrafyacısı Strabon’un (MÖ 63 – MS 24) 4 Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika (Kendi Belgeleriyle 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları), İmge Kitabevi, 3. Baskı, Anakara 2000, s.21. 5 Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika..., s.23. 411 Cenk DEMİR Bu dağın zirvesinden hem Karadeniz hem de Akdeniz görünür şeklindeki savını bizzat tahkik etmek tutkusundan vazgeçmeyip, doruğu karlarla kaplı Erciyes Dağı’na tırmanırken 1827 yılında ölmüştür 6 . Amerikan Board misyonerlerinin Anadolu coğrafyasında yaptıkları incelemeler hakkında hazırladıkları raporlar neticesinde, o zamanki adıyla Ermeni (Türkiye) Misyonu’nun 1850 yılında yapmış olduğu yıllık
Bitlis ve Van’ın Erzurum istasyonlarınca yakından izlenmesi ve Kayseri ile Tarsus’a da önem verilmesi kararlaştırılarak 7 , misyonerler açısından bölgenin önemi vurgulanmış ve bu noktada çalışmalar başlatılmıştır. 1850 yılında yapılan yıllık toplantı sonrasında Amerikan Board’un misyonerlik çalışmalarında bulunmak için Kayseri adına yaptı ilk giri- şim, Wilson Amos Farnsworth ve eşi Carolina Farnsworth adındaki misyonerleri atamak olmuştur. Aralık 1852 yılında Sultana adındaki yelkenli bir gemi ile Bostan’dan yola çıkan bu çift, Amerikan Board misyonerlerinin Osmanlı ülkesindeki faaliyetlerine katkıda bulunmak adına dördüncü kuşak olarak 1853 yılında Osmanlı topraklarına giriş yapmışlardır. Ardından Haziran 1854 yılında Kayseri’ye gelen bu çift, daha önce Kayseri’nin üzerinde durulması gereken bir yerleşim yeri olduğunu belirten Amerikan Board’ın 1854 yılında kurduğu Kayseri istasyonundaki ilk misyonerler olarak çalışmaya başlamışlardır 8 . Tespit edebildiğimiz belgelerde Kayseri istasyonunun kurulduğu tarih olan 1854 yılında istasyonda 4’ü Amerikalı misyoner, 3’ü yerli yardımcı olmak üzere toplam yedi kişi bölgedeki misyonerlik faaliyetlerine baş- lamışlardır 9 .
Ermeniler üzerinde yoğunlaştırmaya başlayan Amerikan Board mis- yonerleri ve Amerikan Board teşkilatı açısından, Kayseri ve civarında Ermenilerin yaşıyor olması Kayseri’nin önemini artıran etkenlerden biri olmuştur. Ancak genel olarak Amerikan Board teşkilatı 1850’lerden sonra 6 Papers of the American Board of Commissioners for Foreign Missions (PABCFM), Unit 5, Item (ABC 16.9.3), Reel 582, No:673; Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika..., s.29.
7 Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika..., s.69. 8 PABCFM, Reel 589, No:41; Frank Andrews Stone, Academies For Anatolia, Univer- sity Press of America, New York 1984, s.15. 9 PABCFM, Reel 582, No:76. 412 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Ermenilere yönelik hedef değişikliğine giderken, Kayseri istasyonunda faaliyet gösteren Amerikan Board misyonerleri, 1854 yılında Kayseri istasyonunu tesis edilmesinden sonra 1870 yılına kadar ağırlıklı olarak Rumlara yönelik misyonerlik çalışmaları yürütülmüş, 1870’lerden sonra Kayseri istasyonun genişleyip, büyümesiyle birlikte söz konusu bu ağırlık merkezini Ermeniler oluşturmaya başlamıştır 10 .
misyonerlerden birisi olan W. A. Farnsworth’un 1860’da istasyon çev- resinde yaptığı gezi neticesinde hazırladığı raporda özellikle Rumların ve Ermenilerin bulundukları bölgelerdeki hane sayılarına raporunda yer vermiş olması da Amerikan Board misyonerlerinin azınlıklara yönelik bir misyonerlik çalışması düşüncesiyle hareket ettiklerini destekler niteliktedir. Amerikan Board misyonerleri tarafında Kayseri istasyo- nunun ilk kuruluş yıllarında, Amerikan Board misyonerlerinden W. A. Farnsworth’un yaptığı incelemeler sonunda kaleme aldığı rapora göre 18 Temmuz 1861 tarihinde Kayseri ve civarında 7.078 Ermeni hanesi bulunduğu ifade edilirken, buna karşılık Rum hane sayısı 5.235 olarak teşkil edilmiştir 11 . Download 3.2 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling