T. C. MİMar sinan güzel sanatlar üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih anabiLİm dali ortaçAĞ tariHİ programi
Download 3.07 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- III.2. Altan Tobçi
- IV. Arap Kaynakları
- IV.1. İbnu’l-Esîr
- IV.2. İbnu’l-‘Abduzzahir
- IV. 3. İbn Vâsilî Hamevî
- IV.4. Ruknu’d-dîn Baybars
- IV. 5. Nuveyrî
- IV.7. El-Mufaddal
- IV.8. Ez-Zehebî
- IV.9. El-‘Omerî
- IV.10. El-‘Aynî
- V. Farsça Kaynaklar
- V.1. Alâ’u’d-dîn Ata Melik el-Cuveynî
II.1.i. Nikonovskaya Letopisy
Rahip Nikon’dan adını alan Nikonovskaya Letopisy XVI. yüzyılın ikinci yarısında kaleme alınmış ve başlangıçtan 1559 yılına kadarki olayları içermektedir. İlk kez 1762 yılında yayınlanan bu kronik daha sonra birçok kez daha yayınlanmıştır. 57 Tezimizde Rus tarihçisi A. Koşelev’in Moskova’da 2000’de yayınladığı kroniği 58 kullandık. II.2. Duhovnıye i Dogovornıye Gramotı Velikih i Udelynıgh Gramot XIV-XVI Vekov (XIV-XVI Yüzyıllarda Büyük ve Bölgesel Knezlerin Vasiyetnameleri ve Aralarındaki Anlaşmalar) XIV-XVI. yüzyıllara ait Rus knezlerinin vasiyetnameleri ve knezler arasında imzalanan anlaşmalar, özellikle Altın Orda dönemi Rus tarihi açısından son derece büyük önem arz etmektedir. Yarlıklar hariç Altın Orda kaynaklarının günümüze ulaşmaması, söz konusu vasiyetnameler ile anlaşmaların önemini artırmaktadır. Bu kaynaklar sadece Rus knezlikleri arasındaki ilişkileri değil, Altın Orda-Rus ilişkileri hakkında da bilgi vermektedirler. Moskova’nın güçlenmesi ve diğer knezlikler sayesinde topraklarını genişletme politikasını ayrıntılı işleyen bu belgelerde ayrıca Rusların Altın Orda’ya vergi ödemelerine, bu vergilerin toplanma düzeni ve
55 PSRL, Novgorodskiye Letopisi, I, Yayına haz. A. İ. Çepkov, İzdatelystvo Aleksandriya Yayınları, Ryazan 2002, s. I-XIV. 56
Ryazan 2002. 57 PSRL, IX, Nikonovskaya Letopisy, Yazıki Russkoy İstoriyi Yayınları, Moskova 2000, s. V-X. 58 PSRL, IX, Nikonovskaya Letopisy, Yazıki Russkoy İstoriyi Yayınları, Moskova 2000, s. V-X. 17 miktarına, 59 knezler arasında hanlara vergi ödeme konusundaki düşünce 60 ve
anlaşmalara, 61 yam vergisi 62 ve hanın elçilerinin masraflarının üstlenmesine, 63 Rus
topraklarının Altın Ordalılar tarafından ele geçirilmesi ya da tahrip edilmesi ile ilgili kaygılara, 64 Altın Orda hanları da dâhil olmak üzere düşman saldırılarına karşı ortaklaşa hareket edilmesine, 65 Altın Orda ile sorunların yaşanmaması gerektiğine, 66
sadece Moskova Knezi’nin Altın Orda ile ilişkiler kurma hakkına sahip olmasına 67
dair bilgiler mevcuttur. Çentralynıy Gosudarstvennıy Arhiv Drevnih Aktov (Eski Belgeler Merkezî Devlet Arşivi)’da korunan bu anlaşmalar birçok kez yayınlanmıştır. 68 Tezimizde S. V. Bahruşin ile L. V. Çerepnin’in ortaklaşa yayınladıkları redaksiyonu 69 kullandık. II.1.k. Kazanskaya İstoriya (Kazan Tarihi) XVI.
yüzyılın en önemeli Rus kaynaklarından biridir. 1564-65 yıllarında yazıldığı ileri sürülen tarihî hikâye şeklindeki Kazanskaya İstoriya, Kazan’ın Ruslar tarafından ele geçirilmesini konu almakla birlikte Altın Orda’nın yıkılışı, Kazan
59 DDG, Yayına haz. S. V. Bahruşin-L. V. Çerepnin, Moskova-Leningrad 1950, No. 11, s. 31; No.12, s. 35-36; No. 13, s. 38; No. 16, s. 44; No. 17, s. 48-49; No. 20, s. s. 56; No. 29, s. 74; No. 66, s. 215; No. 72, s. 254, 256-257, 262, 265, 267; No. 73, s. 270, 272, 274-275; No. 81, s. 313-321; No. 82, s. 325-328. 60 Özellikle Dmitriy Donskoy döneminden itibaren bu belgelerde hana vegi ödemelerin sona erdirilmesi yönündeki ümitlerle ilgili satırlar yer almaktadır. Bkz. DDG, No. 11, s. 31; No. 12, s. 36; No. 13, s. 38; No. 16, s. 44; No. 17, s. 49; No. 19, s. 54; No. 20, s. 56; No. 21, s. 59; No. 22, s. 61; No. 24, s. 64, 66; No. 27, s. 71; No. 30, s. 76-77; No. 33, s. 85; No. 34, s. 88; No. 35, s. 90, 93, 96, 99; No. 45, s. 131, 134, 137, 139; No. 48, s. 147; No. 56, s. 171, 174; No. 58, s. 182, 185; No. 61, s. 197; No. 66, s. 215. 61 Örneğin anlaşmalarda bazı knezlerin hana vergilerini ödemek için diğer knezlerden borç aldıklarından bahsedilmektedir. Bkz. DDG, No. 11, s. 31. 62 DDG, No. 24, s. 64, 66; No. 27, s. 71; No. 30, s. 76, 79. 63 DDG, No. 13, s. 38; No. 19, s. 53-54; No. 33, s. 85; No. 44, s. 128. 64 DDG, No. 1, s. 8, 10; No. 4, s. 15-16, 18. 65 DDG, No. 13, s. 37; No. 15, s. 41; No. 19, s. 52; No. 33, s. 84; No. 34, s. 87; N.o 37, s. 105; No. 38, s. 107; No. 47, s. 142; No. 47, s. 142; No. 59, s. 186; No. 63, s. 202; No. 76, s. 283, 287. 66 Özellikle Moskova knezleri bu hususa dikkat çekmişlerdir. Bkz. DDG, No. 19, s. 53; No. 33, s. 84; No. 47, s. 142. 67 DDG, No. 27, s. 70; No. 30, s. 76; No. 35, s. 90, 93, 96, 98; No. 36, s. 101, 104; No. 38, s. 108, 111, 113, 116; No. 41, s. 122; No. 42, s. 124; No. 44, s. 127 vs. 68 Duhovnıye i Dogovornıye Gramotı Knyazey Velikih i Udelynıh, ed. S. V. Bahruşin, Moskova 1909; Russkiye Feodalynıye Arhivı XIV-XV Vekov, ed. L. V. Çerepnin, Moskova-Leningrad 1948. 69 DDG, Yayına haz. S. V. Bahruşin-L. V. Çerepnin, Moskova-Leningrad 1950. 18 Hanlığı’nın kuruluşu ve bu dönemdeki Altın Orda-Rus ilişkilerine dair bilgiler de içermektedir. Yazarı bilinmemekle birlikte, metinden IV. İvan’ın koyu taraftarı olduğu anlaşılmaktadır. Kazanskaya İstoriya’yı araştıran tarihçiler, bu kaynağın dönemin olaylarını tam yansıtmadığını, çok sayıda yanlışların olduğunu ve bundan dolayı bu kaynağın dikkatli kullanılması gerektiğini belirtmişlerdir. 70 Çok sayıda nüshası bulunan Kazanskaya İstoriya ilk kez 1791 yılında yayınlanmıştır. Çalışmamızda G. N. Moiseyeva’nın 1954’te yayınladığı nüshayı kullandık. 71
III. Moğol Kaynakları III. 1. Manghol-un Niuça Tobça’an (Moğolların Gizli Tarihi) Manghol-un Niuça Tobça’an, 72 Moğollar hakkında efsanevî menşeden başlayarak Ögedey’in zamanına kadarki en eski bilgileri içeren eserdir. Eseri yazan malûm değildir, ancak 1240 yılında tamamlandığı tahmin edilmektedir. Manghol-un
yazanın adı sanmışlarsa da, önce Japon tarihçisi Naka, sonra da P. Pelliot bunun Moğolca başlık olduğunu tesbit etmişlerdir. Moğolların Gizli Tarihi, kendinden sonra meydana gelen birçok Moğolca eserin yazılışında kaynak olarak kullanılmıştır. Eserden özellikle Moğol istilâsının anlatıldığı birinci bölümde faydalandık.
Bir
başka Moğol kroniği olan Altan Tobçi’nin yazılış tarihi bilinmemektedir. Ancak günümüze kadar ulaşan nüshanın 1604 yılında yazıldığı tahmin edilmektedir.
70 V. V. Velyaminov-Zernov, İssledovaniye o Kasimovskih Tsaryah i Tsarevitsah, S. Petersburg 1863, s. 6; G. Z. Kunçeviç, İstoriya o Kazanskom Çarstve, S. Petersburg 1905, s. 201. 71 Kazanskaya İstoriya, Yayına haz. G. N. Moiseyeva, Akademiya Nauk SSSR Yayınları, Moskova- Leningrad 1954. 72 Manghol-un Niuça Tobça’an (Moğolların Gizli Tarihi), Çev. Ahmet Temir, TTK, Ankara 1995. 19 Eserin dört nüshası bulunmaktadır. Genel olarak eser Moğolların Gizli Tarihi ile benzerlik içermektedir. 73 Çalışmamızda Eserin Rusça çevirisini kullandık. 74
IV. Arap Kaynakları Altın Orda ile Mısır Memlüklerinin özellikle İlhanlılara karşı bir ittifak oluşturmalarından dolayı, iki ülke arasındaki ilişkiler siyasî, ekonomik, ticarî ve kültürel alanlarda gelişmiştir. 75 Bundan dolayıdır ki Arap kaynakları, Altın Orda ile ilgili ayrıntılı bilgiler içermektedir. W. Tiesenhausen bu kaynakların hepsini tarayarak Altın Orda tarihi ile ilgili tüm bölümlerin Arapça metnini ve Rusça tercümelerini neşretmiştir. 76 Bu çalışma daha sonra Türkçeye de tercüme edilmiştir. 77
78 (İzzeddin Ebu’l-Hasan ‘Alî el-Cezerî) 1160’ta doğmuş, 1233 tarihinde Musul’da ölmüştür. Müellif uzun müddet Musul Atabeği Nureddin Arslan Şâh’ın hizmetinde bulunmuş, son senelerinde telif çalışmalarında bulunmuştur. Moğollara dair yazdıklarının bir kısmını vakalara şahit olanlardan dinleyerek yazmıştır. El-Kâmil adlı eseri 79 1230/31 senesine kadar olan vakaları naklettiği için çalışmamızda daha çok Moğol istilâsı, Kıpçaklar ve Altın Orda’yı ilgilendiren genel konularla ilgili bilgilerden faydalandık.
73 Manghol-un Niuça Tobça’an (Moğolların Gizli Tarihi), s. XII-XIII. 74 Altan Tobçi, Pamyatniki Pismennosti Vostoka, çev. N. P. Şastina, Nauka Yayınları, Moskova 1973. 75 Altın Orda-Mısır ilişkileri için bkz. S. Zakirov, Diplomatiçeskiye Otnoşeniya Zolotoy Ordı s Egiptom v XII-XIV vv., Nauka Yayınları, Moskova 1966. 76 W. Tiesenhausen, Sbornik Materialov, Otnosyaşihsya k İstoriyi Zolotoy Ordı, I, İzvleçeniya iz Arabskih Soçineniy, Moskova 1884. 77 W. Tiesenhausen, Altın Ordu Devleti Tarihine Ait Metinler I, Çev. İ. Hakkı İzmirli, İstanbul 1941. 78 Hayatı hakkında bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Cografya Yazıcılığı, İstanbul 1998, s. 137- 138; A. Özaydın, “İbnü’l-Esîr”, DİA, XXI, s. 26-27. 79 İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, W. Tiesenhausen, Altın Ordu Devleti Tarihine Ait Metinler I, Çev. İ. Hakkı İzmirli, İstanbul 1941, s. 1-109. 20
IV.2. İbnu’l-‘Abduzzahir
İbnu’l-‘Abduzzahir 80 (Kadı Muhiddin ‘Abdu’l-Fadlullâh) 1293’te Mısır’da 72 yaşında ölmüştür. Mısır Sultanı Baybars’ın kâtibi idi. Kâtiplik hizmetinden dolayı o dönemin siyasî işlerinde bulunmuştur. Altın Orda ile Mısır’ın münasebetlerini yakından bilen İbnu’l-‘Abduzzahir’in Siretu’l-Melik ez-Zahir isimli eseri 81 vardır. Bu eserdeki Altın Orda’ya dair bilgileri, Ruknu’d-dîn Baybars, Nuveyrî, ‘Aynî gibi sonraki müverrihler hep bu eserden almışlardır. Altın Orda-Rus ilişkileri ile ilgili doğrudan bilgiler içermese de, tezimizde eserdeki dolaylı bilgilerden istifade ettik.
IV. 3. İbn Vâsilî Hamevî İbn Vâsilî Hamevî 82 (Cemâlu’d-dîn Ebû Abdullâh Muhammed b. Sâlim) 1297 senesinde Hama’da kadı iken vefat etmiştir. Muferricul-kurub adlı eserinin 83
büyük bir kısmı İbnu’l-‘Abduzzahir’in verdiği malûmatın tekrarıdır.
IV.4. Ruknu’d-dîn Baybars Ruknu’d-dîn Baybars 84 (el-Mansûrî el-Devâdâr el-Hatâlî, öl. 1325) asker olarak yetişmiş, Sultan Kalavun ile savaşlara katılmış ve el-Melik en-Nâsir’in üçüncü hükümdarlığı zamanında saltanat nâibliğine kadar yükselmiştir. Zubdetu’l-fikre fî
85
80 Hayatı ve eserleri hakkında bkz. Asri Çubukçu, “İbn Abdüzzâhir”, DİA, XIX, s. 289-291. 81 İbnu’l-‘Abduzzahir, Siretu’l-melik ez-Zahir, Tiesenhausen, I, s. 110-147. 82 Hayatı ve eserleri hakkında bkz. Cengiz Tomar, “İbn Vâsıl”, DİA, XX, s. 439-440. 83 İbn Vâsilî Hamevî, Muferricu’l-kurub, Tiesenhausen, I, s. 148-157. 84 Hayatı ve eserleri hakkında bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Cografya Yazıcılığı, s. 176-177; Asri Çubukçu, “Baybars”, DİA, V, s. 220-221. 85 Baybars, Baybars Tarihi II, Çev. Şerefüddin Yaltkaya, İstanbul Maarif Matbası 1941; Baybars, Baybars Tarihi, Tiesenhausen, I, s. 158-237. 21 olarak bilinmektedir. Baybars’ın eserinden de Altın Orda-Rus ilişkilerini etkileyen Altın Orda’daki gelişmeleri anlatırken istifade ettik. IV. 5. Nuveyrî
Nuveyrî 86 (Şihâbu’d-dîn Ahmet b. Abdu’l-Vahhâb b. el-Bekrî el-Kindî eş- Şâfi‘î, öl. 1332) aslen Mısırlı bir aileye mensup olup, el-Melik en-Nâsir’in hizmetine girmiş ve Memlûk Devleti’nde çeşitli vazifelerde bulunmuştur. Müellifin Nihâyetu’l-
87 ismini taşıyan eseri ansiklopedik bir eser niteliğindedir. Nuveyrî, eserini 1331 yılında tamamlayarak Melik en-Nâsir’e ithaf etmiştir. Nuveyrî’nin eseri, Altın Orda-Rus ilişkileri hakkında sınırlı da olsa bilgi vermektedirler.
IV.6. ‘Alemeddîn Birzalî ‘Alemeddîn Birzalî 88 (öl. 1339) Eşbilye(Sevil)’de doğmuş, şarkta seyahatlarda bulunmuş, Şam’ın birçok medresesinde müderrislik yapmıştır. Târîh-i Birzalî 89 adlı eserinde Moğolların Ruslar ile savaşmaları ve Berke Han’ın Hülâgü üzerine yaptığı seferleri anlatmaktadır.
IV.7. El-Mufaddal
El-Mufaddal’ın en-Nehcu’s-sedid adlı eser 90 Mekin b. Amid’in (öl. 672) maruf tarihinin zeyli olup 658-741 yıllarını ihtiva etmektedir. Bu eserde Moğollara dair bahisler kısmen Ebu Şâme’den, İbnu’l-Şeddud’dan ve İbnu’l-‘Abduzzahir’den alınmıştır ki, müellif bazı yerlerde bunu açıkça beyan etmektedir.
86 Hayatı ve eserleri hakında bkz. Kratchkowsky, “Nüveyrî”, İA, IX, s. 374-375. 87 Nuveyrî, Nihayetu’l-ereb fî funûni’l-edeb, Tiesenhausen, I, s. 243-313. 88 Hayatı ve eserleri hakkında bkz. Ali Yardım, “Birzâlî”, DİA, VI, s. 216. 89 Birzalî, Târîh-i Birzalî, Tiesenhausen, I, s. 314-319. 90 el-Mufaddal, en-Nehcu’s-sedid, Tiesenhausen, I, s. 320-349. 22
IV.8. Ez-Zehebî
91 (Şemsu’d-dîn Ebû Abdullâh Muhammed b. Ahmet b. Osman ed-Dimaşkî, öl. 1348) aslen Meyyâfarikîn’lidir. Uzun süre Dimaşk’ta müderrislik yapmıştır. Müellifin Târîhu’l-İslâm isimli eseri 92 1300 tarihine kadar olan olayları içermektedir.
El-‘Omerî, 93 (Şîhâbu’d-dîn Ebû’l-‘Abbâs Ahmet, öl. 749) Mısır Sultanı Melik en-Nâsir’ın yanında kâtiplik yapmıştır. Eserinin adı Mesâliku’l-ebsâr fî memâliki’l-emsâr’dır. 94 Altın Orda ile ilgili başlıca malûmatı, oraya siyasî ve ticarî işler ile gidip gelenlerden sorarak elde etmiştir. Bundan dolayı da verdiği bilgiler son derece önemlidir. Kısa da olsa Altın Orda-Rus ilişkileri hakkında da bilgi vermektedir.
El-‘Aynî
95 (Bedru’d-dîn Ebû Senâ Mahmûd b. Ahmet b. Mûsâ, öl. 1451) tarafından kaleme alınan ‘Ikdu’l-cumân 96 hilkatten 1446 tarihine kadar gelmektedir. Çalışmamızda daha çok Altın Orda ile ilgili verdiği bilgilerden istifade ettik. IV.11. İbn Kesîr
91 Hayatı ve eserleri hakkında bkz. İ. Kafesoğlu, “Ortaçağın Türk Asıllı Tarihçileri, II (Zehebî)”, TKA, I/2, Ankara 1964, s. 191-196. 92 Ez-Zehebî, Târîhu’l-İslam, Tiesenhausen, I, s. 350-360. 93 Hayatı ve eserleri hakkına bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Cografya Yazıcılığı, s. 189-191. 94 el-‘Omerî, Mesâliku’l-ebsâr fî memâliki’l-emsâr, Tiesenhausen, I, s. 361-414. 95 Hayatı ve eserleri hakkında bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Cografya Yazıcılığı, s. 217-218; O. Koçkuzu, “Aynî”, DİA, IV, s. 271-272. 96 el-‘Aynî, Ikdu’l-cumân Asru selâtîn, I, neşr. Mahmûd Muhammed Emîn, Kahire 1987. 23 İbn Kesîr’in 97 (İsmâ‘îl b. Ömer, öl. 774/1373) el-Bidâye ve’n-Nihâye ismini taşıyan eseri hilkatten 1357 yılına kadar gelmekte ve genel bilgiler içermektedir. Eser Türkçeye de tercüme edilmiştir. 98
Altın Orda ile İlhanlı devletlerini, hükümdarlarının Çengiz soyundan gelmesi dolayısıyla iki kardeş ülke olarak adlandırmak mümkünse de, Kafkasya toprakları için giriştikleri mücadele, bir asırdan fazla sürmüştür. 99 Bundan dolayı dönemin Farsça müellifleri çalışmalarında Altın Orda’ya dair bilgilere de yer vermişlerdir. Her ne kadar bu bilgiler daha çok Altın Orda-İlhanlı münasebetleri ile ilgili olsa da, tezimizle ilgili bazı önemli noktaları da içermektedir. W. Tiesenhausen, Farsça kaynakların hepsini tarayarak Altın Orda tarihi ile ilgili tüm bölümlerin Rusça tercümelerini yapmış, ancak yayınlatmaya ömrü yetmemiştir. Bu eser daha sonra A. A. Romaskeviç ve S. L. Volin tarafından yayınlanmıştır. 100
V.1. Alâ’u’d-dîn Ata Melik el-Cuveynî 1226 doğumlu ‘Alâ’u’d-dîn Ata Melik el-Cuveynî 101 Moğol Devleti’nde üst düzey görevlerde bulunmuştur. Yaklaşık 15 yıl Moğollar tarafından bütün İran, Gürcistan, Anadolu ve diğer ülkeleri yönetmek için tayin edilmiş olan Emîr Argun Aka’nın yazışmalarını yapmış, Hülâgü’nün İran’a girmesinden sonra onun en gözde kâtiplerinden olmuş ve ondan sonra da oğulları Abâkâ ve Ahmet tarafından Bağdad’ın ve bütün Arap Irakı’nın yöneticiliğine tayin edilmiş ve bu görevde 24 yıl
97 Hayatı ve eserleri hakkına bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Cografya Yazıcılığı, s. 196-198. 98 İbn-Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, Büyük İslam Tarihi, Çev. Mehmet Keskin, Çağrı Yayınları, İstanbul 1995. 99 Altın Orda-İlhanlı mücadelesi için bkz. İ. Kamalov, Moğolların Kafkasya Politikası, Kaknüs Yayınları, İstanbul 2003. 100
W. Tiesenhausen, Sbornik Materialov, Otnosyaşihsya k İstoriyi Zolotoy Ordı, I, İzvleçeniya iz Persidskih Soçineniy, Moskova 1941. 101
Hayatı ve eserleri hakkında bkz. Z. V. Togan, Tarihte Usûl, İstanbul 1981, s. 194; Orhan Bilgin, “Cüveynî”, DİA, VIII, s. 140-141. 24 kalmıştır. Bundan dolayı da Tarih-i Cihângüşâ 102 adlı eserinde anlattığı olayların çoğunu kendi gözleriyle görmüş ve onlara şahit olmuştur. Üç ciltten oluşan Cihângüşâ’nın birinci cildi Moğol örf ve âdetlerini, Çengiz Yasası, Çengiz Han’ın ortaya çıkışını ve Uygur ülkelerini fethedişini anlatır. İkinci cilt daha çok Hârezmşahlar tarihiyle ilgili olup, üçüncü cilt te Mengü Kağan (1249-1260)’ın tahta geçiş töreni ve taç giyme şenlikleriyle başlayıp onun saltanatını anlatmaktadır. Tezimizde serin Türkçe çevirisini kullandık.
Reşîdu’d-dîn Fazlullâh el-Hemedânî 103 (b. ‘İmâdu’d-Devle Ebû’l-Hayır b. ‘Alî, öl. 1318) tarafından kaleme alınan Câmi‘u’t-tevârîh, Moğol tarihinin en önemli kaynaklarından biridir. 1248 tarihinde Hemedân’da doğan müellif gençliğinde tıp ilmi tahsil etmiş, Gâzân Han devrinde vezîrlik makamına getirilmiştir. Ancak 1318’de Olcâytû’yu zehirlemekle itham edilerek yargılanmış ve suçlu bulunarak idam edilmiştir. Câmi‘u’t-tevârîh üç ayrı kısımdan oluşan umumî bir tarih eseridir. Eserin birinci kısmı, Gâzân Han’ın emriyle kaleme alınan ve Türk ve Moğol tarihinin anlatıldığı Târîh-i Mubârek-i Gâzânî’dir. İkinci kısım, müellifin kendi zamanına kadar umumî bir dünya tarihidir. Üçüncü ve son kısım ise, hiç kaleme alınamayan, ya da kaleme alındığı hâlde bize ulaşmayan coğrafyadır. Câmi‘u’t-tevârîh, Gâzân Han’ın 1304 tarihindeki vefatıyla son bulmaktadır. Reşîdu’d-dîn, hadiseleri, Gâzân Han’ın çevresinde bulunan ve olaylara görgü şahidi bir devlet adamı sıfatıyla anlatmaktadır. Müellif, İlhanlı arşivlerinden de mesleği gereği istifade etmiştir. Biz araştırmamızda eserin Bakü neşri ve Rusça tercümesinden 104
istifade ettik.
V.3. Vassâf
102 ‘Alâ’u’d-dîn Ata Melik el-Cuveynî, Tarih-i Cihângüşâ, Çev. Mürsel Öztürk, T. C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998. 103
Reşîdu’d-dîn’in hayatı ve eserleri için bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 234-237; K. Jahn, “Cihan Tarihçisi Olarak Reşîdu’d-dîn”, İTED, III/3-4, İstanbul 1966, s. 227-236; M. Şemseddin Günaltay, İslam’da Tarih ve Müverrihler, İstanbul 1924, s. 266-308. 104
Reşîdu’d-dîn Fazlullâh, Câmi‘u’t-tevârîh, III, neşr. ‘Abdu’l-Kerîm ‘Alî-oglı ‘Ali-zâde, Bakü 1957. |
ma'muriyatiga murojaat qiling