T. C. MİMar sinan güzel sanatlar üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih anabiLİm dali ortaçAĞ tariHİ programi


Download 3.07 Mb.
Pdf ko'rish
bet18/39
Sana17.02.2017
Hajmi3.07 Mb.
#666
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   39

 

 

Yine 1476 tarihinde Ahmet Han, III. İvan’ın Orda’ya gelmesini talep 



etmiştir.

591


 Bunun nedeni büyük ihtimalle Rusların vergi ödemesini kesmeleri 

olmuştur. III. İvan, Ahmet Han’ın emrine uymayarak Orda’ya gitmemiş, yerine 

elçisini göndermiştir.

592


 Aslında daha önceleri de knezlerin elçilerini Han’ın yanına 

gönderdikleri bilinmektedir. Daha çok knezler aldıkları yarlık için teşekkürlerini 

iletmek veya diğer knezliklerin knezlerini şikayet etme amacıyla elçilerini büyük 

hediyelerle hanın yanına göndermişlerdir.  İşin ilginç tarafı Rus kroniklerinde dahi 

                                                 

587


 Bkz. I.3; II.2.2.  

588


 “Poslaniye Edigeya Velikomu Knyazü Vasiliyu Dmitriyeviçu (Dekabry 1408)”, A. A. Gorskiy,  

Moskva i Orda, s. 196-197.  

589


 PSRL, IX,  Tipografskaya Letopisy, s. 206.   

590


 PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 233.  

591


 “Yarlık-Poslaniye Ahmeta Velikomu Knyazyu İvanu Vasilyeviçuı”, A. A. Gorskiy, Moskva i 

Orda, s. 198. 

592


 M. D. Poluboyarinova, Russkiye Lüdi v Zolotoy Orde, s. 18.  

 

148


hanların yanına gönderilen Rus elçilerinin “keleçi” 

593


 olarak geçmeleridir. Rus 

yıllıklarında Han’ın yanına gönderilen ilk keleçilerden, 1348 yılı olayları anlatılırken 

bahsedilmektedir. Bu tarihte Moskova Knezi Semön İvanoviç, Fedor Şubaçeyev ile 

Amin adlı keleçilerini Litvanya knezi Olygerd’ı şikayet etmek üzere Canibek Han’ın 

yanına göndermiştir.

594


 1382 yılında ise Tver Knezi Mihail Aleksandroviç, elçisi 

Gurlen’i Rus topraklarına sefere çıkan Toktamış’ın yanına göndermiştir.

595

 Böylece 



Rus knezleri, gerek kendileri bizzat hanların yanına giderek, gerekse de kendi 

elçilerini Saray’a göndererek hanların gönüllerini kazanmaya gayret etmişlerdir.  

 

 

Her ne kadar Altın Orda Devleti’nin fetret dönemlerinde Rus knezlerinin 



Saray’a seyahatlerinin devam ettiğini bildirsek de, bu dönemlerde Saray’a gelen Rus 

knezlerinin sayısında azalma görülmüştür. Nitekim Altın Orda’nın fetret dönemi 

yaşadığı 1360-1380 yılları arasında, Timur’un Altın Orda üzerine seferler yaptığı 

dönemde (1393-1402) ve Altın Orda’nın yeni taht sorunlarıyla boğuştuğu bir 

dönemde (1412-1430) Ruslar, Saray’a gitmeyi reddetmişlerdir.

596


  

 

 



İşin ilginç tarafı Rus knezlerinin Altın Orda hanlarını o kadar  ziyaret 

etmelerine rağmen, Altın Orda hanlarının Rus knez ve din adamlarına verdikleri 

yarlıklardan başka taraflar arasında hiçbir anlaşmanın imzalanmamış olmasıdır. Bu 

uygulama, Moğol istilâsının ilk yıllarında olduğu gibi, daha sonraki süreçte de 

geçerli olmuştur. Rus-Orda ilişkilerinde bu ilişkilerin hukukî ve yazılı  şekilde 

olmaması, oldukça dikkat çekicidir. Rus knezleri ile Altın Orda hanları arasında 

yapılan bütün anlaşmalar sözlü idi. Knezlerin Saray’a götürdükleri bütün sorunlar da 

sözlü bir şekilde çözülmüş ve hanın emirleri sözle sınırlı kalmıştır. Nitekim bundan 

dolayıdır ki, yıllıklarda da knezlerin hanlar ile anlaşma yaptıklarına dair hiçbir bilgi 

                                                 

593

 PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 92. Moğolca kökenli olduğu düşünülen ve Rus yıllıklarında adı 



geçen “keleçiler”, Türkçe’deki “elçi” terimiyle aynı manada olup, ancak hanların yanına gönderilen 

elçiler için kullanılmıştır. Diğer ülkelere gönderilen Rus elçileri bu terimle nitelendirilmemiştir. 

Keleçilerin genel olarak Rus knezleri ile hanlar arasındaki diplomatik ilişkileri yürüten görevliler 

olduğunu da söylemek mümkündür. Bkz. M. D. Poluboyarinova, Russkiye Lüdi v Zolotoy Orde, s. 18-

22. Keleçilerle ilgili daha geniş bilgi için bkz. A. Melek Özyetgin, “Altın Orda Devlet Teşkilatında 

Elçilik Terminolojisi”, Orta Zaman Türk Dili ve Kültürü Üzerine Araştırmalar, s. 229-231.  

594

 PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 156.  



595

 PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 435.  

596

 V. V. Pohlöbkin,  Tatarı i Rusy. 360 Let Otnoşeniy, s. 28.  



 

149


yoktur. Bu anlaşmaların yazılı düzenlenmemesinin han veya knezlerin okuma 

yazmayı bilmemeleriyle bir ilgisi yoktur. Çünkü Altın Orda hanlarının Bizans, Mısır 

Memlükleri, Cenova gibi ülkelerle yazılı anlaşmalar yaptıkları bilinmektedir. İlk 

bakışta anlaşmaların yapılmaması, Rus knezlerinin anlaşma  şartlarını yerine 

getirirken zorlayıcı etkisini yitirmiş gibi görünse de Rus knezlerinin çocuklarının, 

ailelerinin ve yeğenlerinin Saray’da rehin olarak tutulmaları, anlaşmaları ve verdiği 

sözleri ifa etmelerini sağlamıştır.  

 

 



II.2.3. Han’ın Yanında Rehin Bırakılan Knez Çocukları 

 

 Altın Orda hanlarıyla Rus knezleri arasındaki ilişkilerde dikkat çeken bir 

başka ilginç nokta, Rus knezlerinin kendi çocuklarını hanların yanında rehin olarak 

bırakma geleneğidir.

597

 Altın Orda hanları birçok kez yanlarına gelen knezlerden, 



oğullarını yanına göndermelerini veya knezle geldiklerinde rehin olarak 

bırakmalarını istemiştir. Bunun birkaç nedeni vardır. En başta hanlar, özellikle idarî 

işlerle görevlendirdikleri knezlerin görevlerini yerine getirinceye kadar, knezlerin 

çocuklarını Orda’da alıkoymuşlardır.  İkinci neden ise, Han ve ailesine büyük 

hediyeler sunan knezlerin Orda’da parasız kalmaları ve borçlanmalarıdır. Bundan 

dolayıdır ki, hanlar, knezlerin borcunu ödeyinceye kadar knezlerin çocuklarını 

alıkoymuşlardır. Bazen ise knezler, kendi istekleri ile çocuklarını Han’ın yanına 

göndermiş ve böylece çocuklarından kendi çıkarlarını savunmalarını istemişlerdir. 

Örneğin, Toktamış Han, sarayında Moskova Knezi Dimitriy’in oğlu Vasiliy’i, 

Suzdaly Knezi Dimitriy’in oğulları Dimitriy ile Vasiliy’i, Tver knezi Mikhail’in oğlu 

Aleksandr’ı, Nijegorod Knezi Boris’in oğlu İvan’ı rehin olarak bulundurmuştur.

598


  

 

 Knez 



Dmitriy 

İvanoviç, oğlu Vasiliy Dmitriyeviç’i boyarlar ile birlikte 1383 

yılında Toktamış Han’ın yanına göndermiştir. Knez Vasiliy, Orda’da Tver Knezi 

Mihail ile rekabet içinde Vladimir ve Nijegorod knezlikleri için yarlığın babasına 

                                                 

597


 Horace W. Dewey, “Russia’s Debt to the Mongols in Suretyship and Collective Responsibility”, 

Comparative Studies in Society and History, vol. 30, No. 2, Cambridge 1988,  s. 249-270.  

598


 PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 173-175.    

 

150


verilmesini istiyordu. Yine Tver Knezi Mihail, Orda’dan ayrılırken, burada kendi 

oğlu Aleksandr’ı  bırakmıştır. Aleksandr burada üç yıl kalmış, hatta bundan dolayı 

“Orda’lı” unvanı almıştır. Vasiliy Dmitriyeviç ise aynı sene Orda’dan kaçmıştır.

599


 

Suzdal Knezi Dmitriy Konstantinoviç’in oğlu Vasiliy Dmitriyeviç de dört yıl rehin 

olarak kaldıktan sonra 1386’da kaçmayı denese de Tatar elçisine yakalmış, ancak 

1387’de serbest bırakılmıştır.

600

 Toktamış Han devrinden sonra Rus knezlerinin 



çocuklarını hanların yanında bıraktıklarına dair bilgi yoktur ki bu tarihlerde her 

geçen gün güçlenen Rus knezlerinin artık bu uygulamaya ihtiyaç duymamışlardır.

601

  

 



 

II.3. Rus Knezlikleri Arasındaki Sorunların Çözümü İçin Kurulan Mahkemeler 

 

 

Rus knezleri arasındaki geçimsizliklerin bir kısmı, knezlerin bizzat Han’ın 



huzurunda ve Han’ın verdiği karara tarafların uyması ile çözüldüğü gibi, bir kısmı da 

Altın Orda’dan gönderilen elçilerin huzurunda Saray’daki Rus piskoposunun 

katılımıyla kurulan özel mahkemelerde halledilirdi. Rus kronikleri bu tür mahkeme 

ve toplantıların birkaçından söz etmektedirler.  

 

 XIII. 


yüzyılın sonlarında Moskova, Tver, Pereyaslavl ve Ryazan knezleri 

arasındaki Büyük Knezlik için verilen mücadele son safhaya ulaşmış ve Tokta Han, 

rakibi Nogay ile savaşa hazırlanmasına rağmen, durumun kötüye gitmesi nedeniyle 

derhal müdahale etmeye karar vermiştir. Nitekim 1297 yılında Tokta Han, elçisi 

Nevrüy’ü büyük bir orduyla Rus topraklarına göndermiş, bütün Rus knezlerinden 

Vladimir’de toplanmaları ve toplantıya Saray Piskoposu İzmaylo’nun da katılmasını 

istemiştir. Nevrüy’ün askerî gücü, İzmaylo’nun ise ikna kabiliyeti sayesinde Rus 

knezleri aralarındaki sorun çözülmüştür.

602

 Ancak, çok geçmeden knezler arasındaki 



                                                 

599


 PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 173-174.  

600


 PSRL, III, Voskresenskaya Letopisy, s. 75.  

601


 Hatta tam tersine 1437 yılında Uluğ Muhammed’in oğlu Mahmutek’i II. Vasiliy’in yanında rehin 

olarak bırakma niyeti vardı. Saray’dan uzaklaştırılan Uluğ-Muhammed ailesi ve yaklaşık 3 bin 

taraftarıyla  Rus topraklarındaki Belev şehrine  yaklaşınca II. Vasiliy, onlardan şehri terk etmelerini 

istemiştir. Voskresenskaya Kroniği’nde yazıldığı gibi, Uluğ-Muhammed knezden şehirde kalmak için 

izin istemiş ve bunun karşılığında Ruslara oğlu Mahmutek’i rehin olarak bırakmayı  ve Rus sınırlarını  

korumayı teklif etmiştir. Bkz. PSRL, III, Voskresenskaya Letopisy,  s. 149.  

602

 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 242.  



 

151


anlaşmazlık yeni bir boyutla birkez daha ortaya çıkmıştır. Daha 1301 yılında her 

geçen gün güçlenen Moskova, başta Kolomna şehrine, ardından da Mojayysk ve 

Pereyaslavl’e hâkim olur. Moskova Knezi Daniil’in bu yayılmacılık politikası hiç 

şüphesiz, diğer knezleri rahatsız etmiş ve Büyük Knez Andrey Gorodetskiy Orda’ya 

giderek, Daniil’i Tokta Han’a şikayet etmiştir. Bunun üzerine Tokta Han 1304 yılının 

sonbaharında Rus knezlerinin Pereyaslavl’de toplanmalarını emretmiştir. Büyük 

Knez Andrey Gorodetskiy, Tver Knezi Mihail, Moskova Knezi Yuriy’in katıldığı 

toplantıya Tokta Han’ın elçisi başkanlık etmiştir. Yine Mitropolit Maksim’in de 

toplantıya katıldığı bilinmektedir.

603


  

 

 Bu 



toplantı, Tokta Han’ın elçisinin Büyük Moğol  İmparatorluğu’nun 

bütünlüğünün tekrar sağlandığı ve kendi aralarında mücadele eden Altın Orda ile 

İlhanlıların bu bütünlüğü  kabul ettikleri ve desteklediklerine dair haberin 

okunmasıyla başlamıştır.

604

 Ardından elçi, Rus knezliklerindeki sorunları gündeme 



getirmiş ve Tokta’nın emri üzerine Moskova Knezi’ni haklı bulmuştur.

605


 

Muhtemelen bu tür toplantılar, bunlarla sınırlı değildi. Ancak Altın Orda 

kaynaklarının günümüze kadar ulaşamaması, Rus kroniklerinin ise olayları genellikle 

tek taraflı aktarmaları, bazı tespitlerde bulunmamızı zorlaştırmaktadır. Nitekim, 

Tokta Han’ın bu tür toplantılar düzenleyerek, geçici de olsa Rus knezliklerinde 

istikrar sağladığını ve kontrolü ele geçirdiğini göstermektedir. Dolayısıyla 

muhtemelen bu tür uygulama Tokta Han öncesinde ve sonrasında da olmuştur. 

Ancak Rus kronikleri, hanların sorunları sadece askerî güç kullanarak çözdüklerini 

yazmaktadırlar.  

 

 



II. 4.  Nüfus Sayımı  

 

 



Çengiz Han ve varisleri ele geçirdikleri bütün topraklarda nüfus sayımları 

yaptırmışlardır. Nüfus sayımı, imparatorluğun egemenlik belirtisi olarak sıkça 

                                                 

603


 G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 199-200.  

604


 A. N. Nasonov, Rusy Mongolyskaya, s. 79-80. 

605


 PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 141.  

 

152


başvurduğu yollardan biriydi. İstilâ hareketleri biter bitmez Moğollar, nüfus sayımını 

özellikle imparatorluğun yerleşik bölgelerinde yaşayanlar arasında yaptırmışlardır. 

Nüfus sayımının öneminin göstergelerinden biri de, Çengiz Han’ın imparatorluğu 

kurar kurmaz, yani 1206 yılında bütün imparatorlukta nüfus sayımı gerçekleştirmiş 

olmasıdır.

606


 Nüfus sayımının önemi ise yapılan sayıma göre vergi ve asker 

tedarikinden kaynaklanmaktadır.  

 

 

II.4.1. Batu Han Zamanında Yapılan Nüfus Sayımları 



 

 Altın Orda’daki ilk sayım da neredeyse devletin kuruluşundan hemen sonra 

1245 yılında Batu’nun girişimiyle Güney Rusya’da yapılmıştır. Bu tarihte Kiyev, 

Podolye, Pereyaslavl ve Çernigov knezlikleri sayıma tabi tutulmuşlardır. Çok  

geçmeden, 1247 yılında aynı bölgelerde bir kez daha nüfus sayımı yapılmıştır.  Bu 

tarihte Büyük Moğol  İmparatoru Güyük’ün emriyle ele geçirilen bütün bölgelerde 

nüfus sayımı yapılmıştır. Rus topraklarının yanı  sıra, 1247-48 yıllarında Çin ile 

Kafkasya coğrafyasında da nüfus sayımlarının yapıldığı bilinmektedir.

607

  

 



 

II.4.2. 1257-1259 Nüfus Sayımı 

 

 1257 


yılında Berke Han, Altın Orda’ya bağlı Rus knezliklerinde toplanacak 

vergileri düzene oturtmak, acemi askerlerden birlikler sağlamak, ayrıca yetenekli 

zanaatkâr ve ustaları belirleyerek devlet teşkilâtlarında görevlendirmek üzere

608


 bir 

nüfus sayımı yaptırmıştır.

609

 Bu tarihte ilk olarak 1257 yılında Suzdal, Ryazan ve 



Murom  şehirlerindeki ahali tespit edilmiştir. 1258 yılında Vladimir Knezliği’nde 

                                                 

606

 Manghol-un Niuça Tobça’an, s. 136.   



607

 T. Allsen, “Mongol Census Taking in Rus’, 1245-1274”,  Harvard Ukrain Studies, V/1, 

Cambridge-Massachusetts 1981,  s. 37-38.   

608


 T. Allsen, “The Yüan Dynasty and Uigurs of Turfan in the 13’th Century”, China among Equals: 

The Middle Kingdom and its Neighbours, 10-14 th Century, ed. M. Rossabi, 1983, s. 262.  

609


 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 217; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 130; PSRL, XII, 

Lavrentyevskaya Letopisy, s. 496.  

 

153


sayım yapılırken, 1259’da Novgorod ahalisi sayıma tabi tutulmuştur.

610


 Böylece 

Altın Orda boyunduruluğu altındaki Ruslara ilk sayımı Türk-Moğollar yapmıştır. 

Altın Orda döneminde Rus topraklarında son büyük sayım 1273-1275 yıllarında 

yapılmıştır. Bu tarihte Doğu Rusya ve Smolensk knezlikleri sayıma tutulmuştur.

611

 

Yeni bir nüfus sayımının yapılması, asker ihtiyacı ile açıklanabilir. Zira bu tarihte 



Mengü-Timur’un İlhanlılar ile yürüttüğü mücadelede yeni askerî güce ihtiyacı vardı. 

Bu tarihten sonra ise Moğollar vergi ve asker temini için eski bilgileri 

kullanmışlardır.  

 

 Rus 



topraklarında nüfus sayımlarının kış aylarında yapıldığına dair Rus 

kroniklerindeki bilgiler dikkat çekicidir. Nitekim 1257-59 yılları arasındaki nüfus 

sayımları kış mevsimlerinde yapılmıştır.

612


 Bunun nedeni, kış mevsiminde herkesin 

evinde olması ve böylece daha sağlıklı sonuçlar elde etme isteğidir. Yine yapılan bu 

son nüfus sayımı sırasında halkın sayıma karşı çıkmaması da dikkat çekicidir. Bunun 

en önemli nedeni ise ilk sayımdan farklı olarak, bu sayımı Moğolların değil de Rus 

görevlilerinin yapmasıdır. Aynı  şeyi vergilerin Rus knezleri tarafından toplanmaya 

başlanması konusuyla da söylemek mümkündür. Her ne kadar toplanan vergiler 

Han’a gönderilse de, bu vergiler Ruslar tarafından toplanmaya başlanınca isyanların 

sayısında azalma görülmüştür.  

 

 

Vergi toplama ile asker tedarikinin yanı  sıra nüfus sayımları  iş ve 



yükümlülüklerinin paylaştırılması amacını da gütmüştür. Altın Orda da dahil olmak 

üzere bütün Türk-Moğol devletleri ele geçirdikleri toprarklarda yam (posta) 

istasyonlarını kurdurmuşlar, bunların ihtiyaçları da bölge halkına yüklenmiştir. Yine 

örneğin köprülerin yapımı ve tamiri gibi yükümlülükler de nüfus sayım sonuçlarına 

göre tebaa arasında paylaştırılmıştır.

613


  

                                                 

610

 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 217-219; A. Melek Özyetgin, “Türklerde Nüfus Sayımı ve 

Bununla  İlgili Kayıtlar Üzerine”, Orta Zaman Türk Dili ve Kültürü Üzerine, Ötüken Yayınları, 

İstanbul 2005, s. 93.  

611


 István Vásáry, Az Arany Horda Kancellárıáya, Keleti Ertekezesek 3., Körrrrösi Csoma Társaság, 

Budapest 1987, s. 27.  

612

 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218; Thomas T. Allsen, “Mongol Census Taking in Rus’, 



1245-1275”, s. 50. 

613


 Altın Orda hanlarının Rus mitropolitlerine verdikelri yarlıklarda din adamlarının köprü parası 

vermemeleri ve kendilerine herhangi bir iş ve görev verilmemsi gerektiği belirtilmiştir. Bkz. “Yarlık 



 

154


 

 

II.4.3. Nüfus Sayımlarının Amaçları, Teknikleri ve Yapılan Kayıtlar 



 

 Rus 


topraklarında yapılan nüfus sayımları birçok bakımdan Moğol 

İmprataorluğu’nun yayıldığı Çin ile İran’da yapılan sayımlarla benzerlikler 

taşıyordu. Aynı tarihlerde bütün bu coğrafyalarda yapılan nüfus sayımında esas birim 

olarak “hane” kabul edilmiştir. Thomas Allsen, “hane” uygulamasının 

benimsenmesinin, Çin standart uygulamasına uyduğunu ve ayrıca göçebe topluluğun 

çadır sayısı ile ölçen Moğol geleneğinin devamına işaret ettiğini yazmıştır.

614

 

Vergiden muaf tutulan kilise ve din adamlarının nüfus sayımına tabi tutulmadıklarını 



da belirtmekte fayda vardır.

615


  

 

 Altın Orda döneminde Rus topraklarında yapılan sayımlar “çislo”



616

sayımcılar ise “çislenniki”



617

 olarak adlandırılmışlardır. Nüfus sayımcıları Han 

tarafından atandığı gibi, memurlardan oluşan görevli takımda Han’ın ve imparatorluk 

ailelerinin temsilcileri de yer almıştır. Yine bölgeye gönderilen darugaların görevleri 

arasında bölgenin nüfus işlerinin yürütülmesi de vardır.  Yerel idareciler, sayım 

memurlarının her türlü ihtiyacını karşılamak, güvenliklerini sağlamakla yükümlü idi. 

Örneğin, Aleksandr Nevskiy, Novgorod’da nüfus sayımı yapılırken çıkan isyanı 

bizzat bastırmak zorunda kalmış ve daha sonra sayımcıların güvenliğini 

sağlamıştır.

618


 Rus kroniklerinde Rus topraklarında  sayım yapmakla görevlendirilen 

iki memurun adı geçmektedir. 1258/59 yılında Berkay ve Kasaçik adlı memurlar, 

Novgorod’da nüfus sayımı gerçekleştirmişlerdir.

619


  

 

                                                                                                                                          



Atülaka Tsarya Mihailu Mitropolitu Kiyevskomu i Vseya Rusi”, PSRL, III, Voskresenskaya Letopisy

s. 539-540. 

614

 T. Allsen, “Mongol Census Taking in Rus’, 1245-1274”,   s. 49.  



615

  PSRL, XII, Lavrentyevskaya Letopisy, s. 496. Kilise ve din adamlarının nüfus sayımına tabi 

tutulmadıkları ve vergiden muaf oldukları konusu için bkz. II.1; II.5; III.5.  

616


 PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 118; PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218.  

617


 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 217. 

618


 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218.  

619


 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 218; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 118; PSRL, IX, 

Tipografskaya Letopisy, s. 130.  

 

155


 Sayım neticeleri, köke depter (mavi defter) adı verilen defterlerde 

kaydedilmiştir.  Çengiz Han’ın 1206 yılından itibaren Moğol devletinin gelenek ve 

yasalarına dair kayıtların yapıldığı bu defter, aynı zamanda çeşitli emir ve askerî 

komutanlar için ayrılmış toprak ve hizmetkarların kayıtlarını da içeriyordu. A. Melek 

Özyetgin’e göre, bu defter bir anlamda, Moğol ileri gelenleri arasındaki nüfus 

paylaşımını yansıtan bir defterdi.

620

 Zamanla köke depter, genelleşerek mavi kayıtlar 



olarak nüfus sayımlarını da içermeye başlamıştır. Ancak Altın Orda’daki bu defterler 

günümüze kadar ulaşamadığından  nüfus sayımlarının neticeleri ve vergi miktarları 

konusunda çok sınırlı bilgiye sahibiz.  

 

 



Rus knezlikleri de dahil olmak üzere Altın Orda’da nüfus sırasında tutulan bu 

defterlerin bir kopyası Altın Orda hanına gönderilirken, ikinci bir kopyası da en 

azından başlangıçta büyük Moğol İmparatorluğu’na gönderilmiştir. Uygurca ve/veya 

Uygur harfleriyle Moğolca kaleme alındığı tahmin edilen bu defterlere dayanarak 

Han, vergilendirme, askerî alan ve diğer konularda düzenlemeler yapmıştır.

621


  

 

 



II.5. Vergi Tedariki 

 

II.5.1. Ruslardan Toplanan Vergiler 



 

 Altın Orda’da devletin en mühim görevlerinden biri vergi toplamak olmuştur. 

Altın Orda bütün imparatorlukla (Büyük Hanla) sıkı    işbirliği içindeyken, Çengiz 

Han ve Mönge’nin ortaya koyduğu yasayı tatbik etmiştir. Dolayısıyla Deşt-i Kıpçak, 

İran ve  bütün Moğol İmparatorluğu için vergi sistemi aynı idi.  

 

 Altın Orda Hanlığı’nın hazinesi şu gelirlerle beslenmekteydi: 



 

1. Cuci Ulusu’nun kendi bünyesindeki mükelleflerden toplanan vergiler. 

                                                 

620


 A. Melek Özyetgin, “Türklerde Nüfus Sayımı ve Bununla İlgili Kayıtlar Üzerine”, Orta Zaman 

Türk Dili ve Kültürü Üzerine, s. 98.  

621


 Thomas T. Allsen, “The Rise of the Mongolian Empire and Mongolian Rule in North China”, The 

Cambridge History of China, Alien Regimes ande Border States, 907-1368, Vol. 6, Cambridge 

University Press, 1994, s. 401.  



 

156


2. Tâbi durumda olan Rus knezliklerinden alınan vergiler. 

3. Yabancı tüccarlardan alınan vergiler. 

 

 Konumuz 



itibarıyla bizi en çok ilgilendiren Rus knezliklerinden toplanan 

vergilere gelince, Rusların Moğollara ödemek zorunda oldukları vergi ve 

mükellefiyetlerin cinsi ve miktarı hakkında ortak görüş yoktur. Ayrıca gerek 

kroniklerde, gerekse yarlıklarda bazen sadece verginin adı verilmekte, dolayısıyla bu 

tür vergilerin mahiyeti ve miktarı hakkında ancak tahminlerde bulunmak 

mümkündür. Rusların Moğollara çıkış, kalan, kopçur, tamga, tütün, sabanlık, yam, 

süsün, salığ, baç, köprü parası, ordu parası, av vergisi, koltka gibi vergiler ödedikleri 

tespit edilmiştir.  

 

 


Download 3.07 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   39




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling