Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”


partililer kahvelerini camilerini ayırırlarsa orada öğretmenin yeri ne-


Download 3.81 Mb.
Pdf ko'rish
bet5/53
Sana22.10.2017
Hajmi3.81 Mb.
#18402
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   53
partililer kahvelerini camilerini ayırırlarsa orada öğretmenin yeri ne-

resi olabilir? O, köyde, artık kenara itilmiş, ürkek, cesaretsiz bir yaratık 

haline gelmez mi?

68 

(…) İlk öğretmenler aleminde öğretmenlerin, 

Milli-

yetçi Öğretmenler, milliyetçi olmayan öğretmenler diye ikiye bölünü-

şü, o devirde başlar. Halbuki öğretmenler içinde, milliyetçi olmayan bir 

öğretmenin bulunduğunun bu güne kadar misali ve ispatı yoktur. Fakat 

ne çare ki, bu resmi ayrılış ve adına Milliyetçi Öğretmenler diye hakim 

partinin  kanadı  altına  alınmak  istenen,  devletten  bina,  mefruşat,  lokal 

yardımı gören 

dar bir kadronun büyük topluluktan kopuşu maalesef di-

ğerleri için çok cesaret kırıcı oldu.(…) Evet öğretmeni suçlama bulutları 

dolaştırmanın, asılsız suçlamalarla karakol maceralarının yarattığı hava 

şu  olmuştur  ki,  öğretmenler  artık,  kendinden  şüphe  etmek  hastalığına 

yakalanmıştır. Bu korkunç ve ruha durgunluk veren bir hastalıktır. Bu has-

talığa tutulmuş olanlardan hiçbir enerji ve yaratıcı güç beklenemez. Bu 

hastalığa tutulanlar, ya işçi olur yurtdışına kaçarlaryahut da çevrelerinde 

gününü gün edebilmek için, kitabı hatta gazeteyi bile bir tarafa atarak, 

kendilerine  ve  mesleklerine  yabancı  kesilirler.  O  zaman  okumanın  hat-

ta bazen de okutmanın yerini atalet, oyun, tavla ve iskambil partileri ile 

felekten intikam almak kalır. 

Biz bu düşüşten ve cesaretsizlikten öğret-

meni kurtarmalıyız. Çünkü onun gerçek 

oyunu,  eğitimdir.  Bir  taraftan  kendini 

durmadan  yetiştirmek,  bir  taraftan  da 

öğrencilerine  kendinde  olanları  ver-

mektir.”

Bültenin  bu  sayısında  Milli  Eğitim  Ba-



kanları yazı dizisine devam edilmiş Esat 

Sagay


69

,  Dr.  Reşit  Galip

70

  ve  Dr.  Refik 



Saydam

71

  tanıtılmış.  Sözlük  köşesinde 



Bilgi  Kuramı’na,  4.sayfasında  ise  “Ge-

çen Haftanın Olayları” na yer verilmiş-

tir.


14  Şubat  1972  tarihinde  yayınlanan 

TÖB-DER Bülteninin 17.sayısının sağ üst 

köşesinde Atatürk’ün “Milli sınırlarımız içinde hür ve bağımsız yaşamak 

istiyoruz”  sözüne  yer  verilmiştir.  Manşetteki  haber  “Devlet  Memurla-


57

rı Kanununun Anayasa’ya Aykırı Maddeleri Anayasa Mahkemesi’nde” 

şeklindedir. “Örgütçülük Psikozu” başlıklı yazıda ise geçen hafta yapılan 

örgüt toplantılarında görülen coşku ve dayanışma ruhuna dikkat çekil-

miştir. “Bölge Toplantısından İzlenimler” yazısında ise “TÖB-DER için bir 

yayın organının çıkarılması”, “TÖS’ün çizgisinin doğru olduğu” gibi görüş 

ve öneriler gözümüze çarpıyor. Bültenin bu sayısında “Örgüt Haberle-



ri” bölümüne yer verilmiş, Dinar ilçesinde görev yapan 284 öğretmenin 

240’ının derneğe üye olduğu 

notu düşülmüştür. Devam yazılarından biri 

olan “Milli Eğitim Bakanları”nın bu sayıdaki konukları Hikmet Bayur ve 

Abidin  Özmen.

72

  Bültenin  Sözlük  köşesinde  Bilinç  kelimesinin  anlamı 



açıklanmış. 4. sayfada “Tutuklu Memurların Aylıkları Ödenmelidir” şek-

lindeki Devlet Personel Dairesi’nin kararı aynen yayınlanmıştır.

73

 

21 Şubat 1972’de çıkan 18. sayının sağ üst köşesinde Atatürk’ün “Tam 



bağımsızlık demek elbette siyasal, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kül-

tür gibi alanlarda tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydı-

ğımız alanlardan her hangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ülkenin 

ve ulusun tam bağımsızlıktan yosun olduğunu gösterir” sözleri bulun-

maktadır.

Bültenin manşetinde “Öğretmeni Namerde Muhtaç Bırakan Toplumlar 

Kalkınamazlar”  başlıklı  bir  yazı  bulunmaktadır.  Ön  sayfadaki  bir  diğer 

yazının başlığı ise “Bakanlar ve Öğretmenler”dir. Bu yazıda Milli Eğitim 

Bakanı’nın bütçeden öğretmen maaş ve ücretleri için ayrılan payın az ol-

duğuna değinilerek Saffet Arıkan Bedük’ün maaşlarını il özel idaresinden 

alan  öğretmenler  için  gösterdiği  çaba  anlatılmış,  öğretmenlerin  geçim 

sıkıntısı nedeniyle inşaatlarda amele olarak çalışması bir fotoğrafla bel-

gelenmiştir.

2.sayfada ise 1972 yılı bütçesinin TBMM’de görüşülmesi nedeniyle TÖB-



DER Genel Merkezi’nce hazırlanarak milletvekillerine ve basına dağıtı-

lan “Yeni Bütçe ve Öğretmen Emeği” başlıklı bildiri yer almaktadır. Bu 

bildirinin kısa bir bölümünü yakın tarihe de ışık tuttuğu için yayınlamayı 

uygun gördük: 

“(…) Meslek dışından gelenlere daha fazla ücret ödemek gibi adeta mes-

leği  küçültmeyi  amaçlayan  hatalar  görmezden  gelindi.(…)  Böylece  49 

yıllık cumhuriyet döneminde, her yıl üç beş kez tekrarlanan mesleği ca-


58

zip hale getirme sloganı hep askıda kaldı.(…) Bir yandan zorunlu  ders 

saatlerinin artırılması, öte yandan saat ücretlerinin azaltılması yükselen 

hayat pahalılığı ile ters düşmekte ve toplumda huzursuzluk kaynağı olan 

eşitsizliklere hız vermektedir.(…) Aksi halde geçim darlıkları ve türlü hu-

zursuzluklar içinde bocalayan öğretmenden tam bir görev beklemek ha-

yalden öteye gitmeyecektir.” 



“Milli Eğitim Bakanları” başlığıyla devam eden yazı dizisinin bu sayıdaki 

konuğu Saffet Arıkan Bedük. Bu yazıda Arıkan Bedük döneminde eğitim-

de nicelik ve nitelik yönünden önemli gelişmelerin yaşandığına değini-

lerek, Bedük’ün bu başarıyı yakalamış olması üç temel nedene dayandı-

rılmıştır. (Bunlar; Kurtuluş Savaşı ordusunun kurmaylarından biri olması, 

parti üst kademelerinde çalışması ve Atatürk’ün amaçlarını iyi bilmesi, 

İsmail Hakkı Tonguç’u keşfetmiş olması olarak sayılmıştır.)

“Yurtta ve Dünyada Olaylar” başlıklı köşede dikkati çeken bazı başlıklar 

şöyle; “ Maliye Bakanı, Meteoroloji bile havayı tahmin edemiyor. Bütçe 

tahmininde yanılabilirim.”,  “Seydişehir Alüminyum tesislerinde 200 işçi 

6 saat oturma grevi yaptı. İşçiler arasında çıkan çatışmada 5 işçi yaralan-

dı.”, “İlhan Selçuk TÖS İstanbul salonunda düzenlenen Türk Devriminin 

Stratejisi konulu seminerde yaptığı konuşmasından dolayı açılan davada 

beraat etti.” Sözlük köşesinde Yapı, Altyapı, Üstyapı kelimelerinin açıkla-

ması yapılmış.

Bültenin 28.2.1972 tarihli 19. sayının sağ üst köşesinde Atatürk’ün “Okul 

genç kafalara insanlığı saymayı, ulus ve ülkeyi sevmeyi, bağımsız ya-

şamayı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak 

için tutulması gereken en doğru yolu belleten okuldur” sözlerine yer 

verilmiştir.  Bültenin  manşetinde  “Fakir  Baykurt  Aramızda”  haberi  var. 

Bu haber özetle şöyle; “17 Mayıs 1971’de gözaltına alınıp sıkıyönetimce 

tutuklanan Fakir Baykurt, (için) 26 Aralık 1971’de tahliye kararı alınmış, 

ancak Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 numaralı mahkemesinin aldığı 

bu karar uygulamaya konulmadan Baykurt, askeri cezaevinden sivil ce-

zaevine  aktarılmıştır.  Bunun  nedeni  1968’de  toplanan  Devrimci  Eğitim 

Şurası çalışmalarında 624 sayılı kanuna muhalefetten verilen bir cezanın 

infazıydı. İlgili yasalar uyarınca cezanın bir oranı tamamlanmış olduğun-

dan 24.2.1972 günü tahliye edilmiştir. 9.5 aya yakın tutuklu bulunan Bay-

kurt, meslektaşları arasına dönmenin, çoluk çocuğuna kavuşmanın ince 


59

duyguları içindedir.” Bu haberin hemen altında Hasan Ali Yücel’i ders-

likte öğrencilerle sohbet ederken gösteren bir fotoğraf var. Fotoğraf altı 

yazısında  “Milli  Eğitim  Bakanı  milletin  çocuklarıyla  dertleşebilendir.” 

denilmektedir. “Örgütlenirken” başlıklı yazıdan öğrendiğimize göre TÖB-

DER’in şube sayısı 250’yi geçmiştir. Bültenin iç sayfalarında 14. sayıdan 

devam  eden  “Eğitim  ve  İşsizlik”  ve  “Yücel’i  Anıyoruz”  başlıklı  yazıları 

görmekteyiz. TÖB-DER Genel Merkezi tarafından hazırlanan “Yüceli Anı-

yoruz” yazısından kısa bir bölümü aktarmayı faydalı bulduk;



“Yücel’i Anıyoruz”

“Türkiye  Cumhuriyeti’nin  sırada  21.başarıda  birinci  olan  Mil-

li Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’i 11yıl önce kaybetmiştik. (…) 

Yurdun 20 bölgesinde kurduğu 20 Köy Enstitüsünde köylü insa-

nın eğitimine olanak sağlamıştı. (…) Bu kurumlar sayesindedir ki, 

köylü  Atatürk’ün  özlediği  sahiplik  ve  efendilik  niteliği  kazanma 

ortamına  yönelmiştir.  (…)  Toplumların  endüstri  ile  kalkınabile-

ceği gerçeğine ulaşmış bir kişi olarak Yücel, Sanat Enstitülerinin 

sayısını kısa sürede bir mislinden fazla artırmış, (…) Üniversiteler 

Kanunu’nu  çıkartarak  onlara,  bilimsel  ve  yönetsel  özerklik  ka-

zandırmıştır.  (…)  Yücel,  Türk  Opera  ve  Tiyatrosunun  kuruluşu-

na  büyük  katkılarda  bulunmuştur.  (…)  Hayatının  son  yıllarında 

bazı karanlık iftiraların acılarına katlandı. 27 Mayıs Devrimi’nin 

özgür havasını doya doya almadan dünyayı terk etti. Her şeyden 

önce insancıl, halkçı, köycü, fikir ve sanat dostu olan Yücel’i saygı 

ve övgüyle anıyoruz.”

Milli Eğitim Bakanları yazı dizisi VII. Bölümüyle devam etmektedir. Bu sa-

yıda Hasan Ali Yücel ve onun icraatları anlatmıştır. Verilen tabloya göre 

Hasan Ali Yücel’in bakanlığı döneminde ilkokul sayısı 6552 den 13653’e, 

eğitmen ve öğretmen sayısı 14.984’den 25.626’ya, öğrenci sayısı 746.176 

dan 1.359.176’ya çıkmış, 78 sanat Enstitüsü, 30 Fakülte ve Yüksekokul 

açılmıştır.

74

 



Bültenin son sayfasında “Yücel’den Bir Anı” ya yer verilmiş, Sözlük Köşe-

sinde de Üretim, Üretim Araçları ve Üretim Biçimi kavramlarının anlamı 

açıklanmıştır.  Bizden  Haberler  köşesinde  ise  TÖB-DER  Balıkesir  Şube-


60

si’nin Eğitimde Birlik adlı bir gazete çıkardığı haberleştirilmiş. En dikkat 

çekici haber ise ilkokullarda dağıtılan süt tozlarıyla ilgilidir. Haber şöyle: 

Fatsa’da öğretmenlik yapan TÖB-DER üyesi Hakkı Yüksekyıldız’ın okul-

larda dağıtılan Amerikan süt tozlarını analiz ettirdiği ve bunların bozuk 

olduğunu  kanıtladığı,  durumu  öğrenen  velilerin  dilekçeyle  çocuklarına 

süt tozu dağıtılmaması isteğini yetkililere ilettikleri, ancak yetkililerin bu 

öğretmeni  Kastamonu’nun  Cide  ilçesine  sür-

dükleri, aynı olay nedeniyle TÖB-DER üyelerin-

den Kemal Gençay Kırşehir Boztepe’ye, Recep 



Ali  Kaymaz  Sivas  Koyulhisar’a,  Recep  Akay’da 

Rize’nin Yiğitler Köyü’ne sürülmüşlerdir.

75

 

Bültenin  20.  sayısı  6.3.1972  tarihlidir.  Sağ  üst 



köşesinde  Atatürk’ün  “Ulusal  kültürümüzü 

çağdaş  uygarlık  düzeyinin  üstüne  çıkaraca-

ğız” sözleri bulunmaktadır. Manşetinde “Fakir 

Baykurt Ziyaret Edildi” yazısı Baykurt’un Anıt-

kabir’e çelenk koyduğu bir fotoğrafıyla birlikte 

yayınlanmış.

“Yöresel Dernek Saptırması” başlıklı yazıda ise 

özetle şu görüşlere yer verilmiştir: “Anayasa de-

ğişikliği sonucu olarak 624 sayılı Kamu Personeli 

Sendikaları Kanunu ile birlikte TÖS’ün çalışma-

ları da durduruldu. Bu güne değin Türkiye öğretmenlerinin kurmuş oldu-

ğu en güçlü örgüt olan TÖS’ün bıraktığı boşluk büyüktür. Bu büyük boş-

luğu kapatmak ve Türkiye öğretmenlerinin örgüt gereksinimlerine cevap 

verecek olan bir örgüt biçimi aramak kaçınılmazlaştı. Geçmişte yöresel 

dernek ve federatif örgüt deneylerinden geçmiş olan öğretmenlerin bu 

gün yeniden aynı denemelere girişmesi sil baştan yapmaktan öteye bir 

şey değildir. (…) Anadolu’da birçok il ve ilçede öğretmen kesimini yöresel 

derneklerde toplama girişimleri başlamıştır. Bu girişimcilerin amacı saat 

5’ten sonra kağıt ve oyun oynanan lokaller açmaktır. (…) Sahte öğretmen 

dostlarına bir kez daha hatırlatalım: öğretmenler ulusal çapta örgütlene-

rek başarılı olabilirler.”

“Milli Eğitim Bakanları” yazı dizisinde Reşat Şemsettin Sirer ve icraatla-

rı anlatılmış. Sirer döneminde Köy Enstitülerinin altının oyulduğu, İmam 



61

Hatip okullarının açıldığı, okullara din derslerinin konulduğu, klasiklerin 

yayınının  aksadığı  gibi  gelişmelere  değinilmiş.

76

  Bültenin  3.  sayfasında 



“Yeni Yıl ve Yeni Bütçe” başlıklı bir yazı ile “Olaylar” başlıklı bir bölüm 

var. Geçen sayılarda “Geçen Haftanın Olayları” başlıklı bu bölüm ad de-

ğiştirmiş ve Olaylar başlığıyla verilmiş. Yurtta ve dünyada meydana gelen 

olayların  bazıları  özet  olarak  sunulmuş.  Burada  en  dikkat  çekici  haber 

şöyledir: “226 sanıklı DEV-GEnÇ davası geçen hafta başladı. Savcı 13 

kişinin idamını istedi.” 4.sayfada “Mahkemelerden Haberler” başlıklı bir 

sütun açılmış. Buradaki bir habere göre “Deniz Gezmiş’i övme suçundan 



Ankara  Sıkıyönetim  Komutanlığı  3  numaralı  Mahkemesinde  yargıla-

nan üyemiz Veli Sevinçhan beraat etti.” Sözlük Köşesinde “Değer” kav-

ramı açıklanmıştır.

77

 Bültende Ankara’da çıkan “Soluk” adlı aylık sanat ve 



edebiyat dergisi ile Rauf İnan’ın “Dünyada, Türklerde ve İslamda İNSAN 

HAKLARI, EĞİTİM ve KÜLTÜR, ÇOCUK HAKLARI” kitabının ilanı bulun-

maktadır.



13.3.1972 tarihli ve 21. sayılı Bültenin sağ üst köşesini Atatürk’ün “Or-

dularımızın kazandığı zafer, sizin, eğitim ordumuzun zaferi için yol açtı. 

Gerçek zaferi siz kazanacak, siz koruyup sürdüreceksiniz” sözleri süslü-

yor. Manşette “TÖB-DER’in Kısa Süreli Çalışma Planı Yapıldı” haberi var. 

Bu çalışma planında yapılması gereken işlerden bazıları şöyle;  “Haftanın 

bir gününü eğitim günü olarak seçip eğitim çalışmasının yapılması, TÖS 

zamanında basılıp 10. sayıya kadar ulaşan eğitim el kitaplarının dağıtımı-

nın  ve  yenilerinin  basımının  sürdürülmesi,  çocuk  yayınlarının  yapılma-

sı…”

Bültende başyazı olarak “Sosyal Adalet ve Vergileme” başlıklı bir yazı yer 



almaktadır. Bu sayıdaki “Milli Eğitim Bakanları” yazısının konuğu Tahsin 

Banguoğlu.

78

Sözlük Köşesinde “İşgücü” ve “Artık değer” kavramlarının açıklamasına 



yer verilmiştir. 

Daha önce adı değişen (Olaylar, Geçen Haftanın Olayları) son sayfadaki 

bölümün yeni başlığı “Son Haftanın Olayları” adını taşımaktadır. Bülten-

de Dicle Köy Enstitüsü mezunu Osman Şahin’in “Kırmızı Yel” kitabının 

tanıtımı yapılmaktadır.

79


62

20.3.1972 tarihli Bültenin 22. sayısının sağ üst köşesinde “Korku üzerine 

hakimiyet inşa edilemez. Toplara istinat eden hakimiyet payidar ola-

maz” şeklindeki Atatürk’ün sözlerine yer verilmiştir. Manşette “Mesleğin 

124. Yılını Kutlayamıyoruz.” haberi yer almaktadır. Başyazıda “Biz Bay-

ram Yapamıyoruz” başlığı altında özetle şu görüşlere yer verilmektedir

“Biz BayramYapamıyoruz” 

 

“Anamur’dan gelen meslektaşımız eşini(…) hastanesine yatırmak 

istemiş.  Doktor,  yatması  gerekli  ama  yerimiz  yok  demiş.  O  gün 

Türkiye’de Tıp Bayramı kutlanıyordu. Tabipliğin kuruluş günü 14 

Mart Tıp Bayramıdır. Öğretmenliğin kuruluş günü olan 16 Martta 

öğretmenler bayram yapamıyorlar. Neden doktorlar bayram eder-

ler  de  öğretmenler  edemez?  Çünkü,  26.389  köy  veya  kasabada 

ilkokul yoktur.(…) Her 100 vatandaştan 45’i okuma yazma bilmi-

yor. 8 bin öğretmen yurt dışına işçi olarak çalışmaya gitmiş.(…) 

Şimdi öğretmenlerin kuruluş yıl dönümünde neden şenlik yapama-

dıkları anlaşılıyor. Lakin tabiplerimizin bayram yapmalarının se-

bebini anlamak zordur. Bilmem kaç bin kişiye bir doktor düşüyor. 

Her Allahın günü hastane kapılarından binlerce insan boynu bü-

kük dönüyor… Ve doktorlarımızın gönlü bayrama razı oluyor…”

Bütenin  2.  sayfasında  TÖB-DER  Genel  Merkezi’nce  hazırlanan  “Öğret-



menliğin 124. Yılı” başlıklı bir bildiriye yer verilmiştir. Bildirinin bir bö-

lümünü özetleyerek veriyoruz; “16 Mart 1848’de İstanbul’da ilk kez bir 

öğretmen okulu açıldı. Bu olay ülkemizde mesleğimizin başlangıcıdır.(…) 

Türkiye  öğretmenlerini  çatısı  altında  toplayıp  aynı  ülkü  doğrultusunda 

örgütlemeyi amaç edinen TÖB-DER, ülkemizde eğitim alanındaki olum-

suzluklardan rahatsızlık duymaktadır.(…) 124 yıldır halkını okutamamış 

olmanın sorumluluğu elbette öğretmenlerin sırtına yükletilemez.(…) Biz 

öğretmenler  olarak  bu  başarısızlıktan  kendimize  düşen  sorumluluk  öl-

çüsünü biliyor ve görevimize bu duygularla sarılıyoruz. Bu atılımda tek 

güvencemiz halkımızdır. Bizi bu görevden alıkoyan engelleri aşmak için 

halkımızın gücünden başka bir dayanağımız kalmamıştır. (…) Mesleğimi-

zin 124. Yılında bütün öğretmenlerimize başarılar diliyoruz.”

“Milli  Eğitim  Bakanları”  dizi  yazısının  10.  bölümünde  24.  Bakan  Avni 

Başman

80

 ile 25. Bakan olan Nuri Özsan’ın



81

 icraatları anlatılmış, Sözlük 



63

Köşesinde “Ücret”, “Fiyat” ve “Kâr” kavramlarının açıklamasına yer ve-

rilmiştir. Bültenin 3.sayfasında “Öğretmen Yardımlaşma Sandığı (ÖYAK) 

Üstüne TÖB-DER’in Görüşleri” Bu yazıdan anladığımıza göre TBMM’de 

bu  dönemde  ÖYAK  veya  Milli  Eğitim  Mensupları  Yardımlaşma  Sandığı 

tasarısını görüşülmüş. TBMM’den geçip Cumhuriyet Senatosu’na gelen 

ve geri çekilen bu yasa teklifine TÖB-DER şu gerekçelerle karşı çıkmıştır; 



“(…) Bu teklif, İLKSAN’ın batırılan paralarının-ki 70-80 milyon lira olduğu 

söylenmektedir- yine öğretmenden bu sandık vasıtasıyla geri toplamak 

amaçlıdır. (…) Sandık üyeliğinin irade dışı yani mecburi oluşunun Anaya-

sa’ya ters olması, 120 kişilik Genel Kurul üyesinin 20 tanesinin bizzat ba-

kan tarafından seçilmesi, 9 kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerinin üçte 

birini bakanın seçmesi, bunlardan 6’sının ekonomist ve maliyeci olması 

zorunluluğunun bulunması…vb gibi nedenlerle bu girişime karşı çıkmak-

tayız.”

82

 



Bültende “Son Haftanın Olayları” başlıklı haberlerinde Köy Öğretmen-

leriyle Haberleşme Derneği adlı bir kuruluşun Belçika’nın Ankara Büyü-

kelçiliği binasında bir toplantı yaptığı belirtilmiştir. Bültenin 4.sayfasında 

TÖS’ün yayınladığı fakat TÖB-DER‘den edinilebilecek 10 kitabın adı yayın-

lanmaktadır.

83

  

27.3.1972  yılında  çıkan  bültenin  23.  sayısının  manşetinde  “Çanakkale 



Zaferi Kutlandı” başlıklı yazı yer alırken Mustafa Kemal’in üniformalı bir 

fotoğrafıyla “Atatürk Diyorki”  yazısına yer verilmiştir.

84

  Bültenin sağ üst 



köşesinde Atatürk’ün; “Hiçbir iyi inkılap (devrim) hakikati görenler dı-

şında ekseriyetin reyine müracaatla yapılamaz.” sözü var. Geçen sayı-

da başlayan “ÖYAK Üstüne TÖB-DER’in Görüşleri” bu sayıda da devam 

ediyor. Bir diğer devam yazısı ise “Milli Eğitim Bakanları” yazısının XI. 

bölümü. Bu bölümde 26.bakan Tevfik İleri ve icraatlarına yer verilmiş.

85

 

Sözlük Köşesinde Holding ve Meta kavramları açıklanmıştır. Önceki sayı-



larda yurt ve dünya haberlerinin yer aldığı köşe bu sayıda “Dünya Hare-

ketleri” başlığı altında verilmiştir. Buradaki haberler şunlar; “Ürdün Kralı 

Hüseyin, Birleşik Arap Krallığı kurulmasını teklif etti. Hüseyin, Şeria’nın 

iki yakasında yaşayan halk arasında kurulacak birliğin İsrail’in öner-

diği küçük ve zayıf Filistin devletinin yerine geçeceğini söyledi. Ancak 

Kral Hüseyin’in bu teklifine libya ve Mısır karşı çıktı.” “İrlanda’da gös-

teriler sürüyor. Üç IRA militanını kurtarmak isteyen binlerce İrlandalı bir 

polis karakolunu bastı.” Meslek İçi Haberler başlıklı bölümde “TÖS Genel 


64

Sekreteri Osman K. Akol hakkındaki davalardan” bahsedilmektedir. Yurt 

Olayları başlıklı bölümde en önemli haber olarak “DİE’ye göre son iki yıl-

da ithalatımız %50 oranında, ihracatımız %10 oranında arttı” haberine 

yer verilmektedir.

TÖB-DER Bülteninin 3.4.1972 tarihli 24. sayısının sağ üst köşesinde şim-

diye kadar olduğu gibi Atatürk’ün “Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve 



terbiye usullerinin milletimizin gerileme tarihinde en mühim bir amil 

olduğu kanaatindeyim” sözlerine yer verilmiş. Manşetinde “Eğitim Re-

formu Ne Oluyor” yazısı bulunmaktadır. Bu yazıda özetle; “Nihat Erim 

Hükümetinin beklenen eğitim reformunu yapmadığı, eğitim reformunu 

sadece orta öğretime yönelik yapmaya çalıştığı bu yüzden de ciddi bir ha-

yal kırıklığı yarattığı” şeklinde bir değerlendirmede bulunulmuştur. Aynı 

sayfadaki  “Örgüt Sorumluluğu” başlıklı başyazıda ise o günkü yönetici-

lerin TÖB-DER ile ilgili bir değerlendirmesine yer verilmektedir. Bu yazıyı 

TÖB-DER’in  6  aylık  durumunu  değerlendirmesi  nedeniyle  özetleyerek 

buraya almayı faydalı gördük. 

                               


Download 3.81 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   53




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling