Alexander Tekniğiyle Bel ve Sırt Ağrısının
Download 3.01 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Alexander Tekniğinin tarihçesi 1 Alexander Tekniğinin tarihçesi Bu bölümde: • Alexander’ın—tam adıyla Frederick Matthias Alexander’ın
- Alexander Tekniğinin tarihçesi MELBOURNE’DE GENÇ BİR ADAM
- Alexander Tekniğinin tarihçesi
- Genel bakış Alexander’ın gözlemleri onu ikinci adımı atmaya götürdü. Şunu fark etti: “Zihinsel“ ve “fiziksel” denilen şeyler birbirinden ayrı
- Alexander Tekniğinin tarihçesi ELLERLE ÖĞRETME YAKLAŞIMI
Giriş XXIII Her şeyden önce bu kitapta verilen egzersizlerden hiçbirini fazla yapmayın. Acele etmeyin. Nasıl ve nerede uygulayacağınız konusunda da dikkatli olun. Ne değildir? Alexander Tekniği bir terapi, felsefe ya da bir öğreti değildir. Sizden beslenme şeklinizi, yaşam biçiminizi ya da giyim tarzınızı değiştirmeniz istenmeyecek. Sizden herhangi bir şeye “inanmanız” da istenmeyecek. Teknik oldukça basit bir ilkeden hareketle çalışıyor: Deneyin ve işe yaradığını görürseniz uygulayın. Tekniği kimlerin öğrendiği ve niçin kullandıkları üzerinde de duracağız; ve elbette sizin neden öğrenmek isteyebileceğinizi de ele alacağız. Sırt ağrısı gibi belli bir sorunun yüzünden, dans ya da spor gibi belli bir alandaki performansınızı artırmak amacıyla ya da sadece ilginizi çektiği için. Belki de bir yerlerden duydunuz ve ne olduğunu merak ettiniz. Uygulamaya koymak Bazı egzersizlerin üzerinden geçeceğiz ve tekniğin temel ilkelerine eğileceğiz. Günlük yaşamımızda tekniği nasıl uygulayacağımız üzerinde de duracağız. Gündelik hayatta ve pratikte kullanamayacak olduktan sonra herhangi bir şeyi öğrenmenin ne anlamı olabilir ki? Tekniği oturup kalkarken gerilimden kurtulmak gibi basit faaliyetlerde de, tai chi ya da keman çalmayı öğrenmek gibi karmaşık faaliyetlerde de kullanabilirsiniz. Tekniği öğrenmek ve basit egzersizleri açık fikirlilikle uygulamak belli bir istek duymanızı gerektiriyor. Tekniğin ne olduğu ve ne olmadığına dair zihnimizde yerleşik birtakım yargılar varsa, beklentilerimizi bir yana bırakmak ve bedenimizin doğal hareket etmesine izin vermek bizim için daha zor olacaktır. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bildiğimizi düşünüyorsak neyin düzgün XXIV neyin hatalı olduğunu ya da neyin iyi çalışıp neyin iyi çalışmadığını öğrenmemiz zorlaşır. Teknik nasıl işliyor? İnsan bedeninin nasıl çalıştığını oldukça temel hatlarıyla ele alacağız. Ancak bunu biyoloji dersine dönüştürmek niyetinde değiliz. Ne var ki, neyi yanlış yaptığımızı anlamak, bedenimizin nasıl çalıştığını bilmekten geçiyor. Bu kitap boyunca pratikteki bazı uygulamalara da değineceğiz. Obua çalıyorsanız ya da sualtı sporları gibi özel bir uğraşınız varsa ve bu kitapta değinilmiyorsa üzülmeyin. Bu ilkeleri bir kez öğrendikten sonra kendi özel ihtiyaçlarınız doğrultusunda kullanmanız zor olmayacak. Tekniğin nasıl adapte edileceği ve uygulanacağı konusunda çok sayıda ipucu ve tavsiyeyi bu kitapta bulacaksınız. Alexander Tekniği’nin tekniği nedir? Yaygın bir yanlış anlamayı düzeltmekte fayda var. Alexander Tekniği kelimenin dar anlamıyla bir teknik değildir. Bedenimizi yapısına uygun şekilde hareket ettirmenin basit bir yoludur. Yetiştirilme şeklimiz, modern yaşamın stres ve gerginlikleriyle birleşince hatalı duruş alışkanlıkları edinmek kaçınılmaz oluyor. Alexander Tekniği bu alışkanlıkları silmemize ve küçükken sahip olduğumuz esnek ve yumuşak duruşun zarafetini yeniden kazanmamıza yardım eder. Bedenimiz gerilimden ve ağrılardan kurtulduğunda yaşama da otomatik olarak daha olumlu bakarız ve bu da bizim duygusal esenliğimizi etkiler; zihinsel gücümüz artar ve yaşam kalitemizde genel bir iyileşme olur. Giriş XXV İlave faydalar Tekrarlayan bir bel ve sırt problemini düzeltmek ve yıllardır olmadığımız kadar formda, esnek, gevşemiş olmak için tekniği öğrenmeye başlayabiliriz. Fakat bu tekniği sırf merak ettiğimiz için de öğrenebiliriz. Bir süre sonra daha aktif olduğumuzu, daha iyi uyuduğumuzu, daha iyi beslendiğimizi ve ufak tefek rahatsızlıklara daha az yakalandığımızı da fark edebiliriz. Pek çokları gibi bir enstrüman, mesela viyolonsel çalarken koordinasyonumuzu ve dengemizi sağlamak için de tekniği öğrenebilir ve solunumumuzun iyileştiğini, tansiyonumuzun düzeldiğini ve yaşama yeni bir heves ve coşkuyla bakmaya başladığımızı görebiliriz. Tekniği her ne sebeple öğrenmek istersek isteyelim faydalı olacaktır. Doğal bir duruş ve zarafetle hareket etmek daha az gerilim demektir ve bize yaşamdan zevk almak için daha çok zaman bırakır. 1 Alexander Tekniğinin tarihçesi 1 Alexander Tekniğinin tarihçesi Bu bölümde: • Alexander’ın—tam adıyla Frederick Matthias Alexander’ın— kim olduğunu • tekniğini nasıl formüle ettiğini ve onun için nasıl işe yaradığını • çocukluk ve gençlik yıllarını ve nasıl aktör olduğunu • tek kişilik oyunlarında yaşadığı sıkıntıları öğreneceksiniz. İnsanlar “bildiklerine” inanmaya devam ettiği sürece herhangi bir şeye son vermek olanaksızdır—onlara bir şey öğretmek imkânsızlaşır. F.M. Alexander Alexander Tekniğini tam olarak anlamak için nasıl ve neden ortaya çıktığını öğrenmek şarttır. Bu bölümü atlamak niyetinde olabilirsiniz ama okumanızı tavsiye ediyorum. Frederick Matthias Alexander’ın kim olduğunu ve tekniği nasıl geliştirdiğini bilmezseniz tekniğin ne şekilde işe yaradığına dair önemli ipuçlarını kaçırırsınız. Herhangi bir terapiye ilişkin kitaplar genellikle vaka öyküleri içerir. Alexander Tekniği için en iyi vaka öyküsü Alexander’ın kendisi. 2 Genel bakış Frederick Matthias Alexander kronikleşmiş solunum ve ses sorunlarını çözme çabalarının bir sonucu olarak Alexander Tekniğini geliştirdi. Çocukluğunda da solunum sorunlarından mustaripti. Alexander Tekniğinin sadece bel ve sırt problemlerinde değil, astım dahil pek çok hastalık üzerinde önemli bir etkisi vardır. Alexander’ın çocukluk ve gençlik yılları Alexander 1869’da Tazmanya, Wynyard’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Sekiz çocuğun en büyüğüydü ve Tazmanya’nın kuzeybatısındaki uzak bir çiftlikte büyüdü. Zayıf ve sağlıksız bir çocuktu. Kronikleşmiş bir solunum problemi vardı. Günümüzde olsa muhtemelen astım tanısı konurdu. Okula gidemeyecek kadar hasta olduğunda evde kalır ve ne öğrenebilirse öğrenmeye çalışırdı. Evde olmak, doğal olarak diğer çocuklardan ayrı büyümesine neden oldu. Küçük yaşlarından itibaren bireysel ve alışılmışın dışında bir çocuktu. Ona o sıralar büyümüş de küçülmüş derlerdi. Dokuz yaşlarında sağlığı düzelmeye başladı ama evde kalmaya devam etti. Atlara bakmayı öğrendi. Ailesinin yetiştirdiği atları eğitiyor, onlara talim yaptırıyordu. Atlara olan tutkusu hayatı boyunca devam etti. Tiyatroyla da ilgilenmeye başladı—Alexander kendine güvenen ve cana yakın biri olarak tabiatına uygun bir yol seçmiş gibiydi. Unutmayın 1870’lerden bahsediyoruz, ne televizyon ne de radyo vardı ve Alexander yedi kardeşiyle birlikte en yakın komşuya hayli uzak bir çiftlikte yaşıyordu. Kardeşleri için gösteri yapan biri olmaktan doğal ne olabilirdi? Alexander işte bu sıralarda Shakespeare’i keşfetti ve en sevdiği metinleri ezberleyip söylemeye başladı. 1885’te daha 16 yaşında aktör olmaya karar verdi. Ailesi peş peşe gelen maddi güçlüklerle karşılaşınca Alexander’ın da düzenli bir iş aramaktan başka çaresi kalmadı. 3 Alexander Tekniğinin tarihçesi MELBOURNE’DE GENÇ BİR ADAM Alexander önüne ne çıksa kabul etmek zorundaydı ve kendisini Bischoff Dağındaki bir madencilik kasabasında buldu. Bir kalay madeninde kâtiplik yapacaktı. Bu işte tutunarak ailesine düzenli para göndermeyi başardı. Üç yıl sonra Melbourne’den kurtulabilecek kadar para biriktirmeyi başarmıştı. O zamana kadar ailesinin işleri de düzelmişti. Alexander birikimiyle şehirde bir pansiyona yerleşip oyunculuk derslerinin ücretini karşıladı. Müziğe olan tutkusunu da keşfetti. 19 yaşındaydı ve ilk kez büyük bir şehirde yaşıyordu. Kendini tamamen yeni yaşamının ruhuna kaptırdı. Mümkün olduğunca sık tiyatroya gitti, diğer aktörlerin arasına karıştı, sanat galerilerini ziyaret etti, konserlere gitti, hatta kendi amatör drama topluluğunu bile kurdu. GEÇİCİ İŞLER Bunlar genç aktör için heyecan verici zamanlardı. Parasız kaldıkça bulabildiği geçici işlere girdi—muhasebeci, kâtip, mağaza asistanı ve çay tadımcılığı gibi işlere. Üç nedenden ötürü herhangi bir işte uzun süre kalabilmeyi hiç beceremedi. Birincisi “ticaret” dediği şeyi hor görüyordu; ikincisi çabuk sinirlenmesi ve sert mizacı ona engel oluyordu; üçüncüsü de bir aktör, hem de iyi bir aktör olacağını bildiği için herhangi bir işe kendini adamaya tenezzül etmiyordu. Genel bakış Yirmili yaşlarının başında Alexander iyi bir aktör olmayı ve kayda değer bir ün elde etmeyi başardı. Dramanın ve mizahın bir karması olan tek kişilik bir gösteri yarattı ama uzmanlığı hâlâ Shakespeare tarzı gösterilerdi. Solunumla ilgili sağlık sorunları ara ara ataklar yapsa da bir aktör olarak başarılı ve tatmin edici kariyerinin keyfini çıkarıyordu. 4 SES KAYBI Popülaritesi arttıkça tek kişilik gösterisini sergilemesi için giderek daha çok yerden çağrılıyordu ama bir aktörün başına gelebilecek en kötü şey oldu—sesini kaybetti. Rahatsızlığın yeni yeni kendini göstermeye başladığı sıralar bir iki gün dinlendikten sonra sesi düzeliyor ve o da gösterilerine devam ediyordu. Ancak sorun devam etmekle kalmadı daha da kötüleşti. Doktor reçetelerinde yazan her şeyi denedi ve ilaç kullandı ama hiçbir şey işe yaramıyordu. Gösterilerine devam ettikçe sesi daha da kötüleşti. Çeşitli ses hocalarına ve uzmanlara gitti; tek tedavi tam dinlenmeydi. Bir doktorun tavsiyesi üzerine iki hafta boyunca kesinlikle hiç konuşmadı. İki haftanın sonunda sesi normale dönmüştü ve o akşam gösteriye çıktı. Gösterinin henüz yarısında sesi tamamen kayboldu ve gösterisini yarım bırakmak zorunda kaldı. Aynı doktor bu kez de bir ay boyunca hiç konuşmamasını tavsiye etti. Bu, Alexander’a pek de parlak bir fikir gibi gelmemişti. “Şüphesiz” dedi, “sesim gösterinin başında iyiyken beni yarı yolda bırakıyorsa o zaman buna neden olacak başka bir şey yapıyor olmalıyım, değil mi?” diye sordu. Doktor haklı olabileceğini söylemekle beraber başka da bir yardımda bulunamadı. Yapma şekli Alexander prova yaparken kendisini aynada seyretmeye başladı, sesini kaybetmesine neden olan bir şey yapıyor olup olmadığını görmek istiyordu. Konuşma sesinin etkilenmediğini biliyordu —ses kaybı sadece performans sırasında tetikleniyordu. Konuşurken ve sonra ezberindeki metni okurken aynada kendisine baktı. Olağan konuşması sırasında pek farklı bir şey yapmadığını gördü ama tam ezberini okumaya başlayacakken üç şey yapıyordu: Boynunu gerip başının arkaya yatmasına neden oluyor, gırtlak kaslarını gererek kısa ve derin nefesler alıyordu. Ezberden okurken bu üç şeyi sürekli yaptığını, hatta oyunun verdiği 5 Alexander Tekniğinin tarihçesi tutku kendisini esir aldığında bunları abarttığını fark etti. Ama profesyonel bir aktör olarak böyle bir ses eğitimi almıştı. Daha önce fark edememişti ama konuşurken bile çok daha ufak ölçekte olsa da bu üç şeyi yaptığını gördü. (bak. Şekil 1.1). Genel bakış Alexander, özel konumlandırdığı aynalarla kendisini gözlemleyerek üç şeyin farkına vardı: • Başını arkaya doğru eğiyor, bu nedenle de boynunun alt kısmındaki kasları geriyordu. • Gırtlak kaslarını geriyordu. • Kısa ve derin nefes alıyordu. Alexander kendi deyimiyle yapma şeklini gözlemliyordu. Alexander gösteri öncesi gevşerken Şekil 1.1 F.M. Alexander probleminin farkına varıyor. Alexander ezberden okumaya başlamak üzereyken 6 Kendi yapma şeklini gördükten sonra isabetli bir kararla bu üç şeyi yapmayı kesebilirse sesinde düzelme olması gerektiğini düşündü. Bunları yapmayı bırakmanın kolay olduğunu sanıyordu ama yanılıyordu. Boynunu germeyi bırakabildi fakat tam ezberini okumaya başlayacakken gırtlak kaslarını germe ve kesik nefes alma davranışını kontrol etmeye çalıştığında bu alışkanlığını kıramadığını gördü. Yapmama Alışkanlıklarını düzeltemediğinden sorunu da düzeltemiyordu. Adım adım gitmeye karar verdi. Boynunu germe alışkanlığından başlayacaktı çünkü bunu kontrol edebildiğini görmüştü—kendisini Alexander Tekniğine götürecek keşfi de bununla yaptı. Boynunu germediğinde ve diğer iki hatasını da düzeltmek için çabalamadığında bu kusurların da kendiliğinden kaybolduğunu gördü. Yapmayarak yapmayı başardı. Yapmayarak, yapmak için bilinçli bir tercihte bulunduğunu fark etti. Bundan sonraki tüm öğretisinin arkasındaki temel ilke de bu oldu. Bu tercihin performansının kalitesini belirlediği yönünde akıl yürüttü. Bu kabiliyete kullanmak adını verdi. Genel bakış Alexander alışkanlıklarını düzeltmek için ne kadar çabalarsa o kadar başarısız olduğunu keşfetti. Ama yapmama ilkesini uyguladıkça sesi iyileşti ve normalleşti. Bu keşfini daha da ilerletmek istedi ve boynunu gerince başını geri attığını gözlemlediğinden başını öne doğru çıkarma pratiği yapmaya başladı. Başını öne doğru çıkarırsa sesinde daha da iyileşme sağlayabileceğini düşünüyordu. Aynaya bakarak bunu yaparken başını ileri çıkardığında yine gırtlak kaslarını gerdiğini ve gırtlağının kasılmasına neden olduğunu fark etti. Göğsünü de ileri çıkarıyordu ve bu da sırtını daraltarak fiziksel olarak kısalmasına neden oluyordu. Sadece başını öne doğru çıkararak bedeninin tüm biçimini ve gerginlik düzeyini değiştiriyordu. 7 Alexander Tekniğinin tarihçesi Birincil kontrol Tüm bedenine yayılan bu gerilimin her şeyi etkilediğini anladı. Problem sesi değildi ve bunu düzeltmeye çalışmak da çare değildi. Öğrenmesi gereken yapmamak’tı. Başını yukarı ve ileri doğru tutarsa oyunculuk yaparken kullandığı sesini her zaman koruyabileceğini biliyordu. Yapması gereken tek şey hiçbir şeyi germemekti. Doğru hareketleri yaptığından emin olmak için yine aynaları kullandı ve ikinci en önemli keşfini de o zaman yaptı. Kendini gözlemlediğinde başını yukarıda ve ileri doğru tuttuğunu düşündüğünde aslında öyle yapmıyor olduğunu gördü. Hâlâ arkaya itiyordu. İki şey yapması gerektiğini biliyordu: arkaya doğru hareketi önlemek ve ileri doğru hareketi yapmak. Ancak ne kadar çabalarsa o kadar zorlaşıyor gibiydi. Teoride kolay ama pratikte olanaksızdı. Ne kadar çok çabalarsa o kadar başarısız oluyordu. Baş pozisyonunun duruşunu tamamen belirlediğini fark etti ama başını istediği gibi oynatamıyordu. Başının hiçbir zaman kendi zannettiği pozisyonda olmadığını gördü. Baş, boyun ve beden arasındaki ilişkinin tüm duruşunu ve pozisyonunu etkilediğini anladı. Aradaki bu ilişkiye birincil kontrol adını verdi. Genel bakış Alexander’ın birincil kontrol kavramı baş ve boynun bedenin geri kalanıyla ilişkisiyle ilgilidir. Alexander baş, boyun ve gövde arasındaki bu ilişkinin tüm bedeni etkilediğini gözlemlemiştir. HİSLERİNE GÜVENİNCE Bu keşifleri onu heyecanlandırmıştı. Bunları hayatının her alanında uygulamaya başladı. Yürürken, ayakta dururken, konuşurken, elleriyle ve mimikleriyle kendini ifade ederken kendisini seyretti. Tüm hareketlerin başının pozisyonundan etkilendiğini fark etti 8 —başı dengede değilse ya da yanlış bir pozisyondaysa tüm bedeninde kötü bir şekilde gerginlik oluyordu. Öte yandan başının doğru konumda olduğunu sadece başını hissederek ya da düşünerek anlayamıyordu. Aynadan fiziksel olarak görebiliyordu ama doğru olduğunu hissettiğinin her zaman olmasa da çoğu zaman yanlış olduğunu fark etti. Kendisine yanlış gibi geldiğindeyse aynada doğru görünüyordu. Başını belli bir şekilde tutma alışkanlığını geliştireli uzun zaman olduğundan artık bunu bilinçsizce yaptığını fark etti. Bu alışkanlığı ona doğru yaptığını hissettiriyordu çünkü çok uzun süredir böyle yapıyordu. Başının pozisyonunu düzeltmekse yanlış bir şey yaptığı hissini veriyordu çünkü yeni ve alışılmadıktı. Bedenini nerede ve nasıl tuttuğuna dair hislerine güvenemeyeceğini açıkça anladı. Bu onu oldukça sarstı. Şimdi bile yaşamlarımızla ilgili temel varsayımlarımızdan bir kısmını sarsacak gibi görünüyor. Nerede olduğumuza ve ne yaptığımıza ilişkin algılarımıza güvenemeyeceksek neye güvenebiliriz ki? Alexander bu güveni yeniden tesis etmenin mümkün olduğuna karar verdi. Eğer yapmak yanlışsa, yapmamak üzerinde daha çok durmalıydı. ENGELLEME Seyredip değiştirmeye çalıştıkça bir başka önemli keşif daha yaptı: Alışkanlıklar değişim arzusundan daha güçlüydü. Bir şeyi yapmayı düşünürken eski alışkanlıklar otomatik olarak devreye giriyor ve germek istemediği yerlerinde gerginliğe neden oluyordu. Genel bakış Alexander engelleme kavramını keşfetti. Tam bir şey yapmak üzereyken yaptığı şeyi düşünmeyi bıraktığında bedeninin hiçbir yerinde gerginlik olmadığını fark etti. Yaptığına dair düşünmeyi bırakmaya engelleme adını verdi. Temelde, düşüncenin tetiklediği alışkanlığı engellemek anlamına geliyordu. 9 Alexander Tekniğinin tarihçesi Bir arada düşününce Alexander tüm bu keşiflerini bir arada düşünmeye başladı. Önce sadece ezberden bir cümle okuyarak başladı ve bunu yaparken gözlemleri sayesinde öğrendiklerini uygulamaya koydu: 1. Ani konuşma tepkisini engelleyerek alışkanlıkları kaynağında durdurmak. 2. Daha iyi “kendini kullanım” için birincil kontrol talimatlarını bilinçli bir şekilde uygulamak: Boynu rahat bırakmak, başın ileri doğru ve yukarı kalkmasına ve sırtın uzayıp genişlemesine izin vermek. 3. Konuşurken bile bu talimatları uygulamaya devam etmek. 4. Tam konuşacakken bir kez daha durup konuşmama ya da başka bir şey yapma özgürlüğünü kullanmaya olanak verecek şekilde kararını tekrar değerlendirmek. Genel bakış Tüm keşiflerini bir araya getirmesi hem profesyonel hem de özel hayatında Alexander’ın işine yaradı. Performansı her zamankinden daha iyi oldu. Daha rahat olduğunu fark etti, asabiyeti geçmişti ve sağlığı da genel olarak daha iyiydi. Psikofiziksel bütünlük Öğrendiklerini günlük hayatında uyguladıkça kendini harika hissetmeye başladı. Bedenini kullanmanın öyle bir yolunu bulmuştu ki sağlıklıydı, rahattı ve daha önce mümkün olduğunu bile düşünmediği yeni bir zarafet ve hafiflikle hareket ediyordu. Bilinçaltı alışkanlıklarını yendiğini fark etti ve psikofiziksel bütünlük adını verdiği yeni bir yöntem öğrendi. Shakespeare performansları eskiden de iyiydi ama şimdi harikuladeliğin sınırlarındaydı. Sesinde öyle bir gelişme olmuştu ki kısa sürede zamanının en iyi Shakespeare aktörlerinden biri olarak ün yaptı. 10 Artık deneyimlerini paylaşmaya can atmaya başlamıştı. İnsanlar da Alexander’ın geçirdiği büyük gelişimi açıkça gördüklerinden bunun kaynağını öğrenmek için en az onun kadar heyecanlıydılar. Alexander kendisine ses eğitimcisi olarak ikinci bir kariyer yolu açıldığını gördü. Çalışma Alexander, oyunculuğa ve ses eğitimi vermeye devam ederken bir yandan da insanların hareket etme şekillerini araştırıyordu. Buna, çalışma adını verdi ve elli yılı aşkın bir zaman boyunca onun tutkusu ve izlediği yol oldu. Genel bakış Alexander’ın gözlemleri onu ikinci adımı atmaya götürdü. Şunu fark etti: “Zihinsel“ ve “fiziksel” denilen şeyler birbirinden ayrı değil ve bu nedenle de insanların hastalıkları ve noksanları “zihinsel” ya da “fiziksel” olarak sınıflandırılarak ele alınamaz. Ama tüm eğitim, bu eğitim öğretici olsun olmasın, yani amacı ister kusurun, hatanın ya da hastalığın önlenmesi ister ortadan kaldırılması olsun insan organizmasının bölünmez bütünlüğü üzerine kurulmalıdır. Hızla hatırı sayılır bir izleyici kitlesi oluştu. Sadece yeteneklerini geliştirmek isteyen oyuncular ya da oyuncu adayları değil doktorların yönlendirdiği insanlar da geliyordu. Tıp dünyasının başlangıçtaki yaklaşımına rağmen Alexander sonuç alıyordu. İlke olarak konuşma problemleriyle ilgilendi ama giderek tüm fiziksel kusurlara bakmaya ve bunları tedavi etmeye başladı. Yavaş yavaş bu çalışmayı geliştirerek Alexander Tekniğini yarattı. Kendisine danışanların daha önceden fikir sahibi oldukları için akıllarını karıştırabilecek kelime ve terimleri kullanmamayı bilinçli olarak tercih etti. “Bilinçaltı” ve “beden mekaniği” yerine “kendi” ve “kullanımda” terimlerinde karar kıldı. 11 Alexander Tekniğinin tarihçesi ELLERLE ÖĞRETME YAKLAŞIMI Tüm bunlar çok çabuk olmuş gibi görünebilir ama Alexander aslında bu çalışmaya yaklaşık on yıl harcadı. Samimi bir gayretle öğretiyordu ama çalışması hakkında konuşarak göstermeye çalıştığı hususları insanların genellikle anlamadığını gördü. Doğal olarak bunu takip eden bir adım atarak teorilerini dinlemeye gelenlerin bedenlerini doğru pozisyona sokmak için ellerini kullanmaya başladı. Ellerin kullanımı Alexander Tekniği için önemli bir unsur oldu, hâlâ da öyle ama olmazsa olmaz da değil. Alexander çalışmasını deneme yanılma yoluyla öğrenmişti, kimse onun üzerinde elleriyle göstermedi. Bu kitap size Alexander’ın ayna önünde geçirdiği kadar uzun bir zaman geçirtmeden tekniği öğretecek. 1900’lerin başlarında çalışmalarını Sidney’de sürdürüyordu. Bu sırada ünlü cerrah Steward McKay ile tanıştı ve onun dostluğunu kazandı. McKay, Alexander’a çalışmasının hak ettiği ünü kazanmasını istiyorsa Londra’ya gitmesi gerektiğini salık verdi. Alexander, Hamlet ve Venedik Taciri oyunlarıyla bir veda turnesi yaptı, ardından 1904’te Londra’ya doğru yola çıktı. Download 3.01 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling