Alexander Tekniğiyle Bel ve Sırt Ağrısının
Download 3.01 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- BİLGİNİZİ TEST EDİN 1
- Bedeni açıklama kılavuzu
- Bedeni açıklama kılavuzu HAREKET ETMEDEN HAREKET ETMEK
- Bedeni açıklama kılavuzu ARABA KULLANMAK
- AYAKTA DURMAK, YÜRÜMEK, KOŞMAK, SIÇRAMAK
Pratik uygulamalar Bir süre önce Alexander Tekniği üzerine yazılmış bir kitap okudum. Otururken bacak bacak üstüne atmamak gerektiğini söylüyordu. Ben bunun sizin tercihinize kalmış bir şey olduğunu düşünüyorum. Atabilirsiniz de atmayabilirsiniz de. Tek doğru, bir şeyi kendinize zarar verecek ya da randımansız bir şekilde yaparken neyin yanlış olduğunun farkında olmaktır. Kendinize biraz mesai harcamalısınız, bunu biliyorsunuz. Özet Bu bölümde anlatılanları özetlersek: • tablonuzu doldurun—doldururken elinizden geldiğince dürüst ve doğru olun • kötü duruşla ilgili her faaliyeti analiz edin—neler değiştirilebilir? Neler iyileştirilebilir? Alışkanlıktan neler yapıyorsunuz? • bilinçaltı sinyaller—bu tür sinyaller verip vermediğinize dikkat edin: Bunlar insanların size verdikleri tepkileri etkileyebilir. • baştan düşünün—başınız önemlidir, ona biraz özen gösterin. • gözlerinizi düz tutmaya çalışın—düz başlarsak düz bitiririz. 8. Bölümde insan anatomisine bakacağız ve yapısına uygun durduğunda bedenimizin ne kadar iyi işlediği üzerinde duracağız. 132 BİLGİNİZİ TEST EDİN 1 Yapmanın dört evresi nedir? 2 Yapmanın üç şekli nedir? 3 Şu an itibarıyla hangi evredesiniz? 4 Yerleri süpürürken sırtınızı en iyi şekilde nasıl tutarsınız? 5 Televizyonunuz ne yükseklikte durmalıdır? 6 Yaşımız ilerledikçe bedenimizin şekline genelde ne olur? 133 Bedeni açıklama kılavuzu 8 Bedeni açıklama kılavuzu Bu bölümde: • insan bedeninin yapısını ve nasıl çalıştığını—tabii bir de işlerin ters gitmesine nasıl sebep olduğumuzu • Alexander Tekniğinin üç ana “kuralını” nasıl uygulayacağınızı • günlük rutin içinde bu kuralları nasıl uygulamaya sokacağınızı öğreneceksiniz. Haklı olmaya çalışmak düşüncesi şartlar değişmiş olsa da bizi bırakmaz—bizim doğrumuz artık yanlıştır. F.M. Alexander Bedenin nasıl çalıştığına ilişkin fikirlerimiz yanlışsa “doğruyu” “yanlıştan” ayırmayı umamayız. Nasıl ayakta durmayı becerebildiğimiz ve başın omurganın tepesinde nasıl ve hangi konumda dengede olduğu konusunda pek çok kişinin kafası karışıktır. Omurga İstisnalar olmakla birlikte hemen hemen herkesin omurgası diskler (farklı tipte ve ölçüde hareketleri yapmamıza olanak veren eklem yerleri) ile birbirine bağlı 33 omurdan (omurgayı oluşturan kemikler) oluşur. Tek tek eklem yerleri arasında hareket vardır ama tüm yapı genellikle bir bütün halinde görülür. Çocukların oynadığı 134 tahta blokları düşünün: Bu yapı aralarında ince birer katman lastikle birbiri üzerinde dengede duracak şekilde yerleştirilmiş bloklara benzer. Üzerine ağırlık koyarsanız lastik sıkışır ve tüm yapının boyu kısalır. Ağırlığı kaldırınca tekrar uzar. Genel bakış Omurga 33 omurdan oluşuyor olsa da bunların bazıları birbirine yapışıktır ve tek tek duran sadece 26 kemik vardır. Boyunda 7 servikal omur, gövdede 12 torakal omur, belde 5 lomber omur vardır. Daha sonra gelen sakrum birbirine yapışık 5 omurdan, koksiks (kuyruksokumu) ise birbirine yapışık 4 kemikten oluşur. Baş Baş omurganın üzerinde dengede durur ve öne doğru çıkıntılıdır. Denge noktası kulakların hemen arkasındadır. Gidip de soracak olsanız pek çok kişi başın denge noktasının boyunda olduğunu düşündüğünü söyleyecektir. Ama denge merkezi çok daha yüksektedir. Baş, kafatasının hemen altındaki atlantooksipital eklemin üzerinde rahat bir şekilde dengesini bulur. Bu, başın kafatasının hemen altındaki oksipital kemikle desteklenen atlas omurunun üzerinde oturduğu anlamına gelir. Kafatasının büyük bölümü atlantooksipital eklemin önüne düşer, bu nedenle ağırlığını desteklemek için muhtelif kasa ihtiyaç vardır (bak. Şekil 8.1). Sırt Kaburga kemikleri torasik omurlarda sırtın üst kısmıyla birleşir. Göğüs kafesi akciğerleri, kalbi, mideyi ve karaciğer gibi diğer önemli organları içine alır. Kaburgaları bir arada tutan kaslar kaburga kemiklerinin omurga, pelvis, omuzlar ve kollarla da bağlantısını sağlar. Diyafram (göğsü karından ayıran ufak kas) ile birlikte çalışan bu kaslar göğüs kafesinin hareketlerine olanak verir. Sıklıkla gerilim altında tutulan bu kaslardır—bu kaburga hareketinin kısıtlanmasına ve sonuç olarak da nefes kapasitemizin 135 Bedeni açıklama kılavuzu düşmesine neden olur ve tüm önemli organların işleyişini etkiler. Sırtın özellikle de göğüs kafesinin genişlemesine izin vermek bu hareket kaybını geçirebilir ve beraberinde pek çok faydayı da getirir. Sadece boyunda dokuz grup kas ve sırtta da 32 grup kas bulunur. Yanlış duruş ya yanlış şekilde yapmak bu kasların kasılmasına neden olur. Bu kasları yapısına uygun bir şekilde tutmuyor oluruz. Öte yandan uzamalarını yaparak sağlayamayız; sadece yapmayarak onları gevşetebilir ve fayda sağlarız. Genel bakış On iki çift kaburga vardır. Yani toplamda 24 kaburgamız var. İlk yedi çift gerçek (true), beş çifti sahte (false) kaburga olarak bilinir. En alttaki iki çifte ise yüzen (floating) kaburga adı verilir. Şekil 8.1 Baş, boyun—iskelet X Denge noktası (Atlantooksipital eklem) 136 Kaslar Tüm kaslar lif ve sinirlerden yapılmıştır. Kaslardaki sinir hücrelerine motor nöronlar adı verilir ve bu motor nöronların her biri omurgadan başlar. Aksonlar adı verilen sinir bağlantıları omurgadan kas liflerine kadar uzanır. Kas beyinden gönderilen bir elektriksel dürtüyle kasılır. Beyinden gönderilen bu sinyal omurgadan aşağıya doğru aksonlar kanalıyla kas motor mekanizmalarına kadar ulaşır. Esasen kaslar beynimizden yani düşünme organımızdan gönderilen sinyallerle kasılır. Genel bakış Araştırmalar dart oynamaktan basket atmaya kadar her faaliyet için zihnimizde performansımızın iyileştiğini imgelediğimizde performansımızı geliştirebileceğimizi göstermiştir. Fiziksel bir şey yapmadan, zihinsel bir süreç sayesinde kaslarımızı gerçek yaşamda ihtiyacımız olduğunda doğal olarak harekete geçmeleri için imgelemle eğitmiş oluruz. Sinyalleri zaten almış olurlar. UZAMA Omurgayı biçimli tutan kaslar da kaburgaları biçimli tutan kaslar gibi kasılabilir ve gerilim altına girebilir. Bu kaslar için de aynı kurallar geçerlidir. Yaparak bu kasları kasarsınız yapmayarak da serbest bırakırsınız. Kasları serbest bırakacak hiçbir hareket yoktur. Rahatlama kaslara ulaşan ve kasılmalarına neden olan sinir sinyallerini tetikleyecek mekanizmaları harekete geçirmediğimizde meydana gelir. Yaparak bu sinir sinyallerini durduramayız. Sadece yapmayabiliriz ve böylelikle de rahat bırakıp gevşeyebiliriz. Yapmamak yapmaktan daha zordur çünkü yapmama sanatını yitirdik. Ne kadar zor olduğunu test etmek istiyorsanız, şu basit yapmama testini uygulayın. Bir elinizi diğer elinizle kavrayarak bel hizasında tutun. Tutan eli bırakın. Diğer elinizin ölü bir şey gibi düşmesi gerekiyor. Sizinki nasıl düştü? Tabii düştüyse. Çoğunlukla koyuvermek bize yapması en zor şeylerden biri gibi gelir çünkü bunu yapmayacağımız değil yapacağımız bir şey gibi düşünürüz. 137 Bedeni açıklama kılavuzu HAREKET ETMEDEN HAREKET ETMEK Bir başka test deneyelim. Bu yazıları okurken sol elinizin işaret parmağının farkına varın. Kendinize bu parmağınızın hangi yöne ve neye doğru baktığını sorun. Başınızı ya da parmağınızı oynatmadan, parmağın işaret ettiği şeye bakın. Parmağınız her neye işaret ediyorsa onun üzerinde çok yoğun odaklanın ve parmağınızın o şeyi daha da kuvvetli işaret ettiğini zihninizde canlandırın. İddiaya girerim ne kadar uğraşırsanız uğraşın parmağınızı hareket ettirmeden duramayacaksınız. Sadece odaklanarak ve hareket etmek için hiçbir talimat vermediğimiz halde de hareket ederiz. Kaslara çok zengin bir kan tedariki vardır. Bu nedenle de enfeksiyonlara karşı nispeten dayanıklıdır. İstemsiz kasların lifleri istemli kaslarınkine kıyasla daha ince ve küçüktür. Bir kasın kasılmasını sağlayacak bir sinyal gönderilmesi sadece saniyenin yüzde biri kadar bir zaman alır ve bir kas gerektiğinde kendi ağırlığının bin katına destek verebilir. Kuvvetli bir yapı. Bir kas aşırı kullanılırsa bir süreliğine kasılma yeteneğini kaybeder. Sürekli aşırı kullanılırsa bu kabiliyetini tamamen yitirebilir. Sinirler Sinirler bedenimizin her yerinde bulunur. Bedende ağrıya ya da diğer hislere karşı bir şekilde duyarlı olmayan hiçbir yer yoktur. Sinir sistemi genellikle iki kısımda değerlendirilir: Dış ya da periferik sinir sistemi, sinirlerin ısı ya da ağrı gibi bir tepkiye neden olan uyaranlarla temas halinde olan kısmıdır. Merkezi sinir sistemi ise omurilik ve beyinden oluşur. Omurilik omurganın içinde bulunur ve beyne mesaj taşır. Çok önemli bir yol olduğu açıktır ve omurganın aşırı sıkışması ya da deformasyonunun bu rotayı etkileyebileceğini kestirebilirsiniz. Genel bakış Sinir sistemi Merkezi Sinir Sistemi ve Periferik Sinir Sistemi olarak ikiye ayrılır. Omurilik beyin sapının en alt bölümü 138 olan medulla oblongata’dan başlar, omurları takip ederek birinci lombar omurda sona erer. Kemikler Temel olarak uzuvlarımızı oluşturan tüm kemikler ya doğrudan omurgaya bitişiktir ya da omurgayla bir şekilde bağlantılıdır. Kemikler eklem yerlerinde ligamentler sayesinde bir arada tutulur. Ligamentler sert bir ip benzeri doku sicimlerinden oluşmuştur. Her eklemin içerisinde eklemin rahat hareket etmesini sağlayan bir kayganlaştırıcı salgılayan ufak zar kesesi bulunur. Bazı eklemler birbiri üzerinde kayarak hareket eder. Örneğin altçene üstçene üzerinde hareket eder. Dirsek ve dizlerdeki eklemler gibi bazı eklemler birbirine menteşe gibi tutunurken kalça eklemleri gibi bazı eklemler de top ve yuva tipi adı verilen şekilde birbirine bağlıdır. Bazı kemikler sakrum adı verilen en alt beş omur gibi birbirine yapışıktır. Farklı tipte kemikler vardır ve 15 ila 25 yaşımıza gelene kadar da büyümeye devam ederler. Potansiyellerine tam olarak ulaşabilmeleri için çocuklarda doğru duruşun ne kadar elzem olduğunu kestirebilirsiniz. Genel bakış Biçimlerine göre tarif edilen beş farklı tipte kemik vardır: 1. uzun kemikler, örneğin femur (ya da uyluk kemiği) 2. kısa kemikler, örneğin karpal kemikler (ya da bilek kemikleri) 3. düz kemikler, örneğin skapula (ya da kürek kemiği) 4. düzensiz kemikler, örneğin omurlar 5. sesamoid kemikler, örneğin patella (diz kapağı) 139 Bedeni açıklama kılavuzu Holistik yaklaşım İnsan bedeni tüm hayatımız boyunca minimum bakımla ayakta kalan karmaşık ve hayranlık uyandırıcı bir mekanizmadır. Yine de kaçımız günlük yaşantımızda bedenimizi düşünüyoruz? Bu o kadar kendi içinde bağlantılı bir sistemdir ki sistemi oluşturan bir unsurdaki en ufak bir değişiklik tüm sistemde reaksiyona neden olabilir. Herhangi bir kısmı izole edip bağımsız çalışmasını bekleyemeyiz. Sistemde bozukluk varsa verimli işleyemez. Bu verimsizliğin alışkanlık haline gelmesine izin verilirse sadece duruşunuzu etkilemekle kalmaz, ağrı ve sancılarla, solunum ve sindirim sistemindeki ve duygusal ve zihinsel yapıdaki sıkıntılarla da kendini gösterir. Fiziksel bir sapmayı düzelttiğinizde tüm sistemde iyileşme olur ve tüm sistem rahat ve doğal çalışmaya başlar. Hayatımızın tüm alanlarında performansımız rahat ve zarif olur. Teknik bize nasıl yardımcı olabilir? 7. Bölümde Alexander Tekniğinin yardımcı olabileceği bazı günlük faaliyetler üzerinde durduk. Şimdi birkaç aktiviteyi daha ele almak istiyorum. Bunların bir kısmı Alexander Tekniği eğitmenlerine en çok sorulanlar arasında. Yanlış bir şekilde yapıldığında bu aktivitelerin tüm sistemi nasıl yoldan çıkardığı ve fiziksel görüntünün dışında sindirim ve solunum gibi diğer sistemlerde de fonksiyonlarımızın verimsiz olmasına nasıl yol açtığı üzerinde duracağız. ÇOCUKLAR Etrafta çocukların olması bize çok şey öğretebilir ama duruş bozukluğunun da kaynaklarından biri olabilir. Küçüklerin kucakta taşınması, altlarının değiştirilmesi gerekir. Onlarla ilgilenmeniz gerekir. Ağırdırlar ve ne yaptığımız üzerinde düşünmezsek bazı talihsiz alışkanlıklar edinebiliriz. Çocukları kaldırmak, özellikle de karyolalarından kaldırmak bize zarar verebilir. Bebek bezi değiştirmek de düşünmeden birtakım alışkanlıklar edindiğimizde 140 zarar verici olabilir. Her iki durumda da sırtınızın en iyi şekilde çalışması için düz tutmanızın gerekli olduğu unutulmamalıdır. Sırtınızı motor kollarınızı da kontrol araçları gibi düşünürseniz sırtınızı düz tuttuğunuzda motordan tam olarak yararlandığınızı görebilirsiniz. Sonra da daha az enerji harcayacak şekilde aktiviteleri yönlendirmek için kontrol araçlarını kullanabilirsiniz (bak. Şekil 8.2). Egzersiz Hatalı ve düzgün duruşları gösteren Şekil 8.2’deki çizimleri inceleyin. Neden duruşlardan birinin hatalı diğerinin düzgün olduğunu düşünün. Şekil 8.2 Bebekleri kucağa almak ve altlarını değiştirmek Hatalı Hatalı Düzgün Düzgün İlave yükseklik 141 Bedeni açıklama kılavuzu ARABA KULLANMAK Biz insanlar komik yaratıklarız. Yürümek için mükemmel araçlara sahibiz ama daha hızlı gitmeye çalışıyoruz. Araba kullanmak rahat ve hızlı bir ulaşım şekli olabilir ama hatalı duruş kaynağı da olabilir. Bir arabada bulunan ortalama bir koltuk kelimenin tam anlamıyla ortalamadır. Bizse birbirimizden farklıyız. Tiplerimiz ve bedenlerimiz farklı farklı ve koltuklar bize göre tasarlanmış değil. Ayakları yere düz basmaktan bahsettiğimizi hatırlıyor musunuz? Eğer arabayı siz kullanıyorsanız bunu yapmanız olanaksızdır çünkü fren ve gaz pedallarını idare etmek için bir ayağınızı sürekli kaldırmanız gerekirken, diğer ayağınızı da debriyajı idare etmek için aralıklı olarak kaldırıp indirirsiniz. Uzun yolda araba kullanmak bu yüzden bu kadar yorucu olabiliyor. Bir süre sonra dik durabilmek için kollarımızdaki faaliyet kaslarını kullanmaya başlıyoruz. Araba kullanırken kendinizi gözlemlerseniz ne kadar çabuk çöktüğünüzü ve sonunda direksiyondan destek almaya başladığınızı göreceksiniz. Çoğu kişi koltuğun sırtına da bir eğim verir. Daha dik oturmak ve kalçamızın altına bir destek minderi koymak olumlu yönde bir adım olabilir (bak. Şekil 8.3). 1 Koltuk çok arkada 2 Koltuğun sırtı çok eğik Hatalı Düzgün 1 Koltuk direksiyona yakın 2 Koltuğun sırtı daha dik Şekil 8.3 Arabada oturmak 142 Egzersiz Bir dahaki sefer trafik tıkandığında ya da ışıklara yakalandığınızda geriliminizi azaltmak için omuzlarınızı yukarı aşağı hareket ettirin ve omuzlarınızla nazikçe daireler çizin. Ayrıca başınızı hafifçe yanlara doğru yatırın. Işığa yakalandığınızda sabırsızlanmak ve hedef yönelimli olup varacağınız yere mümkün olduğunca çabuk ulaşmaya çalışmak yerine kırmızı ışığı olumlu bir şey olarak, rahatlama ve gerilimi üzerinizden atma fırsatı olarak görün. Trafik açılır açılmaz da direksiyon üzerindeki ellerinize dikkat edin. Çok fazla efor sarf etmediğinizde çok daha iyi işleyeceklerinden üzerlerindeki gerilimi biraz olsun kaldırın. MASADA OTURMAK Bu konuyu daha önce ele aldığımızın farkındayım ama günlük hayatımızda çok önemli bir faaliyet. Çalışırken belki masa başında olmayabiliriz ama yemek yemek için masaya oturuyoruz ve daha düzgün duruş ilkeleri burada da geçerli. Oturmanın doğal bir insan faaliyeti olmadığını görmüştük. Çömelmekse doğal bir faaliyet. Çömelemiyorsanız pratik yapın. Çömelme pozisyonuna geçerken bir şeye tutunmanız gerekiyorsa bu hareket kolaylaşana ve buna alışana kadar tutunun. Yaşımız ilerledikçe çömelme yeteneğimizi yitirmemiz doğal değildir: Bunun böyle olduğunu düşündüğünüzü biliyorum ama değil. Yeteneklerimizi kaybetme alışkanlığımız da bir alışkanlık. Tüm yaşamımız boyunca tüm fiziksel faaliyetlerimize devam edemememiz için bir neden yok. Uzun süreler oturmamız gerekiyorsa oturma pozisyonumuz üzerinde düşünmemiz gerek. Ayaklarınızı yere düz basmaya gayret edin ve sandalyenizin ön bacaklarını testereyle kısaltmak istemiyorsanız bir destek yastığı kullanmaya çalışın (bak. Şekil 8.4). İşiniz için ihtiyacınız olan her şeyi odada masanızın karşı köşesinde bulundurun. “Bu delilik. Hepsinin de masamın üzerinde durması gerekiyor” dediğinizi 143 Bedeni açıklama kılavuzu duyar gibiyim. Evet bunlara ihtiyacınız var ama oturduğunuz kadar kalkıp dolaşmaya da ihtiyacınız var. Zımbayı ya da ataçları almak için ayağa kalkarsanız çok uzun süre oturmaktan vücudunuz katılaşmaz. Masanız eğilmeniz gerekmeden her şeye ulaşmanızı sağlayacak kadar yüksek olmalıdır. Genel bakış Masa/bilgisayar başında oturmak için ipuçları: • Masanızın yüksekliği doğru olmalı. • Ayaklarınız yere düz basmalı (bazıları bir destek yastığı kullanır). • Masanız eğilmeniz gerekmeden her şeye ulaşmanızı sağlayacak kadar yüksek olmalı. • Masanıza doğru eğilmeniz gerekirse öne doğru çökmeyin, ayarlanabilen masa lambaları gibi kalçanızdan itibaren öne doğru uzanın. • Omuzlarınızı kaldırmamaya çalışın. • Kısa aralar verin. Şekil 8.4 Masada oturmak Hatalı Düzgün 144 Bir Balans sandalye bile kullanmayı deneyebilirsiniz (bak. Şekil 8.5). Bunlar otururken ayaklarınızın yere düz basmasını sağlayacak, dizlerinize destek verecek ve sırtınızı dik tutacak şekilde tasarlanmıştır. Ağırlığın pelvisinizden uzaklaşmasına da yardımcı olur. Bu da daha uzun süre oturmayı kolaylaştırır. İdeal oturma pozisyonunun çömelme olduğunu unutmayın. Gün içinde zaman zaman çömelmek ya da ayaklarınızın altına birkaç kitap ya da telefon rehberi koyarak dizleri yukarı çekmek de yararlı olabilir. AYAKTA DURMAK, YÜRÜMEK, KOŞMAK, SIÇRAMAK Yararlı bir egzersiz de kitapları ve dergileri karıştırıp farklı etnik kökenden gelen insanları incelemektir. Biçimlerimiz, bedenlerimiz, Şekil 8.5 Balans sandalye ve daha iyi oturma pozisyonları 145 Bedeni açıklama kılavuzu renklerimiz ve tiplerimiz birbirinden çok farklı. Ortak noktamız hepimizin insan oluşu ve bu ortak nokta da düzgün ve hatalı duruş açısından aynı potansiyeli taşıdığımız anlamına geliyor. Farklı etnik gruplara baktığınızda bazı insanların doğal bir duruşa ve zarafete sahip olduğunu bazılarının özellikle de Batılıların ise bükülmüş ve çökmüş göründüğünü fark edeceksiniz. Daha basit yaşam sürdüren daha doğal bir varoluş içindeki çoğu insan Batılıların kaybettiği zarafet ve dengeyle hareket ediyor gibidir. Başka tipteki insanların resimlerini inceleyerek onlara hareketlerindeki akışkanlığı veren şeyi tespit edebiliriz. Genellikle fark ettiğimiz şeylerden biri çıplak ayaklı olmalarıdır. Ayaklar yere düz basmak üzere tasarlanmıştır ve temel tasarımında herhangi bir değişikliğin faydası olamaz. Ayak tabanlarımız darbeyi emmek, şoklara ve burkulmalara karşı dirençli olmak için doğal olarak yumuşaktır. Bu yumuşaklığa herhangi bir müdahale problemlere neden olur. Ayaklarımızın doğal esnekliklerini geri kazanması gerekiyor. Her iki ayağımızda da aşağı yukarı 26 kemik bulunur ve dengemizin iyi olmasını istiyorsak bu kemikleri sınırlayıcı bir şey olmamalıdır. Ayaklarımızın sıkıştırılması ayağımızın iki yanı arasında kurduğumuz dengenin dizlere çıkmasına neden olur. Diz eklemi öne ve arkaya hareket etmek için tasarlanmıştır—yanlara çok az hareket kapasitesi vardır, bu nedenle yanlara doğru hareket daha da yukarı kalçalara kadar çıkar. Ne kadar yukarı çıkarsanız iki yan arasındaki dengeleme hareketi de o kadar büyür. Bu bazılarının yürürken gözle görülür derecede sallanmasına neden olur. Ayakkabılar Kimilerinin yaptığı gibi sosyal yaşamda kolay kolay çıplak ayak gezemeyiz ama evde mümkün oldukça ayaklarımızı çıplak bırakabiliriz. Dışarıda da yumuşak ve kısa topuklu ayakkabılar giymeyi deneyebiliriz. Yüksek topukların üç büyük dezavantajı vardır: Ayak kemerine çok fazla baskı bindirirler, ayaklarınızın ucuna çok fazla ağırlık vermenize neden olurlar ve ayak parmaklarının etkin kavrama 146 hareketine engel olurlar. Sırf benim topuklu ayakkabılarla ilgili olumsuz görüşlerim var diye de giymeyi bırakmayın, buna kendiniz karar vermelisiniz. Yüksek topuk giymeyi bırakmaya karar verirseniz birden yüksek topuklardan düz ayakkabılara geçmek yerine birkaç hafta içinde topuk boyunu kademeli olarak azaltmanız tavsiye edilir. Ani yapılacak bir değişiklik bacaklarınızdaki ve sırtınızdaki şekli bozulmuş ligamentleri çok zorlar. Oluşan hasarı yavaş yavaş gidermeliyiz. Sert tabanlar da sorunludur: Ayak parmaklarımızla zemini iyi kavrayamayız, ayak düzgün olmayan yüzeylerde kendine o kadar iyi şekil veremez, bu da sert zemine fazla ağır basmasına neden olur ve bileklerimizi düzgün hareket ettiremeyiz. Genel bakış Ayaklarımız önemlidir. Dengede durabilmemiz, ayak parmaklarımızla zemini kavrayabilmemiz, ayaklarımızın esnekliğini koruyabilmemiz ve darbelerin etkisini azaltabilmemiz gerekir. Ayakkabılarınızın bunlara izin verip vermediğini kontrol edin. Download 3.01 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling