Alexander Tekniğiyle Bel ve Sırt Ağrısının


Download 3.01 Kb.
Pdf ko'rish
bet2/12
Sana25.12.2017
Hajmi3.01 Kb.
#23026
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

Giriş
XXIII
Her şeyden önce bu kitapta verilen egzersizlerden hiçbirini 
fazla yapmayın. Acele etmeyin. Nasıl ve nerede uygulayacağınız 
konusunda da dikkatli olun. 
Ne değildir? 
Alexander Tekniği bir terapi, felsefe ya da bir öğreti değildir. 
Sizden beslenme şeklinizi, yaşam biçiminizi ya da giyim tarzınızı 
değiştirmeniz istenmeyecek. Sizden herhangi bir şeye “inanmanız” 
da istenmeyecek. Teknik oldukça basit bir ilkeden hareketle 
çalışıyor: Deneyin ve işe yaradığını görürseniz uygulayın. 
Tekniği kimlerin öğrendiği ve niçin kullandıkları üzerinde de 
duracağız; ve elbette sizin neden öğrenmek isteyebileceğinizi de 
ele alacağız. Sırt ağrısı gibi belli bir sorunun yüzünden, dans ya da 
spor gibi belli bir alandaki performansınızı artırmak amacıyla ya 
da sadece ilginizi çektiği için. Belki de bir yerlerden duydunuz ve ne 
olduğunu merak ettiniz. 
Uygulamaya koymak 
Bazı egzersizlerin üzerinden geçeceğiz ve tekniğin temel ilkelerine 
eğileceğiz. Günlük yaşamımızda tekniği nasıl uygulayacağımız 
üzerinde de duracağız. Gündelik hayatta ve pratikte 
kullanamayacak olduktan sonra herhangi bir şeyi öğrenmenin ne 
anlamı olabilir ki? Tekniği oturup kalkarken gerilimden kurtulmak 
gibi basit faaliyetlerde de, tai chi ya da keman çalmayı öğrenmek 
gibi karmaşık faaliyetlerde de kullanabilirsiniz. 
Tekniği öğrenmek ve basit egzersizleri açık fikirlilikle uygulamak 
belli bir istek duymanızı gerektiriyor. Tekniğin ne olduğu ve 
ne olmadığına dair zihnimizde yerleşik birtakım yargılar varsa, 
beklentilerimizi bir yana bırakmak ve bedenimizin doğal hareket 
etmesine izin vermek bizim için daha zor olacaktır. Neyin doğru 
neyin yanlış olduğunu bildiğimizi düşünüyorsak neyin düzgün 

XXIV
neyin hatalı olduğunu ya da neyin iyi çalışıp neyin iyi çalışmadığını 
öğrenmemiz zorlaşır. 
Teknik nasıl işliyor? 
İnsan bedeninin nasıl çalıştığını oldukça temel hatlarıyla ele 
alacağız. Ancak bunu biyoloji dersine dönüştürmek niyetinde 
değiliz. Ne var ki, neyi yanlış yaptığımızı anlamak, bedenimizin 
nasıl çalıştığını bilmekten geçiyor. 
Bu kitap boyunca pratikteki bazı uygulamalara da değineceğiz. 
Obua çalıyorsanız ya da sualtı sporları gibi özel bir uğraşınız 
varsa ve bu kitapta değinilmiyorsa üzülmeyin. Bu ilkeleri bir 
kez öğrendikten sonra kendi özel ihtiyaçlarınız doğrultusunda 
kullanmanız zor olmayacak. Tekniğin nasıl adapte edileceği ve 
uygulanacağı konusunda çok sayıda ipucu ve tavsiyeyi bu kitapta 
bulacaksınız. 
Alexander Tekniği’nin tekniği nedir? 
Yaygın bir yanlış anlamayı düzeltmekte fayda var. Alexander 
Tekniği kelimenin dar anlamıyla bir teknik değildir. Bedenimizi 
yapısına uygun şekilde hareket ettirmenin basit bir yoludur. 
Yetiştirilme şeklimiz, modern yaşamın stres ve gerginlikleriyle 
birleşince hatalı duruş alışkanlıkları edinmek kaçınılmaz oluyor. 
Alexander Tekniği bu alışkanlıkları silmemize ve küçükken 
sahip olduğumuz esnek ve yumuşak duruşun zarafetini yeniden 
kazanmamıza yardım eder. Bedenimiz gerilimden ve ağrılardan 
kurtulduğunda yaşama da otomatik olarak daha olumlu bakarız ve 
bu da bizim duygusal esenliğimizi etkiler; zihinsel gücümüz artar ve 
yaşam kalitemizde genel bir iyileşme olur. 

Giriş
XXV
İlave faydalar
Tekrarlayan bir bel ve sırt problemini düzeltmek ve yıllardır 
olmadığımız kadar formda, esnek, gevşemiş olmak için tekniği 
öğrenmeye başlayabiliriz. Fakat bu tekniği sırf merak ettiğimiz için 
de öğrenebiliriz. Bir süre sonra daha aktif olduğumuzu, daha iyi 
uyuduğumuzu, daha iyi beslendiğimizi ve ufak tefek rahatsızlıklara 
daha az yakalandığımızı da fark edebiliriz. Pek çokları gibi bir 
enstrüman, mesela viyolonsel çalarken koordinasyonumuzu ve 
dengemizi sağlamak için de tekniği öğrenebilir ve solunumumuzun 
iyileştiğini, tansiyonumuzun düzeldiğini ve yaşama yeni bir heves ve 
coşkuyla bakmaya başladığımızı görebiliriz. Tekniği her ne sebeple 
öğrenmek istersek isteyelim faydalı olacaktır. Doğal bir duruş ve 
zarafetle hareket etmek daha az gerilim demektir ve bize yaşamdan 
zevk almak için daha çok zaman bırakır. 

1
Alexander Tekniğinin tarihçesi
1
Alexander Tekniğinin tarihçesi
Bu bölümde:
•  
Alexander’ın—tam adıyla Frederick Matthias Alexander’ın—
kim olduğunu
•  
tekniğini nasıl formüle ettiğini ve onun için nasıl işe yaradığını
•  
çocukluk ve gençlik yıllarını ve nasıl aktör olduğunu
•  
tek kişilik oyunlarında yaşadığı sıkıntıları
öğreneceksiniz.
İnsanlar “bildiklerine” inanmaya devam ettiği sürece 
herhangi bir şeye son vermek olanaksızdır—onlara bir şey 
öğretmek imkânsızlaşır.
F.M. Alexander
Alexander Tekniğini tam olarak anlamak için nasıl ve neden 
ortaya çıktığını öğrenmek şarttır. Bu bölümü atlamak niyetinde 
olabilirsiniz ama okumanızı tavsiye ediyorum. Frederick Matthias 
Alexander’ın kim olduğunu ve tekniği nasıl geliştirdiğini 
bilmezseniz tekniğin ne şekilde işe yaradığına dair önemli ipuçlarını 
kaçırırsınız. 
Herhangi bir terapiye ilişkin kitaplar genellikle vaka öyküleri içerir. 
Alexander Tekniği için en iyi vaka öyküsü Alexander’ın kendisi. 

2
Genel bakış
Frederick Matthias Alexander kronikleşmiş solunum 
ve ses sorunlarını çözme çabalarının bir sonucu olarak 
Alexander Tekniğini geliştirdi. Çocukluğunda da solunum 
sorunlarından mustaripti. Alexander Tekniğinin sadece bel 
ve sırt problemlerinde değil, astım dahil pek çok hastalık 
üzerinde önemli bir etkisi vardır. 
Alexander’ın çocukluk ve gençlik yılları 
Alexander 1869’da Tazmanya, Wynyard’da yoksul bir ailenin 
çocuğu olarak dünyaya geldi. Sekiz çocuğun en büyüğüydü ve 
Tazmanya’nın kuzeybatısındaki uzak bir çiftlikte büyüdü. Zayıf 
ve sağlıksız bir çocuktu. Kronikleşmiş bir solunum problemi 
vardı. Günümüzde olsa muhtemelen astım tanısı konurdu. Okula 
gidemeyecek kadar hasta olduğunda evde kalır ve ne öğrenebilirse 
öğrenmeye çalışırdı. Evde olmak, doğal olarak diğer çocuklardan 
ayrı büyümesine neden oldu. Küçük yaşlarından itibaren bireysel 
ve alışılmışın dışında bir çocuktu. Ona o sıralar büyümüş de 
küçülmüş derlerdi. 
Dokuz yaşlarında sağlığı düzelmeye başladı ama evde kalmaya 
devam etti. Atlara bakmayı öğrendi. Ailesinin yetiştirdiği atları 
eğitiyor, onlara talim yaptırıyordu. Atlara olan tutkusu hayatı 
boyunca devam etti. Tiyatroyla da ilgilenmeye başladı—Alexander 
kendine güvenen ve cana yakın biri olarak tabiatına uygun bir 
yol seçmiş gibiydi. Unutmayın 1870’lerden bahsediyoruz, ne 
televizyon ne de radyo vardı ve Alexander yedi kardeşiyle birlikte 
en yakın komşuya hayli uzak bir çiftlikte yaşıyordu. Kardeşleri için 
gösteri yapan biri olmaktan doğal ne olabilirdi? Alexander işte bu 
sıralarda Shakespeare’i keşfetti ve en sevdiği metinleri ezberleyip 
söylemeye başladı. 1885’te daha 16 yaşında aktör olmaya 
karar verdi. Ailesi peş peşe gelen maddi güçlüklerle karşılaşınca 
Alexander’ın da düzenli bir iş aramaktan başka çaresi kalmadı. 

3
Alexander Tekniğinin tarihçesi
MELBOURNE’DE GENÇ BİR ADAM
Alexander önüne ne çıksa kabul etmek zorundaydı ve kendisini 
Bischoff Dağındaki bir madencilik kasabasında buldu. Bir 
kalay madeninde kâtiplik yapacaktı. Bu işte tutunarak ailesine 
düzenli para göndermeyi başardı. Üç yıl sonra Melbourne’den 
kurtulabilecek kadar para biriktirmeyi başarmıştı. O zamana kadar 
ailesinin işleri de düzelmişti. Alexander birikimiyle şehirde bir 
pansiyona yerleşip oyunculuk derslerinin ücretini karşıladı. Müziğe 
olan tutkusunu da keşfetti. 
 
19 yaşındaydı ve ilk kez büyük bir şehirde yaşıyordu. Kendini 
tamamen yeni yaşamının ruhuna kaptırdı. Mümkün olduğunca sık 
tiyatroya gitti, diğer aktörlerin arasına karıştı, sanat galerilerini 
ziyaret etti, konserlere gitti, hatta kendi amatör drama topluluğunu 
bile kurdu. 
GEÇİCİ İŞLER
Bunlar genç aktör için heyecan verici zamanlardı. Parasız 
kaldıkça bulabildiği geçici işlere girdi—muhasebeci, kâtip, mağaza 
asistanı ve çay tadımcılığı gibi işlere. Üç nedenden ötürü herhangi 
bir işte uzun süre kalabilmeyi hiç beceremedi. Birincisi “ticaret” 
dediği şeyi hor görüyordu; ikincisi çabuk sinirlenmesi ve sert mizacı 
ona engel oluyordu; üçüncüsü de bir aktör, hem de iyi bir aktör 
olacağını bildiği için herhangi bir işe kendini adamaya tenezzül 
etmiyordu. 
Genel bakış 
Yirmili yaşlarının başında Alexander iyi bir aktör olmayı 
ve kayda değer bir ün elde etmeyi başardı. Dramanın ve 
mizahın bir karması olan tek kişilik bir gösteri yarattı 
ama uzmanlığı hâlâ Shakespeare tarzı gösterilerdi. 
Solunumla ilgili sağlık sorunları ara ara ataklar yapsa da 
bir aktör olarak başarılı ve tatmin edici kariyerinin keyfini 
çıkarıyordu. 

4
SES KAYBI
Popülaritesi arttıkça tek kişilik gösterisini sergilemesi için giderek 
daha çok yerden çağrılıyordu ama bir aktörün başına gelebilecek 
en kötü şey oldu—sesini kaybetti. 
Rahatsızlığın yeni yeni kendini göstermeye başladığı sıralar bir iki 
gün dinlendikten sonra sesi düzeliyor ve o da gösterilerine devam 
ediyordu. Ancak sorun devam etmekle kalmadı daha da kötüleşti. 
Doktor reçetelerinde yazan her şeyi denedi ve ilaç kullandı ama 
hiçbir şey işe yaramıyordu. Gösterilerine devam ettikçe sesi daha da 
kötüleşti. Çeşitli ses hocalarına ve uzmanlara gitti; tek tedavi tam 
dinlenmeydi. 
Bir doktorun tavsiyesi üzerine iki hafta boyunca kesinlikle hiç 
konuşmadı. İki haftanın sonunda sesi normale dönmüştü ve o 
akşam gösteriye çıktı. Gösterinin henüz yarısında sesi tamamen 
kayboldu ve gösterisini yarım bırakmak zorunda kaldı. Aynı 
doktor bu kez de bir ay boyunca hiç konuşmamasını tavsiye etti. 
Bu, Alexander’a pek de parlak bir fikir gibi gelmemişti. “Şüphesiz” 
dedi, “sesim gösterinin başında iyiyken beni yarı yolda bırakıyorsa 
o zaman buna neden olacak başka bir şey yapıyor olmalıyım, değil 
mi?” diye sordu. Doktor haklı olabileceğini söylemekle beraber 
başka da bir yardımda bulunamadı. 
Yapma şekli
Alexander prova yaparken kendisini aynada seyretmeye başladı, 
sesini kaybetmesine neden olan bir şey yapıyor olup olmadığını 
görmek istiyordu. Konuşma sesinin etkilenmediğini biliyordu
—ses kaybı sadece performans sırasında tetikleniyordu. 
Konuşurken ve sonra ezberindeki metni okurken aynada kendisine 
baktı. Olağan konuşması sırasında pek farklı bir şey yapmadığını 
gördü ama tam ezberini okumaya başlayacakken üç şey yapıyordu: 
Boynunu gerip başının arkaya yatmasına neden oluyor, 
gırtlak kaslarını gererek kısa ve derin nefesler alıyordu. Ezberden 
okurken bu üç şeyi sürekli yaptığını, hatta oyunun verdiği 

5
Alexander Tekniğinin tarihçesi
tutku kendisini esir aldığında bunları abarttığını fark etti. Ama 
profesyonel bir aktör olarak böyle bir ses eğitimi almıştı. Daha 
önce fark edememişti ama konuşurken bile çok daha ufak ölçekte 
olsa da bu üç şeyi yaptığını gördü. (bak. Şekil 1.1). 
Genel bakış
Alexander, özel konumlandırdığı aynalarla kendisini 
gözlemleyerek üç şeyin farkına vardı: 
• Başını arkaya doğru eğiyor, bu nedenle de boynunun alt 
kısmındaki kasları geriyordu. 
• Gırtlak kaslarını geriyordu. 
• Kısa ve derin nefes alıyordu. 
Alexander kendi deyimiyle yapma şeklini gözlemliyordu. 
Alexander gösteri öncesi gevşerken
Şekil 1.1 F.M. Alexander probleminin farkına varıyor.
Alexander ezberden okumaya başlamak üzereyken

6
Kendi yapma şeklini gördükten sonra isabetli bir kararla bu 
üç şeyi yapmayı kesebilirse sesinde düzelme olması gerektiğini 
düşündü. Bunları yapmayı bırakmanın kolay olduğunu sanıyordu 
ama yanılıyordu. Boynunu germeyi bırakabildi fakat tam ezberini 
okumaya başlayacakken gırtlak kaslarını germe ve kesik nefes 
alma davranışını kontrol etmeye çalıştığında bu alışkanlığını 
kıramadığını gördü. 
Yapmama 
Alışkanlıklarını düzeltemediğinden sorunu da düzeltemiyordu. 
Adım adım gitmeye karar verdi. Boynunu germe alışkanlığından 
başlayacaktı çünkü bunu kontrol edebildiğini görmüştü—kendisini 
Alexander Tekniğine götürecek keşfi de bununla yaptı. Boynunu 
germediğinde ve diğer iki hatasını da düzeltmek için çabalamadığında 
bu kusurların da kendiliğinden kaybolduğunu gördü. Yapmayarak 
yapmayı başardı. Yapmayarak, yapmak için bilinçli bir tercihte 
bulunduğunu fark etti. Bundan sonraki tüm öğretisinin arkasındaki 
temel ilke de bu oldu. Bu tercihin performansının kalitesini belirlediği 
yönünde akıl yürüttü. Bu kabiliyete kullanmak adını verdi. 
Genel bakış
Alexander alışkanlıklarını düzeltmek için ne kadar çabalarsa 
o kadar başarısız olduğunu keşfetti. Ama yapmama ilkesini 
uyguladıkça sesi iyileşti ve normalleşti. 
Bu keşfini daha da ilerletmek istedi ve boynunu gerince başını 
geri attığını gözlemlediğinden başını öne doğru çıkarma pratiği 
yapmaya başladı. Başını öne doğru çıkarırsa sesinde daha da 
iyileşme sağlayabileceğini düşünüyordu. Aynaya bakarak bunu 
yaparken başını ileri çıkardığında yine gırtlak kaslarını gerdiğini ve 
gırtlağının kasılmasına neden olduğunu fark etti. Göğsünü de ileri 
çıkarıyordu ve bu da sırtını daraltarak fiziksel olarak kısalmasına 
neden oluyordu. Sadece başını öne doğru çıkararak bedeninin tüm 
biçimini ve gerginlik düzeyini değiştiriyordu. 

7
Alexander Tekniğinin tarihçesi
Birincil kontrol 
Tüm bedenine yayılan bu gerilimin her şeyi etkilediğini anladı. 
Problem sesi değildi ve bunu düzeltmeye çalışmak da çare 
değildi. Öğrenmesi gereken yapmamak’tı. Başını yukarı ve ileri 
doğru tutarsa oyunculuk yaparken kullandığı sesini her zaman 
koruyabileceğini biliyordu. Yapması gereken tek şey hiçbir şeyi 
germemekti. Doğru hareketleri yaptığından emin olmak için yine 
aynaları kullandı ve ikinci en önemli keşfini de o zaman yaptı. 
Kendini gözlemlediğinde başını yukarıda ve ileri doğru tuttuğunu 
düşündüğünde aslında öyle yapmıyor olduğunu gördü. Hâlâ 
arkaya itiyordu. 
İki şey yapması gerektiğini biliyordu: arkaya doğru hareketi 
önlemek ve ileri doğru hareketi yapmak. Ancak ne kadar çabalarsa 
o kadar zorlaşıyor gibiydi. Teoride kolay ama pratikte olanaksızdı. 
Ne kadar çok çabalarsa o kadar başarısız oluyordu. Baş 
pozisyonunun duruşunu tamamen belirlediğini fark etti ama başını 
istediği gibi oynatamıyordu. Başının hiçbir zaman kendi zannettiği 
pozisyonda olmadığını gördü. Baş, boyun ve beden arasındaki 
ilişkinin tüm duruşunu ve pozisyonunu etkilediğini anladı. Aradaki 
bu ilişkiye birincil kontrol adını verdi. 
Genel bakış 
Alexander’ın birincil kontrol kavramı baş ve boynun 
bedenin geri kalanıyla ilişkisiyle ilgilidir. Alexander 
baş, boyun ve gövde arasındaki bu ilişkinin tüm bedeni 
etkilediğini gözlemlemiştir.
HİSLERİNE GÜVENİNCE
Bu keşifleri onu heyecanlandırmıştı. Bunları hayatının her alanında 
uygulamaya başladı. Yürürken, ayakta dururken, konuşurken, 
elleriyle ve mimikleriyle kendini ifade ederken kendisini seyretti. 
Tüm hareketlerin başının pozisyonundan etkilendiğini fark etti

8
—başı dengede değilse ya da yanlış bir pozisyondaysa tüm 
bedeninde kötü bir şekilde gerginlik oluyordu. Öte yandan 
başının doğru konumda olduğunu sadece başını hissederek ya da 
düşünerek anlayamıyordu. Aynadan fiziksel olarak görebiliyordu 
ama doğru olduğunu hissettiğinin her zaman olmasa da çoğu 
zaman yanlış olduğunu fark etti. Kendisine yanlış gibi geldiğindeyse 
aynada doğru görünüyordu. 
Başını belli bir şekilde tutma alışkanlığını geliştireli uzun zaman 
olduğundan artık bunu bilinçsizce yaptığını fark etti. Bu alışkanlığı 
ona doğru yaptığını hissettiriyordu çünkü çok uzun süredir 
böyle yapıyordu. Başının pozisyonunu düzeltmekse yanlış bir şey 
yaptığı hissini veriyordu çünkü yeni ve alışılmadıktı. Bedenini 
nerede ve nasıl tuttuğuna dair hislerine güvenemeyeceğini açıkça 
anladı. Bu onu oldukça sarstı. Şimdi bile yaşamlarımızla ilgili 
temel varsayımlarımızdan bir kısmını sarsacak gibi görünüyor. 
Nerede olduğumuza ve ne yaptığımıza ilişkin algılarımıza 
güvenemeyeceksek neye güvenebiliriz ki? Alexander bu güveni 
yeniden tesis etmenin mümkün olduğuna karar verdi. Eğer yapmak 
yanlışsa, yapmamak üzerinde daha çok durmalıydı. 
ENGELLEME
Seyredip değiştirmeye çalıştıkça bir başka önemli keşif daha yaptı: 
Alışkanlıklar değişim arzusundan daha güçlüydü. Bir şeyi yapmayı 
düşünürken eski alışkanlıklar otomatik olarak devreye giriyor ve 
germek istemediği yerlerinde gerginliğe neden oluyordu. 
Genel bakış
Alexander engelleme kavramını keşfetti. Tam bir şey 
yapmak üzereyken yaptığı şeyi düşünmeyi bıraktığında 
bedeninin hiçbir yerinde gerginlik olmadığını fark etti. 
Yaptığına dair düşünmeyi bırakmaya engelleme adını verdi. 
Temelde, düşüncenin tetiklediği alışkanlığı engellemek 
anlamına geliyordu. 

9
Alexander Tekniğinin tarihçesi
Bir arada düşününce
Alexander tüm bu keşiflerini bir arada düşünmeye başladı. Önce 
sadece ezberden bir cümle okuyarak başladı ve bunu yaparken 
gözlemleri sayesinde öğrendiklerini uygulamaya koydu: 
1.  Ani konuşma tepkisini engelleyerek alışkanlıkları kaynağında 
durdurmak. 
2.  Daha iyi “kendini kullanım” için birincil kontrol talimatlarını 
bilinçli bir şekilde uygulamak: Boynu rahat bırakmak, başın 
ileri doğru ve yukarı kalkmasına ve sırtın uzayıp genişlemesine 
izin vermek. 
3.  Konuşurken bile bu talimatları uygulamaya devam etmek. 
4.  Tam konuşacakken bir kez daha durup konuşmama ya da 
başka bir şey yapma özgürlüğünü kullanmaya olanak verecek 
şekilde kararını tekrar değerlendirmek. 
Genel bakış 
Tüm keşiflerini bir araya getirmesi hem profesyonel hem de 
özel hayatında Alexander’ın işine yaradı. Performansı her 
zamankinden daha iyi oldu. Daha rahat olduğunu fark etti, 
asabiyeti geçmişti ve sağlığı da genel olarak daha iyiydi. 
Psikofiziksel bütünlük 
Öğrendiklerini günlük hayatında uyguladıkça kendini harika 
hissetmeye başladı. Bedenini kullanmanın öyle bir yolunu 
bulmuştu ki sağlıklıydı, rahattı ve daha önce mümkün olduğunu 
bile düşünmediği yeni bir zarafet ve hafiflikle hareket ediyordu. 
Bilinçaltı alışkanlıklarını yendiğini fark etti ve psikofiziksel 
bütünlük adını verdiği yeni bir yöntem öğrendi. 
Shakespeare performansları eskiden de iyiydi ama şimdi 
harikuladeliğin sınırlarındaydı. Sesinde öyle bir gelişme olmuştu ki 
kısa sürede zamanının en iyi Shakespeare aktörlerinden biri olarak 
ün yaptı. 

10
Artık deneyimlerini paylaşmaya can atmaya başlamıştı. İnsanlar 
da Alexander’ın geçirdiği büyük gelişimi açıkça gördüklerinden 
bunun kaynağını öğrenmek için en az onun kadar heyecanlıydılar. 
Alexander kendisine ses eğitimcisi olarak ikinci bir kariyer yolu 
açıldığını gördü.
Çalışma 
Alexander, oyunculuğa ve ses eğitimi vermeye devam ederken bir 
yandan da insanların hareket etme şekillerini araştırıyordu. Buna, 
çalışma adını verdi ve elli yılı aşkın bir zaman boyunca onun 
tutkusu ve izlediği yol oldu. 
Genel bakış 
Alexander’ın gözlemleri onu ikinci adımı atmaya götürdü. 
Şunu fark etti: 
“Zihinsel“ ve “fiziksel” denilen şeyler birbirinden ayrı 
değil ve bu nedenle de insanların hastalıkları ve noksanları 
“zihinsel” ya da “fiziksel” olarak sınıflandırılarak ele 
alınamaz. Ama tüm eğitim, bu eğitim öğretici olsun 
olmasın, yani amacı ister kusurun, hatanın ya da 
hastalığın önlenmesi ister ortadan kaldırılması olsun insan 
organizmasının bölünmez bütünlüğü üzerine kurulmalıdır.
Hızla hatırı sayılır bir izleyici kitlesi oluştu. Sadece yeteneklerini 
geliştirmek isteyen oyuncular ya da oyuncu adayları değil 
doktorların yönlendirdiği insanlar da geliyordu. Tıp dünyasının 
başlangıçtaki yaklaşımına rağmen Alexander sonuç alıyordu. İlke 
olarak konuşma problemleriyle ilgilendi ama giderek tüm fiziksel 
kusurlara bakmaya ve bunları tedavi etmeye başladı.
Yavaş yavaş bu çalışmayı geliştirerek Alexander Tekniğini yarattı. 
Kendisine danışanların daha önceden fikir sahibi oldukları için 
akıllarını karıştırabilecek kelime ve terimleri kullanmamayı bilinçli 
olarak tercih etti. “Bilinçaltı” ve “beden mekaniği” yerine “kendi” 
ve “kullanımda” terimlerinde karar kıldı. 

11
Alexander Tekniğinin tarihçesi
ELLERLE ÖĞRETME YAKLAŞIMI 
Tüm bunlar çok çabuk olmuş gibi görünebilir ama Alexander 
aslında bu çalışmaya yaklaşık on yıl harcadı. Samimi bir gayretle 
öğretiyordu ama çalışması hakkında konuşarak göstermeye 
çalıştığı hususları insanların genellikle anlamadığını gördü. Doğal 
olarak bunu takip eden bir adım atarak teorilerini dinlemeye 
gelenlerin bedenlerini doğru pozisyona sokmak için ellerini 
kullanmaya başladı. Ellerin kullanımı Alexander Tekniği için 
önemli bir unsur oldu, hâlâ da öyle ama olmazsa olmaz da değil. 
Alexander çalışmasını deneme yanılma yoluyla öğrenmişti, kimse 
onun üzerinde elleriyle göstermedi. Bu kitap size Alexander’ın 
ayna önünde geçirdiği kadar uzun bir zaman geçirtmeden tekniği 
öğretecek. 
1900’lerin başlarında çalışmalarını Sidney’de sürdürüyordu. Bu 
sırada ünlü cerrah Steward McKay ile tanıştı ve onun dostluğunu 
kazandı. McKay, Alexander’a çalışmasının hak ettiği ünü 
kazanmasını istiyorsa Londra’ya gitmesi gerektiğini salık verdi. 
Alexander, Hamlet ve Venedik Taciri oyunlarıyla bir veda turnesi 
yaptı, ardından 1904’te Londra’ya doğru yola çıktı.
Download 3.01 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling