Alexander Tekniğiyle Bel ve Sırt Ağrısının
Download 3.01 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- 1. Evre: bilinçli olmayan verimsizlik
- 3. Evre: bilinçli verimlilik
- KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR EDİNMEK
- O HALDE BUNU KİM TASARLADI
- KÖTÜ SIRTA MAKSİMUM PUAN
- Neye yarar Egzersiz
- BİLGİNİZİ TEST EDİN 1
- Kimler faydalanabilir 4 Kimler faydalanabilir Bu bölümde: • Alexander Tekniğini diğer terapilerden ayıran özellikleri
- Herkes haklı olmak ister ama hiç kimse neyin doğru olduğuna dair fikirlerinin doğru olup olmadığını durup sorgulamaz.
- AMELİYATIN ARDINDAN HAREKET ETMEYE ÇALIŞTINIZ MI
- AMELİYAT SONRASI TERAPİ
- Kimler faydalanabilir SİZİN YAKLAŞIMINIZ
Neye yarar? Yapmanın dört evresi Alexander tekniği sizi yapmanın 1. Evresinden 4. Evresine geçirmeyi hedefler. 1. Evre kolaydır—şu anda yapıyorsunuz. 4. Evre kolaydır—çok küçük yaşlarda yapıyordunuz. Problemlere neden olan aradaki iki evredir. Dört evreye sırayla bakalım: • 1. Evre: bilinçli olmayan verimsizlik—bu sizin içinde bulunduğunuz evre. Doğanızın gerektirdiği gibi yapmıyorsunuz • 2. Evre: bilinçli verimsizlik—bu sizin varmakta olduğunuz evredir. Doğanızın gerektirdiği gibi yapmıyorsunuz ama bunun farkındasınız ve aradaki farkı görebiliyorsunuz Kötü hizalanmış Düşünmeden yapılan Kötü hizalanmış Düşünerek yapılan İyi hizalanmış Doğasına uygun yapılan Şekil 3.8 Yapmanın üç şekli (ayakta duruş) 56 • 3. Evre: bilinçli verimlilik—Doğanıza uygun yapmaya bu evrede başlarsınız ama bunu yapmak için düşünmeniz gerekir ve yapma şekli size tuhaf gelir • 4. Evre: bilinçli olmayan verimlilik—Doğal halinizin bir parçası haline gelir ve tekrar bir çocuğun zarafeti ve hafifliğiyle hareket etmeye başlarsınız. Verimli bir şekilde hareket edersiniz ve üzerinde düşünmeniz gerekmez. 4. Evrede dünyaya gelip kendimizi 1. Evrede buluyorsak öğrendiğimiz her şeyi unutmamız mı gerekiyor? KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR EDİNMEK Çocukken kendimizi ileri bırakarak yürümeyi öğreniriz. Yürümeyi öğrenen herhangi bir çocuğu izlediğinizde her bir adımının bir sonrakine devrildiğini görürsünüz. Çocuklar yerde oturur, çömelir, sürekli koşar ve genel olarak oldukça doğal hareket eder. Sonra okula başlarlar ve her şey kötüye gitmeye başlar. Doğal hareket içgüdüleri baskılanmak zorundadır. “Kıpırdamadan oturmaları” istenir. Ayrıca sandalyede oturmaları gerekmektedir ve biz bunun ne kadar talihsiz bir şey olduğunu önceki sayfalarda gördük. Kötü tasarlanmış sandalyelerde oturmak zorunda kalırlar ve kendilerini desteklemek için istemli kaslarını kullanırlar. Bu bir kez öğrenildiğinde “doğru” gelmeye başlar ve böyle de devam eder. Bir küçük çocuk olarak günün altı saati okulda bedeninizi doğal olmayan ve oldukça tuhaf pozisyonlara sokmaya zorlanırsanız bunun doğru olduğuna inanmaya başlarsınız. Zaten bunu size yaptıranlar da yetişkinlerdir ve kesinlikle ne yaptıklarını biliyor olmalıdırlar. Tüm bulgular şimdiki neslin ebeveynlerine kıyasla daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor. Diğer yandan sandalyeler ve sıralar hiç değişmiyor. O HALDE BUNU KİM TASARLADI? Bu üç problemden—oturmak, uzun süre oturmak ve sandalyelerin tasarımı —herhangi birini çözebilecek olsam bu, sandalyelerin 57 Neye yarar? tasarımı olurdu. Sandalyeler insanlara uygun tasarlanmadı, üretim kolaylığı esas alındı. Şekil 3.9 Geleneksel koltuk, kalkmaya çalışan biri. Şekil 3.10 Yeni koltuk, kalkmaya çalışan biri. 58 İnsan yapısına yakından bakıp bunu sandalyelerin tasarımıyla kıyasladığımızda arada temel bir zıtlık olduğu görünüyor. Sandalyeler sert ve köşeli, hepsinin de sırtı ile oturma yeri arasında dik açı var. İnsanlar yumuşak ve farklı açılarda çeşitli kıvrımlara sahip. Oturduğumuz zaman uyluklarımız ile sırtımız arasında dik açı oluşuyorsa uyluklarımız olabilecekleri en rahat pozisyonda olmaz (bak. Şekil 3.9). Azıcık bir eğime izin verilse en rahat konumlarını bulacaklardır. Hafifçe öne meyilli olduğumuz bu pozisyondan kalkmak da daha kolaydır—ayağımızı yere düz basmamızı da sağlar ki bu da iç sensörlere yardımcı olur (bak. Şekil 3.10). Sandalyelerin ön ayaklarını arka ayaklarına göre biraz kısa yapsak pek çok şey düzelir. Başın pozisyonu da ayağa kalkarken karşıt denge oluşturacak daha iyi bir konumda olur. Sandalyelerle ilgili bir diğer problem de insanların biçimlerindeki farklılığa karşın tek tip olmalarıdır. Problemin ne olduğunu görebiliyor musunuz? Gidip bütün sandalyelerin ön ayaklarını birkaç santimetre kısaltalım demiyorum, sadece problemin farkına varmanızı istiyorum. Aynı etkiyi sağlamak için özel bir minder de kullanabilirsiniz. Köpük bloklarını keserek kendiniz de yapabilir ya da satın alabilirsiniz. GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR Bir kez doğal olmayan şekilde oturmayı öğrendikten ve sandalyeler gibi doğal olmayan nesneleri kullanmaya başladıktan sonra kambur durmaya başlamamız an meselesi. Öğretmen sınıfta dolaşır ve “dik oturmamızı” söyler. Bunu sırtımıza kavis verip, göğsümüzü ileri çıkararak yaparız (bak. Şekil 3.11). İşe yaradığını düşünürsünüz çünkü öğretmen bir başkasına yönelir. KÖTÜ SIRTA MAKSİMUM PUAN Çocukken doğal olmayan duruşların bize maksimum puanı kazandıracağı söylendi. Peki sonra ne oldu dersiniz? Haklısınız, ne zaman etkilemek, sorunlardan sakınmak, övgü almak, puan toplamak istesek bu doğal olmayan pozisyonu aldık. Size kaç kere 59 Neye yarar? dik oturmanızın söylendiğini hatırlıyor musunuz? Şekil 3.11’e tekrar bakın ve dik oturmayı nasıl öğrendiğinizi bana söyleyin. Ergenlik yıllarımızda kambur durmak tembellik ya da asilik işaretiydi, dik durmaksa topluma uyum sağlamak anlamına geliyordu, bu nedenle de iyi bir göstergeydi. Yirmili yaşlarımıza ulaştığımızda bu şartlanma iyice pekişti ve derinleşti. Artık bedenimizi nasıl tutacağımızı bilmemekle kalmıyor, bunu bilmediğimizi bile bilmiyoruz. Özet Bir şeylerin ters gittiğini düşünmemiz için bir neden var mı? Alexander bedeninde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu Şekil 3.11 Küçük bir çocuk dik oturuyor 60 anlamasını sağladığından sesini kaybettiği için şanslıydı. Peki ya biz? Bozuk bir şey yok, bir şeyler yapmamız gerekiyor mu ki? Bozuk olmayabilir ama iddiaya girerim bozulmanın eşiğindedir. Hiç sırt ağrısı, stres, baş ağrısı, kas gerginliği, yorgunluk, asabiyet, yüksek tansiyon, nefes problemleri, uykusuzluk, boyun tutulması, “disk kayması”, romatizma, beslenme problemleri ya da astım probleminiz oldu mu? Yaygın pek çok rahatsızlık bedenimizi yapısıyla uyumlu kullanmıyor oluşumuzla doğrudan bağlantılandırılabilir. Bir sonraki bölüm Alexander Tekniğinden kimlerin faydalanabileceğini ele alacak. Bu bölümde öğrendiklerimizi ise şöyle özetleyebiliriz: • strese verilen tepki • aşırı gerilimden kurtulmak • irkilme tepkisi • bedenin savunma mekanizmaları • beden içi sensörler • iki kas tipi • kaslardaki iki sinir sistemi • sistemin aklının karışması • yapmanın dört evresi • kötü alışkanlıklar edinilmesi Bu maddelerin bazılarına ilerleyen bölümlerde tekrar dönüp daha ayrıntılı bakacağız. Bu bölümdeki egzersizleri uygulayın ve başkalarının nasıl oturup kalktığını gözlemleyin. Televizyon seyrederken irkilme tepkisine dikkat edebilirsiniz. Oyunlarda ya da diğer gösterilerde birinin irkilme “rolü yaptığını” anlamak genelde kolay olur çünkü pek iyi iş çıkarmazlar. İrkilme tepkisi veriyor gibi görünmek oldukça zordur ve oyuncular da genellikle yanlış oynar ama gerçek hayatta onlarla tanışıp bunu yüzlerine söyleseydiniz o zaman karşınızda irkilme tepkisine mükemmel bir örnek bulabilirdiniz. 61 Neye yarar? Egzersiz Günlük rutin aktivitelerinizde destek almak için ellerinizden ve kollarınızdan ne kadar yararlandığınıza dikkat edin. Yatarken de otururken de sıklıkla ve farkında bile olmadan destek alarak kalkıyoruz. Ellerinizi ensenize koyun, parmak uçlarınız hafifçe ensenize bastırsın ve sonra da merdivenlerden inip çıkın; oturup kalkın; yataktan kalkın; arabadan inin. Ve lütfen olası kazalardan sakının. Yukarıda sıralananların herhangi birini yaparken başka bir yere tutunma ihtiyacında olmamalısınız ama bir yerinizi inciteceğinizi hissederseniz o zaman gereğini yapın. Parmak uçlarınızı ensenize koyup yürürken, koşarken ya da diğer aktivitelerinizde boyun kaslarınızın ne durumda olduğunu duyumsamak faydalı bir egzersizdir. Bu aşamada hiçbir şey yapmaya çalışmayın—sadece hissedin ve farkında olun. 62 BİLGİNİZİ TEST EDİN 1 Atalarımızın tehlikeden kaçınmak için geliştirdiği tepkiye ne ad verilir? 2 Stresli olduğumuz zamanlarda nabzımıza ne olur? 3 Alexander Tekniği derslerinde neden oturup kalkma egzersizlerine çok zaman ayrılır? 4 Alexander Tekniğini kullanmadan oturulduğunda boyna ne olur? 5 Bir kanepeden kalkarken işimizi kolaylaştırmak için pozisyonumuzu değiştirmeli miyiz? 6 İki kas tipinin adı nedir? 7 Kaslarda kaç sinir sistemi vardır? 8 Alexander Tekniğinin uygulanması sonucu çoğu durumda boylara ne olur? 9 Bacak bacak üzerine attığınızda istemsiz kaslara ne olur? 10 Yapmanın kaç evresi vardır? 11 Çocukların okulda kötü duruş alışkanlıkları edinmesinin başlıca nedeni nedir? 12 “Dik oturmamız” söylendiğinde duruşumuza ne olur? 63 Kimler faydalanabilir? 4 Kimler faydalanabilir? Bu bölümde: • Alexander Tekniğini diğer terapilerden ayıran özellikleri • tekniği günlük yaşamınızda nasıl uygulayabileceğinizi • tekniğin sizin için işe yaramasını neyin sağlayacağını öğreneceksiniz. Herkes haklı olmak ister ama hiç kimse neyin doğru olduğuna dair fikirlerinin doğru olup olmadığını durup sorgulamaz. F.M. Alexander Frederick Alexander başlangıçta bu tekniği kendisi için geliştirdi. Bir aktör olarak tekrarlayan ses kaybı sorununu ortadan kaldırmaya yönelik bir tedavi arayışındaydı. Problemin nedenini teşhis ettikten sonra kas kontrolünün sağlanması ve gerginliğin giderilmesine ilişkin tüm hususları araştırmaya koyuldu. Öte yandan birincil ve baskın gelen amacı ters giden bir şeyi tedavi etmekti. Günümüzde Alexander Tekniği bedeni iyi kullanma yöntemi ve sağlıklı olma aracı olarak tanıtılıyor. Ancak başlangıçta tedavi edici bir disiplin olarak geliştirilmiş olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Günümüzde de hâlâ aynı amaca çok iyi hizmet edebiliyor. Vaka öyküsü Peki ben Alexander Tekniğiyle ilgilenmeye nasıl başladım? On altı yaşındayken ragbi oynuyor ve motosikletimin tepesinden 64 inmiyordum. Sonunda her ikisini de yapmanın ve birini de kötü yapmanın sonucu sağ dizimin kıkırdağını kötü incittim. Doktor doktor, hastane hastane dolaştım. Bana önerilen büyük bir ameliyat ve kıkırdak proteziydi. Cerrah iyileşme şansım olduğunu söylemişti ama yürüyemeyebilirdim. Bazen acı da verse yürüyebildiğim için hiçbir şey yapmamayı seçtim. Yirmi yıl kadar kusurlu bir dize katlandım. Doğru düzgün diz çökemiyordum, doğru düzgün yürüyemiyordum, doğru düzgün hiçbir şey yapamıyordum. Dizim her kış havalar nemli oldu mu cayır cayır yanıyordu, ayakta uzun süre durduğumda da acıyordu. Koşmaya ya da bisiklete binmeye çalıştığımda da beni genelde yarı yolda bırakıyordu. Yani çok sancılı ve kısıtlayıcı bir rahatsızlıktı —ama kesinlikle ameliyat olmayacaktım. Otuzlu yaşlarımın sonlarında bir arkadaşımı ziyarete gittim. Hiç haberim yoktu ama bu arkadaşım Alexander Tekniği eğitmenliği için ders alıyormuş. Bahsettiğim zorlu dönemlerden birinden geçtiğim için dizimle ilgili sızlanmalarımı dinledi. Bana baktı ve tuhaf bir şekilde duruyor olmamın dışında bende çok yanlış bir şey görmediğini söyledi. Dizimi garip bir pozisyonda tuttuğumu söyledi. Ayağa kalkarken dizimi yeni pozisyona yavaşça geçirmemi önerdi. Bunu yapmak tuhaf ve yapay geldi ama artık dizimin olması gereken “doğru” pozisyonda olduğunu biliyordum. Bu kadar küçük ve basit bir şeyin nasıl olup da herhangi bir fark yaratacağını anlayamıyordum, ama yarattı. Birkaç ay içinde dövüş sporlarıyla uğraşmaya başladım. Halbuki ömrüm boyunca yapamayacağım bir aktivite olduğunu düşünmüştüm. Dizimdeki ağrı da, acılar da geçti. Artık koşabiliyordum, diz çökebiliyordum ve genel olarak herkesin yapabildiği her şeyi yapabiliyordum. Doğal olarak tekniği merak ettim ve Alexander Tekniği derslerine girdim. Kendimi canıgönülden adadım, öğrenebileceğim her şeyi öğrendim, hatta bir süre başlangıç seviyesi dersleri bile verdim. Şimdilerde bilgisayar karşısında çok uzun zaman geçiriyorum ve bir yazar olarak omuzlarımın sertleşmesine, kaslarımın ağrımasına ve 65 Kimler faydalanabilir? sırtımın kötüleşmesine meyilli olabilirdim. Ama öğrettiğim şeyleri uyguluyorum. Bu da benim yumuşak, esnek ve gerginlikten uzak olmamı sağlıyor. AMELİYATIN ARDINDAN HAREKET ETMEYE ÇALIŞTINIZ MI? Esas sınav 1990’ların başlarında bir gece apandisit nedeniyle apar topar hastaneye gitmemle başladı. Kendimde değildim ve ertesi gün dikişler, ağrılar ve dolu bir mesaneyle uyanana kadar da hiçbir şeyin farkında değildim. Yataktan çıkmam gerekiyordu ama ne zaman kendimi kaldırmaya çalışsam ağrılar dayanılmaz bir hal alıyordu. Sonra aklıma geldi. Yerçekimini değil karın kaslarımı kullanıyordum ve cerrahın apandistime ulaşması için karın duvarım kesilmişti. Nerede yanlış yaptığımı anlar anlamaz hareket kolaylaştı. Yan tarafıma döndüm, bacaklarımı yere sallandırdım, beden ağırlığımı kullanarak hiç çaba göstermeden kalkabildim. Kalktığımdaysa başka bir sorun ortaya çıktı. Ne zaman bir adım atmaya çalışsam ağrıdan kaskatı oluyordum. Sonra engelleme tekniğini—yani yapmaya çalışma alışkanlığını zihinden silme ve yapmayı kesme uygulamasını—hatırlamam gerekti. Yürümeyi yeniden öğrenmeye benziyordu. Herhangi bir kas geriliminden faydalanamazdım, başımın ileri devrilerek beni bir sonraki adımı atmaya sevk etmesine izin vermeliydim. Tıpkı bebeklerin bir sonraki adıma kendilerini bırakarak yürümeyi öğrenmesi gibi. Hızlı yürümüyordum ama yürüyordum. AMELİYAT SONRASI TERAPİ Üç gün içinde evdeydim ve hızla iyileşiyordum. Hastanedeyken diğer hastaların da benimle aynı sıkıntıları çektiğini ve Alexander Tekniğinin insanları mümkün olduğu kadar çabuk ayaklandırmak için bir ameliyat sonrası terapisi olarak çok faydalı olacağını fark ettim. Ameliyattan sonra ne kadar çabuk hareket etmeye başlarsak bir enfeksiyon oluşma riski de o kadar azalır. 66 Uygun adaylar O halde kimler Alexander Tekniğini öğrenebilir? Temel olarak herkes. Üzerinizde herhangi bir etkisi olacağına ikna olmuş olmanız bile gerekmez. Mesela ben, ilk başta kesinlikle ikna olmamıştım. Aslında, neye yaradığını hatta tekniğin ismini bile bilmiyordum. Sadece işe yaradığı söylenmişti. Bu tekniği belki bir yerden duydunuz, belki sadece ilginizi çekti ya da geleneksel yöntemlerle tedaviye cevap vermeyen önemli bir rahatsızlığınız var. Motivasyonunuz ne olursa olsun bu teknik öğrenmeye değer ve işe yarar. Genel bakış Alexander Tekniği bedenimizi doğanın istediği gibi kullanmayı öğrenmek için son derece güvenli ve etkili bir yöntemdir. Herkes için uygundur. Çocuklar, yaşı ve fiziksel durumu ne olursa olsun tüm yetişkinler bu tekniği öğrenebilir. İKİ DERS BİR ARADA İlginizi çektiğini tahmin ediyorum, yoksa bu sayfalara kadar gelmezdiniz. Kendi kendinize de öğrenebilirsiniz ama sırt ağrısı gibi belli bir sıkıntınız varsa muhtemelen en iyisi kendi kendine öğrenmeyle bireysel dersleri bir arada yürütmektir. Bir yandan size o kadar çok zaman ayırıp dikkatini veren bir yandan da uzun süredir yanlış olan ve daha önce çözemediğiniz birtakım şeyleri düzeltmenize yardım eden bir Alexander Tekniği eğitmeniyle çalışmak gibisi yoktur. Bu güzel bir duygudur. Tekniğin temelindeki basitliği anladığınızdan emin olmak için zaman zaman hatırlatıcı bir derse girmek yararlı olur. Hiç uğraşmadan üzerine bir şeyler eklemek ve zorlaştırmak çok kolaydır. Elinizde tuttuğunuz bu kitap gibi bir kitap okuduktan sonra da bir derse girmek yararlı olabilir. Her şeyden önce benim yazdıklarımla sizin okuduklarınız birbirinden farklı olabilir. İkimizin de doğru yolda olduğundan emin olmak için kontrol etmek her zaman için yararlıdır. Alexander Tekniğiyle ilgili yapılan düzenli atölyelerden birine de katılabilirsiniz. 67 Kimler faydalanabilir? Tedavi için uygun vakalar Alexander Tekniği Eğitmenleri Derneği, Alexander Tekniğinin sırt ağrısı, boyun ve omuzlardaki gerilim, solunum bozuklukları, stres bağlantılı hastalıklar ve genel yorgunluk gibi bedenin kötü kullanımının ve duruş dengesinin yitirilmesinin katkıda bulunduğu çoğu vakada sorunun temelindeki nedenleri hedef aldığını kaydediyor. Pek çok eğitmen çok geniş bir yelpazeye yayılmış rahatsızlıkların tedavisinde Alexander Tekniğinin yararlı olduğunu fark etmiştir. Rahatsızlıklar genellikle hoş bir yan etki ya da kazanım olarak ortadan kalkıverir. Genel bakış Alexander Tekniği hem fizyolojik hem de psikolojik pek çok rahatsızlıkta faydalıdır. Bu tekniğin faydalı olduğu rahatsızlıklar arasında aşağıdakiler sıralanabilir: • kas yorgunluğu • migren • depresyon • yüksek tansiyon • ülser, yeme bozuklukları ve sindirim problemleri gibi strese bağlı rahatsızlıklar • dolaşım problemleri • sırt ağrısı problemleri • solunum problemleri, örneğin astım • konuşma kusurları Alexander Tekniğinin faydalı olabileceği başka pek çok sıkıntı ve rahatsızlık söz konusu. Burada ayrıntılı vaka hikâyelerini sıralamaya gerek yok. Hepimiz farklıyız ve belli bir rahatsızlığı olan birine etki eden bir şey başkalarını aynı şekilde etkilemeyebilir. Nasıl mı olmamız gerekiyor? Formda, aktif ve sağlıklı. Değilsek, gelin bunu değiştirmeyi bir deneyelim. 68 Hastalıklardan kurtulalım Alexander Tekniğini uygulamak bedenimiz, zihnimiz ve duygularımız arasında uyum ve denge sağlamamıza olanak verir. Bu uyumu bir kez yakaladığımızda kendimizi hastalıklardan kurtarmakta daha başarılı oluruz. Eski bir Çin deyişi vardır: “Batıda bir şey olduğunda insanlar bu konuda ne yapabiliriz diye sorarlar, biz Doğudakiler ise buna neyin neden olduğunu sorarız.” Alexander Tekniği bedenimizin kötü çalışmasına neyin neden olduğunu araştırmanın bir yoludur. İstisnasız her zaman daha baştan bedenimizin nasıl çalışması gerektiğini bilmiyor oluşumuzdan kaynaklanır. Nasıl olması gerektiğini öğrendikten sonra uygulamasını da yapabiliriz. Egzersiz Bakalım bedenin aldığı biçim, solunum problemlerini nasıl etkiliyor (ayrıca bak. Şekil 4.1). 1. Kendinizi mümkün olduğunca büzün, iyice gergin ve kasılmış bir hale geçin, başınızı bedeninize gömün, boynunuzu kısaltın ve gerin, kollarınızı göğsünüzde çaprazlayıp yumruklarınızı sıkın. Sonra da alabileceğiniz en derin nefesi alın ve ne kadar süre tutabileceğinize bir bakın. Nefesinizi bırakırken “aaaah” deyin. 2. Şimdi tüm gerilimden kurtulun, bedeninizin uzayıp genişlemesine izin verin. Başınız yukarda, kollarınızsa gevşek bir halde iki yanınızda gülümseyin. Şimdi de alabileceğiniz en derin nefesi alın ve ne kadar süre tutabileceğinize bir bakın. Nefesinizi bırakırken “aaaah” deyin. 3. İki sonucu karşılaştırın. 1. denemedeki derin nefes 2. denemedeki derin nefesin yanına bile yaklaşamaz ve aldığınız derin nefesi içinizde tutabilme süreniz de 1. denemede çok daha kısadır. Ayrıca 2. denemedeki “aaaah” 1. denemedekine kıyasla çok daha derin, zengin ve tınılıdır. Gergin ve büzülmüş bir haldeyken nasıl düzgün nefes alabilirsiniz ki? 69 Kimler faydalanabilir? SİZİN YAKLAŞIMINIZ Bazı Alexander Tekniği eğitmenleri artrit, romatizma ve astım vakalarında şaşırtıcı sonuçlar gözlemlediklerini kaydetmektedir. Bunlar da genelde önceden amaçlanmayan sürpriz sonuçlardır. Bu sorunların herhangi birinden siz de yakınıyorsanız ve rahatsızlığınız geleneksel tedavilere cevap vermediyse ya da daha doğal bir yöntem denemek istiyorsanız sertifikalı bir Alexander eğitmenine gitmenin bir zararı olmaz. Tekniği öğrenmek temel beden dengenizi iyileştirebilir ve bu hepimiz için iyi bir şeydir. Dramatik sonuçlar beklemek Alexander Tekniğine yaklaşmanın iyi bir yolu değildir. Bu teknik böyle bir beklenti için fazla inceliklidir. En iyisi “dene ve gör” yaklaşımını benimsemektir. İşe yaradığını gördüğünüzde sevinirsiniz ama etkiler nispeten küçük olursa o zaman da hayal kırıklığına uğramaz, daha sakin karşılarsınız. Şekil 4.1 Bedenin şekli solunum fonksiyonunu etkiliyor 70 SAĞLIKLI DİŞLER Tekniğin hayal bile edemeyeceğimiz etkileri olabiliyor. Dişlerimin daha sağlıklı olduğunu söylesem herhalde benim hüsnükuruntum olduğunu düşünürsünüz. Ama diş hekimimin farkında olduğu bir gerçek bu. Herhangi bir şey yaptığımdan (ya da yapmadığımdan) da haberi yoktu üstelik. Çok basit bir şekilde yaptığım her şeyin şeklini sorgulamayı öğrenmiştim ve alışkanlıklarımı değiştirmeye çalışırken de bu yaklaşımı deniyordum. Her seferinde sağ elimde tuttuğum fırçayla dişlerimi hızlı hızlı fırçalarken bir yandan da sol kolumu lavaboya dayayıp eğildiğimi, kasıldığımı ve hafifçe sağa büküldüğümü fark ettim. Sol koluma dayanmak gibi tamamen gereksiz bir edimi bırakmanın tek yolu el değiştirmekti. Diş fırçasını önce bir elime sonra da diğer elime alarak dişlerimi fırçalamayı denedim. Çok garip geliyordu, bir şeyleri yakalamak üzere olduğumu anlamıştım. Her neyse, zaten gerisini biliyorsunuz. Farklı bir elle diş fırçasını tutmak ağzımın arka sağ alt kısmındaki dişleri daha önce olmadığı kadar iyi temizlemem anlamına geliyordu. Bu da daha az çürük ve daha az dolgu demekti. Gerçekten de umulmadık bir kazanım. Download 3.01 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling