T. C. MİMar sinan güzel sanatlar üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih anabiLİm dali ortaçAĞ tariHİ programi
Download 3.07 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- II.2.3. Han’ın Yanında Rehin Bırakılan Knez Çocukları
- II.3. Rus Knezlikleri Arasındaki Sorunların Çözümü İçin Kurulan Mahkemeler
- II. 4. Nüfus Sayımı
- II.4.1. Batu Han Zamanında Yapılan Nüfus Sayımları
- II.4.2. 1257-1259 Nüfus Sayımı
- II.4.3. Nüfus Sayımlarının Amaçları, Teknikleri ve Yapılan Kayıtlar
- II.5. Vergi Tedariki
Yine 1476 tarihinde Ahmet Han, III. İvan’ın Orda’ya gelmesini talep etmiştir. 591
Bunun nedeni büyük ihtimalle Rusların vergi ödemesini kesmeleri olmuştur. III. İvan, Ahmet Han’ın emrine uymayarak Orda’ya gitmemiş, yerine elçisini göndermiştir. 592
Aslında daha önceleri de knezlerin elçilerini Han’ın yanına gönderdikleri bilinmektedir. Daha çok knezler aldıkları yarlık için teşekkürlerini iletmek veya diğer knezliklerin knezlerini şikayet etme amacıyla elçilerini büyük hediyelerle hanın yanına göndermişlerdir. İşin ilginç tarafı Rus kroniklerinde dahi
587
Bkz. I.3; II.2.2. 588
“Poslaniye Edigeya Velikomu Knyazü Vasiliyu Dmitriyeviçu (Dekabry 1408)”, A. A. Gorskiy, Moskva i Orda, s. 196-197. 589
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 206. 590
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 233. 591
“Yarlık-Poslaniye Ahmeta Velikomu Knyazyu İvanu Vasilyeviçuı”, A. A. Gorskiy, Moskva i Orda, s. 198. 592
M. D. Poluboyarinova, Russkiye Lüdi v Zolotoy Orde, s. 18. 148
hanların yanına gönderilen Rus elçilerinin “keleçi” 593
olarak geçmeleridir. Rus yıllıklarında Han’ın yanına gönderilen ilk keleçilerden, 1348 yılı olayları anlatılırken bahsedilmektedir. Bu tarihte Moskova Knezi Semön İvanoviç, Fedor Şubaçeyev ile Amin adlı keleçilerini Litvanya knezi Olygerd’ı şikayet etmek üzere Canibek Han’ın yanına göndermiştir. 594
1382 yılında ise Tver Knezi Mihail Aleksandroviç, elçisi Gurlen’i Rus topraklarına sefere çıkan Toktamış’ın yanına göndermiştir. 595 Böylece Rus knezleri, gerek kendileri bizzat hanların yanına giderek, gerekse de kendi elçilerini Saray’a göndererek hanların gönüllerini kazanmaya gayret etmişlerdir.
Saray’a seyahatlerinin devam ettiğini bildirsek de, bu dönemlerde Saray’a gelen Rus knezlerinin sayısında azalma görülmüştür. Nitekim Altın Orda’nın fetret dönemi yaşadığı 1360-1380 yılları arasında, Timur’un Altın Orda üzerine seferler yaptığı dönemde (1393-1402) ve Altın Orda’nın yeni taht sorunlarıyla boğuştuğu bir dönemde (1412-1430) Ruslar, Saray’a gitmeyi reddetmişlerdir. 596
İşin ilginç tarafı Rus knezlerinin Altın Orda hanlarını o kadar ziyaret etmelerine rağmen, Altın Orda hanlarının Rus knez ve din adamlarına verdikleri yarlıklardan başka taraflar arasında hiçbir anlaşmanın imzalanmamış olmasıdır. Bu uygulama, Moğol istilâsının ilk yıllarında olduğu gibi, daha sonraki süreçte de geçerli olmuştur. Rus-Orda ilişkilerinde bu ilişkilerin hukukî ve yazılı şekilde olmaması, oldukça dikkat çekicidir. Rus knezleri ile Altın Orda hanları arasında yapılan bütün anlaşmalar sözlü idi. Knezlerin Saray’a götürdükleri bütün sorunlar da sözlü bir şekilde çözülmüş ve hanın emirleri sözle sınırlı kalmıştır. Nitekim bundan dolayıdır ki, yıllıklarda da knezlerin hanlar ile anlaşma yaptıklarına dair hiçbir bilgi
593 PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 92. Moğolca kökenli olduğu düşünülen ve Rus yıllıklarında adı geçen “keleçiler”, Türkçe’deki “elçi” terimiyle aynı manada olup, ancak hanların yanına gönderilen elçiler için kullanılmıştır. Diğer ülkelere gönderilen Rus elçileri bu terimle nitelendirilmemiştir. Keleçilerin genel olarak Rus knezleri ile hanlar arasındaki diplomatik ilişkileri yürüten görevliler olduğunu da söylemek mümkündür. Bkz. M. D. Poluboyarinova, Russkiye Lüdi v Zolotoy Orde, s. 18- 22. Keleçilerle ilgili daha geniş bilgi için bkz. A. Melek Özyetgin, “Altın Orda Devlet Teşkilatında Elçilik Terminolojisi”, Orta Zaman Türk Dili ve Kültürü Üzerine Araştırmalar, s. 229-231. 594 PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 156. 595 PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 435. 596 V. V. Pohlöbkin, Tatarı i Rusy. 360 Let Otnoşeniy, s. 28. 149
yoktur. Bu anlaşmaların yazılı düzenlenmemesinin han veya knezlerin okuma yazmayı bilmemeleriyle bir ilgisi yoktur. Çünkü Altın Orda hanlarının Bizans, Mısır Memlükleri, Cenova gibi ülkelerle yazılı anlaşmalar yaptıkları bilinmektedir. İlk bakışta anlaşmaların yapılmaması, Rus knezlerinin anlaşma şartlarını yerine getirirken zorlayıcı etkisini yitirmiş gibi görünse de Rus knezlerinin çocuklarının, ailelerinin ve yeğenlerinin Saray’da rehin olarak tutulmaları, anlaşmaları ve verdiği sözleri ifa etmelerini sağlamıştır.
II.2.3. Han’ın Yanında Rehin Bırakılan Knez Çocukları Altın Orda hanlarıyla Rus knezleri arasındaki ilişkilerde dikkat çeken bir başka ilginç nokta, Rus knezlerinin kendi çocuklarını hanların yanında rehin olarak bırakma geleneğidir. 597 Altın Orda hanları birçok kez yanlarına gelen knezlerden, oğullarını yanına göndermelerini veya knezle geldiklerinde rehin olarak bırakmalarını istemiştir. Bunun birkaç nedeni vardır. En başta hanlar, özellikle idarî işlerle görevlendirdikleri knezlerin görevlerini yerine getirinceye kadar, knezlerin çocuklarını Orda’da alıkoymuşlardır. İkinci neden ise, Han ve ailesine büyük hediyeler sunan knezlerin Orda’da parasız kalmaları ve borçlanmalarıdır. Bundan dolayıdır ki, hanlar, knezlerin borcunu ödeyinceye kadar knezlerin çocuklarını alıkoymuşlardır. Bazen ise knezler, kendi istekleri ile çocuklarını Han’ın yanına göndermiş ve böylece çocuklarından kendi çıkarlarını savunmalarını istemişlerdir. Örneğin, Toktamış Han, sarayında Moskova Knezi Dimitriy’in oğlu Vasiliy’i, Suzdaly Knezi Dimitriy’in oğulları Dimitriy ile Vasiliy’i, Tver knezi Mikhail’in oğlu Aleksandr’ı, Nijegorod Knezi Boris’in oğlu İvan’ı rehin olarak bulundurmuştur. 598
Knez Dmitriy İvanoviç, oğlu Vasiliy Dmitriyeviç’i boyarlar ile birlikte 1383 yılında Toktamış Han’ın yanına göndermiştir. Knez Vasiliy, Orda’da Tver Knezi Mihail ile rekabet içinde Vladimir ve Nijegorod knezlikleri için yarlığın babasına
597
Horace W. Dewey, “Russia’s Debt to the Mongols in Suretyship and Collective Responsibility”, Comparative Studies in Society and History, vol. 30, No. 2, Cambridge 1988, s. 249-270. 598
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 173-175. 150
verilmesini istiyordu. Yine Tver Knezi Mihail, Orda’dan ayrılırken, burada kendi oğlu Aleksandr’ı bırakmıştır. Aleksandr burada üç yıl kalmış, hatta bundan dolayı “Orda’lı” unvanı almıştır. Vasiliy Dmitriyeviç ise aynı sene Orda’dan kaçmıştır. 599
Suzdal Knezi Dmitriy Konstantinoviç’in oğlu Vasiliy Dmitriyeviç de dört yıl rehin olarak kaldıktan sonra 1386’da kaçmayı denese de Tatar elçisine yakalmış, ancak 1387’de serbest bırakılmıştır. 600 Toktamış Han devrinden sonra Rus knezlerinin çocuklarını hanların yanında bıraktıklarına dair bilgi yoktur ki bu tarihlerde her geçen gün güçlenen Rus knezlerinin artık bu uygulamaya ihtiyaç duymamışlardır. 601
II.3. Rus Knezlikleri Arasındaki Sorunların Çözümü İçin Kurulan Mahkemeler
Rus knezleri arasındaki geçimsizliklerin bir kısmı, knezlerin bizzat Han’ın huzurunda ve Han’ın verdiği karara tarafların uyması ile çözüldüğü gibi, bir kısmı da Altın Orda’dan gönderilen elçilerin huzurunda Saray’daki Rus piskoposunun katılımıyla kurulan özel mahkemelerde halledilirdi. Rus kronikleri bu tür mahkeme ve toplantıların birkaçından söz etmektedirler.
XIII.
yüzyılın sonlarında Moskova, Tver, Pereyaslavl ve Ryazan knezleri arasındaki Büyük Knezlik için verilen mücadele son safhaya ulaşmış ve Tokta Han, rakibi Nogay ile savaşa hazırlanmasına rağmen, durumun kötüye gitmesi nedeniyle derhal müdahale etmeye karar vermiştir. Nitekim 1297 yılında Tokta Han, elçisi Nevrüy’ü büyük bir orduyla Rus topraklarına göndermiş, bütün Rus knezlerinden Vladimir’de toplanmaları ve toplantıya Saray Piskoposu İzmaylo’nun da katılmasını istemiştir. Nevrüy’ün askerî gücü, İzmaylo’nun ise ikna kabiliyeti sayesinde Rus knezleri aralarındaki sorun çözülmüştür. 602 Ancak, çok geçmeden knezler arasındaki 599
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 173-174. 600
PSRL, III, Voskresenskaya Letopisy, s. 75. 601
Hatta tam tersine 1437 yılında Uluğ Muhammed’in oğlu Mahmutek’i II. Vasiliy’in yanında rehin olarak bırakma niyeti vardı. Saray’dan uzaklaştırılan Uluğ-Muhammed ailesi ve yaklaşık 3 bin taraftarıyla Rus topraklarındaki Belev şehrine yaklaşınca II. Vasiliy, onlardan şehri terk etmelerini istemiştir. Voskresenskaya Kroniği’nde yazıldığı gibi, Uluğ-Muhammed knezden şehirde kalmak için izin istemiş ve bunun karşılığında Ruslara oğlu Mahmutek’i rehin olarak bırakmayı ve Rus sınırlarını korumayı teklif etmiştir. Bkz. PSRL, III, Voskresenskaya Letopisy, s. 149. 602 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 242. 151
anlaşmazlık yeni bir boyutla birkez daha ortaya çıkmıştır. Daha 1301 yılında her geçen gün güçlenen Moskova, başta Kolomna şehrine, ardından da Mojayysk ve Pereyaslavl’e hâkim olur. Moskova Knezi Daniil’in bu yayılmacılık politikası hiç şüphesiz, diğer knezleri rahatsız etmiş ve Büyük Knez Andrey Gorodetskiy Orda’ya giderek, Daniil’i Tokta Han’a şikayet etmiştir. Bunun üzerine Tokta Han 1304 yılının sonbaharında Rus knezlerinin Pereyaslavl’de toplanmalarını emretmiştir. Büyük Knez Andrey Gorodetskiy, Tver Knezi Mihail, Moskova Knezi Yuriy’in katıldığı toplantıya Tokta Han’ın elçisi başkanlık etmiştir. Yine Mitropolit Maksim’in de toplantıya katıldığı bilinmektedir. 603
Bu toplantı, Tokta Han’ın elçisinin Büyük Moğol İmparatorluğu’nun bütünlüğünün tekrar sağlandığı ve kendi aralarında mücadele eden Altın Orda ile İlhanlıların bu bütünlüğü kabul ettikleri ve desteklediklerine dair haberin okunmasıyla başlamıştır. 604 Ardından elçi, Rus knezliklerindeki sorunları gündeme getirmiş ve Tokta’nın emri üzerine Moskova Knezi’ni haklı bulmuştur. 605
Muhtemelen bu tür toplantılar, bunlarla sınırlı değildi. Ancak Altın Orda kaynaklarının günümüze kadar ulaşamaması, Rus kroniklerinin ise olayları genellikle tek taraflı aktarmaları, bazı tespitlerde bulunmamızı zorlaştırmaktadır. Nitekim, Tokta Han’ın bu tür toplantılar düzenleyerek, geçici de olsa Rus knezliklerinde istikrar sağladığını ve kontrolü ele geçirdiğini göstermektedir. Dolayısıyla muhtemelen bu tür uygulama Tokta Han öncesinde ve sonrasında da olmuştur. Ancak Rus kronikleri, hanların sorunları sadece askerî güç kullanarak çözdüklerini yazmaktadırlar.
II. 4. Nüfus Sayımı
Çengiz Han ve varisleri ele geçirdikleri bütün topraklarda nüfus sayımları yaptırmışlardır. Nüfus sayımı, imparatorluğun egemenlik belirtisi olarak sıkça
603
G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 199-200. 604
A. N. Nasonov, Rusy Mongolyskaya, s. 79-80. 605
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 141. 152
başvurduğu yollardan biriydi. İstilâ hareketleri biter bitmez Moğollar, nüfus sayımını özellikle imparatorluğun yerleşik bölgelerinde yaşayanlar arasında yaptırmışlardır. Nüfus sayımının öneminin göstergelerinden biri de, Çengiz Han’ın imparatorluğu kurar kurmaz, yani 1206 yılında bütün imparatorlukta nüfus sayımı gerçekleştirmiş olmasıdır. 606
Nüfus sayımının önemi ise yapılan sayıma göre vergi ve asker tedarikinden kaynaklanmaktadır.
Altın Orda’daki ilk sayım da neredeyse devletin kuruluşundan hemen sonra 1245 yılında Batu’nun girişimiyle Güney Rusya’da yapılmıştır. Bu tarihte Kiyev, Podolye, Pereyaslavl ve Çernigov knezlikleri sayıma tabi tutulmuşlardır. Çok geçmeden, 1247 yılında aynı bölgelerde bir kez daha nüfus sayımı yapılmıştır. Bu tarihte Büyük Moğol İmparatoru Güyük’ün emriyle ele geçirilen bütün bölgelerde nüfus sayımı yapılmıştır. Rus topraklarının yanı sıra, 1247-48 yıllarında Çin ile Kafkasya coğrafyasında da nüfus sayımlarının yapıldığı bilinmektedir. 607
II.4.2. 1257-1259 Nüfus Sayımı 1257
yılında Berke Han, Altın Orda’ya bağlı Rus knezliklerinde toplanacak vergileri düzene oturtmak, acemi askerlerden birlikler sağlamak, ayrıca yetenekli zanaatkâr ve ustaları belirleyerek devlet teşkilâtlarında görevlendirmek üzere 608
bir nüfus sayımı yaptırmıştır. 609 Bu tarihte ilk olarak 1257 yılında Suzdal, Ryazan ve Murom şehirlerindeki ahali tespit edilmiştir. 1258 yılında Vladimir Knezliği’nde
606 Manghol-un Niuça Tobça’an, s. 136. 607 T. Allsen, “Mongol Census Taking in Rus’, 1245-1274”, Harvard Ukrain Studies, V/1, Cambridge-Massachusetts 1981, s. 37-38. 608
T. Allsen, “The Yüan Dynasty and Uigurs of Turfan in the 13’th Century”, China among Equals: The Middle Kingdom and its Neighbours, 10-14 th Century, ed. M. Rossabi, 1983, s. 262. 609
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 217; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 130; PSRL, XII, Lavrentyevskaya Letopisy, s. 496. 153
sayım yapılırken, 1259’da Novgorod ahalisi sayıma tabi tutulmuştur. 610
Böylece Altın Orda boyunduruluğu altındaki Ruslara ilk sayımı Türk-Moğollar yapmıştır. Altın Orda döneminde Rus topraklarında son büyük sayım 1273-1275 yıllarında yapılmıştır. Bu tarihte Doğu Rusya ve Smolensk knezlikleri sayıma tutulmuştur. 611
Mengü-Timur’un İlhanlılar ile yürüttüğü mücadelede yeni askerî güce ihtiyacı vardı. Bu tarihten sonra ise Moğollar vergi ve asker temini için eski bilgileri kullanmışlardır.
Rus topraklarında nüfus sayımlarının kış aylarında yapıldığına dair Rus kroniklerindeki bilgiler dikkat çekicidir. Nitekim 1257-59 yılları arasındaki nüfus sayımları kış mevsimlerinde yapılmıştır. 612
Bunun nedeni, kış mevsiminde herkesin evinde olması ve böylece daha sağlıklı sonuçlar elde etme isteğidir. Yine yapılan bu son nüfus sayımı sırasında halkın sayıma karşı çıkmaması da dikkat çekicidir. Bunun en önemli nedeni ise ilk sayımdan farklı olarak, bu sayımı Moğolların değil de Rus görevlilerinin yapmasıdır. Aynı şeyi vergilerin Rus knezleri tarafından toplanmaya başlanması konusuyla da söylemek mümkündür. Her ne kadar toplanan vergiler Han’a gönderilse de, bu vergiler Ruslar tarafından toplanmaya başlanınca isyanların sayısında azalma görülmüştür.
yükümlülüklerinin paylaştırılması amacını da gütmüştür. Altın Orda da dahil olmak üzere bütün Türk-Moğol devletleri ele geçirdikleri toprarklarda yam (posta) istasyonlarını kurdurmuşlar, bunların ihtiyaçları da bölge halkına yüklenmiştir. Yine örneğin köprülerin yapımı ve tamiri gibi yükümlülükler de nüfus sayım sonuçlarına göre tebaa arasında paylaştırılmıştır. 613
610
Bununla İlgili Kayıtlar Üzerine”, Orta Zaman Türk Dili ve Kültürü Üzerine, Ötüken Yayınları, İstanbul 2005, s. 93. 611
István Vásáry, Az Arany Horda Kancellárıáya, Keleti Ertekezesek 3., Körrrrösi Csoma Társaság, Budapest 1987, s. 27. 612 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218; Thomas T. Allsen, “Mongol Census Taking in Rus’, 1245-1275”, s. 50. 613
Altın Orda hanlarının Rus mitropolitlerine verdikelri yarlıklarda din adamlarının köprü parası vermemeleri ve kendilerine herhangi bir iş ve görev verilmemsi gerektiği belirtilmiştir. Bkz. “Yarlık 154
Rus
topraklarında yapılan nüfus sayımları birçok bakımdan Moğol İmprataorluğu’nun yayıldığı Çin ile İran’da yapılan sayımlarla benzerlikler taşıyordu. Aynı tarihlerde bütün bu coğrafyalarda yapılan nüfus sayımında esas birim olarak “hane” kabul edilmiştir. Thomas Allsen, “hane” uygulamasının benimsenmesinin, Çin standart uygulamasına uyduğunu ve ayrıca göçebe topluluğun çadır sayısı ile ölçen Moğol geleneğinin devamına işaret ettiğini yazmıştır. 614
da belirtmekte fayda vardır. 615
Altın Orda döneminde Rus topraklarında yapılan sayımlar “çislo” 616 , sayımcılar ise “çislenniki” 617 olarak adlandırılmışlardır. Nüfus sayımcıları Han tarafından atandığı gibi, memurlardan oluşan görevli takımda Han’ın ve imparatorluk ailelerinin temsilcileri de yer almıştır. Yine bölgeye gönderilen darugaların görevleri arasında bölgenin nüfus işlerinin yürütülmesi de vardır. Yerel idareciler, sayım memurlarının her türlü ihtiyacını karşılamak, güvenliklerini sağlamakla yükümlü idi. Örneğin, Aleksandr Nevskiy, Novgorod’da nüfus sayımı yapılırken çıkan isyanı bizzat bastırmak zorunda kalmış ve daha sonra sayımcıların güvenliğini sağlamıştır. 618
Rus kroniklerinde Rus topraklarında sayım yapmakla görevlendirilen iki memurun adı geçmektedir. 1258/59 yılında Berkay ve Kasaçik adlı memurlar, Novgorod’da nüfus sayımı gerçekleştirmişlerdir. 619
Atülaka Tsarya Mihailu Mitropolitu Kiyevskomu i Vseya Rusi”, PSRL, III, Voskresenskaya Letopisy, s. 539-540. 614 T. Allsen, “Mongol Census Taking in Rus’, 1245-1274”, s. 49. 615 PSRL, XII, Lavrentyevskaya Letopisy, s. 496. Kilise ve din adamlarının nüfus sayımına tabi tutulmadıkları ve vergiden muaf oldukları konusu için bkz. II.1; II.5; III.5. 616
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 118; PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218. 617
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 217. 618
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218. 619
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 118; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 130. 155
Sayım neticeleri, köke depter (mavi defter) adı verilen defterlerde kaydedilmiştir. Çengiz Han’ın 1206 yılından itibaren Moğol devletinin gelenek ve yasalarına dair kayıtların yapıldığı bu defter, aynı zamanda çeşitli emir ve askerî komutanlar için ayrılmış toprak ve hizmetkarların kayıtlarını da içeriyordu. A. Melek Özyetgin’e göre, bu defter bir anlamda, Moğol ileri gelenleri arasındaki nüfus paylaşımını yansıtan bir defterdi. 620 Zamanla köke depter, genelleşerek mavi kayıtlar olarak nüfus sayımlarını da içermeye başlamıştır. Ancak Altın Orda’daki bu defterler günümüze kadar ulaşamadığından nüfus sayımlarının neticeleri ve vergi miktarları konusunda çok sınırlı bilgiye sahibiz.
Rus knezlikleri de dahil olmak üzere Altın Orda’da nüfus sırasında tutulan bu defterlerin bir kopyası Altın Orda hanına gönderilirken, ikinci bir kopyası da en azından başlangıçta büyük Moğol İmparatorluğu’na gönderilmiştir. Uygurca ve/veya Uygur harfleriyle Moğolca kaleme alındığı tahmin edilen bu defterlere dayanarak Han, vergilendirme, askerî alan ve diğer konularda düzenlemeler yapmıştır. 621
II.5. Vergi Tedariki
Altın Orda’da devletin en mühim görevlerinden biri vergi toplamak olmuştur. Altın Orda bütün imparatorlukla (Büyük Hanla) sıkı işbirliği içindeyken, Çengiz Han ve Mönge’nin ortaya koyduğu yasayı tatbik etmiştir. Dolayısıyla Deşt-i Kıpçak, İran ve bütün Moğol İmparatorluğu için vergi sistemi aynı idi.
Altın Orda Hanlığı’nın hazinesi şu gelirlerle beslenmekteydi: 1. Cuci Ulusu’nun kendi bünyesindeki mükelleflerden toplanan vergiler.
620
A. Melek Özyetgin, “Türklerde Nüfus Sayımı ve Bununla İlgili Kayıtlar Üzerine”, Orta Zaman Türk Dili ve Kültürü Üzerine, s. 98. 621
Thomas T. Allsen, “The Rise of the Mongolian Empire and Mongolian Rule in North China”, The Cambridge History of China, Alien Regimes ande Border States, 907-1368, Vol. 6, Cambridge University Press, 1994, s. 401. 156
2. Tâbi durumda olan Rus knezliklerinden alınan vergiler. 3. Yabancı tüccarlardan alınan vergiler.
Konumuz itibarıyla bizi en çok ilgilendiren Rus knezliklerinden toplanan vergilere gelince, Rusların Moğollara ödemek zorunda oldukları vergi ve mükellefiyetlerin cinsi ve miktarı hakkında ortak görüş yoktur. Ayrıca gerek kroniklerde, gerekse yarlıklarda bazen sadece verginin adı verilmekte, dolayısıyla bu tür vergilerin mahiyeti ve miktarı hakkında ancak tahminlerde bulunmak mümkündür. Rusların Moğollara çıkış, kalan, kopçur, tamga, tütün, sabanlık, yam, süsün, salığ, baç, köprü parası, ordu parası, av vergisi, koltka gibi vergiler ödedikleri tespit edilmiştir.
Download 3.07 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling